| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .11.2016 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sunumunuzun bir kısmına yetişemedim, geç kaldım, kusura bakmayın, bir işim vardı.
Önce şunu sorayım da o cevabı aldıktan sonra devam edeyim: Şu anda doğal gaz üretimimiz tüketimimizin yüzde kaçını karşılıyor? Belki cevabını verdiniz sunumunuzda ama ben geç kalmış olabilirim, onu merak ediyorum. Doğal gaz üretimimiz tüketimin yüzde kaçını karşılıyor? İthalattan bahsetmiyorum, yerli üretimden bahsediyorum.
BOTAŞ GENEL MÜDÜRÜ BURHAN ÖZCAN - Yani, bu değer yüzde 1 mertebesinde diyebiliriz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yüzde 1. Teşekkür ederim.
Şimdi, arkadaşlar, ödüllendirdiğimiz şehirler, ödüllendirdiğimiz ilçeler. Yüzde 1'ini üretebildiğimiz bir enerji kaynağıyla ısıtmaya, sanayimizi çalıştırmaya, elektriğimizi ve buharımızı üretmeye çalışıyoruz. Yüzde 1'le karşılıyoruz. Bu tamamen dışa bağımlı bir enerji kaynağı. Şimdi, konutlara getirilmesi, temiz bir yakıt olması, o odunun, kömürün tozuyla insanların uğraşmamasını kabul edebilirim, doğrudur ama öyle müjdelenecek, şehirlere gittiğinde müjdelenecek, ilçelere gittiğinde müjdelenecek olay değil. Gerçekten, gerçeklere baktığınızda, insanların kullanımına baktığınızda konutlarda çok az kullanıldığını görüyorsunuz, özellikle de Marmara Bölgesi. Marmara Bölgesi'ndeki kullanımın yüksekliği, tabii konutun yoğun olması, sanayinin yoğun olması, elektrik üretiminin yoğun olmasından kaynaklandığı bir gerçek. Ama şimdi, Şırnak örneğini verdiğimiz zaman, sizin Ceylanpınar ya da ilçenin örneğini verdiğimiz zaman doğal gazı o ilçeye getirdiğinizde çok fazla konutta kullanılacağını, özellikle köylerde falan düşünmüyorum. Biz en erken doğal gaza geçen, BOTAŞ dışında, yatırımı özel sektöre yaptırıp -bugün Belediye Başkanımız da içerde- 110 milyon dolara mal edip, Hazineyi zarara uğrattımız iddiasıyla altı sene dört ay ceza alan Sefa Sirmen var bu konuda. Ama sizin belediyeniz, AKP'li belediye geldikten sonra bunu özelleştirdi ve 524 milyon dolara sattı, İZGAZ'ı 524 milyon dolara sattı. Benim kentimde 3 tane dağıtım şirketi var, bir de bu özelliği var. İZGAZ satıldıktan sonra yani özelleştikten sonra o ana kadar belediye katkılarıyla, İZGAZ belediye şirketiyken yapılan yatırımlardan sonra çok fazla yatırım yapılmadı. Bunların da düzenlenmesi gerekiyor. Niye düzenlenmesi gerekiyor? Bir şirketinin, dağıtım şirketinin bir mahalleye, bir köye gazı getirebilmesi için oradan para kazanabilmesi, yatırımın karşılığını beş yılda, on yılda alacağını hesaplayabilmesi gerekiyor. Yani, diyor ki: "Ben yatırım yaparsam -bu, konutlarda yedi sekiz sene, on sene, on iki sene arasında değişiyor- ben on iki senede, bu paramı bu köye getirdiğimde, bu mahalleye getirdiğimde alabiliyorsam bu yatırımı yaparım." ve Kocaeli gibi yerde, alan olarak, yüz ölçümü olarak Türkiye'nin 6'ncı küçük kenti olmasına rağmen insan yoğunluğu bakımından Türkiye'nin İstanbul'dan sonra 2'nci kenti olmasına rağmen hâlen büyük beldelerde -şimdi belde kalmadı gerçi onlar mahalle statüsüne dönüştürüldü- nüfusu binin üzerinde, 2 binin üzerinde olan, hâlen köy diye tanımladığımız yerlerde doğal gaz yatırımı yaptıramıyoruz yani dağıtım şirketleri doğal gaz yatırımı yapmıyorlar. Niye sordum başında o soruyu "Siz nereye kadar götürüyorsunuz?" dedim, dağıtım şirketinin ayağına kadar götürüyor, ondan sonra her şey, yatırım dağıtım şirketine ait. Birinci yatırımı yaptıktan sonra aldı ihaleyi, ondan sonra yatırımın devamını, yeni yeni yerleşim alanları ya da köylere gidecek yatırımları yapmıyorlar çünkü neye bakıyor özel sektör? Kazancına bakıyor, her şey duygusal. Para kazanabilir miyim diye... Devlet gibi düşünmüyor ki. "Ben vatandaşın ayağına gideceğim." diyor devlet, 1 tane de elektrik abonesi olsa 5 tane direk dikiyor, gidiyor. Şimdi, gitmiyor, giderse de elektrik faturasına yansıtıyor. Doğal gazda böyle bir olay yok bildiğim kadarıyla değil mi, yatırımda doğal gaz faturasına yansıtma diye bir olay yok, onun için de gitmiyor ve Kocaeli gibi yüz ölçümü çok küçük bir ilde bile hâlen gidilmeyen mahalleler, yerler var, nüfus yoğunluğu dolu, kalabalık.
Dediğim gibi, yüzde 1'lik bir enerji kaynağı bu. Şimdi, yüzde 1'lik enerji kaynağında yanlış politikalar sonucu hızlı bir şeklide elektrik üretimi yapmaya başladık. Daha önce fuel oilden sanayide elektrik üretiliyordu, buhar üretiliyordu, Özal döneminde, rahmetli Özal döneminde hızlı bir geçiş yapıldı -doğal gazı yeni keşfetmiş gibi Türkiye- elektrik üretimimizde yüzde 56'lara çıkan mertebe şimdi yüzde 44'lere düştü. Daha da düşmesi gerekiyor doğal gazdan çünkü gerçekten, yap-işlet-devret modeliyle yapıldığı ve garanti verildiği için de yaklaşık 16 kuruşa geliyor elektriğin maliyeti, hidroelektrik santrallerinde 2 kuruşa gelirken, termik santrallerde 7 kuruşa gelirken elektrik maliyeti bu doğal gazla üretilen tesislerde 16 kuruşa geliyor. Demek ki bizim ne yapmamız lazım? Doğal gazı bir müjde olarak sunmaktan ziyade... Tabii ki kullandıracağız, ayrı konu, millî gelirimiz iyi, fert başına düşen gayrisafi hasıla 30 bin, 40 bin euro olur, Avrupa ülkelerindeki gibi insanlar refah içerisinde yaşar, 1.300 lira asgari ücretimiz olmaz... Bakın, 300-400 lira... O soğuk dediğiniz ilçede, kombili bir sistemde, merkezî sistem değilse minimum yani hırkayla, kazakla, battaniyeyle oturduğu zaman 300, 400 lira ödeyecek. Yani, asgari ücretin 1.300 lira olduğu bir ülkede doğal gazı bu kadar müjde gibi sunmak doğru değil. Keşke o insanlar yerli kömüre ucuz ulaşsınlar da onu yaksınlar, hiç olmazsa dışarıya kaynağımız aktarılmaz diyorum.
Bu ilçelere giderken, hatlar getirilirken siyasallaşmaması çok önemli işin. Bana göre, ekonomik durumu... Şimdi diyeceksiniz ki "Fakir fukara ne yapacak?" Fakir fukara kullanamıyor gerçekten. Hani, bedava dağıtılan kömür yerine bedava doğal gaz dağıtsak bu doğrudur. O miktarda doğal gazı dağıtalım gerçekten, doğal gazı verelim ve insanlar temiz havayla buluşsunlar, temiz yakıtla buluşsunlar, kolay yakıtla buluşsunlar, o kömürü...
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Doğru diyorsunuz, katılıyorum. Mesela Zonguldak'tan kömür çıkıyor, oraya bedava gidiyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tabii, tabii.
Eğer vatandaş tesisatını yaptırmış ve geliri nedeniyle kullanamıyorsa -Başkan, darlanıyorsun ama bunlar gerçekten önemli konular- ve devlet ona kömür yardımı yapıyorsa, tesisatını yapmışsa doğal gaz yardımı yapsın devlet. Bana göre daha mantıklı, daha mantıklı, daha güzel.
Şimdi, onun için de çok şey yapmamamız lazım...
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Haydar Bey, doğal gaz ile evdeki tüp maliyetinin...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tüp maliyeti yüksek. Doğru, doğru, size katılıyorum. Siyasi bir şey yapmıyorum ben, gerçekleri anlatmaya...
MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Asgari ücretler ilişkilendirdiniz de. Yani, vatandaşın, o asgari ücret alan insanların...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Doğru, bir tane tüp yakıyordu mutfağında -kaç lira oldu tüp şu anda? 70 TL mi?- o 70 TL karşılığında 5 liraya, 10 liraya bu işi kurtarıyor. Bu değil ki sadece, ısınması var bunun, birçok şeyleri var. Yani, gerçekten zor, bu şartları kabul edeceğiz, realiteyi buna göre belirleyeceğiz ve doğal gazı getireceğimiz illeri Mehmet Ağabey'in talep ettiği gibi Şanlıurfa'nın şu ilçesi değil, Mardin'in bu ilçesi değil, Şırnak değil, eğer şartları sağlıyorsa... Bu kriterleri iyi koymak lazım, bu tüketimi çok da teşvik etmemek lazım, onu anlatmaya çalışıyorum. Hani, getirdik, bir vizyon çizebilirsiniz "2023'te şunu yapacağız, şu kadar doğal gaz tüketeceğiz." Tüketin, keşke onun 5 katı imkânlarımız olsa da tüketelim, herkes doğal gazla ısınsın ama mesele o değil ki, bunun tümüne bir döviz ödüyoruz, ithal ediyoruz, yüzde 1 üretiyoruz. Biz bunu teşvikten ziyade kendi yerli enerji kaynaklarımızı geliştirecek yöntemler bulmalıyız, bunu yapmalıyız, bunu ifade etmeye çalıştım, diğerlerini zaten sonunda konuşuruz diyorum.
Teşekkür ediyorum.