HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi, iddia ciddi, iddiayı yapanlar Sayıştay denetçileri.

Bir: Yetkisiz imza kullanılması. Böyle bir gelenek yok devlette. Bu bir bana göre suçtur. Bir de uluslararası sözleşmeye imza atıyorsun yetkin olmadığı hâlde.

İki: Yine, imzalanan işletmesi anlaşması, Tadilat 3 metni ve eklerinin içeriğinde yer alan ve uluslararası ülke anlaşmalarında yer almayan, BIL ve BOTAŞ'ın menfaatlerine aykırı metin ve eklerin tespit edilmesi. Demek ki Sayıştay denetçileri bizim adımıza denetim yaparken, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetim yaparken burada bir yanlışlığa usulsüzlüğe rastlamışlar ki bunu yazmışlar yani keyfiyetten yazılmamış bu. Teftiş Kurulu yapmış teftişi, ülke menfaatleri gereği bunun daha kazançlı olduğu söyleniyor Teftiş Kurulunda, Sayıştay da bunu tespit etmiş, demek ki diğer arkadaşlar bunu tespit edememişler; böyle anlıyorum. Şimdi, o teftiş kurulu raporunu bana da yollamanızı rica ediyorum. Nasıl teftiş etmişler, nasıl batmışlar, nasıl bir kazanç sağlamışız? Hem yetkisiz imza kullanmış... Bu kadar rahat olmamalı bu iş. Evet, bana göre burada bir sıkıntı var. O zaman buradan her heyet gittiğinde, ülke dışına gittiğinde, yetkisi olmadan uluslararası sözleşmelere imza atsınlar ve sonra da bunun yükümlülüğü vardır, bunun sorumluluğu vardır, bunun şartları vardır. Böyle bir şey olabilir mi ya? "Bana göre, bana uygun." diyorsunuz. Siz "Uygun." diyemezsiniz buna. Siz kanunlara göre hareket edeceksiniz, "Kanunen yetkisi yok." diyeceksiniz. Uygun olur mu bu? Bilemiyorum yani ben mi yanlış anlıyorum olayı?