| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulunun 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .11.2016 |
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Bakan sporu yönetiyor; ondan önce de yönetildi, daha önce de yönetildi. Tabii, bütün dönemlerde karşımıza çıkan acı bir gerçek var: Türk sporu gerçek anlamıyla başarıya ulaşamıyor. Bunun temel noktası da altyapıya ve kaynağa yönelinmemesinden geliyor yani amatör spora, Türk sporunun altyapısını oluşturacak kaynağa yönelinmemesinden gündeme geliyor.
Şimdi, Süper Lig takımlarına bakın; 8 yabancıyla, 9 yabancıyla oynuyor. 2 Türk görüyorsanız çok mutlu oluyorsunuz. Kayınvalidem bile maçları seyrederken "Bu gâvur takımı hangi takım?" diyor Türk takımını seyrederken, sürekli yabancı isimler geçtiği için. "Biz kiminle oynuyoruz?" diyor. Kırmızı beyaz bir forma gördüğü zaman Türk Millî Takımı zannediyor, karşısındakini de yabancı bir takım zannediyor. Bu durum Türkiye'nin gerçeği. Ama, Sayın Bakan bir şeyden bahsetti, ona çok önemle altını çizip bir girmek lazım.
Sporda doping olayıyla Türkiye'nin uluslararası düzeyde gündeme gelmesinin yarattığı kötü durumlar da var. Yani, örneğin, biz halterde Bulgaristan'dan getirdiğimiz Naim Süleymanoğlu'yla, Halil Mutlu'yla başarılı oluyoruz. Halil Mutlu'da doping çıkıyor yani 3 olimpiyat, 5 dünya, 10 Avrupa şampiyonası olmuş, 2005 yılında doping çıkıyor ve iki yıl men alıyor. Yani, yine Sedat Artuç'ta 2005'te doping çıkıyor, o da iki yıl men alıyor. İyi bir koşucu, iyi bir atlet yetiştirdik diyoruz, Süreyya Ayhan, 2009'da bir doping çıkıyor, ömür boyu men alıyor. Yani, Kerem Gönlüm Millî Takım'ın, Fenerbahçe'nin basketbolcusu, bir yıl men alıyor doping nedeniyle. Ama, 2012'de Avrupa şampiyonu, 2013'te Avrupa Salon Atletizm Şampiyonu olan Nevin Yanıt iki yıl dopingden dolayı men alıyor. Ya, o kadar çok ki... Eşref Apak çekiçte bronz alıyor, doping çıkıyor. Şimdi, burada aslında Gençlik ve Spor Bakanlığının da, federasyonların da çok önemle üstünde durması gereken, sporcuların hangi maddeyi kullanıp kullanmayacağına dair bilgi sahip olup olmamasına kadar getirip dayanıyor. Ya bilinçli doping yapılıyor ya da belli ilaçlar alınıyor ve doping çıkıyor.
Biz son dönemde atletizmde de Afrika ülkelerinden insanları Türkleştirerek, nüfus kâğıdı çıkararak, koşturarak başarı aramaya kalkıştık ve başarılı olduğumuzu zannediyoruz. İşte, Elvan'ın, diğerlerinin, o zenci kökenli insanların bizim için koşmasını Türkiye için başarı zannediyoruz. Boksta, güreşte, atletizmde sürekli başka ülkelerin yetiştirdikleri insanlara yöneliyoruz. İşte asıl sıkıntı temele dayanmamaktan kaynaklanıyor. Yerel yönetimlerin yaptığını Gençlik ve Spor Bakanlığı yapamıyor. Yerel yönetimlerin amatör spora verdiği değerle, formayla, topla, futbol sahasıyla, antrenman sahasıyla Gençlik ve Spor Bakanlığının hiçbir ilgisi yok, bunu samimiyetle söylüyorum. Yani, ben kendi yaşadığım kentten biliyorum, spor sahaları, spor alanları yapılıyor ve gençlere yerel yönetimler kucak açıyor.
Şimdi, diyeceğim şu... Tabii, bu İstanbul Olimpiyat Oyunlarını Hazırlık ve Düzenleme Komitesinin denetlenmesi için İstanbul'a da bizi davet ettiler, sağ olsunlar. Güzel bilgiler aldık, sorular sorduk, yanıtlarını aldık fakat bir gerçek var Sayın Bakan: Türkiye, olimpiyat yasasına sahip olan 200 ülke arasında neredeyse tek ülke ama bir türlü olimpiyat alamıyor yani ciddi bir olimpiyat yapamıyor, getiremiyor. Bir stat yapıyor, Atatürk Olimpiyat Stadı, muhteşem stat deniyor, futbol oynanmıyor yani rüzgârın şiddetinden dolayı hiçbir takım orada oynamak istemiyor. Son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi sahasızlıktan ve şeyden ötürü işte orada oynadı ama sahanın kusurları ve sahanın yapılışındaki arıza söz konusu deniliyor.
Bir de ben öğrendim ki 2024 olimpiyatlarına da biz talip değilmişiz, doğru mu değil mi?
GENÇLİK VE SPOR BAKANI AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) - Aday olmadık, doğru.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Aday olmadık. O zaman, bu Olimpiyat Düzenleme Komitesini niye tutuyorsunuz ki siz? 2024, bugün 2016, sekiz sene, sekiz sene sonrasına siz bir öngörü koyamıyorsunuz Sayın Bakan. Ne zaman biz olimpiyatları alacağız? Yani, biz 2024'ü görürüz, görmeyiz bilmem ama 2024 çok uzun bir vade, sekiz senelik bir vade. Ne zaman biz olimpiyatları alacağız Türkiye olarak? Yani, bizim diğer ülkelerle yarıştığımız zaman eksiğimiz ne, kusurumuz ne, bu ülkenin hatası mı var? Nedir bu ülkenin kusuru? Yani, tesisi yaparız, para var, gidiyoruz aday oluyoruz ama bir türlü başarılı olamıyoruz. Başarıyı aslında uluslararası düzeyde aramak lazım Sayın Bakan. İşte, Altay'ın İzmir'de düştüğü durumu başarısızlık olarak değerlendirebiliriz ama neden o duruma düştüğüne yönelik bir araştırma yapıldığı zaman temiz sermayenin, temiz toplumun ve paranın girmediği futbolun başarılı olması noktasında biz başarılı oluruz, yoksa istediğin futbolcuyu al, dünyanın en iyi futbolcularını getir buraya, oynat "Türk sporu kalkınıyor, Millî Takım çok iyi..." İşte Millî Takım'ın hâlini de görüyoruz, nasıl yönetildiğini de görüyoruz, hangi federasyonun hangi anlayışla, hangi Millî Takım antrenörünün hangi anlayışla yönettiğini görüyoruz. Bütün bunların sonucunda Türkiye'de spor gerçekten en çok eleştirilen ve en çok üzerinde durulan bir hadise olarak karşımıza çıkıyor; başarılı değil, bunu kabul etmek lazım.
2024 olimpiyat adaylığı için sizden bu kurul 6 kez görüş istemiş Sayın Bakan, bir kez cevap vermemişsiniz. Siz bir kere Bakan olarak bu kurulu acaba ciddiye alıyor musunuz? Yani, sormak gerekiyor, niye biz aday olmuyoruz, niçin aday olmuyoruz, niçin erteliyoruz? 2050 yılına mı hedefiniz, 2060'ı mı hedefliyorsunuz? Bu konuda bu Olimpiyat Komitesinin ciddi biçimde tekrar kendini değerlendirmesi lazım ve ciddi ilişkiler kurup eğer lobiyse lobi temelinde, eğer altyapı ve yatırımsa altyapı temelinde yürümemiz lazım.
Tabii, soracağım sorular da var, ben şimdilik bu kadarla yetiniyorum Sayın Başkan.