KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Şimdi, tekrar, tutanaklara geçsin diye söylüyorum: Hiç kimse, hiçbir kurum, hiçbir kişi, hiçbir zümre bir yaşam biçimini, bir dinsel davranış biçimini dayatma hakkına sahip değildir.

BAŞKAN - Aksini iddia eden var mı Sayın Özdiş?

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Oradan hareketle, biraz önce söylediğimiz olay Diyanet İşlerinin görevidir. Ben o anlamıyla... Şimdi, bir kurumda namaz kılanlar-kılmayanlar, oruç tutanlar-tutmayanlar; böyle bir ayrımın, niyet ne olursa olsun, çok iyi niyetli olabilir...

BAŞKAN - Ama somut bir şey söyleyin Sayın Özdiş. Bakınız, töhmet altında bırakıyorsunuz. Yani bunu söylerken...

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Ama çok ciddi sıkıntıları beraberinde getirebilir diye, ben bu anlamda, altını çizmek için söyledim.

BAŞKAN - Ha, getirebilir. Tamam.

Sayın Özdiş, bu temennidir ama böyle bir şey Türkiye'de vakıa... Şu anda yoktur öyle bir şey. Hele hele Gençlik ve Spor Bakanlığında ben böyle bir şeye... Ama siz rastladıysanız, Sayın Bakanım burada, hemen ismini söyleyelim...

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Ben doğru bulmadığımı söyledim, altını çizerek söylüyorum.

BAŞKAN - Ama şimdi... Evet, neyse, tamam.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Teşekkür ediyorum.