KOMİSYON KONUŞMASI

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sayın Kılıçlar hoş geldiniz.

VALİ-EMNİYET ESKİ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET KILIÇLAR - Sağ olun.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Bugün demokrasiyi koruma ve kurtarma noktasında vatanımızı millet iradesinin tecelligâhı Türkiye Büyük Millet Meclisinin devamı noktasındaki yapmış olduğunuz fedakârane çalışmalara teşekkür ediyoruz. Bugün hem Emniyet hem askeriyenin içindeki sağduyu sahibi vatanseverler çok ciddi şekilde çalışmasaydılar daha kötü şeyler olabilirdi.

Birinci sorum şu: Siz uzun süre Emniyet Genel Müdürlüğü yaptınız, aynı zamanda kaymakamlık, valiliklerde bulundunuz. Bu yapı özellikle istihbarat teşkilatında çok ciddi şekilde hâkimiyet kurmak istemiş, bunu görüyoruz. 7 bine yakın istihbarat elemanı var. Bunun 6.500'e yakınının FETÖ'cü olduğu söylendi daha sonra, yazıldı ve çizildi. Bu darbeyi hiç duymadınız mı? Bir istihbarat edinemediniz mi? Bu, bunların egemen güçlerle veya başka istihbarat güçleriyle birlikte olduğunu mu gösterir veya bizim zafiyetimiz mi? Bu noktada bir çalışma yapılabilir mi yeniden?

İkinci sorum: Burada bir Emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel Bey, hem askeriyede hem de polis teşkilatında 1982'li ve 84'lü yıllardan itibaren özel sınıfların kurulduğunu ve bu sınıflara daha çok FETÖ'cülerin yerleştirildiğini ve bunların da daha sonra emniyet müdürü veyahut da kurmay albay olarak, kurmay sınıflarında, askeriye yükseldiklerinin... Böyle bir sınıftan haberiniz var mı sizin?

Üçüncü sorum: Bu yapı her yere sızmaya çalışmış. Mesela TÜRKSOLU dergisine sızmış, orada bir şahıs intihar etmiş veya ettirildi diye hâlâ daha muallakta olan bir yapı, meçhul bir şekilde. Burada bir şahıs, Fırat Gökçe isimli şahıs buraya girmiş. Bunu da ben tesadüfen gördüm. Muhammet Çetin bizde milletvekiliydi. 17-25 Aralıktan önce bunun odasına girdiğini gördüm. Ben de kendisini çok daha önce Büyük Birlik Partisinde Genel Başkan Yardımcısıyken kendisine yazdığım bir mektuptan biliyorum ama sol görüşlü olarak biliyorum, sosyalist olarak biliyorum, oradaki bir dergilerinde şöyle çıkmıştı: "Kürtlerden alışveriş yapmayın.", "Kürt kızıyla evlendiyseniz boşanın." gibi ayrılıkçı, ırkçı bir yayın yaptıklarını gördüm. O zaman dikkatimi... Oraya bir mektup yazmıştım. Her yere sızmışlar. Bugün bu yapı başka dinî yapıların içine sızmış olabilir mi? Daha önceden böyle bir çalışma yapmış olabilir mi veya böyle duyumlarınız var mıydı?

1970'li yıllarda ortaya çıkıyor bu hareket, 1969 yılında. Siz de 1984 yılında siyasaldan mezun oldunuz, 1980-1984'te okudunuz orada. Bu yapının darbeci kimliğiyle ilgili hiçbir düşünceniz oldu mu? Daha önce mi darbeci kimliklerine sahiptiler veya sonradan mı böyle bir kimliğe sahip oldular ve bu darbe girişimini niçin yapma lüzumunu hissettiler? Orada bir siyasi iradeyle mi bir kavga vardı yoksa hakikaten Türkiye'yi ele geçirmek, devleti ele geçirme noktasında mı bir çalışması vardı, bununla ilgili sorularım.

Bir diğer husus: 6.500 kişiyi hiç mi fark etmediniz? Özel bir çalışma yaparak mı buraya girdiler? Nasıl giriyorlar? İstihbaratçı nasıl olunur? MİT'e nasıl girilir? Emniyet istihbaratına nasıl girilir?

Son sorum da şu: Biraz fazla soru sordum, arkadaşlarım da beni bağışlasınlar, Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz. Bir senede ortalama yaklaşık 150'ye yakın yurt dışına çıkmış ve gittiği ülke, hemen hemen tamamı Amerika Birleşik Devletleri, 110'u Amerika. Acaba bu adam bir akademisyen, iş adamı olsa 150 defa yurt dışına çıkmasını anlayabiliriz. Devlet bunları takip etmiyor mu? 110 defa Amerika'ya giden, toplamda 150 defa başka ülkelere giden bir akademisyenle ilgili "Acaba neden gidiyor?" diye bir düşünce içerisinde bulunmadı mı? Bunları öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ederim.