KOMİSYON KONUŞMASI

HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Sayın Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri; önce, müsaade buyurursanız, önümüzdeki yılın ekonomisine ilişkin bir uyarıda bulunmak istiyorum, daha sonra da bütçeye ilişkin, özellikle Maliye Bakanlığının bütçesine ilişkin görüşlerimi ifade edeceğim.

2015 yılının ekonomik tablosu çok önemli bir gelişmeye işaret ediyor. 2013 yılının içinden başlayarak Hükûmet, cari açıktaki, dış açıktaki olağanüstü gelişmeyi gözeterek Merkez Bankasının kredi hacmini daraltması yönünde bir görüş ve irade göstermişti ve bunun neticesinde gerçekten de dış etkilerle beraber büyüme hızında bir azalma ve beraberinde de dış açıkta da bir daralma gerçekleşti. Şimdi, öyle görülüyor ki petrol fiyatlarının da düşüşüyle beraber 2015 yılında Türkiye'nin dış açığı daha da daralacak. Bu, tabii, olumlu bir gelişme. Fakat Türkiye, düşen büyümeyle beraber -bırakınız 2003-2006 tablosunu- 2006'dan sonra istikrarsızlaşan büyümeyle beraber şimdi de daralan büyümeyle daha yüksek bir işsizlik oranıyla karşı karşıya kalacağına hazırlanmalıdır. İşsizlik oranları, aslında son on-on iki yılda yüzde 9'un altına hiç inmedi ve şimdi de artan bir trend gösteriyor ama 2015 yılında daha yükselen bir işsizlik trendiyle ve performansıyla karşı karşıya kalacağımız konusunda uyarmam gerekiyor.

Şimdi, bütçeye gelince bütçeye birkaç nazardan bakacağım. Bunlardan bir tanesi maliye politikasının etkinliği. Maliye politikasının etkinliği ne? Gerek harcamalar gerek gelirler bakımından, biz iki açıdan değerlendirmek isteriz. Bir tanesi büyümeye olan etkisi -olumlu etkisi veya olumsuz da olabilir- diğeri adalete olan etkisi. Şimdi, her ikisinde de, baktığımız zaman -bazı arkadaşlarım ifade etti- vergi idaresinin özerkleşmesi konusunda ne yazık ki bu Hükûmette öteden beri bir irade noksanlığı var. Bunu daha önce bu Komisyonda söyledik. Üstelik bu sadece bizim görüşümüz değil, muhalefetin görüşü değil; bu, aynı zamanda uluslararası kuruluşların da Türkiye'ye yaptıkları bir telkin. Türkiye'de vergi idaresinin özerkleşmesi, demokratik siyasetin yerleşmesi açısından da son derece önemli.

Şimdi, bakınız, gelir vergileri, Türkiye'de millî gelir içinde -biraz önce bir arkadaşım ifade etti- yüzde 6. Bu düşük, bu çok düşük; bu, OECD ülkeleri içinde en düşük olanlardan bir tanesi. Bunu artırmamız gerekiyor. Yani vergi gelirlerinin millî gelir içinde yüzde 20 olması belki olağanüstü problemli değil, sorunlu değil ama gelir vergisinin millî gelir içinde yüzde 6 payı olması çok ciddi bir sorun ve bununla ilgili bir şeyler yapılması gerekiyor. Bu kolay bir şey değil tabii. Bununla ilgili bir gelir vergisi kanunu Mecliste var şimdi. Ne zamandan beri var? 2013 yılından beri var, 2014 yılını kapatıyoruz. Şimdi demek ki bir siyasi irade noksanlığıyla karşı karşıyayız. Bu siyasi irade noksanlığı ne zaman olur? Hükûmetin Parlamentoda yeterince bir çoğunluğu yoktur yahut da uzun süredir iktidarda değildir yahut da iktidardan düşmek üzeredir. Şimdi bu üçü de şu anda olmadığına göre neden korkuyorsunuz, elinizi ne tutuyor merak ediyorum. Nereden kaynaklanıyor bu siyasi irade noksanlığı? Üstelik, Maliye Bakanlığı koltuğunda oturan kişi de geçmişte bu tip konular üzerinde mesleki olarak yazı yazmış birisi, rapor yazmış birisi.

Şimdi, Türkiye'de çok önemli bir sorun daha var. Geçtiğimiz hafta bir Fransız iktisatçı, biliyorsunuz, Türkiye'deydi. Dünyada sansasyon yaratan bir kitap yazdı 21'inci yüzyılın sermayesine ilişkin, Piketty, bir Fransız genç iktisatçı. Şimdi bu genç iktisatçının Türkiye'yle ilgili az bilgisi vardı ama Türkiye'de çok önemli bir alan kendisine hatırlatıldı ve kendisi de bu konuda gerçekten meraklı. Türkiye'de en büyük adaletsizlik gelirler arasında değil, orada var ama Türkiye'de en büyük adaletsizlik servette var. Servetteki adaletsizliğin de temelinde, Türkiye'de çok önemli bir demokratik gelişme var, kırdan kente muazzam bir gelişme oldu ve kentlerde olağanüstü fiyat gelişmeleri, gayrimenkullerde fiyat gelişmeleri oldu. Şimdi, bu servet artışı konusunda, bu durduğu yerde servetin değeri artışı konusunda bir vergilendirme söz konusu değil. Evet, biliyorum, emlak vergileri konusunda bazı adımlar atıldı, değer artışı konusunda, gayrimenkulün değer artışı konusunda bazı adımlar atıldı ama bu adaletsizliği ortadan kaldıracak yahut da kentlerdeki rantları azaltacak ölçüde olmadı. Özellikle İstanbul'da gelişen fiyatların bir biçimde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Güneş, iki dakika ek süre veriyorum.

Buyurun.

HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Bu sistemin, Türkiye'nin kendine özel bu servet gelişiminin frenlenmesi ve dengelenmesi gerekiyor. Bence bu son derece önemli bir konu.

Şimdi, bir başka konuyu daha söyleyeyim. Gelirden bahsettim, gelir bacağından bahsettim. Şimdi, kamu harcamalarının etkinliği konusunda da -Sayın Bakanım, Sayın Oral bahsetti, bu çok önemli- kamu harcamalarının kendi içinde bir reel organizasyona ihtiyacı var ve özellikle, kamu yatırımlarının millî gelir içindeki payının düşüklüğüne işaret etmek istiyorum. 2015 yılında millî gelir içinde kamu yatırımlarının payı yüzde 2,5'tur. Bu, aslında çok düşük bir orandır ve Türkiye'nin bölgesel dağılımı, bölgesel adaletsizliği bir tarafa, kalkınması için de yetersiz bir kamu yatırımıdır. Bunun mutlaka arttırılması gerekiyor. Hükûmetiniz aslında kamu yatırımlarının bütçe içinde arttırıldığını söylüyor iktidarı boyunca ama faiz yükü bütçe içinde düştüğüne göre bu doğal bir şey yani bir faiz çıkınca tabii oransal olarak birdenbire kamu yatırımlarında artış olmuş gibi gösteriyor ki aslında bu doğru değil.

Şimdi, bir başka noktaya mutlaka değinmem gerekiyor. Şimdi, vergilerin adaleti de son derece önemli. Vergide adalet var mı diye baktığımız zaman, bu yıl bir şeyle karşı karşıya kaldık. Aralık ayında asgari ücretten bir üst vergi diliminde vergi alındığını gördük yani yüzde 15'ten 20'ye çıkılıyor. Bu, aslında büyük bir ayıp. Yani, asgari ücret alan, 850 lira civarında net geliri olan bir asgari ücretlinin aralık ayında "Sen artık bundan sonra çok fakir değilsin, çok yoksul değilsin, senden birazcık daha fazla vergi alacağız." diye bir üst vergiye çıkması aslında bir ayıp. Bunun mutlaka ayarlanması gerekiyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak asgari ücretten verginin tamamıyla çıkarılmasını, temizlenmesini istiyoruz ama bu durumda, sizin konumunuzda son aralık ayında artık kümüle edile edile gelir artık yüzde 15 değil de 20 denmesi bence büyük bir ayıp, onun mutlaka düzeltilmesi gerekiyor yani dilimlerle oynanması gerekiyor ve asgari ücretlinin üzerinden bu adaletsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Güneş, toparlarsanız sevinirim.

HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Söyleyeceğim şeyler çok ama sürem sanıyorum bitti. 2015 bütçesinin Maliye Bakanlığı için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Size başarılar diliyorum.