BAŞKAN - Çok değerli arkadaşlar, Komisyonumuzun çok değerli üyesi İsmail Faruk Aksu Bey Komisyonumuzdan başka bir komisyona görevlendirilmiştir. Yeni görevinde başarılar diliyorum. Tecrübelerinden çok yararlandık; Komisyon adına, geçmiş çalışmaları sebebiyle teşekkürler ediyorum.

Yine, Komisyonumuza, Milliyetçi Hareket Partimizi temsilen, sadece siyaset değil bilim adamı Değerli Kadir Koçdemir iştirak etmişlerdir, temsil edeceklerdir. Hayırlı olsun. Kendilerinden yararlanacağız.

Çok değerli arkadaşlar, bugün, tabii, gündemimiz Ceza Muhakemesi ve diğer kanunlardaki değişiklikler, tek gündem ama bugün dünden önce Türkiye büyük bir acı, ağır bir travma yaşadı. Ben bu gibi zamanlara, bu gibi kriz zamanlarına "beka zamanı", "beka tehdidi zamanı" diyorum.

Tabii, yasama organı sadece Genel Kuruldan veya partilerden teşekkül etmiyor. Yasama organının yine ana unsurlarından birisi, hatta bana göre birincisi ama sıra düzenine göre de ikincisi Adalet Komisyonudur. Adalet Komisyonu partilerden teşekkül etmektedir. Partilerin, Adalet Komisyonunun sicilleri, ayrıca iç hukukumuza göre Parlamentonun korunması gereken belgeleri olup geleceğe tamamen vesika olarak, veri olarak aktarılmaktadır.

Adalet Komisyonunda partilerin tercih edecekleri birer isimle de her partinin görüşünün millî tutanağa geçmesinin bir millî hassasiyet gereği olduğunu düşünüyorum ve ben bu konuda, yani 15 Temmuz konusunda -sonrası, öncesi bahsi diğerdir ama- 15 Temmuz travması konusunda beşer dakika içerisinde ifade edilecek bir konuşma, her partiden bir arkadaşa... Bakanımız ister bu sıra düzeni içerisinde söz alır veya zaten tasarıyı Komisyonla paylaşırken düşüncelerini bildirir, tamamen kendi tercihi.

Şu anda ben Komisyon Başkanı olarak düşüncelerimi sizlerle kısaca paylaşacağım, ondan sonra, büyüğe doğru, sıra düzeni içerisinde partili arkadaşlarıma söz vereceğim.

Komisyonumuzun saygın üyelerini, Değerli Bakanımızı ve sayın katılımcıları saygıyla selamlıyorum.

15 Temmuz darbe ve işgal girişimiyle ilgili düşüncelerimi bu dönem çalışmalarının ilk toplantısında sizlerle ve tarihle paylaşıyorum.

15 Temmuz, Sevr sayıklamasından kurtulamayan ikiyüzlü Batı'nın suçüstü hâlidir.

15 Temmuz, yedi düvele diz çöktüren Çanakkale ve Kurtuluş ruhunun ansızın dirilmesidir.

15 Temmuz, darbe ve işgal çapulcularının, bütün renk ve farklarıyla bir olmuş aziz millet tarafından meydanlarda boğulmasıdır.

15 Temmuz, içimizdeki hainlerin millî irade ateşinde kavrulmasıdır.

15 Temmuz, şehitler, gaziler ve demokrasi günüdür. Bin nice destanın kanla yazılmasıdır.

15 Temmuz, büyük arınmadır. Pişmanlık ve kopuş fırsatıdır. Geleceği inşa buyruğudur.

15 Temmuz, ilahî yardımın ve gayretullahın vatanımıza tecelli ettiği bir kutsal zamandır.

15 Temmuz, Yüce Yaradan'ı ve Peygamberimiz'i istismar ederek insanları aldatan FETÖ'nün cümle âleme teşhir ve rezil edildiği vaktimuacceldir.

15 Temmuz, Cumhurbaşkanımızın dünyayı kıskandıran tarih ve zafer sicilidir.

15 Temmuz, varoluş tehlikesi karşısında partilerimizi ve değerli liderlerimizi birleştiren gerçek bir millî emsaldir. Gurur duyacağımız ve uygarlık tarihine kazandırdığımız küresel demokrasi içtihadıdır.

Şunu da bir hakkaniyet gereği ifadeye mecburum ki tarih, devletin yarım asırlık kıdemli gafletini; siyasetin halkalı, kadim ve konjonktüre bağımlı mahmurluğunu elbette ki yazacaktır. Yine tarih, 15 Temmuz şokunda siyaset ve millî iradedeki idrak patlamasını ve birlik ruhunu da kaydedecektir.

Aynı hakkaniyet içinde belirtelim ki hukuk tefekkürü, paralel yargı cenderesinde oluşturulmuş kurmaca kararlar ve hatta kimi idari tasarruflar konusunda denetim mercilerince -yargılamanın yenilenmesi değil- yeniden inceleme yapılmasını mümkün kılacak bir hukuk mekanizmasının ihdasını emretmektedir. Siyaset kurumu ve yüksek Adalet Komisyonu bu canlı ve acil sorunu değerlendirmek zorundadır. Adalet ve hukuk, şaibeden ve kirden temizlenmelidir. Hiçbir hak zulme tutsak düşürülemez.

Unutulmamalıdır ki türüne insanlık tarihinde rastlanmayan bu menhus urun tasfiyesi ve müeyyidelendirilmesi sürecinde adil yargılanma hakkına riayet, en az bu onurlu ve cesur mücadele kadar önemlidir. Adil yargılanma hakkı, hukukun vicdanı ve bekanın deruni gıdasıdır.

Akıl, bilim ve hakkaniyetin çözemeyeceği sorun yoktur, yeter ki ortaya irade koyabilelim.

Komisyonumuza başarılı ve verimli çalışmalar diliyorum. Saygılarımı sunuyorum. Allah yardımcımız olsun diyorum.

Teşekkür ediyorum arkadaşlar.