KOMİSYON KONUŞMASI

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Tasarıda Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanun ve diğer bazı kanunlarda köklü değişiklikler öngörülmektedir. Özellikle Ceza Muhakemesi Kanunu içerisinde yaptığımız değişiklikler şu andaki ihtiyaçlardan doğmuştur, soruşturmaların etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi ve kovuşturmaların sağlıklı yapılması bakımından gerekli olduğuna inanıyoruz.

Neler getiriyor diye baktığımızda? Duruşmalar il sınırları içerisinde olmak kaydıyla duruşmanın yapıldığı yerden başka bir yerde de yapılabilecektir. Bunun ana nedeni çok sanıklı dosyaların olma durumunda bunların nerede yargılanacağına dair bir yasal boşluk var, o boşluğu doldurmaktır, bu nedenle getirilmiştir.

İkincisi: Vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlarda tutuklama yasağını kaldırıyoruz. Bildiğiniz gibi 100'üncü maddede üst sınırı iki yıla kadar olan hapis cezalarını gerektiren suçlarda tutuklama yasağı var ve biz vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçları bunun kapsamı dışına çıkarıyoruz. Türkiye'de pek çok olay yaşandı ve bu olaylardan kamuoyu da fevkalade rahatsızlık duyuyor. Tutuklama yasağı olduğu için de mahkemeler tutuklama kararı veremiyorlar. Bundan sonra bu darp fiilleri karşısında hâkimler tutuklama kararı verebileceklerdir.

Örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlarda azami tutukluluk süreleri dolmuş şüpheli veya sanıklar adli kontrolle serbest bırakılıyor ama dışarıda adli kontrolü ihlal ettikleri zaman bunları geri alma imkânı olmuyor. Buradan ciddi sıkıntılar yaşadık. Bildiğiniz gibi Malatya Zirve Yayınevi cinayetlerini işleyen bu katillerle ilgili adli kontrolle serbest bırakıldılar ve sürekli biz bunları takip ettik. Yani bunları hemen geri tutuklayıp şeye almak çünkü suçu sabit, her şey net ortada ama böyle bir sıkıntı oldu. Böyle bir durumda adli kontrol şartlarının ihlal edilmesi hâlinde tutuklanmasına imkân veriyoruz.

İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri, organ veya doku ticareti, nitelikli dolandırıcılık ve tefecilik suçlarında da uygulanmasına dair düzenleme yapıyoruz. Yani kataloğa bu suçları da koyuyoruz ve bu da son derece önemli bir şey.

Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi tedbiri bireysel işlenen uyuşturucu madde ticareti suçunda da uygulanabilecektir. Bu da son derece önemli bir başka adım, uyuşturucuyla mücadele bakımından çok önemli görüyoruz.

Teknik araçlarla izleme tedbirine yine aynı iletişimin tespitinde olduğu gibi kapsam genişlemesi yapılıyor ve bu çerçevede de bunların kararını verme konusunda da bir değişiklik yapılıyor. Daha önce bildiğiniz gibi ağır ceza mahkemeleri karar veriyordu, oy birliğiyle karar vermesi gerekiyordu. Bu düzenlemelerin yasalaşması hâlinde bu sulh ceza hâkimliği tarafından kararlar verilecektir.

Ben diğer bütün ceza muhakemesi değişikliklerini tek tek anlatmak istemiyorum. Sadece birkaç örnek vereyim, maddeler görüşülürken maddeler üzerinde ayrıca görüşlerimizi ifade ederiz, eleştirilere cevap veririz.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bir diğer konu da Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklerle ilgili. Ceza Kanunu'nda da önemli değişiklikler yapılıyor, yapıyoruz. Bazı müesseselerin kapsamını genişletiyoruz, önemli adımlar atıyoruz. İzniniz olursa bunlara dair bazı rakamları da paylaşmak isterim.

Yeni Türk ceza adalet sisteminin on yıllık uygulaması sonuçları, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına ilişkin sistemin aksayan pek çok yönü olduğunu da ortaya koydu. Bu aksayan yönleri düzeltmek ve alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının sağlıklı işlemesini, konuluş amacına uygun neticeler ortaya çıkarmasını temin etmek maksadıyla da burada değişiklikler yapıyoruz.

2002 yılından 2015 yılına, yıl içinde yeni gelen soruşturma dosyası sayısı yüzde 40 oranında arttığını görüyoruz. Bununla birlikte geleneksel muhakeme usulüne alternatif yöntemlerin iş yükünü azaltma konusunda beklenen neticeyi vermediğini de görüyoruz. 2015 yılında ülke genelinde toplam 7 milyon 115 bin 523 ayrı eylem sebebiyle toplam 3 milyon 542 bin 108 soruşturma dosyası açılmış, yapılan soruşturmalar neticesinde 3 milyon 219 bin 415 ayrı eylem sebebiyle toplam 1 milyon 469 bin 410 dava dosyası ceza mahkemelerinin önüne gelmiştir. Sözü edilen bu soruşturma ve kovuşturmalar sürecinde özellikle ön ödeme ve uzlaşma sebebiyle verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar sayıları oldukça düşük bir seyir göstermektedir. Diğer bir ifadeyle, bu alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin ceza, adalet sisteminin iş yükü üzerindeki etkisi çok sınırlı seviyede kalmıştır. 2015 yılında ön ödeme kapsamında kalan suçların toplam suç sayısına oranı binde 1 düzeyinde olup sadece 1.167 dosya ön ödemeyle sistem dışına çıkarılmıştır. 2015 yılında uzlaşmayla sonuçlanan dosya sayısıysa 8.485 olmuştur. Bu da bu konudaki kapsama baktığınızda neredeyse yok denecek kadar az olduğunu göstermektedir.

Tasarıyla, uygulamadan gelen talep ve öneriler ile günümüz çağdaş ceza, adalet sistemlerinin genel yönelimi dikkate alınarak hukukumuzdaki ön ödeme ve uzlaşma kurumları, bu kurumlardan beklenen hukuki ve sosyal faydayı sağlamak amacıyla yeniden ele alınmaktadır. Bunlar son derece önemli değişiklikler. Sadece şunu söyleyeyim: Ön ödemeyi bir yıla çıkıyoruz. Esasında ön ödeme peşin bir ceza sistemidir, benim kanaatim çünkü başlangıçta belli bir para ödedikten sonra sürecin sonlandırılması son derece önemli. Eğer süreç böyle sonlandırılmazsa ne oluyor? Ya para cezasına çevriliyor, tecil ediliyor ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması oluyor ve sonuçta bu kapsamda olanlar bir gün dahi hapiste yatmıyor. Yani, şunun doğru anlaşılması için söylüyorum: Sanki hapse girmesi gereken birisi var da ön ödemeyle hapisten kurtuluyor gibi bir algı oluşmasın çünkü bu kapsamda olanların mevcut Ceza Muhakemesi Kanunu'na ve Türk Ceza Kanunu'na göre hapiste kalması fiilen mümkün değil, bir yıla kadar olanlar hem erteleme kapsamında hem para cezasına çevrimi kapsamında hem hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında bir şey var yani birinde olmazsa öbürü oluyor ve sonuçta bunların hiçbirisi bir hapis cezası nedeniyle hapse girmiyor. O nedenle, biz hem peşin bir ödeme yapılarak böylesi bir durumun doğurduğu sakıncaları da ortadan kaldırıyoruz hem de iş yükünü azaltma bakımından son derece önemli bir adımı atmış oluyoruz.

Tabii, bazı suçlarla ilgili de cezalarda artırım yapıyoruz. Bunlar da son derece önemli. Örneğin, bağımsız trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun bir yıllık sınırı var, bunun alt sınırı yok; şimdi, alt sınır getiriyoruz yani üç aylık bir süre getiriyoruz. Neden? Trafik güvenliğini tehlikeye sokuyor, adama bir aylık bir ceza veriliyor, ona baktığınızda o tehlikeye sokmayı sürgit tekrar ediyor. Yani, ceza biraz canını acıtsın ki ikinci bir defa tekrarı konusunda bunu bir daha yapmasın işin doğrusu. Onu önlemek bakımından bunu getiriyoruz. Bu son derece önemli bir konu.

Uzlaşmanın kapsamını genişletiyoruz. Etkin pişmanlık gerektiren suçlar da uzlaşma kapsamına alınıyor, son derece önemli ve uzlaşmanın uygulanmasına engel olan mekanizmaları da kaldırıyoruz. Bir örnek vereceğim: Ben kavga etmişim birisiyle, şikâyetçi oluyorum, polise gidiyorum veya savcıya gidiyorum, o anda "Uzlaşma istiyor musun?" diye soruluyor. Ben uzlaşma istesem ne işim var poliste, savcıda? Öfkem kabarmış, kızmışım, "O anda uzlaşacak mısın?" diye sorduğunda cevabı belli, niye uzlaşayım? Uzlaşmak istesem ne işim var burada? Onun için öfkenin dinmesi, o kavganın doğurduğu psikolojinin değişmesini biraz beklemek ve bir zaman sonra "uzlaşma" sorusunu sormak son derece önemli çünkü bir zaman sonra insanlar uzlaşmayı kendileri arzu ediyor. Böyle bir durumun önünü açmak ve bunu da polise sordurmamak, savcıya sordurmamak ve uzlaşmacıya sordurmak, sistemin dışında birine sordurarak tabii, özür dâhil, bütün şeyleri de, zararı, ziyanı da -orada maddede gereken bütün şartlar var- onları gidermek suretiyle bunlar yapılmaktadır.

Tabii, dolandırıcılık suçunun, cinsel saldırı suçunun cezaları artırılmaktadır. Anayasa Mahkememizin iptal kararına uyum sağlamak maksadıyla böyle bir düzenleme getiriyoruz. Mağdurun 12 yaşından küçük olması durumunda sarkıntılık suçunun alt sınırı üç yıldan beş yıla, tasaddi suçunun alt sınırı sekiz yıldan on yıla, nitelikli cinsel istismar suçunun alt sınırı on altı yıldan on sekiz yıla çıkarılmaktadır; üst sınırlara dokunmuyoruz.

Dolandırıcılık suçunun basit hâlinin cezasının alt sınırı bir yıldan iki yıla, nitelikli hâlin cezasının alt sınırı da iki yıldan üç yıla çıkarılmaktadır. Polis, hâkim, savcı, bankacı, sigortacı gibi isimler kullandırılarak yapılan nitelikli dolandırıcılık suçunun da en az dört yıldan az olamayacağına dair hükümler getiriliyor.

Patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan malzemelerin izinsiz olarak bulundurulması veya kabul edilmesi de suç olarak düzenlemekte ve suçun alt sınırı üç yıldan dört yıla çıkarılmaktadır. Özellikle, otomobillere bomba yükleyip araçları patlatma suçları çok yaygın bir şekilde şu anda işleniyor. Buna ilişkin, tabii, idari bazı tedbirler alındı ancak Ceza Kanunu'ndaki bu hükmün hem boşluğu doldurucu hem de cezanın caydırıcı niteliğini artırıcı bir hâle getirilmesini sağlayan adımlar atıyoruz. Tabii, başka düzenlemeler de var. Onları da maddeler geldiğinde orada ayrıca ifade ederiz.

Bir de istinafa geçti Türkiye. İstinaf nedeniyle bazı verilerde değişiklik yapıyoruz. Burada istinafta kesinleşme sınırlarını belirliyoruz. Bu açıdan önemli bir adım atıyoruz.

İlk derece mahkemelerinde kesinleşme sınırlarını belirliyoruz. O da tamamıyla istinaftaki görev yapan hâkim ve savcılarımızın talepleri doğrultusunda yaptığımız teknik bir düzenlemedir. Bunu ifade etmek isterim.

Diğer bazı maddeler de var, onları tek tek anlatarak vaktinizi almak istemiyorum.

Ben tekrar hayırlı olmasını diliyorum. Eğer bir alt komisyon olursa alt komisyonda bunun daha rahat bütün boyutlarıyla konuşulma ihtimali olabilir. Ona da muvaffakiyetimiz olduğunu ifade etmek isterim.