ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, hatırlarsanız eğer, geçtiğimiz yasama yılında Plan ve Bütçe Komisyonu toplantılarında, iki seçimin üst üste yapılmış olması, dolayısıyla, o süreç içerisinde yapılması gereken birçok yasal düzenlemenin yapılmamış olması nedeniyle Plan ve Bütçe Komisyonu torba kanun yağmuru altında kalmış idi. O yasalar konuşulurken de bu sadece bu döneme özgü olarak yapılan bir olay, bundan sonra Plan ve Bütçe Komisyonu kendisine gelen tasarı ya da teklifler üzerinde gerektiği kadar çalışıp tali komisyonların görüşlerini de inceleyerek kararlarını olgunlaştırarak buraya getirilen kanunları daha etkili, daha verimli, hatta daha da kolay anlaşılabilir kılmak suretiyle yapacaktır diye kararlaştırmıştık -şifahi olarak, yazılı değil- ancak bu dönemin ilk yasama toplantısında yine bir kanun teklifiyle karşı karşıya kaldık. Üstelik de bu, bu Komisyonun temel işlevi olan bütçe yapma işleminden sadece ve sadece bir gün önce.

Geleneksel olarak, Plan ve Bütçe Komisyonunun üyeleri bütçe görüşmelerine başlamadan önceki üç günlerini tamamen bütçeye hasrederler, bununla uğraşırlar, araştırırlar, soruştururlar, verilere ulaşırlar ve onlarla ilgili, en azından, bütçe kanunundaki gördükleri hataları, düzeltilmesi gereken unsurları, bölgeler arası dengesizlikleri, bir sürü konuyu çözmeye çalışırlar. Şimdi, böyle bir tasarının bütçeden bir gün önceye getirilmesini doğru bulmuyoruz ve bunun bu şekilde devam etmesi hâlinde Plan ve Bütçe Komisyonuyla ilgili çalışmalarımızda nasıl bir tavır izleyeceğimizi yeniden belirlemek zorunda kalacağız belki de.

Burada bir zorunluluk olduğunu kabul ediyoruz, özellikle gelen ilk teklifle ilgili olarak. O da, Anayasa Mahkemesi daha önceden, 2015 yılı Bütçe Kanunu'nun bazı maddelerini iptal etti. O iptale bağlı olarak bir düzenleme getirilmesi, bunun kısa tutulması, dolayısıyla, bütçe kanunundan önce onun görüşülmesi mantıklı ve kabul edilebilir bir olay olarak görülebilir idi. Ancak, biraz önce Sayın Başkanın buraya belirli maddelerini eklemek istediği yeni teklifle bu olay tam anlamıyla, daha önceden "Bir daha asla yaşamayalım." dediğimiz bir süreci yeniden başlatıyor gibi algılanıyor. Bunu doğru bulmadığımızı yeniden belirtmek istiyorum. Bu komisyonlar, hiçbir şekilde, buraya gelen, incelenmeden, tartışılmadan, ayrıntısına girilmeden, kime ne getirildiği, kime hangi yükümlülük yüklediği konularını konuşmadan, tartışmadan kanun çıkarmamalıdır diyoruz. Dolayısıyla, eğer biz Parlamentonun itibarının erozyona uğramasını istemiyorsak hem Genel Kurulda hem de komisyonlarımızda bu çalışmaların yapılması gerekliliği konusunda ısrarcı oluyoruz. Dolayısıyla, bu gereksinimi kabul ediyoruz. Kabul ediyoruz ama bu olayı, şu anda görüşeceğimiz veya yarından itibaren görüşeceğimiz bütçe konusundaki çalışmalar açısından olumlu bir olay olarak görmüyoruz.

Umuyoruz ki bundan sonra ya da bu kanunlar görüşülürken yeniden, yeni önergelerle, yeni tekliflerle bu olay sulandırılmaz, yeniden çok büyük bir torba kanun hâline getirilmez. Öyle bir olay olduğu takdirde ne yapacağımızı hep beraber değerlendiririz. Usul olarak, bundan sonraki toplantılarda daha üzerinden dört saat geçmeden veya beş saat geçmeden görüşülmek zorunda olan tasarıların bu komisyonda görüşülmeyeceğini umuyoruz. Bunu, bu komisyonun bütün üyelerinin talebi olarak söylediğimi sanıyorum, sadece kendi talebimiz değil. Büyük bir olasılıkla, iktidar partisinin milletvekilleri de şu anda hangi kanunu görüşeceklerini bilmiyorlar.