MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet, Sayın Paylan'ın, tabii, hassasiyeti, bizim için daha büyük bir hassasiyet. Çünkü, otomotiv sektörü gerçekten -önceki konuşmamda da ifade ettim- bizim için stratejik bir sektör; ekonomimiz açısından, ihracatımız açısından, istihdamımız açısından ve bir de yan sanayi bakımından baktığımız zaman gerçekten önemli. Ve otomotiv sektörü en fazla AK PARTİ hükûmetleri döneminde büyüdü yani hem iç pazar hem dış pazar hem yan sanayi gerçekten her bakımdan büyüdü ve bu dönemde biz otomotiv sektörünün büyümesi için, AR-GE destekleri başta olmak üzere, birçok kanaldan otomotiv sektörünün büyümesi için teşvik sistemi üzerinden, nakdi destekler üzerinden çok ciddi destekler verdik, vermeye de devam edeceğiz, bunları da artıracağız. Bir kere, otomotiv sektörü bakımından stratejimiz çok açık. Bu sektörün Türkiye'de büyümesi, önümüzdeki dönemde ekonomi politikalarının bir parçası.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanım, bir cevap vereyim, cevap hakkımı kullanayım.

Diğer taraftan, motorlu araçların...

BAŞKAN - Sayın Bakan, direkt spesifik sorulara bir cevap alabilirsek zaten ben de müdahale etmeyeceğim.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Doğru.

Motorlu araçların vergilendirilmesi konusunda da her zaman için sektörle birlikte görüşüyoruz, konuşuyoruz. Farklı farklı beklentiler var. Mesela, sanıyorum iki yıl kadar önce elektrikli araçların ÖTV'sine önemli indirimler getirdik yani elektrikli araçların Türkiye'de yaygınlaşması, Türkiye'nin bir üretim üssü olması noktasında önemli bir teşviki getirdik. Yine -yaklaşık bir iki ay önce burada Komisyondan geçti- hibrit araçlarla ilgili önemli bir düzenleme yaptık. Burada, motorlu araçların vergilendirilmesinin tek başına motor silindir hacmine dayalı olmaması gerektiğini herhâlde hepimiz söylüyoruz yani herkes bu konuda mutabık. Dolayısıyla, Maliye Bakanlığı olarak herkesin üzerinde mutabık olduğu bir konuyu Bakanlık olarak çalıştık: Acaba vergileme ölçütleri olarak neler getirebiliriz? Burada da vergi adaletini önemsedik, ödeme gücü ilkesini önemsedik, araçların kullanım yerlerini önemsedik, en sonunda, emisyonla ilgili de bir değerlendirmenin, aslında bir parametrenin bu kanuna konulmasının, Türkiye'de çevre vergilemesi bakımından önemli olduğunu düşünerek koyduk. Dolayısıyla, şu anda yapmış olduğumuz düzenleme, sadece, sistemde vergileme ölçülerini artırmaktan ibarettir. Yetki alıyoruz. Bu yetkimizi ne zaman, ne şekilde kullanacağız, hangi yönde kullanacağız, bu bir bütçe politikası meselesidir. Bu konuda da Bakanlık olarak gerekli çalışmaları yaparız, Hükûmet olarak gerekli değerlendirmeleri yaparız ve bununla ilgili de herhangi bir spekülasyona asla mahal vermeden, bir spekülasyon oluşmasına da asla imkân vermeden gerekeni de yaparız ama ben şuna seviniyorum: Bütün partiler motorlu araçlarda silindir hacmine dayalı bir vergilendirmenin yetersiz olduğu konusunda mutabık, bunu da görmekten dolayı memnunum.