HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Çok teşekkür ederim Sayın Bakanım.

Şimdi, konuşmanızın sunuş bölümünde şöyle bir cümle kullandınız, "Benim çalıştığım bürokratların başına bu işlerden dolayı hiçbir şey gelmedi." dediniz. Evet, bizim gözlemimiz de öyle, bu, doğru ama gerçeğin bir yarısı gibi görünüyor. Sizin çalıştığınız bürokratların bir çoğu FETÖ örgütünün mağduru oldular.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Doğru.

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Emin Aslan gibi birinci sınıf emniyet müdürü uyuşturucu kaçakçılığından içeriye atıldı. Hanefi Avcı hayatı boyunca sol terör örgütleriyle mücadele etmiş, komünist bir örgütün üyesi olarak içeriye atıldı, daha başkaları... Bunu bir ifade etmek istedim.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Komedi yani.

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Şimdi, efendim, eski zamanlarda, siz de biliyorsunuz, polisin bir istihbarat ünitesi yoktu. Ama rahmetli Özal, Polis Salahiyet Kanunu'nun ek 7'nci maddesi...

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Vardı, şöyle -onda tabii bilgi açısından- Emniyet Genel Müdürlüğünün Önemli İşler Müdürlüğü vardı, İstihbarat Dairesinin eski adı odur. Ama yasal çerçeveye oturması merhum Özal'ın yaptığı bir iştir, doğru.

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Ama Polis Salahiyet Kanunu'nun o ek 7'nci maddesi polis teşkilat... Çok büyük...

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - İstihbarat yapma yetkisi getirdi, legal hâle getirdi o işi.

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Hani, bilebildiğimiz kadarıyla, işte, yakın tarihi birlikte yaşadık, bu 7'nci maddeyle kurulan polis istihbarat, Türkiye'yi bir yığın belalardan da korudu yani, onu şey yapıyorum.

ESKİ İÇİŞLERİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Yüzde yüz.

Burada Rahmetli Özal'ın bir hakkını daha iade edelim, arkadaşımızın biri, sağ olsun, "Özel harekât dairesini siz kurdunuz." dedi. Biz kurmadık, güçlendirdik, kuran Turgut Özal'dır gene Allah rahmet etsin, 84 yılıdır ilk kuruluşu.

BAŞKAN - Rahmetle anmış olalım.

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Şimdi, 15 Temmuz gecesine baktığımız zaman, Türk polis teşkilatı, hiç şüphesiz, çok iyi bir sınav verdi.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Yüzde yüz.

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Halkla birlikte, gerçekten, bu darbeyi püskürttü polis teşkilatı. Bir darbe girişiminde polis teşkilatının ne kadar önemli bir fonksiyon yerine getireceğini de açık bir şekilde gördük.

Belma Hanım, benimkine benzer bir soru sordu ama ben önemli bulduğum için başka bir formatta size sorumu yöneltmek istiyorum.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Çok iyi bir şey sordunuz, buna önemli bir şey söyleyeceğim, aklıma geldi şimdi.

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Şimdi, bu yaşadığımız olağanüstü, tarihsel, büyük tecrübeden de hareketle ve 15 Temmuz gecesi olan bitenlerden de hareketle, böyle durumlarda polisin yetkileri bakımından yeni düzenlemelere ihtiyaç var mı?

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Ben şöyle söyleyeyim, son cümle onu söyleyeceğim de: Şimdi, ben Emniyet Genel Müdürü olduğumda çok korkunç bir terör dalgası vardı Türkiye'de. Oturdum ben değerlendirme yaptım. Türkiye'de yakın tarihin 2 askerî müdahalesi vardır biliyorsunuz: 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980. Her ikisinin de gerekçesi şudur: "Bozulan asayiş, ortaya çıkan kardeş kavgası, asayişin sağlanamaması dolayısıyla kardeş kavgasını önlemek için yönetime el konulmuştur." Özet bu. Yani polis görevini yapamamıştır, başaramamıştır, asker gelmiştir. Şimdi, bundan hareketle -benim o zamanki hükûmet büyüklerine söylediğim- Türkiye bu kaosla giderse benzer bir sıkıntıyla karşı karşıya kalır. Bunu önlemenin yolu asayişi yeniden tesis etmekti. Bununu yolu da istihbarattan geçer. İstihbaratın mutlak şekilde güçlendirilmesi lazım; para lazım, kaynak lazım, yetki lazım. İkincisi: "Kusura bakmayın, bize, bir sene hiç kimse tayin, terfi merfi için gelmesin. Bizi bize bıraksınlar. Biz en iyi, en ehil, en liyakatli adamları getireceğiz, altı ay içinde bu terörü stabil hâle getiririz, bir sene sonra inisiyatif tümüyle devlete geçer..." Aynen de öyle olmuştu. Bu, gene yapılabilir. Devlet kudretlidir, hâkimdir.

Son bir şey sormuştunuz, ona da şey söyleyeyim...

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Yeni, yani bu durumlara benzer durumlar olduğu...

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Bu işte, yani polisin gücü. Şu var: Mesela İl İdaresi Kanunu'nun 11/d maddesi vardır, diyor ki: "Vali, kaymakam şehrin asayiş ve güvenliği için her türlü tedbiri alır." Yahu, sıkıyönetim komutanında yok böyle bir yetki. O zaman, cumhuriyetin kuruluşunda tabii iç isyanlar, sıkıntılar, şunlar, bunlar, İl İdaresi Kanunu'nda böyle bir madde konulmuş. Önemli olan, dediğim gibi, şartların gereğine göre inisiyatif kullanmak, risk almak, cesaret. Dolayısıyla, hem İç Güvenlik Kanunu var hem İl İdaresi Kanunu var, bin tane güç var. Ama bunu kullanan adam yoksa, siz Mecliste akşama kadar çalışın, kanun çıkarın icraatçı yok ortada yani olmaz. Onun için, kadroların ehliyeti ve liyakati, tecrübesi, bilgisi fevkalade önemli. Burada da şükranla kaydetmek lazım ki 17-25'ten sonra yapılan değişikliklerle ilk 6-7 büyükşehrin çok değerli emniyet müdürleri var -inşallah muhafaza ederler onları- hepsi üstün performansla o gece çok başarılı oldular, kabul etmek lazım.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Teşekkür ederiz.

BAŞKAN - Hüseyin Bey, var mı?

HÜSEYİN KOCABIYIK (İzmir) - Yok, teşekkür ederim.