KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, hoş geldiniz.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Sağ olun.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Ben, Milliyetçi Hareket Partisi Muğla Milletvekiliyim, aynı zamanda da ben de mülki idare amiriyim.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Biliyorum.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sizin genç yaşta çok etkin görevlerde olduğunuz ve özellikle bu Fetullahçı yapıyla ilgili hem zatıalinizin hem Sayın Ünal Erkan'ın ne düşündüğünü, aslında konuşmanızın başında da söylediniz, dediniz ki: "Ünal Erkan, benden önce gerekli temizlikleri yapmıştı. Ben geldiğimde hazır bir ortamda..."

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Dikensiz gül bahçesi bıraktı bize, doğrudur.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Evet.

Şimdi, tabii, biraz önce iç güvenlik paketi de gündeme gelmişken, o zaman iç güvenlik paketi yoktu. Ama polis mevzuatı zaten disiplin tüzüğü gereği birçok düzenlemeyi yapmaya diğer kurumlara göre imkân veren bir düzenlemeydi. Bu bakımdan, zaman içerisinde, elbette ki, bunlar, yapılabilirdi yani iç güvenlik paketine ihtiyaç olmadan.

Şimdi, benim esas size sormak istediğim şey şu: Kendi sorularınıza cevap verirken de defaatle kullandığınız, "Her ne kadar genç yaşta bütün görevlere ulaştık, bizim dünyayla ilgili bir beklentimiz kalmadı." deseniz de "Devletle ilgili görevlerimiz, beklentilerimiz devam ediyor ve bu konuda yapamayacağımız hiçbir şey yok." dediniz. Tabii ki emniyetin içindeki, devletin içindeki olup bitenleri, bu siyasetten ve bürokrasiden uzak kaldığınız 10 dönemde de yakın takip ettiğiniz açık. Benim esas sormak istediğim, bu yapıyla ilgili olarak sizden sonra göreve gelen emniyet genel müdürleri ve siyasetçilere herhangi bir uyarınız oldu mu? Birinci merak ettiğim konu bu. Uyarınız olduysa karşılık buldunuz mu? Uyarmadıysanız, sebepleri var mı?

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Şimdi, şöyle: Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Ben söylerim, yiğit yoğurdu nasıl yerse yer onun bileceği iş yani, o benim işim değil. Herkes kendi döneminden sorumlu.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, ikinci sorum: Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer, iktidar partisinin yetkilileri "Hem PKK hem de FETÖ bizi kandırdı." diyor. Bu konuda bir fikir beyan eder misiniz?

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Vallahi ben siyasetten uzağım, bu siyasi beyan olur. Ben bunlardan uzak kalayım müsaade ederseniz. Yani benim dediğim gibi, bir siyasi beklentim filan yok. Meclise olan büyük saygım, devlete olan sadakatim, sevgim dolayısıyla bu Komisyondayım, onlar sizin meseleleriniz, benim meselem değil. Bunu da açık yüreklilikle söylemek de bir erdem bence yani.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Evet, evet.

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Bu bir itiraf gibi bir şey, ama açık yüreklilikle söylenmesi de iyi bir şey bence yani. Siyasette açık olmanın, şeffaf olmanın ne zararı var? Bu da bir nevi öz eleştiri diye değerlendiriyorum ben.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Hemen bir sorum da, bu -Allah rahmet eylesin- şehit Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan'ın Diyarbakır'da şehit edilmesinde bugünkü 15 Temmuzda ortaya çıkan yapının bir etkisi var mı? Bu konuda bir fikriniz var mı?

İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MEHMET KEMAL AĞAR - Ya, şöyle: Gaffar'ı ilk emniyet müdürü yapan benim Kars'a, Emniyet Genel Müdürü olduğunda. O, zaten, temayüz etmiş bir arkadaştı terörle mücadelede, Eskişehir'de Terörle Mücadele Şube Müdürüydü. Diyarbakır'da da birkaç sefer gittim. Biraz rahat hissetti kendisini orada yani. Hizbullah'la ilgili de ciddi bir mücadele yürüttü. Bilemiyorum yani, tabii o zaman olayın sıcaklığında bu bilgi nasıl alındı, takiple mi bu pusu kuruldu, yoksa içeriden bilgi mi verildi? Yani ana emniyet müdürlüğü yerine tali bir binamız vardır bizim orada, eskiden trafik tescilin, mescilin olduğu yerde, makamı oradaydı. O zaman da söyledim, yani burası iyi bir makam değil, geliş gidişi biraz biçimsiz. "Yok efendim, çok rahatladık artık, hiçbir problem yok." filan diye aşırı bir güven içinde oldu ama bütün bunlara rağmen, evet, halkta da bir karşılığı vardı, bundan dolayı doğru da yapıyordu eli cebinde Diyarbakır caddelerinde gezip, milletle de bütünleşme süreci gayet iyi gidiyordu. Futbolda da biz destek oluyorduk o zaman Diyarbakırspor'la falan çok ilgileniyordu. Ama içeride bir şey var mıydı yok muydu, o zamanki tahkikatı yapan arkadaşlardan sormak lazım. Mutlaka onda değerlendirmiştir diye düşünüyorum arkadaşlarım.