SADIK BADAK (Antalya) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; yeni bir bütçe dönemine başlıyoruz, hepimize, ülkemize hayırlı olsun.

Sayın Bakanım, on iki yıldır, on üç yıldır olduğu gibi, yeniden, ülkemizi 2015 yılında hedeflerimiz doğrultusunda geliştirecek bir bütçe teklifiyle karşı karşıyayız. Özellikle, insanımızı güçlendirmek, çalışan insanımızı güçlendirmek konusundaki bahis, doğrusu heyecan verici.

Meslek edindirme yönünde yapılan çalışmalar: Burada bahsedilen 2009 yılında aktif iş gücü programlarına ayrılan ödenek 306 milyon lirayken bu yıl 1 milyar liraya çıkarılması, yine bu programlara katılan vatandaşların sayısının 2007'de 20 bin iken, 2013 yılında 417 bin kişiye yükselmesi son derece etkileyici. Biz hedefimiz olan yüksek gelir sınıfındaki ülkelere erişmek için bu programları sürdürmeliyiz. Bütçe de bu yönde güçlü bir irade ortaya koyuyor. Esasen, Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın 4 başlığından bir tanesi de "Güçlü İnsan." Bütçe onu da desteklemekte.

Ben burada esasen bu çalışmalara paralel zihniyet üzerinde de bir çalışma yapılması üzerinde durmak istiyorum.

Bazı ifadeler vardır hani Anadolu'da, çalışkan insanları zaman zaman eleştiren "Kefenin cebi mi var, neden bu kadar çok çalışıyorsun? Türkiye'yi sen mi kurtaracaksın?"

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Onu çalanlar için söylerler.

SADIK BADAK (Antalya) - Nasıl?

MUSA ÇAM (İzmir) - Hortumcular için söylenmiş o, hortumcular.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Cimriler için söylenir.

BAŞKAN - Yok, biriktirenler için söylenir.

SADIK BADAK (Antalya) - Yok, bu kamu kuruluşlarında da vardır çalışkan personel için "Bırak devletin işini sen mi bitireceksin?" manasında. Ne yazık ki özel sektörde, iş hayatında da vardır. Bu, esasen bir zihniyet meselesi. Bizim insanımızda tabii ki -bu madde, eğitimleri, meslek edinmeleri fiilî manada, eğitim manasında desteklemekle beraber- bir zihniyet güçlendirilmesine de ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. Daha çok çalışmanın, çalışkan olmanın, mesleğini daha iyi yapmanın, daha çok mesai harcamanın zihniyetimizde de değiştirilmesi yönünde adımlar atılması gerektiği kanaatindeyim. Sadece bütçe ayırmakla, sadece meslek sahibi yapmakla, sekiz saat çalışmakla yetmiyor. Pek çok kamu kurumunda, pek çok özel sektörde insanlarımız sekiz saatin çok ötesinde çalışıyor; On, on iki, on beş... Biz, Bakanlık personelinin önde gelenlerinin on saatin üzerinde çalıştığına hep şahit oluyoruz. Fakat, bunun bir zihniyet olarak bütün Anadolu'ya yayılması yönünde hep beraber çalışma yapmamız gerektiği kanaatindeyim. Bu, sadece Maliye Bakanlığının işi değil. Netice itibarıyla Millî Eğitim Bakanlığından, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına kadar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına kadar bütün kamu birimlerini ilgilendiren ve bütün mahalleleri, halkımızı, toplum önderlerini, sivil toplum kuruluşlarını ilgilendiren bir zihniyet meselesi olduğu kanaatindeyim.

Buradaki iyileştirmelere özellikle halkımız adına teşekkür ediyorum, şükranlar duyuyorum. Fakat bunu mutlaka bir zihniyet değişikliğine doğru da yönlendirmemiz gerektiğini ifade ediyorum ve bu düşüncelerle bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.

Saygılar sunuyorum.