KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, yine tekrar olacak ama bu bütçe kanununda da... Şimdi bunca gerekçelere rağmen biliyorsunuz, asgari geçim indirim vesaire, yeni gelir vergisi tasarısı, bunları çok tartıştık fakat hâlâ asgari ücretten vergi alınmaması konusu tartışma dışına çıkartılamadı. Önergemizle artık bunun tartışma dışına çıkartılması gerekir. Çünkü artık günümüzde asgari ücret bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının da altındadır. O nedenle... Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisinin önergesini Sayın Hükûmet kabul etmedi, aradan geçen bu zaman içerisinde bir yeniden düşünme fırsatı verdik Hükûmete, tekrar kabulünü diliyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, bu önergelerimizin birçoğu zaten kanun teklifinde gerekse parti programlarında veya beyannamelerinde olan hususlar. Yalnız, bu verdiğimiz önergelerin hemen hemen tamamı yıllardır mevcut iktidar partisinin de seçim vaatleri olarak ya seçim beyannamesinde yer almış ya da seçim meydanlarında defaatle söz verilmiş hususlardır.

Şimdi, ülkemizde millî eğitimin en temel sorunlarından birisi de öğretmen açığıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi 2002'de iktidara gelirken de bu konuda çok vaatlerde bulunmuştur. Şimdi bir kısmını kısaca hatırlatmak istiyorum.

İzmir mitinginde Sayın Erdoğan şunları söyledi: "Şu sisteme bakın hele, ülkede 72 bin öğretmen açığı var. Siz sınavla öğretmen seçiyorsunuz, hangi akla hizmet ediyorsunuz? Biz Hükûmetimizi kurduğumuzda bütün öğretmenleri göreve başlatacağız ve öncelikli olarak eğitim sorununu çözeceğiz." Samsun mitinginde "Biz geldiğimizde üniversiteyi bitiren öğretmen adaylarının 'Ne yapacağım, sınavı ya kazanamazsam.' korkusu olmayacak çünkü sınav olmayacak." Gaziantep mitinginde -Sayın Erdoğan yani sizin bir zamanlar zamanın Başbakanı, zamanın Genel Başkanı- "Bunlar bir de sınavla öğretmen alıyor, o zaman niye okutuyorsun bu öğrencileri, yazık değil mi? 'Öğretmen almıyorum.' de, bu evlatlarım okumasın boşuna." diyor. Tabii, bunu uzatabiliriz, başka örnekler de verebiliriz. Orada bakanlar ne dedi? Efendim, bir Millî Eğitim Bakanı düşünün ki öğretmenleri cami avlusunda yem bekleyen, yiyecek bekleyen güvercinlere benzetti. Partinizin grup başkan vekilini ziyaret eden öğretmenlere, maaşlarının fazla olduğu, "zaten çalışmıyorsunuz." gibi hakaretamiz sözler sarf edildi. Gerçekten, bu vaatler yerine getirilmediği gibi bu on iki yıllık süre içerisinde öğretmen camiası, eğitim camiası tahkir edilmiştir, kötülenmiştir.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Akçay, toplam kaç bin öğretmen alınmıştır?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, toplam kaç öğretmenin kadroya alındığının ötesinde...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Siz biliyorsunuz bunları.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Biliyoruz rakamı, Sayın Bakan söylesin onu. Fakat, "Öğretmen açığı kalmayacak." diyor, bu söz veriliyor.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Biz sizden duymak istiyoruz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamam, benden duy.

Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinde Millî Eğitim Bakanı "147.850 öğretmen açığımız var." dedi, değil mi, burada söyledi, tutanaklara da girdi, duymadın mı sen? Oturumu siz yönetiyordunuz Sayın Bilgiç, dinlemediniz.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Kaç bin öğretmen atandı? Onu sordum ama cevabı alamadım.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Senin cevap almaya niyetin yok ki. Sadece bizim burada insicamımızı bozmaya çalışıyor.

BAŞKAN - Sayın Akçay, tamamlarsanız, lütfen...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, vallahi, Sayın Bilgiç ne derse dersin, Millî Eğitim Bakanı da bu Komisyonda açıkladı.

Şimdi, hepsi 158 bine vuruluyor, ücretli öğretmenleri vesaireyi kattığınızda, birincisi bu. Birincisi, bizzat Hükûmet tarafından ifade edilen öğretmen açığının atanması için.

İkincisi: Yine, Tarım Bakanının söz verdiği ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, su ürünleri mühendisleri ve veteriner hekimler var. Ülkemizde her yıl ziraat fakültelerinde birlerce gencimiz gıda güvenliğini artırmak, daha sağlıklı ürünler tüketebilmek için eğitim alıyor daha modern, daha nitelikli, verimli tarım yapabilmek için.

Yine, aynı amaçla binlerce veteriner hekim, gıda mühendisi ve su ürünleri mühendisi de atanmayı beklemektedir ve artık, feryatları da arş-ı âlâyı aşmıştır. Elbette, tek istihdam yeri Tarım Bakanlığı veya devlet değildir. Ancak, hem yeteri kadar bu bakanlıklar gerekli istihdamı yapmıyor hem de bu kadar eğitimli, nitelikli personelin istihdamını sağlayacak özel sektördeki kanalları da açmıyor. Bunların da mutlaka bir an evvel atanma yolunun açılması gerekir. Yine, arkeologların da bu konuda talepleri var. Arkeologlar da atanmayı bekliyor. Hem birtakım tarihî, kültürel turizmi artırmak bakımından, müzeleri geliştirmek ve arkeolojik çalışmaları artırmak için de bu kadrolara ihtiyaç bulunmaktadır. Bunların istihdamına yönelik bütçe kanunuyla bir adım atılmasını öneriyoruz ve önergemizin de kabulünü diliyoruz. Bu önergelerin kabul edilmesi aynı zamanda Hükûmetin daha evvel verilmiş sözleriyle de uyumlu olduğu için herhangi bir problem de olmayacaktır.