| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri d) Başbakanlık e) Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı f) Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği g) Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü h) Diyanet İşleri Başkanlığı ı) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 03 .11.2016 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Başbakan Yardımcısı, değerli milletvekilleri; Sayın Başkanın süreler konusunda çok rijit davranacağını bizzat tebliğ etmesinden sonra konuşmanın yapısını değiştirmek zorundayım. O nedenle, daha önceki bütçelerde "Bundan sonraki bütçelerde devam edeceğim." diye bıraktığım yerden devam etmek istiyorum.
Tabii, bu arada bütçeleri arkadaşlar arasında paylaştırdık, herkes her konuya değinemeyecek.
Şimdi, değerli milletvekilleri, hem kesin hesabın hem de bütçe tasarısının beraberce görüşüldüğü bu toplantıda görüşmelere başladığımız zaman ilk yapacağımız şey doğal olarak Sayıştayın o kurumla ilgili olarak raporundaki denetim görüşüne bir bakmamız gerekiyor. Başbakanlıkla ilgili olarak denetim görüşüne baktığınız zaman, orada "Ekte sunulan mali rapor ve tablolarının doğru, güvenilir bilgi içerdiği kanaatine varılmıştır." deniyor. "Kanaatine varılmıştır." Şimdi, biz bu kanaat üzerine 2015 yılı hesaplarını ibra ediyoruz.
Boşuna konuşuyoruz değil mi Başkanım? Öyle gerekiyor galiba?
BAŞKAN - Yok, estağfurullah herkes dinliyor.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Değerli milletvekilleri, kanaat üzerine siz ibra yetkinizi kullanamazsınız, kullanmamanız gerekir. Eğer bu hesaplar incelenmişse doğal olarak "Bunların doğru olduğu kanıtlanmıştır, saptanmıştır." denmesi gerekir. Kanaat şüphe içerir. Şüphe içeren bir belge üzerinden de kesin olarak herhangi bir sonuca varılmaz. Peki, bu kanaate hangi belgelerle varılmış? Kendilerine sunulan belgeler ve yevmiye kayıtlarına dayanılarak, kendilerine verilen... Daha ayrıntıya girilmemiş, zaten Sayıştayın diğer hesaplarında yargıya intikal eden olaylardan da bizlerin pek fazla haberi olmuyor.
Peki, bu şekilde çıkmış olan denetim görüşüne göre Başbakanlık 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu'nda ne yapmış? Başbakanlık 2015 Yılı Kesin Hesap Kanunu'nda 929 milyon liralık başlangıç ödeneğiyle başlamış, küsuratlarını söylemiyorum. Peki, neyle sonuçlanmış uygulama sonuçları? 2 milyar 440 milyon lirayla sonuçlanmış. Yani, siz 929 milyon lira ödenek vermişsiniz, 2 milyar 440 milyon lirayla sonuçlanmış.
Şimdi, buradaki bu kadar büyük ödenek artışı ister istemez birazcık insanda soru işareti uyandırıyor ama Başbakanlıktaki örtülü ödeneğe baktığınız zaman bu olayın sırrı açıklanmış oluyor. Çünkü, Başbakanlık, örtülü ödenekle ilgili sizden izin istemiyor. 2015 yılında da sizlerden sadece getiriyor 1 milyon liralık bir ödenek talebinde bulunuyor aynen bu sene olduğu gibi. 1 milyon liralık ödenek talebinde bulunuyor, siz onu veriyorsunuz ama örtülü ödenek kullanımıyla ilgili veriler 2015 yılı sonu itibarıyla 1 milyar 280 milyon lira oluyor; 1 milyon lira, 1 milyar 280 milyon lira. Aslında, buradaki verilerle bütçenin belirli tablolarına ulaşarak bizim bulduğumuz veriler arasında da ciddi anlamda farklılıklar da var. Örneğin, 2015 yılı itibarıyla bütçeden bizim ulaştığımız verilere göre 1 milyar 773 milyon liralık bir örtülü ödenekten bahsediliyor, 1 milyar 773 milyon lira. Örtülü ödenek buralarda tartışılması gereken, irdelenmesi gereken bir konu değil. O, Başbakanın ya da örtülü ödeneği kullananların namusuna emanet edilmiş bir ödenektir. O nedenle, bunun üstünde tartışmıyoruz. Sadece burada açıklığa kavuşturulmasını istediğimiz şey, 1 milyon liralık ödenek isteyip de bu harcamayı yapmak.
Başbakanlık bütçesinde dikkatlerinizden kaçmamıştır büyük bir ihtimalle, Sayın Başbakan Yardımcısı da net olarak o kaleme değindi zaten, o da Barışı Destekleme ve Koruma Harekâtları Ödeneği.
Değerli milletvekilleri, örtülü ödeneğin yanı sıra Türkiye, bölgesindeki, coğrafyasındaki bütün barışı korumaya dönük hareketlere katılırken artık ciddi anlamda harcamaların muhatabı oluyor. 2015 yılı içerisinde sadece 279 milyon liralık bir harcama söz konusuyken barışı koruma ödeneği olarak 2016 yılında Ağustos sonu itibarıyla 2 milyon 472 bin lira barışı koruma ödeneğine harcıyoruz, bu sene bütçesine de 623 milyon lira koyuyoruz. Bütün bunların hepsi çok somut olarak şu anda görüştüğünüz bütçenin bir transfer bütçesi olduğunu ortaya koyuyor.
TOKİ'ye transfer edilecek olan şehit ailelerine, gazilerin ailelerine verilecek evlerin faizlerinin TOKİ'ye ödenecek olan kısımlarını falan da kattığınız takdirde Başbakanlığımız bütçesi birkaç kalemden ibaret bir transfer bütçesi. Doğrudur, Başbakanlık zaten bütün bütçelerin uygulayıcısıdır, koordinatörüdür, her ne kadar uygulama sorumluluğu Maliye Bakanlığına olsa da. Ancak, bütçenin geneli üzerindeki konuşmam sırasında bir "B" planından bahsettim aklınızda kaldıysa eğer. Türkiye'nin bu ateş çemberinin içerisine doğru yavaş yavaş itildiği bir süreçte, bütçesinin, özellikle Başbakanlık bütçesinin belki de kapalı oturumda, net olarak oturulup konuşulmasında büyük bir zaruret vardır. Bunların kesin göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
Konu örtülü ödeneğe gelmişken bir konuya daha dikkatinizi çekmek istiyorum: Biliyorsunuz örtülü ödenek, 5018 sayılı Yasa'ya göre gizli istihbarat hizmetleri için, gizli bilgilerin elde edilmesi için kullanılan ve Başbakanlığa verilen bir ödenektir. Burada sürekli olarak dikkate alınmasını istediğimiz bir konu var: Herhangi bir kurumun eğer yasayla belirlenmiş çok net bir yetkisi yoksa o kuruma siz bütçeyle görevi olmadığı konularla ilgili ödenek kullandıramazsınız, kullandırmaya kalkarsanız hem 5018 sayılı Yasa'ya hem de bütün harcama ilkelerine aykırı davranmış olursunuz. Bu olmaz, bu kesin olarak olmaz. Aslında burada rakamlandırmadan bir yetki kullanıyorsunuz. Aslında bu yetki bu şekilde kullanılmaz. Artım belirli sürelerle olur, yüzde 40 olur, yüzde 30 olur. Biz yedek ödenek kullanılmasıyla ilgili bile oturup bütçeye özel hüküm koyuyoruz, "Şundan daha fazlasını kullanamazsınız." diyorsunuz. Onunla ilgili de sınırlama var. Dolayısıyla eğer siz bu iki ödeneğin kullanılmasıyla ilgili olarak, bölgedeki gelişmeleri de dikkate alarak risk görüyorsanız, ciddi anlamda ödeneğe ihtiyaç varsa bunun net olarak burada konuşulup diğer ödeneklerle ilgili çalışmalar sırasında buraya aktarılacak olan miktarları ve zorunlu olarak yapılması gerekenleri de dikkate alarak belirlememiz gerekiyor. Öyle şeyler vardır ki çok zorunlu hâllerden bile vazgeçemezsiniz. O zaman "Burada kullanacağımız ödenek nedir, nereden gelecektir?" diye bunların burada değerlendirilmesi lazım. Bütçe yapıyoruz, sıradan bir olay değil.
Dolayısıyla, böyle bir bütçeye bakmaya kalktığınız andan itibaren bunları görürsünüz. Zaten bize sunulan bütçe tasarısında da çok net, bütün kalemlerin hepsi 4 artı 7 tane. Kurumsal faaliyetlere ilişkin ödenekler, özellikli ödenekler. Başbakanlığın özellikli ödenek kullanması doğaldır -dediğim gibi- onu kullanacak insanların namusuna emanet edilen bir ödenektir. Ancak bu ödeneklerin başka faaliyetlerden hangilerinin önüne geçeceği, öncelik olacağı konusunun da işte bu Komisyonda konuşulması gerekir; aksi takdirde burada bir şey yapmış olmazsınız, bir şey yapma olanağınız da yoktur. O nedenle bu olayı çok önemsiyoruz, çok önemsiyoruz, bunun mutlaka konuşulması gerekir. Aksi takdirde çok zor durumlarla karşı karşıya kalınır. İçinizde deneyimli maliyecilerin hepsi bilirler herhangi bir askerî harekât hâlinde orada hangi birimlerin, ilde, bölgede ve merkezde hangi birimlerin bir araya gelerek seferberlik hâli harekât gruplarının nasıl planlar yaptığını gayet iyi bilirler. Bunlar vardır devlette, bunları burada tartışmayız ancak ödeneğini tartışırız çünkü bütçenin diğer bütün unsurlarının hepsi bu konuyla doğrudan ilgilidir. Ben bu konuya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum.
Başbakanlığın özellikle bu muhasebe standartları nedeniyle...
BAŞKAN - Sayın Temizel, toparlarsanız lütfen, ilave süre verdim.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - ...bazen bilinmemesi gereken şeylerin de muhasebe kayıtlarını aktardığını görüyoruz burada; bunlara dikkat etmek gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen, bir dakikada tamamlarsanız.
Buyurun.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.