KOMİSYON KONUŞMASI

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle 19 milletvekili arkadaşımız söz aldı, 19 arkadaşımız değerlendirmelerde bulundu ve katkı sağladı, çok çok teşekkür ediyorum kendilerine. Bu 19 arkadaşımız: Mustafa Kalaycı Bey, Zekeriya Temizel Bakanımız, Faruk Çaturoğlu Zonguldak Milletvekilimiz, Tahsin Tarhan Bey, Cemal Öztürk Bey, İsmail Faruk Aksu Bey, Mehmet Bekaroğlu, İbrahim Aydemir, Tacettin Bayır, Didem Engin, Kadim Durmaz, Sibel Özdemir, Kazım Arslan, Ergün Taşçı, Sami Çakır, Musa Çam, Utku Çakırözer, Ebubekir Gizligider, Bülent Kuşoğlu arkadaşımız. Kendilerine çok çok teşekkür ediyorum katkıları için, değerlendirmeleri için.

Şimdi, ben aslında sorulara cevap vereceğim ama öncelikle bir değerlendirmede bulunayım, arkadaşlarımızın görüşleriyle ilgili. Mustafa Kalaycı Bey, bir değerlendirme yaptı ve önerilerde bulundu, tekrar teşekkür ediyorum. Bir değerlendirmesinde yüksek teknoloji ürünlerinin payının düşük olduğunu ifade etti. Şimdi, bu tabii 2002-2016 mukayesesini yaparken evet, yüksek teknoloji ürünlerde bir düşüş söz konusu ama Türkiye'nin daha çok altyapısının müsait olduğu orta yüksek teknoloji ürünlerinin hem üretiminde hem gayrisafi millî hasıladaki payında hem de ihracatında bir artış var. Örneğin 2002'de yüzde 24 olan pay 2015'te yüzde 31'e çıkıyor. Yine, orta düşük teknolojilerde yüzde 22'den yüzde 29'a çıkıyor ve yine burada iyi bir gelişme var, 2002'de düşük teknolojili ürünlerin imalat sanayimizdeki payı yüzde 47,2 iken bugün yüzde 34'e düşüyor. Dolayısıyla yüksek teknolojide bir gerileme olmakla birlikte Türkiye'nin üretim altyapısının daha müsait olduğu sektörlerde iyileşme var, bunu ifade etmek isterim öncelikle.

Yine, Mustafa Kalaycı Bey üretim reform paketiyle ilgili tartışmalardan bahsetti. Şimdi, bu görüşe açılan bir çalışmamız, bunu görüşe açtık, şu anda değerlendiriliyor. Bu tamamlandığında yani biz paketi nihai hâle getirdiğimizde bunu hem Komisyon üyesi arkadaşlarımızla hem de muhalefetle görüşeceğiz yani ben bizzat gelip muhalefete bu konuda bilgi vereceğim. Bizzat Bakanlığımızın ilgili Komisyonuna bilgi vereceğim, bunu birlikte sonuçlandıracağız, bunu ifade edeyim. Yine biliyorsunuz...

BAŞKAN - Mali hüküm var mı içerisinde efendim?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Efendim?

BAŞKAN - Mali hüküm var mı o paketin içerisinde?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Mali hükümler var tabii, var.

BAŞKAN - O zaman bize de geleceksiniz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Size kesin geleceğiz.

BAŞKAN - Tamam efendim.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Ben hani yükümlülük olmadığı için, yükümlü olmayan yerlere de gideceğiz, şimdi bunu bilgilendireceğiz.

Yine biliyorsunuz patent yasamız var, ben geçen haftalarda hem CHP'yi hem MHP'yi ziyaret ettim, patent yasasını birlikte çıkaralım diye teklifimiz oldu, onu da inşallah birlikte beraberce çıkaracağız. Hatta brifing verme talebimiz oldu iki partimize de onu da inşallah birlikte çıkaracağız. Yine...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Destekleyeceğiz Sayın Bakanım.

MUSA ÇAM (İzmir) - Ne güzel diyaloglarınız var diyor.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Teşekkür ederim, sağ olun.

Şimdi, Mustafa Kalaycı Bey, yerli otomobil konusunda Konya'nın talip olduğunu söyledi. Yer konusu henüz daha değerlendirmeler arasında yok, tabii Konya'da ciddi bir yan sanayi var, bunu değerlendiririz, bakarız ama Konya'da ciddi bir altyapı ve yan sanayi olduğunu bildiğimi ifade etmek isterim.

Şimdi, zeytinlik alanları keşke olmasaydı yasada, en başta olmasaydı diye Mustafa Kalaycı Bey söylediğinde. Şimdi, tabii biz o, yani üretim reform paketini hazırlarken kanunların çıkış sırasına göre yani tarih sırasına göre çalışma yaptığımız için, bu Zeytincilik Kanunu 1939 yılında çıktığı için onunla başlamıştır, yoksa zeytinlik sahalarla ilgili hani önceliklerimiz arasında onunla başlamak gibi...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Meralar?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Bekaroğlu, size cevap vereceğim efendim, müsaade ederseniz cevap vereceğim.

Şimdi, dolayısıyla sıralama kanunların tarih sıralamasından kaynaklandı yoksa hani bilinçli olarak böyle bir sıralama yapmadık.

Biz tabii, hem meraların hem zeytinlik arazilerin korunmasından yanayız, bunu öncelikle ifade ettim çünkü tarım stratejik bir sektördür, gıda sektörü, bunların korunmasından yanayız, asla birinci sınıf bir tarım arazisini ve çok verimli bir zeytinlik bahçesini organize sanayi bölgesi yapmak istemeyiz, yapmayız, bunu ifade edeyim.

Yine, ikinci konuşmacımız eski Maliye Bakanımız Sayın Zekeriya Temizel Bey idi. Zekeriya Bey stratejik bir plan geliştirilmesinin öneminden bahsetti ve bazı tavsiyeleri oldu, değerlendirmeleri oldu, ben tekrar tekrar teşekkür ediyorum Sayın Bakanım. Şimdi, Bakanlığımızın stratejik planlarında aslında bu çalışmalar daha önce yapılmış, özellikle enerji, sağlık, havacılık ve uzay, otomotiv ve raylı sistemler, savunma konuları öncelikli sektörler olarak daha önce yapılan çalışmalarda belirlenmiş ve bunlarla ilgili de hep bir sektörde son ürün ve sağlanacak faydanın alt programları çalışılıyor, dolayısıyla bir planımız var ama planlar güncellenir, günün şartlarına göre yeniden yazılabilir.

Yine, Zekeriya Bey'in sorusunda vardı. "AR-GE merkezlerinde çalıştırılan zorunlu personel sayısını niçin 15 olarak sınırlıyorsunuz, buna sınır koymayın, belki 1 kişi de bu işi yapar." diye ifade etmişti. Bu tabii, bir şirket bünyesinde kurulacak olan AR-GE merkezleri için ama 1 kişi var, 2 kişi var, bunlar da AR-GE yapmak istiyorlar, bunlara teknoparklarda yerlerimiz var Sayın Bakanım, bir iki kişi teknoparklarda hatta bir yıl, iki yıl süreli de kendilerinden kira almayan, masraf almayan teknoparklarımız var, bu arkadaşlarımızın da teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyetlerini yapabilirler diye düşünüyoruz.

Yine, Sayın Bakanımızın bir başka sorusu İzmir'le ilgiliydi. Sayın Bakanım, İzmir'de 13 OSB bulunuyor, İzmir ili genel doluluk oranı karma OSB'lerde yüzde 50 bizdeki rakamlar, ihtisas OSB'lerde yüzde 23. Bunlardan doluluk oranlarına baktığımızda Atatürk OSB yüzde 93, İzmir Tekeli yüzde 72, Pancar yüzde 97, Tire yüzde 39, Kemalpaşa yüzde 36 diye devam ediyor. Daha çok merkezde değil de ilçelerdeki OSB'lerin doluluk oranları çok düşük, örneğin Aliağa yüzde 20, Kınık yüzde 20. Biliyorsunuz bu OSB'leri kurma girişimini başlatan illerin kendileri oluyor yani bölge halkı bölgedeki sanayi ve ticaret odası, valilik, belediye onlar bir araya geliyorlar, bize müracaatta bulunuyorlar. Biz uygun olup olmadığına onay veriyoruz, girişimi başlatan illerin kendisi oluyor. Bu doluluk oranı biraz sonra cevap vereceğim Türkiye genelinde de yüzde 71'ler mertebesinde.

Yine, Sayın Bakanımızın "Çıktıları değerlendirebiliyor muyuz?" diye bir sorusu var. "FETÖ'cülerin dağıttıkları kaynakları araştıracak mıyız, araştırıyor muyuz?" diye bir sorunuz var. Bunlara Sayın Bakanım, cevap vereceğiz. "Manisa OSB dolu, İzmir boş." dendi. Şimdi, Sayın Bakanım, Manisa merkezdekiler dolu, oradaki ilçeler de boş. Birazdan rakamları vereceğim, Manisa ile İzmir'in mukayesesini, toplamda baktığımızda. Dolayısıyla doluluk konusu biraz yatırımlarla, yatırımcılarla ilgili bir konu. Tabii, devlet olarak artık yatırım yapmıyoruz biz, yatırımı özel sektör yapıyor. Şimdi, Manisa il genelindeki doluluk oranı da yüzde 68 efendim, yani burada mesela Kula Deri İhtisas boş, Soma var, Akhisar zeytin... Turgutlu yüzde 92 oranında dolu, Akhisar yüzde 75, Salihli yüzde 98. Şimdi, Manisa merkezdekiler de yüzde 85 oranında dolu. Dolayısıyla bu bölgesel teşvikten kaynaklanan Manisa'nın bir avantajlı konumu var ama hani Manisa'nın da hepsi yüzde 100 bölge olarak dolu değil efendim.

Yine, Sayıştayın 2015 yılı raporundan bahsetti Sayın Temizel. Burada birtakım öncelikli konular var, ölçü ve tartı aletlerinden gelen paraların özel bir hesapta toplandığı ifade edildi. Yine, Sayın Temizel, bilimin özgür olması gerekir diye ifade etti, evet biz de bilimin özgür olmasından yanayız. Şimdi, bu yerinde muayene gelirlerinin Bakanlığa ait bir hesapta toplanıp belgeye bağlı olarak harcanması söz konusu. Yani bunlar denetimsiz, başıboş hesaplar değil, Bakanlığa bağlı bir hesapta.

Sayın Bakanım, bunu 22 bin istasyon ve 210 bin pompa denetlemesi yapmışız, bu denetleme yapan elemanların harcırah bedelleri, masraflarının karşılanması ile... Biraz sonra gerçi cevap verecektim ama Kazım Arslan Bey'in sorusu vardı, "Kaç pompa denetleniyor?" 210 bin Kazım Bey, pompa denetlemesi yapılmış ve 22 bin istasyon.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Hangi sürelerde?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bu her yıl, yıllık yani 210 bin bölü yıl, yıllık. Dolayısıyla daha önce, bundan önce 2 bin istasyonun denetimi yapılabilmekteydi diyoruz.

Şimdi, devam edersek yine eski Sayın Bakanımız Zekeriya Bey'in sorusu var. FETÖ destekleriyle ilgili. Burada, 17-25 Aralık 2013'ten bugüne TÜBİTAK'ta 1.237 kişinin kurum ile ilişkisi kesildi. Bunların 490'ı 15 Temmuz sonrasıdır. TÜBİTAK destekleri için bir sistem değişikliğine gidiyoruz. Aslında birazdan anlatacağım belki ama TÜBİTAK'ta bir dönüşüm gerçekleştiriyoruz. TÜBİTAK'ın dönüşümü şeklinde bir hazırlığımız var, bunu yakında inşallah Mecliste bir yasal değişiklikle bunu gerçekleştireceğiz. Bunların 2017'de, bu sistemin devreye alınmasını öngörüyoruz. Yeni sistemde şeffaf, ölçülebilir ve itiraz edilebilir bir yapıya geçeceğiz TÜBİTAK destekleriyle ilgili.

Şimdi, daha sonra söz alan arkadaşımız Faruk Çaturoğlu, Zonguldak Milletvekili Filyos Projesi'nden bahsetti. Evet, Filyos'ta bir endüstri bölgesi ve bir liman projemiz var. Bununla ilgili güzel gelişmeler oluyor, bunları 19 Kasımda Zonguldak'ta bir programımız olacak, orada Zonguldaklılarla paylaşacağız.

Bilahare Tahsin Tarhan Bey söz aldı. Tahsin Tarhan Bey tarım alanlarına çelik sektörünün kurulmaması ya da tarım alanlarının korunmasından bahsetti, üretim reform paketiyle ilgili görüşler verdi. Yine, OSB'lerin doluluk oranı yüzde 50 olduğunu söyledi, kaç fabrika kapandığını ifade etti. Şimdi, biz tabii tarım alanlarının kesinlikle -az önce de ifade ettim- korunmasından yanayız. Asla ve kat'a birinci sınıf, ikinci sınıf tarım alanlarına OSB kurulmasına onay vermeyiz, müsaade etmeyiz, zaten OSB kurmak için bir komisyon var, bu komisyonda başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmak üzere 7 bakanlık ve yerelde valilik yani il özel idaresi ve belediyelerin olumlu görüşlerinin oy birliğiyle alınmasıyla bu yerler kesinleştiriliyor. Yani bizim Bakanlığımız tek başına kalkıp ben buraya OSB kuruyorum deme yetkimiz yok. Dolayısıyla 7 bakanlık ve yereldeki yöneticilerin olumlu görüşleriyle OSB'ler kuruluyor, bu şekilde tarım alanlarını koruyoruz ve çevreyi en az kirletecek veya kirletmeyecek şekilde tedbirleri de arıtma tesisleriyle alıyoruz. Bu "Kaç fabrika kapandı?" birazdan -arkadaşlarım çalışıyorlar- onu cevaplandıracağım.

Bilişim Vadisi Gebze'de, bunun Sayın Tarhan üzerinde çalışıyoruz. Ben Bilişim Vadisi Gebze Projesi'nin daha millî ölçekte bir proje olmasından yanayım. Bir Kocaeli projesi değil Türkiye projesi olmalı ve Türkiye'deki herkesin istifade edebileceği bir proje olmalı. Önümüzdeki dönemde bu şekilde projeyi çalışacağız, yönlendireceğiz.

Otomobil projesinden bahsedildi, birazdan onu cevaplandıracağım. Yine, Tahsin Tarhan Bey'in sorusuna bir cevap olarak. Biliyorsunuz, 294 OSB var kuruluş işlemleri tamamlanan bugüne kadar. Buralarda 74.272 adet sanayi parselinin 57.728 adedi sanayiciye tahsis edilmiş durumda. Tahsis edilen 57.728 adet parselin 49.520 adedi üretim, 3.481 adedi inşaat, 4.727 adedi ise proje aşamasında. Üretime geçen parsellerde yaklaşık 1 milyon 638 bin kişi çalışıyor OSB'lerde. Tüm parsellerde üretime geçilmesi hâlinde 2 milyon 210 bin kişilik bir istihdam olacak. Bugün itibarıyla 294 OSB'de yer alan sanayi parsellerinin doluluk oranı yüzde 71 seviyesinde Türkiye geneli, bütün Türkiye'deki OSB'lerin doluluk oranı yüzde 71 seviyesinde.

Daha sonra Cemal Öztürk Bey söz aldı. Cemal Öztürk Bey Giresun fındık konusuna girdi, "Yerli otomobilde ne durumdayız?" diye sordu. "Fındık için bir ihtisas OSB kurabilir miyiz, kurulabilir mi, bunu Giresun için istiyoruz." diye ifade etti. Bunları çalışacağız, arkadaşlarımızla değerlendireceğiz, inşallah olumlu bir yani maliyet etkin fizibil çıkması hâlinde bunları hayata geçireceğiz.

Bilahare İsmail Faruk Aksu Bey, İstanbul Milletvekili söz aldı. Sanayinin payı düşüyor, üretimde sanayinin payı düşüyor ya da gayrisafi millî hasılada sanayinin payı düşüyor ifadesi var. Yüksek katma değerden bahsetti, yüksek teknolojili ürünlerin gerekli olduğundan bahsedildi. Şimdi, Sayın Aksu, Türkiye'nin her yerinde yüksek teknolojili ürünler üretiyorsanız beşinci bölge desteği alıyorsunuz İstanbul'la bir başka bölgenin farkı yok. Dolayısıyla yüksek teknolojiye destek noktasında bölgesel bir ayrım söz konusu değil. Bu sanayinin payı düşüyor konusu, dünya ortalamasına baktığımızda 2015 yılı sanayinin payı yüzde 15, dünya ortalaması, euro bölgesi yüzde 16, Türkiye'de cari fiyatlarla payı yüzde 18 yani düşüyor belki ama Türkiye'deki durum dünya ortalaması civarında. Biz tabii ki Sanayi Bakanlığı olarak sanayinin üretimdeki payının artmasını isteriz. Önümüzdeki dönemde de üretim reform paketi gibi projelerle sanayicimizi desteklemeyi, sanayinin üretimdeki payını artırıcı önlemler almayı öngörüyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Gelişmekte olan ülkelerde ne kadar Sayın Bakan?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Onu da söyleyeyim efendim, şimdi Çin'e bakarsanız efendim yüzde 30, Güney Kore'de yüzde 29 bu 2015 rakamları. Başka bizden büyük ülkeleri söyleyeyim onu istiyorsunuz Sayın Bekaroğlu, onları söyleyeyim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Gelişmekte olan ülkeler içindeyse onu.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yani gelişmekte olan ülkelerden saymıyor musunuz Çin'i, Çin gelişmekte olan bir ülke, Güney Kore de öyle, yükseği söyledim yani.

Şimdi, elbette sanayinin, sanayicinin, üreticinin yanında olacağız, onları destekleyeceğiz, zaten bizim Bakanlık olarak görevimiz de bu. Dolayısıyla evet, rakamlar, düşük denilen rakamlar dünya ortalamalarında ama tabii Türkiye'den de daha yüksek olan ülkeler var.

Bu arada şu bilgiyi sizinle paylaşmak isterim. Bu imalat sanayisindeki KOBİ'lerin yeri ve yeni makine, teçhizat alımı karşılığı ödenecek kredi faiz programı kapsamında 77 ilden 2.153 firma var, bunlara 1 milyar 50 milyon lira kredi kullandıracağız, bu seneki başvurular karşılığı. Bunun karşılığı KOSGEB bankalara 210 milyon lira faiz ödemesi yapacak yani KOBİ'lerin kullanacağı kredinin faizini Bakanlığımız olarak biz ödeyeceğiz.

Yine...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Bakanım, adamı olan alıyor..

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Efendim?

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Adamı olan alıyor onları.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yok, öyle demeyin Tahsin Bey, yok öyle demeyin yani varsa...

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Bakanım, başka türlü alamıyorlar.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Tahsin Bey, spesifik bir örnek varsa bana gönderin, inanın bakacağım.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Tamam göndereceğim.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Tamam.

Daha sonra Sayın Mehmet Bekaroğlu söz aldı, rakamlarla mukayeselerde bulundu ve bir de serzeniş, eleştiride bulundu "Siz son dönemi dikkate almıyorsunuz, 2013-2016 hep 2002'yle 2016'yı, hep aynı şeyi söylüyorsunuz." diye söyledi. Ama Sayın Bekaroğlu, aynı siyasi kadroyuz, 2002'de iktidara geldik hani benim yeni olmam yani aynı siyasi kadroyuz, tabii ki biz iktidara geldiğimiz günü milat kabul ediyoruz ve bugüne kadar da mukayese yapıyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakanım, başka bir milat var, 2010'larda bir duraklama var, orta gelir tuzağına saplandığımız bir zaman var, o zamandan bu zamana ne oluyor? Yoksa biz siyasi bir eleştiri olsun diye söylemiyoruz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Bekaroğlu, onları not aldım.

Şimdi, "Eğitim reformu yapmadınız." dedi. Sayın Bekaroğlu, tabii Eğitim Bakanımız buna cevap verecektir ama hani 4+4+4'ü biz çıkardık, bu ciddi bir dönüşüm idi Türkiye'de.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - O battı zaten, battı.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bu sorunun cevabını Eğitim Bakanımıza bırakalım uygun görürseniz, o da Plan Bütçe Komisyonuna gelecek.

"KOBİ'ler sıkıntılı." dedi, evet KOBİ'lerle ilgili tedbirleri alıyoruz hatta taşınır malların rehin gösterilmesi konusunu aslında KOBİ'ler için ya da sanayici için yaptık.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Onun faydası yok Sayın Bakan, zaten bilançoda gözüküyor taşınırlara, hiçbir faydası yok.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen, Tahsin Bey, böyle bir usulümüz yok yani siz Sayın Bekaroğlu'na bakmayın.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Bekaroğlu "Rize'deki çay fabrikalarını bir yere toplayıp bunları bir ihtisas OSB kurabilir miyiz?" diye söyledi, bunu çalışacağız Sayın Bekaroğlu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Efendim, Trabzon OSB'si boş, Rize'ye yeni OSB yapılıyor, yirmi senedir devam ediyor yani kim oraya fabrika kuracak?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Biz bunu çalışalım Sayın Bekaroğlu, ben bunu not aldım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet, bir zahmet.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Bekaroğlu, mera ve zeytinliklerden bahsetti, şeker kotasından bahsetti. Zeytinlikleri biraz konuştum... Ama şimdi Sayın Bekaroğlu, şöyle bir şeyi arzu ediyoruz: Gerçekten zeytinlik tarlası, bahçesi olanlara asla ve kata dokunulmamasından yanayız, asla bunu yapmayız ama bir bahçe var, 100 dönüm bir tarla var, üzerinde 3 adet zeytin ağacı var, eski, yaşlı zeytin ağaçları var. Bunlara 3 kilometre yaklaşmayın demek de yani bugünün şartlarında makul de değil Sayın Bekaroğlu, yani bunu...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yeni zeytinler dikin o arsaya.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Hayır, yok efendim şöyle; Biz istiyoruz ki aşılı zeytin ağaçlarımız da olsun, ağaç başına 80-100 kilogram versin, bunları da geliştirelim ama ot yaprak bitmeyen yerler var, bunlar için biz zaman zaman ot bedeli ödüyoruz. Yani ben soruyorum, yahu burada ot yaprak bitmiyor, buraya niye ot parası ödüyoruz, ot yaprak bitiyorsa burayı niye sanayi bölgesi yapıyoruz, yapmayalım diye söylüyorum. Mesela Konya Karapınar'da şey ödüyoruz, -biliyorsunuz Karapınar'ı bilenler bilir- ot yaprak bitmeyen yere ot bedeli ödüyoruz. Onun gibi yerler var, zeytinliklerimizi aşılı zeytin ağacı olarak koruyacağız, geliştireceğiz, meralık alanları koruyacağız birinci sınıf, burada hiçbir endişeniz olmasın Sayın Bekaroğlu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye o zaman böyle bir yasa çıkarıyorsunuz?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bakın, verimsiz yerler var, verimsiz alanlar var.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - O zaman yazın verimsizliği kriter olarak.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Evet, tabii, onları zaten bu Komisyona gelecek Sayın Bekaroğlu, bunları hep görüşeceğiz, bunu beraberce çıkaracağız, burada bir şeyiniz olmasın.

Bu şeker kotasıyla ilgili konu bizim üretim reform paketi dediğimiz, aslında daha çok sanayiciyi ilgilendiren bir konuda tartışma konusu ve konu başka taraflara saptırılmak istendiğini hissettik, bunu çıkardık, bunu üretim reform paketinde gündeme getirmeyeceğiz çünkü biz burada sanayicimizi desteklemek istiyoruz. Bakın, siz de bahsettiniz...

BAŞKAN - Yani şeker başka yerde gündeme gelecek mi Sayın Bakanım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Başka yerde, hayır şeker konusu başka bir konu yani o konuyu bizim paketten çıkarttık, dolayısıyla gündemimizde böyle bir konu...

BAŞKAN - Pancar üreticisi rahat etsin mi yani, onu soruyoruz?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Elbette rahat etsin, Başbakanımız dün açıklamada bulundu, 2017 yılının şeker pancarı fiyatları açıklandı, dolayısıyla...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ekim alanları artacak mı?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - ...şeker pancarı üreticisi rahat olsun bu, tabii Tarım Bakanımızın ve bir başka konu bu, yani bu Sanayi Bakanlığının birinci konusu değil.

Devamla Sayın Bekaroğlu'nun yine verdiği rakamlar, Kazım Bey de bu rakamları verdi. Bilimsel yayınların dünya sıralamasında biz 18'inciyiz. Yani, sizin rakamlarınızı bilemiyorum ama biz 18'inci sıradayız.

AR-GE harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranında OECD'de 29'uncu sıradayız ancak son on yıldaki artış hızında yüzde 70'le 3'üncü sıradayız. Bunu paylaşmak istedim.

Bir de bu zeytinlik sahasında yine birkaç şey söyleyeyim: Tabii, bu ÇED raporu alınmak zorunda yani böyle bir şey olsa da ÇED raporu alınacak. Dolayısıyla, kimyevi atık vesaire gibi maddelerin göz ardı edilmesi mümkün değil yeni yapıda.

Şimdi, Sayın Bekaroğlu'ndan sonra söz alan arkadaşımız İbrahim Aydemir. İbrahim Bey'in Erzurum'la ilgili dilek ve temennileri vardı. İbrahim Bey'le onu, Erzurum'la ilgili konuları görüşüp Erzurum için yapabileceklerimizi yapacağız.

Yine, sanayi büyümesiyle ilgili bir eleştiri de yapıldı. Gerçi en son Bülent Bey bu eleştiriyi yaptı ama şimdi, 2003-2015 dönemini... Sayın Kuşoğlu, sadece bir alanı, 2016'yı değil de 2003-2015 dönemini alırsanız Türkiye'nin sanayi büyümesi yüzde 5,3'tür. Yani, toplamda baktığınızda sanayinin küçülmesi değil, sanayinin büyümesi söz konusu. Dolayısıyla, burada... "Peki, niye son dönemde küçülme oluyor?" Bunun da muhtelif sebepleri var.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan, son dönemde özel sektör makine ve teçhizat yatırımlarında bir duraksama var.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Özel sektör yatırımlarında bir duraksama var, doğru.

Yine, söz alan arkadaşlarımızdan Tacettin Bayır Bey söz aldı. Tacettin Bey yeni bir konuyu gündeme getirdi. Bunu bize "Kayıp kaçak elektrik bedelini kaldırın yatırım destek şartıyla." diye ifade etti. Bunu değerlendireceğiz, bunu bizim üretim reform paketinde değerlendireceğiz, sizlerle tekrar paylaşacağız. Olabilir yani bunu değerlendirelim, çalışalım. Yine Tacettin Bey "Girdi maliyetleri yüksek, rekabet gücü mü zayıflıyor?" diye söyledi. Evet, özellikle enerji konusunda ve ham madde konusunda hepimiz biliyoruz ki Türkiye'nin birtakım sıkıntıları var.

Tacettin Bey'den sonra Didem Hanım, Didem Engin, İstanbul Milletvekilimiz söz aldı. Didem Engin Hanım'dan aldığım notlar: Sanayiciye güven verilmesi gerektiğini söyledi. Evet, doğrudur. Sanayi üretiminin azaldığını söyledi, onu az önce açıkladım. "İhracat azalıyor." denildi, rektör atamasından bahsedildi. Bir de sorusu vardı: "Hangi radikal adımları atmayı planladınız?"

Sayın Engin, bu konuda çalışıyoruz. 10 alan belirledik, konuşmamın başında vardı. Bunların başında Türkiye'nin bilim ve teknoloji yapısının, bilim ve teknoloji yönetim yapısının...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Sayın Başkan, kesildi ama...

BAŞKAN - Sayın Bakan, süre bitince otomatik kesiliyor.

Ben ilave süre vereyim, buyurun.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Bu konuda devlet teşkilatımızda yapılabilecek düzenleme üzerinde çalışıyoruz, bunu yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Merkezinde TÜBİTAK gözüküyor, TÜBİTAK'ın dönüşümü gözüküyor ama aslında bütün devlet teşkilatımızı, bütün bakanlıkları etkileyecek bir yapılanma üzerinde çalışıyoruz.

Tokat Milletvekilimiz Kadim Durmaz Bey birkaç konudan bahsetti. "Tokat'ta çevre yolu yok, OSB bağlantı çevre yolu yok." diye bahsetti. Yine, sicil affı gerektiğini söyledi. Bir projeden bahsetti, "Kansere Karşı Dua" şeklinde, akredite laboratuvar kurulmasından bahsetti ve şeker fabrikalarından bahsetti.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Nişasta bazlı şeker kotasından...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Evet evet.

Şimdi, bu "Kansere Karşı Dua" projesi birkaç defa geçti, TÜBİTAK tarafından desteklenen bir proje değildir, onu açıklayayım. Bu, TÜBİTAK'ın bir projesi değildir, TÜBİTAK tarafından desteklenen ortaöğretim bilim fuarlarında öğrencilerin sergilediği 120 bin projeden biridir. Dolayısıyla, bir öğrenci bir bilim fuarında böyle bir proje sergilemiş. Maden bilim özgür olsun, herkes özgürce konuşsun diyoruz ,dolayısıyla bir öğrenci bunu yapmış. Bu TÜBİTAK'ın kendi bünyesinde desteklediği, yürüttüğü bir proje değil, bunu ifade etmek isterim.

Yine, gelen sorulardan... Şimdi, gıda laboratuvarı konusu gündemdeydi. Bu Tokat'taki üniversitemizde yani Gaziosman Paşa Üniversitesinde gıda ve pestisite, kalıntı analiz laboratuvarı var ve faaliyette ve uluslararası akreditasyona başvuruda bulunmuş durumda. Bu akredite olduğu zaman uluslararası bir hüviyeti olacak. Toprak, su ve bitki analizi laboratuvarı da şu anda faaliyette, Tokat'ta faaliyette bulunuyor.

Sibel Özdemir Hanım'ın değerlendirmeleri oldu. Sibel Hanım "AR-GE harcamalarında düşüş var." diye ifade etti. Millî Eğitim Bakanlığı ve YÖK'le birlikte çalışma konusunu gündeme getirdi. Biz tabii, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyız. Biz tabii, üniversitelerimizin araştırma alt yapılarını ve üniversitedeki hocalarımızın bilimsel çalışmalarını yakından takip edip onlarla birlikte çalışacağız. Biliyorsunuz, Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği adında bir programımız var. Bu program kapsamında burada arkadaşlarımız sorunuzu 10 madde hâlinde cevaplandırmışlar, bunu uygun görürseniz Sibel Hanım, size yazılı takdim edeyim ama Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı üniversitelerle, üniversitelerin ve ortaöğretim kurumlarının özellikle teknoloji konusundaki eğitim programlarına katkı yapmak, girdi yapmak durumunda. Sanayicimizin arzu ettiği, istediği nitelikte personel yetişmesi konusunda girdi yapması zorunlu olan, yapması gereken bir kurum. Bu konuda ben YÖK Başkanımızı ziyaret ettim; çağırdık, brifing verdik. Dolayısıyla, bundan sonraki süreçte çok yakın çalışacağız. İyi personel, iyi mühendis, iyi teknisyen yetişmesi için, sanayimizin ihtiyacı olan kişilerin yetişmesi için bizim oraya girdi yapmamız gerekiyor. Bunu birlikte yapacağız.

Yine, Kazım Arslan Bey'in soruları vardı, üretim odaklı bir politikadan bahsetti. Elbette katılıyoruz. "AR-GE'nin eğitim ayağı eksik." denildi. Evet, bunu gidermek için bir gayret içerisindeyiz. "Fen ve teknik ağırlıklı bir eğitimi ihmal etmeyelim." denildi. Evet, fen ve teknik ağırlıklı bir eğitimi destekleyeceğiz.

Şimdi, "sefalet endeksi" diye bir endeks Kazım Bey, ben okumadım hiç. Bu endeks nerede? "Sefalet endeksi" öyle bir endeks var mı bilmiyorum, onu bana verirseniz sevinirim.

BAŞKAN - Araya gireyim mi Sayın Bakanım?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Buyurun efendim.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Bakan, son soruyu atlamayalım.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yok geleceğim, şimdi geleceğim, bitireceğim, son şeyde geleceğim.

BAŞKAN - Sadece burada olan yani şu an salonda mevcut olan arkadaşlarınkini cevaplayalım, diğerlerini yazılı olarak gönderelim lütfen.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Peki, efendim.

Ergün Taşcı Bey'e yazılı cevap vereceğiz, burada var ama yazılı cevap vereceğiz.

Sami Çakır Bey'e yazılı cevap vereceğiz.

Musa Çam Bey'in çok değerlendirmeleri oldu, kendisi burada, "Ekosistem, eğitim eksik." denildi. Yine, WhatsApp örneğinden gittik.

Utku Bey'in değerlendirmeleri oldu. Utku Bey'e de yazılı cevap versek... Utku Bey, olur mu, size yazılı cevap verelim?

Ebubekir Gizligider Bey'e de yazılı verelim.

BAŞKAN - O da yazılı olabilir efendim.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Yazılı verelim, tamam.

Bülent Bey burada. Bülent Bey daha çok sohbet havasında bir tarzı tercih etti. Ben ilk defa katılıyorum, hani, öyle bir tarz olsa ben de reaksiyon verirdim.

Bülent Bey, sadece İstanbul'a yatırım yapmıyoruz, Türkiye'nin her tarafına yapıyoruz. Doğuya giderseniz bölünmüş yolları göreceksiniz, her taraf, bütün iller aşağı yukarı bölünmüş yollarla birbirine bağlı ve gerçekten de bakın, "Cazibe Merkezleri" diye 23 ili kapsayan son projemiz İstanbul'u kapsamıyor, doğuyu kapsıyor. Dolayısıyla, sadece İstanbul'a yatırım yaptığımız görüşü tam gerçeği yansıtmıyor, tam doğru değil o bakımdan.

Otomobil iddiası değerlendirildi, Sayıştay raporundan bahsetti. Bülent Bey size bunları yazılı tek tek cevap vereceğiz.

Son konuşmacımız Bülent Bey'di.

Ben çok çok teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, cevap veremediğim sorulara yazılı cevap vereyim Sayın Başkan izin verirseniz.

BAŞKAN - Bu imkânımız vardır efendim.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Avrupa Birliği fonu...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FARUK ÖZLÜ (Düzce) - Avrupa Birliği fonu, ona da yazılı cevap vereyim.

Otomobil konusunda değerli arkadaşlarım, açıklama yapayım. Şimdi, yerli marka... Bakın, Türkiye otomobil üretiyor, Türkiye'de otomobil üretiliyor ve Türkiye'nin teknik altyapısı bir otomobili sıfırdan tasarlayıp üretmeye ve piyasaya sürmeye yetkin yani teknik olarak hiçbir sorun yok fakat otomobil konusu teknolojiden ziyade ticari bir konu. Yani, yüzde 20 teknolojiyse yüzde 80 ticari bir konu. Dolayısıyla, otomobil konusunda şu anda yürüttüğümüz çalışma iş modeliyle ilgili. Yani, önümüzdeki süreçte nasıl devam edelim, hangi iş modeliyle devam edelim? Dolayısıyla, iş modelini sonuçlandırma aşamasındayız. Elektrikli bir otomobil olacak ve başlangıçta taksi modeliyle başlayacağız. Bu kadarını söyleyeyim.

Sayın Başkanım, çok çok teşekkür ediyorum.