VAHAP SEÇER (Mersin) - Evet.

Şimdi, bu önergemizde de Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı için 20 bin kadro tahsis edilmesini istiyoruz, burada 6.500 ziraat mühendisi, 6.500 veteriner hekim, 3 bin gıda mühendisi, 3 bin su ürünleri mühendisi, 1.000 adet de teknik hizmetler sınıfından olmak üzere.

Sayın Bakan, bu önergeyi bir siyasi hamle olarak düşünmemek lazım. Şimdi esasına girmek istiyorum. Dürüst olmak gerekirse şekil şartını yerine getiriyoruz muhalefet olarak ama hakikaten bu bir toplumsal problem. Bu çocuklar sürekli bize mesaj yoluyla ulaşıyorlar, mail atıyorlar, telefonlarımıza mesaj atıyorlar, demek ki son derece, çalışmayan mezun olmuş mühendis ya da veteriner hekim çocuklar var. Şimdi, temelde bunun nedeni ne? Elbette ki hesapsız kitapsız açılan fakülteler olsa gerek. Türkiye'nin 25 milyon hektar -yaklaşık olarak söylüyorum- tarım toprağı var. Aslında önemli bir istihsal alanı. 60 milyar doların üzerinde de bir gayrisafi millî hasılası var.

Özellikle, bakın, Avrupa Birliğiyle müzakere sürecindeyiz. 33 fasıl başlığının 3 tanesi tarımla ilgili ama toplam müktesebatın da yüzde 50'sine tekabül ediyor. Yani, Avrupa Birliği sürecinde tarım o kadar önemli. Bunlar nedir? Mesela, balıkçılık var. İşte, burada su ürünleri mühendisleri diyoruz. Ne var başka? Tarım ve kırsal kalkınma var, işte ziraat mühendisleri gidecek, yayım yapacak vesaire ya da gıda mühendisleri. Bir başlık da veteriner hizmetleri, bitki sağlığı, gıda güvenliği. İşte, bu meslek grubundaki insanlar daha rasyonel bir tarım yapmak -sağlık açısından daha güvenli, gıda güvenliği açısından- temin etmek için bunlar tabii ki bilimsel yöntemler nasıl kullanılır bu çalışmaları yapacaklar. Bu insanlara tabii ki ihtiyaç var yani bu meslek gruplarına ihtiyaç var. Bir anlamda baktığınız zaman, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bu konuda çok daha böyle agresif olması lazım. Ben eksiklerinin olduğunu biliyorum. Şimdi, rakamlar konusunda yanlış bilgi vermeyeyim diye bir şey söylemek istemiyorum ama ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçları da talep olarak size zaman zaman geliyor. Tabii ki siz Personel Daire Başkanlığında bir çalışma yaptırıyorsunuz ya da bütçenin imkânlarına göre belirli bir miktar atama yapılıyor.

Şimdi, buraya ayrı bir bakış açısıyla bakmanız lazım yani Türkiye'nin tarım gerçeğine -işte, az önce bahsettim- Avrupa Birliğinin Türkiye'nin tarımına bakışına, o konuda, işte, müktesebat içerisindeki yerine. Hakikaten, sokakta boş gezen bu insanlara ben biraz daha pozitif ayrımcılık yapmanızı istiyorum, bu meslek grubundaki arkadaşlara.

Bir de tabii ki biz buraya... Özellikle, Plan Bütçeye de geliyor, işte, devlet üniversitesi, vakıf üniversitesi ve bunlara bağlı fakülteler. Yani, Allah aşkına, artık bunları yapmayalım yani siyaseten de bunlar yazıktır, günahtır bu insanlara.

BAŞKAN - Sayın Seçer, YÖK'ü görüşürken de görüştük bunları biliyorsunuz, o zaman da söylediniz.

VAHAP SEÇER (Mersin)- Evet.

Şimdi, bunların yanında arkeologlar var, sanat tarihçileri var. Geçen gün Turizm Bakanlığının bütçesinde de görüştük, Sayın Bakan, işte, ihtiyaç çerçevesinde tabii ki... Sadece, onun ihtiyaç dediği, sizin onayınıza bağlı. Türkiye, hakikaten, bakıyorsunuz, bir açık hava müzesi gibi yani Türkiye'nin tüm bu kadim Anadolu toprakları, Mezopotamya... Biz muazzam bir tarih turizmine sahibiz ama bunu değerlendiremiyoruz. Bu meslek gruplarının, sanat tarihçilerinin ihtiyaçları var. Bu konuda tabii ki desteğinizi istiyorum, hepinize teşekkür ediyorum.