SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sayın Lekesiz zaten sorularımıza cevap verdi, bir soru sormak için söz istemedim, sadece bir konuya açıklık getirmek için söz istedim Sayın Başkandan. Teşekkür ediyorum söz verdiği için de.

Gezi olayları birkaç veçheli olaylar yani birkaç cephesi olan olay. Önce iyi niyetle çıkılan, "çevre, çevre" denilen, aynı zamanda "tabiat" denilen, "kültürel varlıklarımızı koruma" denilen bir hareket olarak başladı. Daha sonra bu evrildi. Burada sizin de biraz önce söylemiş olduğunuz gibi, başka saikler ve başka unsunlar girmeye başladı. Neydi? "Fetullahçı Terör Örgütünün dahi buraya müzahir olduğunu gördük." dediniz. Başka illegal örgütler de girdiler buraya ve ardından da bu mesele bir hak arama meselesi olmaktan çıkıp biraz önce sizin söylediğiniz, Fetullahçı Terör Örgütü adına söylemiş olduğunuz gibi, iktidarı terbiye etme noktasına veya Türkiye'ye bir gözdağı verme noktasında birilerinin de parmağının olduğu noktaya doğru evrilmeye başladı ve en son, Taksim Platformu'nun istemiş olduğu şeyler şunlardı biliyorsunuz: Sayın Bülent Arınç Başbakana vekâlet ediyordu, Sayın Başbakan yurt dışındaydı o zamanlar.

EMNİYET ESKİ GENEL MÜDÜRÜ CELALETTİN LEKESİZ - Bir tanesi de bendenizdim efendim.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Bir, üçüncü havalimanının yapılmaması, üçüncü boğaz köprüsünün yapılmaması, HES'lerin derhâl inşaatlarının durdurulması, termik santrallerin durdurulması gibi Türkiye için -biraz önce Zekeriya Birkan vekilimin de söylemiş olduğu gibi- hayati önemi haiz olan meseleleri durdurma adına böyle bir talepte bulundular. Aynı zamanda da çevreyle ilgili de bir kanun tasarısı Meclisteydi, biliyorsunuz, onun da derhâl kaldırılmasını istediler. O nedenle, burada, sonuçta baktığımız zaman, Taksim Platformu'nun bu olayların arkasında Türkiye'nin büyümesini istemeyenlerin de elinin olduğunu tahmin ediyorum ben ama iyi niyetli olarak burada "çevre" diyenleri tenzih ederim; iyi niyetli olarak burada tabiat varlıklarını korumak, en azından silüeti korumak, görselliği korumak adına yola çıkan insanları tenzih ederim. En demokratik haklarını kullanmışlardır ama bu demokratik haklar daha sonra... Türkiye'de bankalar, otobüs durakları çok ciddi şekilde tahrip edildi. Rakam 200 milyon liraydı Türkiye'nin tamamında ama Türkiye'nin algısında da benim tahminim, en aşağı 50-60 milyar dolarlık bir algıya mal oldu. Türkiye yatırım yapılmayacak ülke gibi takdim edildi, Türkiye gidilmeyecek ve gezilmeyecek ülke gibi takdim edildi. Burada zaman zaman yaptığımız legal, meşru işler birileri tarafından da istismar edilebiliyor, bunu da gördük. O nedenle de açıklama yapma lüzumunu hissettim. İnşallah arkadaşlarım da alınmamışlardır.

Teşekkür ederim.