MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, ben ilk günden itibaren oradaydım. İstanbul vekiliyim, ikinci bölge milletvekiliyim. Yani, ortalama olarak da, İstanbul'da olduğum zamanlarda da Gezi Parkı açıkken günde 2 kere oradan geçerdim, evimin yakınlarında çünkü. Dolayısıyla, o yakınlık nedeniyle oradaydım aynı zamanda. Şunu ifade etmek istiyorum: Hüseyin Avni Mutlu Diyarbakır Valisiyken ben de Diyarbakır Barosu Başkanıydım, Efkan Ala'dan, Sayın İçişleri Bakanından sonra geldi, kendisiyle tanışırdım, bir hukukum vardı. Yani sadece milletvekili hukuku değil, İstanbul Valiliği sırasında da kendisine ulaşma imkânım vardı. Umarım o kayıtlar ortaya çıkar yani, o kayıtlar mutlaka bir yerde tutulmuştur, bizi dinleyenler var çünkü, Sayın Valiyi de dinlemişlerdir. İlk günden itibaren Sayın Valiyi uyardım ve düşüncelerimi söyledim ve olayın nereye de evrilebileceği konusunda düşüncelerimi söyledim. Kabul etmedi ve sonuçta, bir çevre duyarlılığından, gerçekten de yurttaş duyarlılığından, toplantı ve gösteri özgürlüğüne müdahaleden, haksız müdahaleden... Kepçeyle yatırılan çadırların yakılmasını hatırlayın, başka bir noktaya taşındı ve daha sonra da Hüseyin Avni Mutlu "Biz bu olayı idare edemedik ve yanlış yaptık." dedi.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Şimdi nerede peki?

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Yani ben haklı, haksız bir şey söylemiyorum. Bu tespitleri başından beri yaptık.