KOMİSYON KONUŞMASI

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Sayın Öztürk, hoş geldiniz, aynı zamanda geçmiş olsun.

GALİP ÖZTÜRK - Sağ olun efendim.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Siz önce bu cemaatle iyi geçiniyorsunuz, cemaat sizinle iyi geçiniyor, siz cemaatle iyi geçiniyorsunuz.

GALİP ÖZTÜRK - Önce cemaatti diyorum efendim.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Görünen kısmıyla "hizmet" diyorlar, "okul" diyorlar, çocuklarınızı buralara gönderiyorsunuz fakat daha sonra sizinle problem başlıyor veya onların sizinle, sizin onlarla probleminiz başlıyor. Bu problem devam ediyor. Konuşmanızda şuna atıfta bulundunuz, buna Sabancı ve Koç da dâhil olmak üzere bu yapıya yardımcı olduklarını söylediniz.

Sadece siz miydiniz bu yapıya kafa tutan kişi? Tutmak isteyip de tutamayanların olduğunu biliyor musunuz, Türkiye'de büyük iş adamlarının? Ve acaba bu adamlar korkularından dolayı mı sustular, yoksa hakikaten bu yapıdan ciddi bir şekilde rant mı devşiriyorlardı? Yani alan memnun, veren memnun muydu? O nedenle mi yürüyorlardı? Bir, bunu merak ediyorum.

"Dershaneler" dediniz, dershanelerle ilgili kanun teklifi hazırlanırken arka planda çalışan bir kardeşinizim, çalışan bir milletvekiliyim, sekiz ay kadar çalıştım; o zaman şöyle bir tespitte de bulunayım: Dershanelerle ilgili beni televizyona davet ettikleri zaman her zaman genellikle AK PARTİ milletvekillerini tek başına davet ederlerdi, o gün Meclise geldiğimde 2 milletvekilinin daha olduğunu gördüm, 1 Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili ve 1 Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olduğunu gördüm. "Hayırdır?" dedim. "Efendim, dershaneleri soracağız." dediler, "Olur, sorun." dedim ve o zaman dershanelerle mücadelenin doğru olduğunu anlattım ve orada ilginç bir şey, akşamleyin benim haberimi vermediler. O gün tabii, kırılma noktalarından bir tanesiydi, diğer milletvekili arkadaşlarımızın haberlerini vermişlerdi ve bir makas değiştirdiklerini gördüm. Bu tespiti yaptım. Birinci sorum oydu.

İkinci sorum: Efendim, Kanal A, 3 Kasım 2016... "FETÖ mağduru olan Galip Öztürk FETÖ'nün kendisinden 60 milyon dolar istediğini söyledi. FETÖ'nün avukatı Yusuf Danyal'ın kendisine yaptığı teklifi anlattı. 'Yusuf Danyal o gün 10 milyon dolar karşılığında beni serbest bıraktıracağını söyledi. Savcı Muammer Akkaş'ın odasına, yanıma gelerek benim avukatlığımı üstlenmek istediğini ve bu davadan da beni kendisinin kurtarabileceğini, hizmet ile beni barıştırabileceğini teklif etti.'" Neticede birileri sizi içeri atıyor, yine o birileri, aynı yapının içindekiler diyor ki: "Bu işi ben çözerim, bu konuda ticari olarak anlaşalım." Sonra bu miktar 60 milyon dolara kadar çıktı. Sual: Bu hadiseleri yaşamış birisi olarak hâkim, savcı, avukat ve suçlu muamelesi yapılan mazlum kişiler dörtgenindeki rüşvet, himmet kumpası hakkında ne söyleyebilirsiniz? Hem bir yandan rüşvet var bir yandan himmet var bir diğer yandan da başka işler çevriliyor.

Üçüncü sorum: 31 Ekim 2016, beyanatınız şöyle: "FETÖ'yle alakalı olarak 'Ben itirafçıyım.' diyenler çok çelişkili konuşup hiçbir şey söylemiyorlar. Bu örgütle ilgili o kadar çok şey konuşuyorlar ama hiçbir şey söylemiyorlar; sadece ama sadece konuşuyorlar. Örnek olarak söyleyecek olursak Hüseyin Gülerce, bakıyorum, çok fazla bir şey söylemiyor." Bugünden geriye doğru baktığımızda itirafçıların fazla bir şey söylememelerinin sebepleri neler olabilir? Hüseyin Gülerce'nin niçin çok şey söylemediğini söylüyorsunuz ve siz bir şeyler mi biliyorsunuz Hüseyin Gülerce ve itirafçılarla ilgili?

Dördüncü sorum: Size yakın kişilerden birisi var yanınızda, Mehmet Ayağ, FETÖ tarafından yanınıza ajan olarak yerleştirildiğini açıklıyorsunuz. Bu kadar yakınınıza yerleşen ve sizden vazife alan bir kişi hakkında kâfi derecede bilgi toplamadınız mı? Böyle mi işe başlattınız, yoksa hakikaten bu yapıya o zamanlar güveniyor muydunuz, o zamanlar mı sizin yanınıza yerleştirdiler bu kişiyi?

Yine, bir yerde "Bize katıl, seni lider iş adamı yapalım." diyor Fetullah Gülen ekibi size. Diğer iş adamlarına da mı aynı şeyleri söylediler ve onlar bunu kabul ettiler mi? Biliyor musunuz, bilginiz var mı? FETÖ'nün, iş adamlarını örgüte kazandırmak için yoğun çaba sarf ettiğini söylediniz ancak siz bu teklifleri kabul etmiyorsunuz. Sonra soruşturmalar başlatılıyor, suç örgütü kurmak iddiasıyla da tutuklanıyorsunuz, biraz önce söylediniz. Bu iş dünyasıyla ilgili hangi münasebetlere şahit oldunuz? Bu münasebetlerin nasıl cereyan ettiğini tahmin ediyorsunuz veya biliyorsunuz; bu münasebetler nasıl cereyan ediyor?

Bir de Abdülkerim Emek, Erzurumlu olup Millî Görüş menşeli, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı kendisi. Atanıyor şahıs, sonra FETÖ operasyonuna maruz kalıyor, görevinden alınıyor. Başbakanlığa kadar uzanan FETÖ'nün bu münasebetleri hakkında bir bilginiz var mı? Başka iş adamları hakkında da bilgi verirseniz memnun olurum.

Teşekkür ederim.