KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, çok değerli Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi arkadaşlarım, çok değerli bürokratlarımız, kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 2017 yılı bütçemizin ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Değerli Bakanım, az önce o nezih sunumu dev ekrandan izledik. İzledik ama şöyle bölüm bölüm renklerine göre gruplandırılmış ülkemize yapılan hizmetlere baktığımızda Tokat'ın gerçekte bir ölü noktaya alındığına tanık olduk. Geçen yıl hem geçici bütçede hem diğer bütçede de ifade ettim. Kablolu TV'deki renklere bakıyorum, Tokat nasibini en son alacak iller grubunda. Hemen atlıyorum, ülkemizi doğudan batıya doğru bağlayan yollara bakıyorum, yine Tokat nasibini almamış. En önemlisi yani böyle çok da iddialı olduğunuz bir alanda kuzey-güney koridorundaki yollara baktığımızda ucu yeşil olan 2 tane il var yani bağlanmamış. Biri Tokat, bir diğeri de Kastamonu.

Şu anda sizden önce bu işin sorumlusu da Komisyonumuza geldi, Sayın Bakanım, sevgili dostum, hoş geldiniz.

MEHMET HABİB SOLUK (Sivas) - Hem "Hoş geldin." diyorsun hem taş atıyorsun.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Bakanım, bu 2 ilin de bir özelliği var. Bu 2 il İstanbul'a en çok göç veren iller; Tokat 3'üncü, Kastamonu da 5'inci il.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ağabey, Giresun 2'nci.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Bakın, ben bu 2 ilden söz ediyorum.

Sayın Bakanım, bundan önce ihalesi yapılıp büyük bölümü de biten -yine bunları numaralandırmış- 12 numaralı yol. Bizim sözünü ettiğimiz 12 numaralı yol. Sık sık teknik personele ve yatırım bakanlarına böyle bir soru yöneltip hizmet beklediğimizde "Biz bir yolu yaparken oradan geçen araç sayısını yazarız, uğradığı ilçelerin büyüklüğüne bakarız, etki analizine bakarız, uzun çalışmalar sonucu programa alırız." deniyor. Fakat, ben bakıyorum, bu bir önce ihale edilip yapımı sağlanan birçok tüneli, maliyeti olan, Sivas'a bağlanan, bize uğramayan Koyulhisar üzerinden giden yolun uğradığı ilçelerin tamamını topladığınız zaman bir Ünye de etmiyor, bir Niksar da etmiyor, Tokat zaten etmiyor, araç sayısı da hiç etmiyor. Zamanınızı almamak için bu araç sayılarını da vermek istemiyorum. Ben bu tür bilgileri de aldım.

Ancak, Ünye-Akkuş-Niksar yolunun bir diğer özelliği de şu: Doğudaki illerimiz, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Gümüşhane, Bayburt, yaklaşık 120 kilometre daha -benim hesaplamalarıma göre- yakın gidecek Ankara devamındaki illere. İstanbul'a gideceği zaman da yaklaşık olarak bir 65-70 kilometre daha kısa bir yolla İstanbul'a ulaşacak. Öyle olunca, bu yolun rantabllığı tartışılmıyor. Fakat, bu seneki programa batığımızda bu yoldan bir haber göremedik.

Yine, Samsun'u Tokat'tan geçip Sivas, Kayseri üzerinden güneye bağlayan diğer yolda 4 kilometre 200 metrelik bir Çamlıbel Tüneli var. Etüdü ve her şeyi yapıldı bildiğim kadarıyla, sadece ihalesi gerekiyor. 1.600 metre yüksekliğinde kış şartlarında ulaşım oldukça zor. Araçlara ve sürücülere zor anlar yaşatan kazaların olduğu, bazen trafiğin tamamen durduğu bir geçit. Ama, bu yıl bunun da ihale edilmediğini görmek gerçekten bizi üzdü ve incitti.

Havaalanı olarak bakıyorum, yan tarafta ihale edilecekler belli, bizimki de yatırım planının içerisinde var. Neyi var diye merak ettiğimizde, Tokat Havaalanı'nın terminal binasının, müştemilatının ihale edileceğini, bunun için belli bir bütçe ayrıldığını... Buna biz yürekten teşekkür ediyoruz. Ancak, Tokat'taki havaalanının yüzde 40'ı kamulaştırıldı, yüzde 60'ı da şu anda yargıya taşınıyor. Acele kamulaştırma gibi bir yöntem ve sistem var. Tokat'a Başbakanımızın da on bir yıl öncesinden bu yana sözü var. Yerel basınlarda hep çıktı, geçen dönem de kendisine 50'ye 70 büyütüp göstermiştik ve bu bütçeye de söz vermişti. Teşekkür ediyoruz ama acele kamulaştırmayla, bir yöntem değişikliğiyle bu hizmetin bir an önce Tokatlıyla buluşturulmasında fayda var diyorum.

8 kilometre çevre yolumuz, kuzeyi güneye bağlayan -Tokat T harfi gibidir arkadaşlar, dörtlü yol yok- bu yol yaklaşık olarak on bir yılda falan yapıldı. Şimdi, kuzeyden olacak yolumuzun da bir an önce planlaması yapılıyor, yapılması lazım çünkü on bir yıl uzun bir süre. Dilerim Sayın Bakanımızın böyle pozitif enerji vermesiyle kısa sürede Tokat kuzey çevre yolu planlamasının ön hazırlıkları yapılır.

Yine, Tokat-Sivas arası Çamlıbel beldesine gitmeden 9 tane köyün yararlanacağı bir kavşak yapılmamış kara yolları planlamasında -Sivas bölgeye bağlı yanılmıyorsam- ancak bir tek köy için bir kavşak yapılmış. O köylerin tamamı oraya gidiyor, bir kısmı da dolanmıyor, kazaya sebebiyet veriyor. Buranın 2 tane de baraj inşaatı var. Ağır tonajlı araçlar orada oldukça normal seyreden araçların da yol ve ulaşımını aksatıp tehlikeye sebep olmaktalar.

Ayrıca, Tokat'ta organize sanayi bölgemiz var Sayın Bakanım. Çevre yolumuz yapıldı yanında. Fakat, 1'inci, 2'nci, 3'üncüsü yapılıyor organize sanayinin ama organize sanayiden yola çıkış yok. Çok ciddi bir sorun. Oradan çıkan ağır tonajlı araçlar şehrin içerisine gelip şehir trafiğini altüst etmeden gideceği güzergâha da girme şansına sahip değil. Ben bir planlamayla ve ivedilikle bunun yapılmasında yarar var diyorum Tokatlı olarak.

Yine, PTT'nin 279-280 kalem verdiği hizmet var. Her biri ufak ufak broşürlerde ama küçük bir kitapçıkta bunun toparlanıp insanlara verilmesinde yarar var diye düşünüyorum.

Tabii, yapılan hizmetler ülkemiz için gerçekten övünç kaynağı ama şunu da göz ardı etmememiz gerekiyor: Bu hizmetleri hayata geçirirken risklerini, ayrıca doğaya, çevreye uyumunu ve sivil toplum örgütlerinin olumlu görüşleriyle, bunların da katkılarını alarak o kentteki insanların yaşamını kolaylaştırması lazım. Ülkemizin kazanımlarını ve bütçesini riskleri yayma adına, ülkemizin her tarafının da gelişmişliğini sürdürme adına İstanbul'a büyük bütçelerin ayrılması oldukça manidar ve düşündürücü. Uzun tatillerde hepimiz de biliyoruz ki İstanbul yaşanacak bir kent oluyor. Neden? Yaklaşık 3,5-4 milyon nüfus İstanbul'dan Anadolu'ya çekildiğinde kalanlar da rahat ediyor, trafik de rahat ediyor, o kente gelen turistler de rahat ediyor. Yani, İstanbul'un, dünyanın o güzel hazinesinin o insanlar ancak keyifle o zaman tadına varıyor. Bu anlamda Anadolu'nun daha yaşanabilir -yollarıyla, diğer ulaşımlarıyla, sağlığıyla, alt yapısıyla- bir hâle dönüşmesiyle büyük kentlerdeki yüksek maliyetli projelerin de yükünü Hükûmetin sırtından alacağına inanıyorum.

Demir yolu noktasında ülkemizde bunu başlatan ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ve değerli arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Ondan sonra da gerçekten teknoloji gelişti, rakamlara bakıldığında sizlerin de katkısı oldu. Ancak o yıllarda kazmayla, kürekle, balyozla yapılan yollar bugün çok şükür çağın, teknolojinin gereği makinelerle yapılıyor. Bu hizmetler de ülkemiz için gerçekten önemlidir diyorum. Ama bu demir yolu ağının biraz daha geliştirilmesi, özellikle şehirler arası tekerlekli araçlarla taşımanın bu yöne devredilmesinin ülkemiz ekonomik açısından yararlı olacağına inanıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Durmaz, lütfen toparlar mısınız.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

Yine üç tarafı deniz olan ülkemizin deniz taşımacılığından yeteri kadar nasibini almadığını hepimiz biliyor ve söylüyoruz. Diyoruz ki deniz taşımacılığının geliştirilmemesi nedeniyle oluşan ciddi navlun kayıpları ve artan oldukça yüksek cari açıklar var. Bunun yolu, Türk Bayraklı gemi sahiplerinin rekabet gücünü artırıcı destekler verilmesidir. Yine, Türk Bayrağı çekmenin önündeki sorunlar kaldırılıp yabancı bayrağa geçiş önlenmelidir. 4734 sayılı İhale Kanunu'nda düzenleme yapılarak Türk Bayraklı gemilerin payı artırılmalıdır.

Dış ticaret firmalarının ithalatlarını FOB, ihracat teslim şekillerini de CİF olarak yapmaları teşvik edilmelidir.

Kamu ve özel sektör kuruluşlarımızın taşımacılık ihtiyaçlarını mutlak Türk Bayraklı gemilerle yapmalarını özendirici ve teşvik edici yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Yeni nesil, gemi üretimine yönelik yatırımlarda bulunan armatörlere mutlak özel teşvikler verilmelidir.

Yine, gemi inşa ve yan sanayi sektörüne uzun vadeli hedefler koyup uzun vadeli krediler vererek ülkemize katkı sunmasını sağlamamız gerekiyor diyorum.

Bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, başarılar diliyorum.