| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı b) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı c) Türk Standartları Enstitüsü ç) Türk Patent Enstitüsü d) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu e) Türkiye Bilimler Akademisi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .11.2016 |
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Değerli Başkanım, özellikle teşekkür ediyorum hem sizlere hem değerli üyelere hem de Komisyona gelerek destek veren milletvekili arkadaşlara.
Gerçekten elbette ki ağırlıkla soru olmak üzere birçok görüş, öneri, eleştiri ortaya kondu ama biliyoruz ki her görüşün, her eleştirinin içerisinde yapıcılık var, bize katkı koyma amacı var. Bu konuda hepsinden ziyadesiyle yararlandığımızı, bundan sonraki iş ve işlemlerimizde de bunları gözeterek yol alacağımızı özellikle vurgulamak isterim. Belki cümlenin sonunda olsa daha doğruydu ama başında söyleyeyim. Bu anlamda, ben, Meclisimize, Komisyonumuza, diğer komisyonlara, her zaman bize verdikleri destekler için, Sayın Kalaycı özellikle zikrederek söylediler, "Yaptığınız her işte destek veriyoruz, destek vermeye devam edeceğiz." dediler. Nitekim, bugün de gerçekten, görüşmelerin, uzunca bir süredir, yaklaşık yedi saattir süren görüşmelerin özellikle katkı verecek şekilde çok güzel değerlendirmelerle bu saate kadar gelmiş olması nedeniyle teşekkür ediyorum.
Çalışma arkadaşlarım başta olmak üzere, tabii, Sayın Bakanımız, Değerli Müsteşarımız, Komisyon Başkanımız da burada, o da dâhil olmak üzere, Sayın Başbakanımız da dâhil olmak üzere ve geçmiş hükûmetlerimiz, geçmiş başbakanımız da dâhil olmak üzere bu çalışmalarımıza katkı veren herkese teşekkür ediyoruz.
Ancak yine bir ifadeyi söylemek lazım ki, bütün bu projeleri yaparken sadece on dört yılı değerlendirmek belki doğru değil, daha uzunca bir süreyi değerlendirmek lazım. Bu ülkenin ulaşımı, erişimi anlamında her kim ki ne yapmışsa, her kim ki ne görüş ve öneri ortaya koymuşsa hepsine çok teşekkür ediyoruz.
Genel birkaç şeyi söylemekte fayda var.
Birincisi özellikle demir yolu ve kara yoluyla ilgili. Hâlâ kara yolu ağırlıklı çalışılıyor, demir yolu kıyaslanırsa hem yatırım ödenekleri anlamında hem projelerin bitirilişi anlamında kıyaslandığında demir yolunu ihmal ediyoruz gibi bir görüş ortaya çıktı. Ancak bununla ilgili şunu net söyleyebilirim ki: Kara yolu projeleri gerek kurplar nedeniyle gerek eğimler nedeniyle çok daha çabuk hazırlanabiliyor. Ancak demir yolu projelerinin ve güzergâhlarının belirlenmesi çok daha uzun süre alıyor. On dört yıldır demir yolu projelerine başlamış olduğumuz hâlde birçok projede yeni yeni ilerleme sağlayabiliyoruz. Dolayısıyla demir yollarını bitirmek kara yollarına kıyasla biraz daha zaman aldığı için, aynı şekilde, birçok ödenek aktarmamıza rağmen biz demir yolu sektöründe bu zamana kadar bırakın, ilave ödenek almayı zaman zaman ödeneğini harcayamadık bu dediğim zorluklardan kaynaklı olarak. Ama herkesin bilmesi lazım ki demir yolunu çok önemsiyoruz, bu anlamda yol alıyoruz.
Yine, sunumda bir saate sıkıştıralım derken tabii, denizcilik sektörünü de nispeten ihmal etmiş gibi gözüktük ancak sunumda ihmal ettik, yaparken kesinlikle ihmal etmiyoruz, herkesin bilmesinde fayda var. Özellikle denizcilik sektörü özel sektör ağırlıklı çalışıyor. Dolayısıyla bizim yaptığımız projeler kapsamında az ödenek harcanmış gibi gözükmekle birlikte deniz yolu sektöründe yapılan işlerin çok daha fazla, çok daha büyük olduğunu vurgulamakta fayda var.
Hemen önümdeki notlardan başlayayım, sonra sırayla gideceğim.
Sayın Çakırözer'in TÜRK TELEKOM'la ilgili sorusu vardı. Bu soru son günlerde gündemde çok yer alıyor. Onun için şunu söylemekte fayda var: Türk TELEKOM ortaklarından "Hariri ailesi" dendi veya "Oger TELEKOM" denebilir. Bunların borcu şirketin, Oger'in kendi meselesi, TÜRK TELEKOM'un meselesi değil. TÜRK TELEKOM'un işleyişini, mali durumunu özellikle etkilemediğini vurgulamakta fayda var.
Yine, TÜRK TELEKOM'un kredibilitesi ve mali durumu gerçekten çok kuvvetli bir şirket. Buna rağmen ortakların kendi borçlarının ileride TELEKOM'a sorun yaratmaması ve TÜRK TELEKOM'un korunması amacıyla biz de bütün adımları etap etap yakından takip ediyoruz çünkü şirket ve kurum ülkemiz için çok önemli. Olası çözüm önerilerini, alternatiflerini de değerlendirirken TÜRK TELEKOM'un menfaatlerini ve dolayısıyla gelecekte bize devredilmiş olacak olan şirketin menfaatlerini korumak adına biz her türlü takibi, işi ve işlemi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yani gelecekte bize devrediliyor.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hayır, zaten on sene sonra süre doluyor, şirket bizim ve şirketin devredildiği anda da o güne kadar yapması gereken yatırımları yaparak günün teknolojisine uygun olarak sistemini ve hayatiyetini devam ettirmesi lazım. Bunların takibini özellikle yapıyoruz. Aksi takdirde mevcut durumuyla devam ederse on sene sonra göreceli olarak diğer şirketlere göre çok daha geride kalmış olacaktır. Bunun takip edildiğini özellikle vurgulamak isterim.
Ve yine, birçok arkadaşımız, Sayın Kuşoğlu başta olmak üzere, 2015 yılı Sayıştay denetiminin bulgularından bahsettiler. Bu konuda Sayıştayımıza da Sayıştay çalışanlarımıza da teşekkür ediyoruz, gerçekten yol gösterici öneriler, tespitler yapıyorlar. Özellikle beş önemli tespit vardı ana hatlarıyla sayarsak; bunların bir tanesi, Bakanlığın 2015 yılı hesaplarına ilişkin denetim raporunda yer alan bulgulardan döner sermaye işletmesinin sermaye artışının muhasebeleştirilmesiyle ilgili işlemlere yönelik önerilerdi. Bunların tamamı gerçekleştirildi, bugün itibarıyla bitmiş durumda.
Taşınmaz kayıtlarının düzeltilmesi için bir ekip oluşturuldu. Kayıtlar tek tek elden geçirilerek düzeltiliyor ve bu yıl sonuna kadar tamamlanmış olacak. Ana bulgular olarak ikincisi de böylece yıl sonunda bitmiş olacak.
Geçici kabulü yapılan yatırımların hepsinin elden geçirilmesi ve varlık kayıtlarına kayıt yaptırılması talebi vardı. Bunların tamamı tamamlanmıştır bugün itibarıyla.
Yine, yap-işlet-devret modeli kapsamında Bakanlığımız tarafından yürütülen yat limanlarında verilen talep ve alım garantisinin bulunmadığını özellikle vurgulayalım. Bu kapsamda Avrasya Tüneli'yle ilgili işlemlerde muhasebe kayıtları bugün itibarıyla yapılmış durumdadır, bunu da söyleyelim.
Yine, duran varlıkların amortisman kayıtlarında önerileri ve eleştirileri vardı Sayıştayımızın. Buradaki işlemler de yine Sayıştayın talepleri doğrultusunda veya önerileri doğrultusunda tamamen düzeltilmiştir. Bunları özellikle vurgulayalım. Sonra uygun görürseniz arkadaşların sorularına tek tek cevap vereceğim. Arkadaşlarımızın bana yetiştirebildiği cevaplar var ama her soruya cevap verelim dersek -çünkü görüş ve önerilerin bir kısmı ağırlıkla soru içerikliydi- belki saatler alabilir, cevap veremediğim soruların hepsini yazılı olarak değerli Başkanlığımıza ileteceğiz. Sizin aracılığınızla bütün arkadaşlarımıza iletmiş olacağız.
Sayın Günal ilk söz almışlardı. Alanya Doğu Çevre Yolu'nu sordular. İhalesi yapılmış ve sözleşme imzalanmıştır. Projenin diğer detayları var, gerek yok, sorunun cevabı belli. Sözleşme imzalandı, zira soru buydu.
Yine, Alanya-Antalya yolundaki köprülü kavşakları sormuşlardı. Antalya-Serik arasında 13 adet köprülü kavşak tamamlanmış. Özellikle Manavgat geçişinde 4 adet, Alanya geçişinde 2 adet köprülü kavşak projeleri tamamlanma aşamalarındadır. Projeler tamamlanır tamamlanmaz da ihalelerini gerçekleştireceğiz.
"Eskişehir-Antalya ve Konya-Antalya projeleri ne durumdadır?" diye sormuşlardı. Eskişehir-Afyonkarahisar arası 1/25.000'lik güzergâh çalışmaları tamamlanmak üzere. Afyonkarahisar-Burdur proje hazırlanması için sözleşme imzalanma aşamasındayız. Burdur-Antalya kısmı için de, hakeza, yine sözleşme imzalama aşamasındayız projelerle ilgili.
Kayseri-Nevşehir-Aksaray-Konya-Antalya yeni demir yolunu sormuşlardı. Burada da Kayseri-Aksaray arası için 1/5.000 ölçekli plan profil çalışmaları devam etmekte, Aksaray-Konya arası 1/5.000 ölçekli çalışmalar ve sondaj çalışmaları devam etmekte; Konya-Seydişehir kesimi için 1/5.000 ölçekli çalışmalar ve sondaj çalışmaları aynı şekilde devam etmekte, Seydişehir-Manavgat'ta da aynı şekilde 1/5.000 ölçekli plan profil çalışmaları ve sondaj çalışmaları devam etmekte.
Özellikle millî iletişim sisteminin geliştirilmesiyle ilgili önerileri vardı. HAVELSAN ve TÜBİTAK ULAKBİM'le millîleştirilmiş iletişim sistemi Pardus'un kurulması kurumsal dönüşümü için eylül ayında iş birliği protokolü imzalanmış durumda. Bunun diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yaygınlaştırılması çalışmalarımız devam ediyor.
Antalya Havalimanı'nda güvenlik görevlileriyle ilgili sorusu vardı Sayın Günal'ın. Özellikle işletici firmanın güvenlik hizmetlerini yürüten Securitas firmasının çalışanlarının FETÖ bağlantısı nedeniyle işten çıkarılmalarının ve hiçbirine tazminat ödenmemiş olup bu konuda yapılacak işleme esas uygulama için...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - ...Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızla da konuşup onların görüşleri doğrultusunda gereğinin yapılması için takipçisi olacağız.
Yine, "Para trafiğiyle ilgili MASAK'la ilişkiye geçilmeli, kara para trafiği PTT'nin işlemleri üzerinden yapılmamalı." önerileri vardı. Özellikle PTT'nin 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'un yanı sıra ilgili yönetmelik uyarınca da yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğimizi... Bu çerçevede uyum programının yanı sıra uyum politikasını, izleme ve kontrol, eğitim, risk yönetimi ve iç denetim prosedürlerini hazırlayarak MASAK'la koordineli bir şekilde çalışmaktayız. MASAK'ın belirlediği tüm kriterlere de titizlikle uyulmakta. 15 Temmuz sonrası iş birliği içerisinde olduğumuz tüm sözleşmeler de MASAK tarafından denetimden geçirilmiştir.
Yine, "Kâr oranları neden düşüyor? Yeni projeler, yeni yatırımlar mı yapıyorsunuz ya da yönetimden kaynaklı bir sıkıntı mı var?" demişlerdi, PTT için söylüyorum. PTT'nin her geçen gün kârlılığını artırarak dünya markası yolunda ilerlediğini özellikle vurgulamak isterim. 2013 yılında 64 milyon, 2014 yılında 287 milyon, 2015 yılında 425 milyon kâr elde edilmiş. Özellikle 2006 yılında asgari ücretteki yüzde 30'luk artıştan kaynaklı bir ek maliyet gelmiş oldu ancak sene sonunda tabii rakamlar çıkacak. PTT kamuya yük değil, gerçekten kamuya kaynak sağlamış durumda. Bu anlamda 2015 yılında 602 milyon, 2016 yılı Kasım ayı itibarıyla da yaklaşık 609 milyonluk kamuya kaynak aktarmış.
Sayın Günal'ın kamu entegre veri merkezleri konusunda yapılanlarla ilgili soruları vardı. Kamu kurumlarının veri merkezlerinin birleştirilmesine yönelik Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezi Projesi'ni başlattığımızı zaten söylemiştim. Fizibilitesini de inşallah aralık ayında bitireceğiz. Dolayısıyla 2017'nin ilk çeyreğinde yapım işlemine başlayacağız. Dolayısıyla 2018'de de bitirerek faaliyete geçmesini öngörüyoruz.
Doğrusu, Sayın Günal çok soru sormuşlar ama yine de cevap verelim. Siber güvenlik alanında yapılanlarla ilgili soruları vardı. Söylemiştim Siber Güvenlik Kurulunun oluşturulduğunu, özellikle Ulusal Siber Olaylara Müdahale Organizasyonunun oluşturulduğunu. Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi ve siber olaylara müdahale ekiplerinin kurulduğunu ve bu ekip sayısının bugün itibarıyla 515'e çıktığını da söylemiştim. Biraz daha ayrıntısı var ama yani özellikle bu konuda biz gerekli çalışmaları yapıyoruz.
Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezinin BTK bünyesinde çalışmalarına devam ettiğini de bir başka sorusuna cevap olması hasebiyle söylemiş olayım.
Bence Sayın Günal'ın sorularına özetle böyle cevap vermekte fayda var.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, önceliği burada olan arkadaşlara verirseniz çok iyi olur.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Peki.
Şimdi, Sayın Başkanım, sizin dediklerinize uygun devam etmiş olalım. Özellikle, Sayın Temizel'in -burada olmamakla birlikte- önemli bir iki tespiti vardı. Uygun görürseniz ayrıntılara da girmeden direkt buradan cevap vermiş olayım.
Geçiş garantisi ile krediler için verilen borç üstlenim garantisinin birlikte devam ettiği şeklinde bir görüşleri oldu. Hâlbuki borç üstlenim anlaşması bizim adımıza yapılan, kamu-özel iş birliğiyle yapılan işler kamu adına yapılıyor ve asgari yüzde 20 öz kaynak istiyoruz. Dolayısıyla, herhangi bir şekilde iş sekteye uğrar da devralmak durumunda kalırsak bu en az yüzde 20 olan öz sermayesini zaten vermiyoruz, ona âdeta el koyuyoruz. Onun dışında kalan kredileri de işin devamı mahiyetinde biz üstlenip işi devam ettiriyoruz. Geçiş garantisi ise iş bitip işletmeye girdikten, dolayısıyla borç üstlenim anlaşmasına ilişkin kısım bittikten sonra devreye giren bir şey. Bunu söyleyeyim.
Yine, "16 liman için ne kadar garanti verdiniz?" dediler. Yap-işlet-devret modeliyle yaptığımız özellikle marinalar olmak üzere bu tip işlerde kesinlikle garanti vermiyoruz. Ayrıca, yapılan işler kapsamında da... Çünkü, orada süreyi biz belirliyoruz "Yirmi beş yıl" deyip. Dolayısıyla da kirayı yarıştırıyoruz, ilave kira alıyoruz. Onu da özellikle söylemekte fayda var.
Çandarlı Limanı'nı özellikle söylediler, dediler ki: "Bağlantı yolları, ulaşım olmayınca Çandarlı Limanı elbette ki verimsiz olur." Zaten ben sunumda da söylemiştim, Çandarlı Limanı'nın ilave otoyol bağlantısını yapmak üzere bugün itibarıyla ihale ilanına çıktık. Ayrıca, demir yolunu da buraya kadar uzatacağız ki Çandarlı Limanı ve o bölge çok daha ekonomik ve verimli olarak çalışabilsin diye.
Diğerlerine, sizin de söylediğiniz gibi, yazılı olarak cevap veririz.
Sayın Bekaroğlu'nun çok güzel tespitleri vardı. Özellikle, dediler ki: "Saklamak istediğiniz kısımları saklıyorsunuz." Doğrusu, Sayın Bekaroğlu, geçmişte Ulaştırma Bakanlığının sunumlarının burada yaklaşık üç saat sürdüğünü biliyorum. Ben arkadaşlara da ısrarla ve ısrarla dedim ki: "Komisyonun gündemi bu kadar meşgulken üç saat değil, biz en fazla bir saatte sunum yapalım. Dolayısıyla, geriye kalan kısımlara gerekirse soru-cevapta cevap veririz." Söylemiştiniz "Demir yolu, kara yolu tercihleri niye böyle?" Onu genel açıklamada söyledim. Deniz yoluyla ilgili de özellikle yine ödenekler burada az gözükmekle birlikte, bilginize arz edeyim ki biz tabii kara yollarını özellikle kamu olarak biz yapıyoruz ama deniz yolunu da artık özel sektör yapıyor, büyük limanlar hariç.
Bu arada Mersin'in de cevabını vermiş olayım. Çandarlı, Filyos'u yaptığımız gibi Mersin'de de yine ilave bir konteyner limanı çalışmamız var. Yalnız, oradaki mevcut kapasite şu an tam dolu kullanılamıyor. Biraz ona bağlı olarak onu da yapacağız. Deniz yoluyla ilgili, ben ülkemizin coğrafyadaki ulaştırma koridorlarını verirken söylemiştim. Muhtemelen orayı ben hızlı geçtim diye gözden kaçmış olabilir. Deniz yolunu çok önemsediğimizi, kara yolu, demir yoluyla entegre olması gerektiğini, hem Karadeniz'den hem Akdeniz'den hem de Süveyş'i de geçerek daha güneye deniz yolunun ulaştırma türlerini entegre etmek adına çok önemli olduğunu özellikle vurgulamış olayım. Yalnız, bir sıkıntımız var: Deniz yolunu başka arkadaşlar da söyledi. Geçmişte Karadeniz'de Karadeniz'e paralel taşımacılık vardı, doğru. İşte, o gün demir yolu çok daha yavaş gidiyor, kara yolları bu seviyeye gelmiş değil dolayısıyla deniz yoluyla taşımacılık söz konusuydu. Ama, biliniz ki özellikle akademisyenlere yaptırdığımız çalışmalarda Değerli Hocam, paralel taşımacılık -denizcilikte uygulamalarını da yaptık- kesinlikle fizibil çıkmıyor ve tercih de edilmiyor. Biz İstanbul-İzmir arasında bir süre gemi çalıştırdık ki orası Karadeniz'le kıyaslarsanız çok daha kullanılabilir bir güzergâh olmasına rağmen ne yazık ki yolcu bulamadık. Dolayısıyla, karşılıklı geçişlerde kesinlikle tercih edilen bir yol ki kabotajda yılda yaklaşık 164 milyon yolcu taşıyoruz şu an. Ama, paralel taşımacılıkta ne yazık ki tercih edilmiyor, onu söyleyeyim.
Yine, ölümlerle ilgili rakamlar verdiniz. Tespitleriniz yüzde yüz doğru Değerli Hocam. Rakamları yan yana koyarsanız artış var. Ancak, özellikle ağı düşünürseniz ve oluşan trafiği düşünürseniz yani yolculuk ve kilometreyi çarpıp bunu düşünürseniz geçmişe göre yarı yarıya bir azalma var. Çünkü, yolculuk sayıları çok çok arttı.
Bir şey daha: Özellikle Avrupa Birliği böyle hesaplıyor. Geçmişten beri bugüne kadar ülkemizde kaza anındaki ölümler istatistik olarak tutuluyordu. Ancak, Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde kazadan sonraki bir ay içinde de o kazadan kaynaklı bir ölüm gerçekleşirse onlar da istatistiklere katılmaya başladı. Dolayısıyla, istatistikler bundan kaynaklı yüksek gözüküyor. Geriye dönük olanları da dönüp aynı yöntemle kıyaslarsanız kesinlikle yolculuklar çok arttığı için... Yolculuklar yüzde 100'ün üzerinde artmış ancak ölüm oranları buna kıyaslarsanız çok daha düşük.
Değerli Komisyon Başkanımız söylediler. Burada tabii hedefimiz ve amacımız, kesinlikle çok daha aşağı düşürmek çünkü her bir insanımızın hayatı parayla ölçülmeyecek derecede önemli. Bunun gereğini özellikle yapıyoruz. Onu söyleyeyim.
Yine, tabii, "Cumhurbaşkanımız çevrecileri düşman gibi görüyor." diye bir ifadeyi siz kullandınız. Başka yerlerde de hep bu çevreciliğe vurgu yapıldı. Bizim söylediğimiz şu: Biz bütün projelerde gerçekten çevrecilik boyutunu önemsiyoruz. Zira, özellikle karbondioksit emisyonundan kaynaklı salımı azaltmamız bile başlı başına çevrecilik anlamında çok çok önemli ve yine birçok arkadaşımız söyledi, gerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün olduğu köprü yolunda, -herhâlde yaklaşık 148 kilometre yol, artı bağlantı yollarıyla birlikte 225 kilometredir- üçüncü havalimanında kesmek zorunda kaldığımız veya yer değiştirdiğimiz ağaç toplamı 384 bindir. Bu, Çevre ve Orman Bakanlığımız, dolayısıyla Orman Genel Müdürlüğü marifetiyle yaptığımızdır. Ancak, buna karşılık her iki projede bugüne kadar diktiğimiz ağaç sayısı 5 milyondur. Projelerin sonunda da 9,5 milyon ağaç dikeceğiz buna karşılık. Yani, özellikle çevre hassasiyetini belirtelim.
Yine, herkes biliyor, üçüncü havalimanı, geçmişte kömür ocaklarının olduğu bataklıklarken şimdi o çevreyi de inşallah yeşillendiriyoruz. Onunla da kalmıyoruz, biraz daha yeşil alanı artırmaya devam ediyoruz.
Limanlar konusunu burada da söyleyeyim: Tabii, bugün 175 liman var, sadece bunun 7 tanesi devletin. Geriye kalanlardan devletin varsa da işletme hakkı devredilmiş durumda. Özel sektör yaptığı için rakamlarda küçük gözüküyor. "Denizcilikte niye olmuyor?" diye bir görüş vardı ama marinalarda özellikle bunu çok yaygınlaştırdık. Özel sektörün zaten yapabildiği yerlerde bu işleri biraz daha diğer alanlara kaydırmaya çalışıyoruz.
Sayıştayla ilgili tespitleriniz vardı. Onu özellikle vurguladım toptan cevap verebilmek adına.
Fındıklı-Ardeşen örneklerinde olmak üzere, balıkçı barınaklarındaki kişilerin kullanımından bahsettiniz. Tabii, bunu yine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın cevaplaması adına onlardan da ricacı olacağım ama şunu vurgulamakta fayda var: Bir kooperatife kiralanıyor, Su Ürünleri Kooperatiflerine. Ne yazık ki Su Ürünleri Kooperatifleri üyelerinin bir kısmı bu yola tevessül ediyor, hatta dönüp kendi aralarında devir yapıyorlar. Bu bizim de, açıkçası, engellemeye çalıştığımız bir durum. Onu da bilgilerinize özellikle arz etmiş olayım.
Bilmiyorum, Sayın Hocam'ın sorularından atladığım oldu ama... Trafik kazalarını söyledik, Sayıştay raporlarını söyledik, balıkçı barınaklarını söyledik. Sayın Hocam, daha sonraki sorularınız var ama onları eğer arkadaşlar yetiştiremedilerse tek tek söyleyelim. "Yatırımlarda tercihiniz kara yolu." dediniz, onun cevabını nispeten verdim.
Karadeniz'de limancılığın geliştirilmesi yönünde ifadeleriniz vardı. Değerli Hocam, özellikle Karadeniz limanlarındaki doluluk oranları ne yazık ki istediğimiz aşamaya gelmiş durumda değil. Ancak, buna rağmen, gerek Karasu gerek Filyos limanlarından bahsettik çünkü o bölge için çok çok önemli. Bunun dışındakileri özel sektör yapıyor. Bu konuda biz de gerekli destekleri veriyoruz.
"Facebook, Twitter yasağı bize yakışmıyor." dediniz, birçok arkadaşımız söyledi. Tabii, gerek cumhuriyet savcılıklarının gerek mahkemelerin gerek BTK'nın söz konusu yasa dışı içeriklerle mücadelesi çerçevesinde zaman zaman engellemeler olabiliyor. Buna çocuk cinsel istismarı, müstehcenlik, kumar gibi siteler de dâhil olmak üzere. Ancak yine kişilerin hayatının gizliliği ve kişisel hakların ihlali konusunda da zaman zaman mahkemeler karar veriyor. Özellikle millî güvenliğe, kamu düzenine suç işlenmesinin önlenmesine yönelik yapılan işlemlerde de tabii mümkün mertebe insanımızı mağdur etmemek için olağanüstü bir gayret sarf ediyoruz. Ama kamu güvenliğini, kamu düzenini çok çok önemsediğimiz; örnek gösterdiğimiz ülkelerin başında Fransa geliyor. Fransa'da da bu tip uygulamaların yapıldığını -sadece Fransa'yı örnek verdim- birçok ülkede bunların yapıldığını söylüyoruz ama önemli olan bu düzeni sağlarken insanımızı en az olumsuz etkileyecek uygulamaları yapmaktır.
Rize-Artvin havalimanında siz söylediniz "Bin gün öngörmüşsünüz, yedi yüz elli gün olmaz mı?" Tabii, özellikle geçmişten beri gelen bir süreç var çünkü biz başlangıçta "yedi yüz elli gün" deyip bin günde biterse burada gerçekten yükleniciye haksızlık etmiş oluruz çünkü ceza yazmak zorunda kalırız. Ama biliniz ki, bütün projelerimizde yapmaya çalıştığımız şudur: Verdiğimiz günden itibaren yüklenicileri sıkıştırıp çok daha erken bitebiliyorsa bitirmeyi hedefliyoruz. Orada da iki şeyi gözetiyoruz Değerli Hocam, çünkü ya kamu yararı gözeterek, sosyal fayda gözeterek bir projeyi yatırım programına koymuş oluruz ya da katma değer oluşturacağını düşünerek yatırım programına koymuş oluyoruz. Hangi amaçla olursa olsun, bir an önce bitmesi, hizmete girmesi, ister sosyal sorumluluk çerçevesinde ister katma değer oluşturması anlamında önemlidir. Bunun için hiç şüpheniz olmasın ki sürenin kısaltılması adına biz de olağanüstü bir baskı kuracağız ama sadece şunu söylemekte fayda var: Ordu-Giresun Havalimanı yaklaşık üç yılda bitti. Ordu-Giresun'la kıyaslarsanız buranın derinliği çok daha fazla. Yine sorunuzun diğer kısmına da böylece cevap vermiş olayım. Yaklaşık 85 milyon ton dolgu malzemesi kullanılacak çünkü diğeriyle kıyaslarsanız çok daha büyük. Dolayısıyla, bu sürenin çok uzun olmadığını da özellikle böyle büyük ve önemli bir proje için ortaya koymakta fayda var. Yine özellikle ham madde üretim ruhsatı alarak kullanılacak taş ocakları konusunda Maden İşleri Genel Müdürlüğünden de ilgili kurumlardan da gerekli izinleri alıyoruz ve tabii, elbette ki taş ocaklarının heyelana sebep vermemesi de o bölge için çok çok önemli bunu da kesinlikle gözettiğimizi özellikle arz etmek isterim.
Değerli Hocam...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Rize güney çevre yolu...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Rize güney çevre yolunu Değerli Hocam, yine burada yetiştiremediler belki ama yaklaşık bir ay önce ben geldim, bütün güzergâhı da tek tek gezdim. Orada tıkanan birkaç yerde izinlerle ilgili işlemleri de bitirdik. Gerçekten bitirilmesi Rize'nin de trafiğini ve şehir içi trafiğini özellikle çok daha rahatlatacak. Bu konuda emin olunuz ki bizzat geldim. Yani genel müdür birçok kez gitti ama ben de gittim bizzat gezdim, orayı bitirmeyi öngörüyoruz.
Osman Aşkın Bak arkadaşımız herhâlde ayrıldı. Teşekkür ediyoruz güzel ifadelerinden dolayı.
Bülent Kuşoğlu Bey, "Rahatsızım gitmek durumundayım." dedikleri için müsaade ederseniz Bülent Bey'in sorularına da birkaç tane şeyi söyleyeyim. Özellikle Sayıştayla ilgili çok önemli kayıtları ortaya koydular, cevap vermiştim zaten. Sistem kurulması gerektiği, bir sistem çerçevesinde çalışılması gerektiği konusunda yüzde 100 haklılar, yapmaya çalıştığımız budur, bunu yapmaya çalışıyoruz.
Buradan devam edeyim. Özellikle siber saldırılarla ilgili soruları oldu. Az önce genel ifadeleri kullanırken söylemiştim ama burada da söyleyeyim. Mesela 8-14 Temmuz haftasında 183 adet siber saldırı olmuş ancak daha sonraki dönemlerde aşağı yukarı 2,5 kat artmış durumda. 5-11 Ağustos haftasında 407 adet, 12-18 Ağustos haftasında 753 adet olmuş ve eylül-ekim aylarını da düşünürsek haftada ortalama 500 siber saldırı olmakta. Özellikle ulusal siber olaylara müdahale merkezi marifetiyle de uyarıların dışında bizzat 622 siber olaya da bizzat müdahale edilmiş. Buna cevap vermiş olalım Sayın Kuşoğlu'na.
Sayıştayla ilgili konuları söylemiştim, onu geçmiş olayım. Tabii, başlangıç ödenekleri ve yıl sonu ödenekleri genelde eleştirildiğimiz, tartışılan bir konudur. Ancak şöyle ki: Yıl içerisinde yatırım programına aldığımız ciddi sayıda proje oluyor ve özellikle kamu kaynağı oluştukça, biz Kalkınma Bakanımızdan ve Maliye Bakanımızdan ilave bütçe alabildikçe yıl içerisinde yaptığımız çalışmaları hep artırmanın, proje stokunu bir an önce bitirmenin gayreti içerisindeyiz. Bu konuda Sayın Temizel söylediler, "Bu rakamlarla bu kadar projeyi bitirecekseniz bravo! Hatta iki mislini verelim." dediler ama tabii hedefimiz bu ödeneklerle ortalama dört yılda projeleri bitirebilmek ve sosyal faydasını sağlamak.
Yine yapmaya çalıştığımız bir başka bir şey. Özellikle Bakanlığımızın diğer kurumlarında da harcanamayan bir bütçe varsa onu da aktararak Karayolları ve Demiryolları Genel Müdürlüklerimizdeki projeleri bitirmeye çalışıyoruz.
"Ödenek olmadan çalışma yapıyorsunuz." dendi. Zaten önemli olan başlangıçta projelerin yüzde 10'u kadar ödenek olmasıdır. Bu yüzde 10 ödenek olduktan sonra ihalelerini yapıyoruz. Ondan sonra da iş yapılıyor. Yapıldıkça da ödenek temin edilerek harcama yapılıyor. Önemli olan yatırım programında olması, ister münferit projelerde olsun, ister global projelerde olsun.
Yine Sayın Kuşoğlu, burada yok ama önemli bir şey vardı. Dediler ki, benim ağzımdan: "Bütün projeleri KİK'e bağlı olmadan ihale yapalım." Böyle bir demecimin olduğunu söylediler. Ben bunu böyle söylemedim. Ben dedim ki: "Elbette ki özellikle kamu güvenliğini gerektiren istisna kapsamında olan projeler hariç Kamu İhale Kanunu günümüz şartlarına bağlı olarak revize edilmesi gerekiyorsa bunu yapabilmemiz lazım. Bunun da eleştirilmemesi lazım. Çünkü eğer kanunun revizesiyle projeleri daha başarılı yapabilecekseniz, süreci daha başarılı yürütebilecekseniz bunun yapılması lazım. Aksi taktirde 'Ya biz Meclisin huzuruna gitmeyelim, biz komisyonun huzuruna gitmeyelim, eleştiriliriz.' diye düşünürsek çok daha hızlı, çok daha verimli süreçleri yürütemeyiz." anlamında bir ifadeydi. Muhtemelen gazeteler ya cümlenin sadece bir kısmını gazeteci arkadaşlarımız işlediler. Bu, böyle anlaşıldı, öyle olmadığını özellikle vurgulamak isterim.
Şeyle ilgili arkadaşlar cevabı çıkarır, veririm. Araç alımı mı, leasing yöntemi mi? Ama daha önce yapılan bir çalışmadan biliyor ki leasing veya kiralama yöntemi, özellikle bakımlı, tutumlu her zaman hizmete hazır olması anlamında çok daha verimli bir yöntem.
"İstanbul yeni havalimanında işler neredeyse durdu." şeklinde bir ifade vardı. Özellikle vurgulamak isterim ki, bugün itibarıyla fiziki gerçekleşme oranı yüzde 39 ve yaklaşık 3 vardiya 20 bin kişi çalışıyor. Bunu vurgulamakta fayda var ve bugüne kadar 2,5 milyar euroluk kısmı kullanılmış, finansmanla ilgili herhangi bir sıkıntı söz konusu değil.
Yine bir çok arkadaşımızın sorusuydu, o yüzden buna da buradan cevap vereyim. "Özellikle İstanbul'a çok ödenek aktarılıyor, diğer yerlere aktarılmıyor, niye daha başka illere de aktarılmıyor?" düşüncesi vardı.
Sayın Başkanım, özellikle ben baştan bir fotoğraf ortaya koymuştum, ülkemizin Avrupa ile Asya arasındaki ulaştırma koridorlarını birbirini bütünleyecek şekilde yapmamız gerekir demiştim. Tabii, doğuya gittikçe 4-5 hat ana koridor oluşuyor ama İstanbul'a gelince özellikle Anadolu'dan Avrupa'ya çıkışta tek boğazda çıkışıyorsunuz. Hâl böyle olunca da 7-8 ilde yaptığınız koridor kesişmesi İstanbul'da bir araya toplanıyor. İstanbul'un böyle bir özeli var, bir.
İkincisi: Biz tabii, burada özellikle büyük projeleri örnek olsun diye veriyoruz. Böyle verince de sadece İstanbul projelerini vermiş oluyoruz ama biliyoruz ki, 81 ilde özellikle nüfus başına oranlarsanız, yaptığımız yatırımlar İstanbul'dan geri kalmıyor.
Üçüncüsü de: Yine yap-işlet-devret modeli de dâhil olmak üzere büyük projeleri, tabii, talebin yoğun olduğu yerlerde yapıyoruz. Ülkemizin diğer yerlerine daha doğuya doğru gittiğinizde yeteri kadar talep olmamasına rağmen biz kamu kaynaklarıyla yatırım yapıyoruz ki, hem bölgeler arası kalkınmışlık farkını giderelim hem de o bölgede biz arzı yapalım, arz devamında talebi getirsin. Yoksa, yap-işlet-devret modelli projede "Ben arzı yapayım, sonra nasıl olsa talebi getirir." dersek orada doğrusu başarılı olamayız. Onu da özellikle vurgulamış olayım.
Sayın Beyribey, Kars Lojistik Merkezini soru olarak sordunuz. İhalesi yapıldı, değerlendirmeleri özellikle yapılıyor; onu vurgulayım. Tabii, onun dışında da güzel şeyler söylediniz, çok teşekkür ediyoruz. Özellikle, bize iltifatlar yaptınız ama iltifatlar aynı zamanda omuzlarımıza yeni sorumluluklar yıkıyor, onu da söylemiş olayım.
Sayın Öztrak "Havacılık sektöründe bugüne kadar verilen garantiler ne kadardır?" dediler. Havacılık sektöründe bugüne kadar 17 tane kamu-özel iş birliği projesi hayata geçirilmiş, 7 adedinde yolcu garantisi verilmiş. Bu garantilerin bütün projelerdeki toplam miktarı 93 milyon yolcu, buna karşılık, devletten firmalara bugüne kadar 40 milyon euro ödenmiş garanti kapsamında ancak garanti üzeri gerçekleşen yolcu sayıları nedeniyle de 411 milyon euro gelir elde etmişiz.
Yine, "YİD projelerinde KDV muafiyeti firmalara avantaj getirdi mi?" diye söylediler. Şunu söyleyelim: Görevli şirkete yapılan bildirimde KDV muafiyetinin getirdiği yatırımın özellikle yatırım yükündeki azalma -işin sonunda tabii- hesaplanarak işin sözleşme süresinden düşüleceği sözleşmemizde var; bunun gereği yapılacaktır. Mevzuat değişikliğinden kaynaklı olarak şirkete bir avantaj getirmesi söz konusu değil. Tabii, bizim sözleşmemizdeki o diğer yükümlülükler bilinmeyince onları atladık gibi zannediliyor. Onu özellikle vurgulamış olayım ve buradaki arkadaşlara devam edeceğiz demiştik.
Mikail Arslan Bey birçok şey ortaya koydular. Özellikle, Kırşehir Çevre Yolu'nun yapımının 2017'de başlanması konusu vardı. Bölünmüş yol sınırındaki yolun proje çalışmaları tamamlanmış, yol güzergâhının geçtiği kamulaştırma koridorunun imar tadilatıyla birlikte... Tabii, özellikle, kamulaştırmanın imar tadilatı belediye tarafından çözülecek, çözüldükten sonra da yatırım programına alınarak yapılmasını zaten daha önce de zikretmiştik, onları özellikle vurgulamış olalım.
Yine, Samsun-Mersin Demiryolu Hattı ve Delice lojistik merkezi diye ifadeleriniz vardı. Kesin proje hazırlama ihalelerine hem Delice-Çorum, Çorum-Merzifon ve Merzifon-Samsun olarak üç kesim hâlinde çıkılması planlanıyor. Bu konuda 1/25.000 ölçekli koridor çalışmaları devam ediyor her üçünde de. Merzifon-Samsun kesiminde ise bu ayın 29'unda mali teklifleri alacağız. Kırıkkale-Delice, Kırşehir-Aksaray-Ulukışla hızlı demiryolu ilgili de üç kesim hâlinde projelendirme çalışması devam ediyor. Delice-Kırşehir kesiminde sözleşme imzalama aşamasına gelmiş durumdayız. Kırşehir-Aksaray kesiminin bu ay içerisinde proje ihalesine yani ilanına çıkacağız. Yine, Aksaray-Ulukışla kesiminde -kesin proje- yüklenici firmayla 9'uncu ayın 26'sında sözleşme imzalanmış, yer teslimi yapılmış. Şu an 1/25.000 ölçekli çalışmaları devam ediyor. Yine, Delice'ye lojistik merkezi yapılması konusundaki ifadeniz çerçevesinde kara yolu ve demir yolunun kesişim noktasında yer alacak olan Delice'ye lojistik merkezi talebiyle ilgili ön etüt çalışmaları yapılacak. Dolayısıyla, genel anlamda ülkemiz için yaptığımız Lojistik Master Planı'nda da yer olarak bunun değerlendirmesi de öngörülmekte. Yine, benzer bir ifade var master planı çalışmasıyla ilgili, zaten onu söylemiş oldum. Değerli vekilim, inşallah, iki sene içerisinde bitirerek bunun gereğini yapacağız.
Asıl zor kısmına şimdi mi geliyoruz bilmiyorum Sayın Kalaycı? Sayın Kalaycı, tabii, tecrübesiyle gerçekten açıklama kısmında da hem desteklerini ortaya koydular hem çok proje söylediler. Hemen kısa kısa söyleyeyim ama diğerlerine yazılı cevap vereceğim çünkü sadece sizinkilere cevap verirsek herhâlde cevap hakkımız dolar diye düşünüyorum.
Konya Lojistik Merkezi Projesi'yle ilgili, doğrudur, daha önce yaşanan sıkıntılar nedeniyle ihaleler iptal edilmiş olmakla birlikte ilana çıkılmış durumda, 12'nci ayın 1'inde ihale teklifleri alınacak. Diğer ayrıntıları söylemeyim uygun görürseniz.
SRC Sınavı'yla ilgili yine bir ifadeniz vardı. Konya'ya yeni bir araç muayene istasyonu için arsa temin edilmiş olup imar çalışmalarının bitirilmesini müteakip inşaatına başlanacak, bu doğru. Arsa temini yeni yapıldığı için inşallah imarı da biter bitmez bunu yapacağız.
SRC Sınavı ulaştırma bölge müdürlüklerinin bulundukları illerde yapılabilmekteydi, haklısınız ancak Millî Eğitim Bakanlığıyla anlaştık ve bunu Millî Eğitim Bakanlığına devrettik. Millî Eğitim Bakanlığının bütün illerde birimlerinin olması nedeniyle önümüzdeki yıl mayıs ayından itibaren SRC sınavları 81 ilde yapılabilir hâle gelecek. Bu sadece sizin değil, herkesin inşallah problemini çözecek.
"K1 yetki belgelerinin devri mümkün müdür?" diye bir ifadeniz var. Tabii, Karayolu Taşıma Mevzuatı'nda yetki belgesi almak için gerekli şartları sağlayan herkes yetki belgesi almakla birlikte bu belgenin başka birine devrine müsaade edilmemekte mevzuat gereği. Belge sahiplerinin talebi hâlinde 1'inci derecede yakınları adına, ölümü hâlinde kanuni mirasçılarına veya belge sahibinin ortağı bulunduğu bir şirket adına el değiştirme şeklinde düzenlemesi mümkün.
Yine Konya metrolarıyla ilgili -çok uzun söylemeyim- özellikle söylemiştim, proje çalışmalarını başlattık. İnşallah, bu konuda gereğini yapacağız. Özellikle seçim döneminde, işte, reklamlarının yapıldığı ifadesi vardı. Bu konuda Bakanlığın herhangi bir şekilde bir harcaması söz konusu olmamıştır. Biliniz ki Bakanlık ismi kullanılarak siyasi reklamlar yapılmış olabilir, onu söyleyeyim.
Yine, C2 yetki belgesi uluslararası ve yurt içi eşya taşımacılığı yapmak üzere düzenlenmekte. Bir yetki belgesi çeşidi olmakla birlikte yurt içi taşımacılık yapmaları da müktesep hak çerçevesinde mümkün, özellikle, bunu söyleyeyim. K1 yetki belgesi sahipleri C2 için öngörülen şartları sağlamaları ve K1 ve C2 yetki belgesi arasındaki ücret farkını ödemeleri hâlinde K1 yetki belgesi, C2 yetki belgesiyle değiştirebilme imkânları da mevcut. Yine, belge sayısıyla ilgili bir ifadeniz vardı. C2 yetki belgesi sayısı 2.300, K1 yetki belgesi sayısı 100 bin. Mukayese edildiğinde haksız ve yıkıcı rekabet ortamının özellikle oluşmayacağını da değerlendirmekte fayda var çünkü sayı çok farklı yani biri 100 bin, biri 2.300.
Sayın Kalaycı, "K yetki belgelerinin tek çatı altında toplanması mümkün müdür?" diye bir sorunuz vardı. Bununla ilgili bir çalışmayı ve sadeleştirme yapmaya özellikle çalışıyoruz. Bunu da vurgulamak da fayda var.
R yetki belgesiyle ilgili sorunuz vardı. R1 özellikle yurt içi taşıma organizatörlüğü ki yapmak üzere -buna R1 deniyor- 970 adet, uluslararası ve yurt içi taşıma organizatörlüğü yapmak üzere 280 adet R2 yetki belgesi olmak üzere toplam 1.250 yetki belgesi verilmiş durumda. Bugüne kadar 110 bin adet yetki belgesizlik cezası düzenlemiş. Özellikle bu da önemli. Bunu da takip ettiğimizi vurgulamak da fayda var.
Konya çevre yolu yapımı... Konya çevre yoluyla ilgili arkadaşlar rakamları, uzunlukları falan söylemişler ama bence önemli olan uzunluklar değil. Geçmişte 2014 yılında 25 kilometresine başlanmış, çalışmaları sürdürülüyor. Bu sene içerisinde 46 kilometresi yatırım programına alınmış, ihale çalışması hazırlıkları özellikle devam ediyor. Kalan 51 kilometrenin de önümüzdeki yıl yatırım programına alınması söz konusu. İhalesi önümüzdeki yıl yapılacak.
Yine, "Konya-Akören-Bozkır yolu güzergâhı neden değişti?" Güzergâh projesinde değişiklik yapılmamıştır. Aynı koridor içerisinde projenin yatay ve düşey standartları yükseltilecek şekilde yeniden projelendiriliyor. Belki o güzergâh değişikliği şeklinde algılandı.
Uygun görürseniz bir tanesi daha cevap vereyim, diğerlerine yazılı vereyim.
Özellikle, Beyşehir-Antalya-Gembos yolu vardı. Burada da Demirkapı Tüneli'yle 46 kilometrelik tek platformlu yolun çalışmaları devam etmekte.
Diğerlerine eğer cevap veremediğim olduysa, ki olmuştur kesin çünkü çok sorunuz vardı. Onlara da öyle cevap...
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Onları da yazılı olarak gönderebilir misiniz?
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Göndereceğim, hepsini göndereceğim.
Özellikle "Konya-Beyşehir yolu, aşkımız gibi olmasın." lafınız vardı. Bunu Keçiören metrosu için çok kullanıyorlardı. Gençler yaratıcı bu konuda, hiç şüphe yok ancak gençlerin yeni yollar bulması lazım. Aslında değerli vekilim güzel bir örnek verdi. Artık ona yeni bir yöntem bulsunlar yoksa aşkları bunlar gibi olursa bitiyor. Böyle olmasın.
Özellikle Çakırözer'in soruları vardı, burada olmamaları hasebiyle biraz hızlı geçeceğim ama...
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Buradayım.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Özür diliyorum Hocam, çok özür diliyorum.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, bu arada da on beş dakikamız kaldı.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Yapmayın ya.
BAŞKAN - Tabii efendim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Hep aynı duruma düşüyoruz.
BAŞKAN - Kırk beş dakikayı kullandık şu ana kadar.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Evet.
BAŞKAN - Hem bizim için değil, sizin bürokrat arkadaşlarınız sabah sekizde işe gidecekler, çalışacaklar. Biz onda geleceğiz ama önemli değil yani.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Vallahi, bürokrat arkadaşlarımız -ben de dâhil- sahura kadar çalışmaya, sahurda işe gelip ertesi sahura kadar çalışmaya, sabaha kadar çalışıp eve gidip tıraş olup gelmeye alışıklar.
BAŞKAN - O yollar başka türlü bitmez.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Ama siz yarın da devam edeceğiniz için, o yüzden...
BAŞKAN - Kendimiz için bir şey istiyorsak...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Sadece TÜRKSAT uydularıyla ilgili, Hocam, eleştiriler vardı.
Arkadaşlar, Bursa-Gemlik demir yolu da dâhil olmak üzere o koridoru tamamlamayı ve Gemlik'e erişmeyi özellikle önemsiyoruz. Eskişehir'e iç hat uçuşu bulunmaması... Tabii, ne yazık ki artık havacılık sektörü serbestleşti, dolayısıyla biraz ticari de bakarak hareket ediyorlar. Bizim yapmaya çalıştığımız, altyapıyı uygun hâle getirelim, onlar buna göre hareket etsin diyoruz.
"TÜRKSAT, kanalları neden kapatıyor?" dediniz. Biliniz ki RTÜK tarafından lisans iptali veya özellikle iletişimle ilgili sonlandırma kararı olmadan ve kanuni bir işlem olmadan TÜRKSAT kendi kafasına göre -başka sorular da geldi- hareket etme hakkı yok.
BAŞKAN - Borcu ödemezse...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Sadece borcu ödememeyle ilgili bir ihbarda bulunuyor. Eğer onun gereği yapılmazsa, doğru, o zaman işlem yapıyor.
Kara yolu projeleriyle ilgili, uygun görürseniz, yazılı cevap verelim, zaten şey var.
Bu gerek İnternet ve sosyal medyanın yavaşlatılması ve VPN kullanıcılarıyla ilgili bir ifade kullandınız. Buna cevap verelim, belki bu herkesin merak ettiği şey olabilir. Tabii, gerçekten bazen yoğun kullanımdan, bazen network arızalarından, bazen de siber saldırılardan dolayı yavaşlatma ve kesintiler olabilmekte. "Mahkeme kararı ve özellikle güvenlik gerekçesiyle de yapılan kesintiler hukuka uygun olarak yapılmakta, ulusal güvenlik ve kamu güvenliği gerekçesiyle yine işlemlerde zaman zaman geçici tedbirlere başvurulabilmekte." diye arkadaşların bir ifadesi var. Ama VPN'le ilgili özellikle söyleyeyim: VPN kullanıcılarının fişlenmesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil, bu doğru bir ifade değil. Alınan tedbirlerle VPN'in sadece terör gibi amaçlarla kullanımlarını kapsayan kullanımların kısıtlanmasına yönelik bir tedbir uyguluyoruz ki ona da herhâlde kimsenin itirazı olmaz.
Özellikle millî YHT üretimiyle ilgili TÜLOMSAŞ'ın da merkeze alınması. Zaten sonunda söylemiştim, bunu yapacağız, yaklaşık 80 adet yapacağımız yüksek hızlı tren setiyle ilgili en az yüzde 51 yerli bir teknoloji transferi önemsediğimiz bir konu. Bu konuda TÜLOMSAŞ'ı da kullanacağız.
Belgelerle ilgili siz de bir soru sormuştunuz ama onu biraz Sayın Kalaycı'ya cevap verirken açıkladım. Dolayısıyla, yine söylediğim gibi, yollarla ilgili, ben uygun görürseniz cevap vereceğim.
"Dolar kurundaki artış veya dövizdeki artış YİD projelerini nasıl etkiler?" diye bir ifadeniz vardı. Tabii, geçiş ücretleri dolara endeksli olmakla birlikte her senenin sonunda Türk lirasına çevrilerek güncelleniyor. Yıllık gelirlere göre garanti ödemesi sene sonunda yine ortalama geçiş hesaplanarak ödeniyor. Garanti ödemeleri için yıl içinde herhangi bir etkilenme söz konusu değil.
"Özellikle dinlemeler ortadan kalktı mı? dediniz. Elbette ki özellikle yine başka bir soruda gelmişti, onun da cevabını vermiş olayım. Sayın Bekaroğlu mu sordu, bilmiyorum ama. TİB'le ilgili... 2013'ten sonra zaten TİB'deki çalışanların yaklaşık yüzde 85'i TİB'den uzaklaştırıldı ve bu KHK'nın verdiği yetkiyle de tamamen ilişikleri kesildi, tamamen arkadaşlar yenilendi. Bir yasa dışı dinleme söz konusu değil. Hele TİB'in veya -TİB şimdi BTK'nın içine alındı- BTK'nın böyle bir şey yapması söz konusu değil. Kaldı ki gayriresmî böyle bir şey olması durumunda da hem suç olduğu hem yasal olarak da bir anlam ifade etmediğini özellikle vurgulamakta fayda var.
"Kurdaki artış, projeleri nasıl etkiliyor?" dediniz. Gelir ve tarife kalemlerinin büyük kısmını özellikle euro bazlı yaptık, krediler euro bazlı, üçüncü havalimanı da hakeza böyle, diğer havalimanları da aynı durumda yani kurlarla ilgili bir sıkıntı yok çünkü işlemlerini döviz bazlı yapıyorlar.
Sayın Başkanımın da uyarısını unutmadan... Sayın Taşcı birçok önemli şeyler söylediler, teşekkür ediyorum ama tabii "İstanbul dışındaki projelere de finansal çözümler bulunabilir mi?"nin cevabını aslında ben bir anlamda vermiş oldum ve yine Karadeniz'e paralel deniz taşımacılığının niye olamayacağını söylemiş oldum.
Özellikle Sayın Yedekci söylemişlerdi ama gittiler, soru çok kısa olduğu için hemen söyleyeyim. Bugüne kadar iyileştirilmiş demir yollarında 10.036 kilometre sene sonu hedefimiz vardı ama 9.885 kilometresi bugün itibarıyla tamamlanmış durumda. Üçüncü havalimanına da "çevre katliamı" dediler, çevre katliamı yapmadığımız, tam tersine 20 katından daha fazla ağaç diktiğimizi özellikle vurgulamış oldum.
Aslında Türk Hava Yolları her sene kış tarifesinde parka uçak çekiyor ancak bu sene Türk Hava Yollarının özellikle yeni uçak alımından kaynaklı ve büyüme hedefinden kaynaklı bilançosundaki değişiklikler nedeniyle bu 30 uçak gündeme geldi yoksa ekim ayı sonunda kış tarifesine geçilirken Türk Hava Yollarının her zaman yaptığı uygulamadır. Bu sene yeni bir şeymiş gibi gündeme geldi.
Başkanım, burada önemli iki şey vardı. Sayın Yedekci olmamakla birlikte cevap vereceğim. Özellikle bilim insanlarının, bilim adamlarının kullanılması gerektiğini, bütün ulaştırma türlerinde bu uzmanlardan yararlanmak gerektiğini söylediler. Tam da yaptığımız budur, gerek ulaştırma ana plan stratejisi gerek ulaştırma stratejisi, bütün bunlarda yaptığımız üniversitelerimizle birlikte çalışmaktır. Ki Kanal İstanbul'la ilgili eleştirileri vardı. Özellikle şunu vurgulayayım ki Kanal İstanbul da dâhil gündeme gelen her konuyla ilgili biz gerçekten sadece bir veya iki üniversiteden uzman hocalarla değil birçok hocayla birlikte çalışıyoruz ki yanlış bir şey yapmayalım. Bu konuda hiç şüpheleri olmasın.
Yine, tam tersine, çevreci ve korumacı davranıyoruz çünkü İstanbul sadece bizim değil, gerçekten dünyanın göz bebeği olan bir şehir. İstanbul'u korumak adına, Boğaz'ı tehlikeli yüklerden korumak adına bir alternatif su yolu çalışmamız var idi.
Sayın Aksu ayrıldılar, özür dilediler ama gerçekten çok güzel önerileri, eleştirileri oldu. "On dört yılda biten liman yoktur." dediler ama cevabını vermiştim, birçok proje var. Sadece şu sorusu birçok kişiyi ilgilendiriyor: "Sirkeci-Halkalı banliyö hattı." dediler ama bunun tersi özellikle Ayrılıkçeşme-Pendik kısmı da var.
Saygıdeğer Başkanım, Marmaray'ı bitirdik ancak banliyö hatlarının metro standardına getirilerek Marmaray'a bağlanmasıyla ilgili yüklenicilerden kaynaklı çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Sözleşmesinin bir tanesini iptal ettik. Ben sunumumda da söylemiştim ve tahkimde kazandık davayı, şu an rakam tespitine çalışılıyor. Şu ankinde de yükleniciyi sıkıştırdık, ilave tedbirler aldılar, bütün bölgelerde çalışma yoğunlaşması var ve inşallah 2018'de burayı da tamamen bitirerek metro standardına getirmiş olacağız.
Sayın Aydemir burada mı, ayrıldılar mı bilmiyorum. Şair oldukları belliydi, şairliklerini konuşturdular, aynı zamanda bize de sorumluluklar yüklediler. Projelerine cevap veririz inşallah.
Sayın Kuyucuoğlu, buradalar mı? Evet, yoklar. "Mersin'e liman projesi yok." dediler, onu söyledim.
Sayın Demir "Özellikle uzay merkezi yapmayı düşünüyor musunuz?" dedi. Yani özellikle önemsediğimiz bir şey, kuracağımız kurumla birlikte bu konuda da inşallah biz gereğini yapmış olacağız. Yol güvenliği işaretleme konusunda haklısınız, zaten yapmaya çalıştığımız da bu. "Özellikle akıllı ulaşım sistemlerini oluşturmaya çalışıyoruz."u anlatırken Sayın Demir, bunu söylemiştim.
Çine-Yatağan-Güllük Demir Yolu Projesi konusunda haklısınız. O konuda çalışmamız var. Göcek Tüneli'yle ilgili daha önceki sözleşmeyi de baz alarak şu an bir çalışma yapıyoruz ve yükleniciyle bir anlaşmaya giderek, onun süresinden kısarak ikisinin de çalıştırılmasıyla ilgili bugünlerde işlemi bitireceğiz. Bu konuda haklısınız.
Taksilerle ilgili bir eleştiriniz vardı. Malumunuz, özellikle aldığımız bir kararla ticari araçlarını değiştirenlerde ÖTV muafiyeti getirildi ki zaten tam da bu dediğinize hizmet etme amacı taşıyordu.
Bagajlarla ilgili bir öneriniz, eleştiriniz oldu. Bu konuda kesinlikle hem inceleteceğim hem gereğinin yapılması adına Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz marifetiyle yapacağım.
Diğerleriyle ilgili sizlere yazılı cevap vereceğim.
"İnternet pahalı." dediniz, doğrusu serbest piyasa ölçüleri çerçevesinde biraz da göreceli ancak yeni düzenlemelerle bu konuda fiyatların düşürülmesiyle ilgili de zaten BTK olarak, kurum olarak çalışmalarımız var.
Sayın Durmaz'ın birçok soruları vardı, özellikle Çamlıbel... Arkadaşlar, Çamlıbel'in cevabını özellikle yazılı vereyim, bu çok önemli. 1.650 metre rakımlı Çamlıbel tüneli 4.470 metre uzunluğunda, çift tüp, 3 kilometre bağlantı yolu olacak şekilde de proje çalışmalarına başlanmış ve proje çalışmaları bitmek üzere ve inşallah önümüzdeki yıl yatırım programına koyarak bununla ilgili proje tavan artırılmasını da yapacağız ve ihalesini önümüzdeki yıl yapmış olacağız.
Diğer projelerle ilgili uygun görürseniz yazılı cevap vereyim çünkü birçok proje söylediniz.
"Tokat havalimanı programda yok." dediniz ama muhtemelen o slayt kaçtı gözünüzden. Tokat havalimanının yapılmasıyla ilgili de önümüzdeki yıl yatırım programımızda var, özellikle onu söyleyelim.
Kablo TV... Tabii, ne yazık ki hangi ile en son giderse o il bizi eleştirecek, "Bize en son geliyorsunuz." diyecek. Bunu da özellikle vurgulamış olalım.
Havalimanı çalışmasından bahsettim.
Uygun görürseniz arkadaşlar, bundan sonra artık ona uymayayım, buradaki arkadaşlarımızı da görerek Başkanımın da müsamahasına sığınarak...
İstanbul'a büyük paraların ayrılması konusunu kendimce ben izah etmiştim. Görece olarak İstanbul'a büyük paralar ayrılıyor gözüküyor yoksa nüfusun yüzde 20'sini barındıran bir ildeki yatırımları düşünürseniz.
BAŞKAN - Yani, Sayın Bakanım, herkesin gidip görmesi lazım, gözümüzle görmemiz lazım bu Komisyon olarak. Aralığın 20'sinde Avrasya Tüneli'nin açılışını da bir şans olarak görüyorum ben. Bakanlığınız Komisyonumuzu davet ederse mutlu oluruz.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Değerli Başkanım, 20'sine elbette ki herkes davetli çünkü herkesin -başta da söylemiştim- katkısı var, herkes davetli. Baş göz üstüne.
Tabii, özellikle bütçe dönemi olması nedeniyle sıkıntı olabilir ama Komisyon ile Genel Kurul arasındaki arada sizin uygun göreceğiniz bir tarihte biz özellikle ağırlamak ve gezdirmek isteriz. Çünkü, ben Marmaray Projesi için bu ifadeyi kullanmıştım, aramızda olan bazı arkadaşlar da o zaman geldiler. Demiştim ki: "İşletmeye açıldıktan sonra trenle çok hızlı geçeceksiniz, hiçbir şey anlamayacaksınız. Lütfen gelin, inşaat aşamasında gezin." Teklifim geçerlidir, memnuniyetle ağırlarız.
BAŞKAN - 26'sından itibaren sizin uygun göreceğiniz günde Komisyonumuz...
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Konuşuruz, memnuniyetle ağırlarız.
Sayın Kavcıoğlu, "Bayburt'ta gözlerimiz sizi aradı." dediniz. Çok teşekkür ediyoruz. Doğrusu şöyle bir sıkıntımız var: Ülkenin başka yerlerinde de çalışmalar var. O gün hassaten Bayburt'a gelmek istedim ama Sayın Başbakanımız başka bir programı nedeniyle dedi ki: "Ben katılamıyorum, sen katıl." Ama doğru, sunumda da vardı, özellikle Salyazı havalimanının bu sene yatırım programına girmesi ve başlamasıyla ilgili çalışmalar konusu vardı.
Yine, Sayın Çam buradalar. Sayın Çam'a çok teşekkür ediyorum. Gerçekten her zaman katkı koyuyorlar. Hassaten, bizim hukukumuz da biraz daha farklı. Eleştirecektim, diyecektim ki "Sadece siyasi yaşamım ile Bakanlık yaşamımda başarı diledin. Bunlar geçici, kalıcı olan diğer yaşam." ama konuşmanın sonunda onu da söylediniz. Çok teşekkür ederim.
"Konvansiyonel hatlarda tren çalışmıyor, geçmişte Demiryolları kendi yaptı." dediniz. Ben onu aslında sunumumda söylemiştim. Gerçekten, kırk yıl, elli yıl dokunulmayan hatlar vardı ama şunu yapmışız: Ecdat yüz sene önce 120 kilometreye göre demir yolu yapmış. Biz sonra teknik inceleme yapmışız, demişiz ki yolu yenilemeden: "Buradan 100 kilometreyle gidilir." Sonra aradan bir on sene geçmiş, yeni bir incelemede demişiz ki: "Buradan 80'le gidilir, 60'la gidilir, 50'yle gidilir..." Yolu yenilemek yerine hız sınırını ha bire düşürmüşüz ama yapmaya çalıştığımız, gerçekten, dokunulmayan bütün bu yolların yenilenmesi, yetmiyor, elektrikli, sinyalli hâle gelmesi. Dolayısıyla birçok yerde aynı anda çalışma var. Bu da öngördüğümüz büyümeyi şu an engelliyor ama biliyor ki bitirdiğimizde çok daha yüksek olabilecek.
"Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarını özelleştiriyorsunuz." dediniz. Değerli Başkanım, yaptığımız kesinlikle özelleştirme değildir, altyapı ile taşımacılığı birbirinden ayırdık. Altyapı, sinyal de dâhil her zaman işin sahibi. Demiryolları, TCDD taşımacılık mevcut hâliyle taşımacılığa bir kamu otoritesi olarak, kamu firması olarak devam edecek, ancak, özel sektör de havacılıkta olduğu gibi, gelip bu hatlarda taşımacılık yapabilecek. Yaptığımız odur, bunu özellikle vurgulamakta fayda var.
Yine, "Büyük projelerle ilgili özelleştirme yapıyorsunuz." dediniz de ama yani sonuçta büyük projeleri yap-işlet-devret modeliyle yaparak ve süreye yayarak elimizdeki mevcut kamu kaynağını, yatırım ödeneğiniyse ülkemizin daha geri kalmış, daha çok ihtiyaç duyan yerlerine kaydırmaya çalışıyoruz. Bunu da özellikle söyleyelim. "Projeler rantabl değil." dediniz ama yani hangi ölçüye göre rantabl değil. Projelerin uzun vadede ülkeye sağladığı fayda... Sadece projedeki fayda değil, projenin etrafına, bölgeye getirdiği fayda çok önemlidir, sosyal fayda önemlidir. Bütün projeleri çalışırken bunu gözetiyoruz.
Yine, Sayıştayla ilgili eleştirileriniz vardı, teşekkür ediyoruz, onun gereğini zaten yaptık.
Borç üstlenimine ilişkin eleştirileriniz vardı, onun da cevabını ben vermiş oldum. Yüzde 20'si öz kaynağa el koyuyoruz, bir yandan da geriye kalan iş bizim zaten, işi bitirmek adına üstlenip devam ediyoruz. Ve yine, bunların finansmanı her şartla bulunursa bulunsun Hazine onaylamadığı sürece yürürlüğe de girmiyor yani tamamen kontrolsüz bir iş değil, onu özellikle söyleyelim.
Yine, FETÖ tasfiyesiyle ilgili önerileriniz vardı. Tabii, şöyle açıklamalar da vardı...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, altmış dakikayı doldurduk. Yani, her güzel şeyin bir sonu var.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Beş dakika verirseniz diğer arkadaşları da mağdur etmeden bitireyim.
BAŞKAN - Tamam efendim.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI AHMET ARSLAN (Kars) - Tabii, itirazlar çerçevesinde kişiler kendi haklılıklarını ortaya koyuyorlar, biz de inceliyoruz, gerçekten haklılarsa, gözden kaçan bir şey varsa onun gereğini yapıyoruz.
Hamza Dağ arkadaşımıza teşekkür ediyoruz.
Sayın Soluk'a teşekkür ediyoruz. Ali Rifat Paşa'nın söylediği gibi: "Gidemediğiniz yer sizin değildir." Elbette ki her yere gitmemiz lazım.
Sayın Cora'ya teşekkür ediyorum. Sayın Cora, Trabzon'a ütü basıp Trabzon'u -burada mı ayrıldı mı?- düzeltmeyelim çünkü Trabzon'un güzelliklerine yazık ederiz.
Fahri hemşehrilikle ilgili, doğrudur, o gün sayın milletvekillerimizle, gerçekten Cumhuriyet Halk Partisinden Belediye Başkanı olan Volkan Canalioğlu da o beratı vermişlerdi, ben de şanslı bir bürokrat olarak o gün ona şahitlik etmiştim.
Sayın Çaturoğlu, Filyos'la ilgili güzel şeyler yapıyoruz, yapmaya devam ediyoruz. Özellikle Akçakoca-Zonguldak-Bartın Demir Yolu Projesi her ne kadar şeyde gözükmüyorsa da bununla ilgili çalışmamız var. Aşkın bitmemesiyle ilgili sizin de güzel bir ifadeniz vardı.
Ejder Aççıkkapı burada. Bu kadar şair olduğunu bilmiyordum, Ejder Hocam, çok teşekkür ediyorum, güzel şeyler söylediniz.
Amanos tünelleri gerçekten bölge için önemli Sayın Koçer, onu önemsiyoruz. Sadece Gaziantep değil, bütün bölge için önemli. Onunla ilgili de çalışmaları devam ettiriyoruz.
Sayın Bekaroğlu, tabii sorunun cevabı çok zor -ayrıldılar galiba ama- bir kısım sorularına cevap vermiştim ama hazırun bilsinler. "Demir yolunun 1 kilometre maliyeti ne?" demişlerdi. Çok zor bir soru. Düz arazide yaparsanız tek hatta 5 milyon, çift hatta 10 milyon Türk lirası. Kara yollarında yine düz hatta yaparsanız otoyolda 8 milyon ama ülkemiz arazisinde de bunun fiyatları 3 misline, 4 misline bile çıkabiliyor.
Sayın Durmaz yine Esenler otogarıyla ilgili... Sayın Durmaz, tabii, özellikle ağır vasıtaların "dur-kalk"ından kaynaklı gerçekten harcadıkları yakıt ve oluşturdukları emisyonu, sera gazı salımını düşünürseniz o köprüyü kullanmak ve dolayısıyla şehrin diğer trafiğini rahatlatmak durumundayız.
Sayın Kalaycı, ilave sorularınız vardı, onları artık yazılı cevap veririz. "Destek" demiştiniz, teşekkür ediyoruz.
Yine, Sayın Demir'in sorularına cevap verdim, vermediğim kaldıysa yazılı cevap vereceğim.
Sayın Çakırözer, "Kur artışı YHT'leri etkiliyor mu?" demiştiniz, söyledim. "Türk Hava Yolları niye zarar açıkladı?" onu özellikle söyledim. Kamyoncuların geçirilişini de diğer sorulara cevap verirken söyledim.
Yayın yetkisi RTÜK'te, kesinlikle onun da cevabını verdim, haklısınız.
Sayın Öztürk'ün Giresun'la ilgili soruları oldu, ona uygun görürseniz yine cevap vereyim.
Sayın Başkanım, ben peşin, özellikle yeni güne geçtik. Tabii, Ulu Önder Atatürk'ü vefatının 78'inci yıl dönümünde biz de rahmetle, minnetle, saygıyla anıyoruz; sadece onu değil, o günden bugüne gerçekten ülkemize hizmet eden herkesi saygıyla minnetle anıyoruz, teşekkür ediyoruz.
Gerçekten Komisyon, eski bir Komisyon üyesi ve bir arkadaş olarak olağanüstü bir müsamaha ve olağanüstü bir destek verdi hassaten teşekkürlerimi ve minnetlerimi arz ediyorum. İnşallah bütçemiz, tabii siz onaylarsanız ve Genel Kurul onaylarsa ülkemize, ülkemiz insanına hayırlı uğurlu olur diyorum, saygılar sunuyorum.