KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE NUR GÜNAY (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Mevsimlik tarım işçileriyle ilgili konuyu Sayın Cevheri gündeme getirdi, gerçekten bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü bu şekilde göç eden ve hayatını sürdürmeye çalışan önemli miktarda bir nüfusumuz var Türkiye'de. En önemlisi de bunların büyük çoğunluğunu çocuklar oluşturmakta yani okul çağında eğitim alması gereken gelecek nesilleri oluşturacak çocuklar oluşturmakta. Bu kapsamda Sayın Cevheri'nin söylediği sorunlara aynen katılıyorum ama burada bir adım atıldı, onu da sizlerle paylaşmak istiyorum Sayın Bakanım, bunu Türkiye geneline de genişletebilirsek eminim etkisi, katma değeri çok yüksek olacak.

Eskişehir'de Alpu ilçemizde yaklaşık 1.000 nüfuslu bir mevsimlik tarım işçisi yerleşkesi var, yerleşke diyorum ama burada çadırlarda yaşıyorlar. Yaşam koşulları ve çalışma koşulları gerçekten çok güç. Çeşitli seferler gidip ziyaret ettik, sorunları tespit etmeye çalıştık ve ne istediklerini sorduğumuzda çok basit bazı tüketime yönelik ihtiyaçları dile getirdiler, daha oradalar. Bunların başında da bebek maması, bebek bezi gibi şeyler geldi. Bunlar önemli değil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın başlattığı bir çalışmayla bunları temin ettik, belirli aralıklarda kendilerine götürdük ancak önemli olan buradaki bu çocuk nesli yani gelecek nesilleri kazanmamız. Bunlar algıya çok açık ve gerçekten öğrenmeye çok açık. Bu kapsamda 2015 yılında çadır okul projesi başladı ve yani nüfus olarak baktığımızda da 0-1 yaş grubu 267 kişiyken 1.000 kişilik nüfus içinde, 2016'da yine aynı civarda ama zorunlu eğitim çağında yani 5-14 yaş grubunda 2015 yılında 186 çocuk varken 2016 yılında 206'ya çıkmış durumda yani burada böyle bir grup var. Çadır okul projesiyle birlikte önce bir konteyner bir çadırda, 2016'da da 2 konteyner bir çadırda bu çocuklarımıza eğitim verilmeye başlandı. Bu proje Anadolu Üniversitesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından ortak götürülüyor. Fen bilimleri, sosyal bilimler, matematik, Türkçe, ileri seviye okuma yazma eğitimi veriliyor öğrencilere, bu eğitim çağında olan öğrencilere. Öğleden sonra da onların yetkinliğini geliştirecek birtakım programlar düzenleniyor.

En önemlisi bu eğitim programı çerçevesinde yetişkin kadınlara yönelik de okuma yazma eğitiminde tutun birtakım mesleki eğitimler de verilmeye başlandı ve sonunda başarıyla bitirenlere sertifikalar veriliyor. Bu çok çok güzel bir adım, bunun yaygınlaşması gerekiyor ve şöyle bir çalışma yapmıştık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı projesi, bu Alpu'daki projeyi pilot proje olarak kabul etti. Eğer bu proje 11 bu tür mevsimlik tarım işçisinin olduğu bölgede uygulanırsa bu mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 90 nüfusunu kapsayan bir alan olacak, bu gerçekten büyük bir adım olacak. Yalnız burada şunu vurgulamak istiyorum yani bütün emek Millî Eğitim Bakanlığımız ve Anadolu Üniversitesi tarafından veriliyor, yürütmesi de bu programın bu şekilde yapılıyor. Ben Birleşmiş Milletlerin Nüfus Fonu olarak verdikleri miktar çok çok düşük, bir iki çadır aldılar, sanıyorum 39 bin lira civarında yani bütün emek ve fon bizim kaynaklarımızdan veriliyor, Bakanlığımızın ve üniversitemizin. Bu projeyi daha farklı bir formatta genişletmemiz gerektiğine inanıyorum. Sadece Birleşmiş Milletlerin yaptığı yılda bir iki kere gelip denetim yapması yani hiçbir katkı, katma değer göremedim orada. Bu projeyi ben çok önemsiyorum, hayata tutunmak olarak pilot proje olarak başlattık.

Bir: Neden önemli? Kadınların eğitimi çok çok önemli, kadının eğitimi demek ailenin eğitimi demek. Buradaki kadın nüfusu ve çocuk nüfusunu direkt etkileyecek bir konu. Örneğin gittiğinizde 50-60 yaşlarındaki kadınlar sizinle Türkçe konuşamazken 25, 30, 35 yaşındaki kadınlar çok rahat iletişim kuruyor, Türkçe konuşabiliyor, ya bu da çok büyük bir kazanım.

İkincisi: Çocukların eğitimi. Demin de söylediğim gibi gelecek nesillerin eğitimi demek. En önemlisi de bu çocuklarımız, buralarda yaşayan çocuklarımız radikal gruplara en açık gruplar, marjinal gruplara ne taraftan olursa. İşte DEAŞ diyoruz, PKK diyoruz, bunların bu alanlara kaymaması için çok sistemli bir eğitim verilerek ailemin kaderi benim kaderim değil deyip bir umut vermek yani ömür boyu mevsimlik tarım işçisi şeklinde çalışmak değil, bunlara ileride mesleki eğitim de verecek altyapıyı sağlarsak bir umut verirsek bu çocukları gelecek için kazanmış oluruz. Bu nedenle bu projenin sizin Bakanlığınız bünyesinde ele alınmasını ve Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasını arz ederim.

Teşekkür ederim.