| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 14 .11.2016 |
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Usulle ilgili efendim...
Değerli arkadaşlar, biz, burada, genellikle bu on dakikalık süre içerisinde bütçeye dönük ve bütçe uygulamalarına dönük uyarı, açıklama veya önerileri sıkıştırmaya çalışıyoruz. Sayın Bakanlar buraya geldikleri zaman 2002 yılından başlıyorlar. 2002 yılı istatistikleri ile 2016-2017 yılı istatistiklerini karşılaştıracak bir zaman asla olmuyor, tek bir tablo kullanmaya kalksanız bile kesin olarak sürenin büyük bir kısmı bitiyor. Burada şu bütçe başlayana kadar 2002 ile 2016 yılları arasındaki istatistikleri defalarca dinledik, hiçbirisini yetiştiremedik. En basitlerinden bir tanesi "Biz IMF'ye olan borcumuzu ödedik." savı. Ödedik, güzel, ödendi, doğru, IMF'ye borcumuz yoktu.
Değerli arkadaşlar, bu değerlendirmeyi yapan insanlar, Hazinenin Kamu Borç Yönetimi Raporu'nu açıp da -başka bir şeye bakmalarına falan gerek yok- orada Uluslararası Para Fonu'ndan sağlanan net finansman kısmına bir bakıverseler, aslında, söyledikleri şey ile baz olarak başladıkları zaman arasındaki bağlantıyı çok daha mantıklı kurabilirler. Açın bakın o tablonun 29'uncu sayfasına, IMF'den milyon dolar olarak aldığımız borçlar.
Değerli arkadaşlar, 1996, 1997, 1998 yıllarında IMF'den tek kuruş borç alma yoktur, aksine ödeme vardır.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Erbakan'ın zamanında.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Benim zamanımda da, sadece o değil.
2000 yılında Türkiye gerçek anlamıyla bir krize giriyor, bu krizden çıkması gerekiyor, bundan da IMF politikalarıyla çıkıyor. 2000 yılından itibaren birdenbire Türkiye IMF'den üç yıl içerisinde 20 milyar dolar borç alıyor. 2000 yılında net kullanım yani IMF'den dolar olarak net kullanım 3,3 milyar dolar, 2001 yılında 10 milyar dolar, 2002 yılında da 6,8 milyar dolar; toplamı 20 küsur milyar dolar. Allah bir hükûmete şans vermeli yani hükûmet olacaksınız pat diye kucağınızda 8 milyar dolar bulacaksınız, daha önceden neredeyse petrol ithalatı konusunda döviz bulamayan birisine. Bundan sonra tabii ki 20 milyar dolarlık bir reform programı uygulamasına denk gelmiş olan bir hükûmetin -evet, bunlarla da övünülebilir mi övünülemez mi bilmem ama- bu gerçekleri dile getirmesi gerekir; mantıklı olan budur. Daha sonraki yıllarda, peki, hiç borç alınmamış mı? "Alınmamış." deniyor. Alındı arkadaşlar, 2008 yılında 1 milyar 547 milyon dolar IMF'den kaynak kullanıldı.
Şimdi, bu konuşma on dakikayı geçti. Şu tablo her zaman benim önümde durdu, ben bir türlü "Ya, acaba bu bakanlıkla ilgili bütçeye bunu sıkıştırmanın manası yok, bunu daha sonra mı söylesem?" diye, diye, ata, ata, ata bugüne geldik. Sürekli söylüyorum, verilerle ilgili değerlendirmeler dönemin konjonktürü göz önüne alınmadan, yapılanların tamamı ve altyapıyla ilgili olarak gereken bilgilendirme olmadan söylendiği takdirde sadece ve sadece bir propaganda malzemesidir. Hele buna karşılık olarak verilecek veya söylenen şeyler de hiçbir yerde yayınlanmıyor, duyulmuyorsa bu olay bir şehir efsanesi gibi gider, gider.
IMF gibi bir kuruluşun üyesiyseniz, onun finansmanına da gereksinim duyuyorsanız, onlar da bunu kullandırıyorsa kullanırsınız. Utanılacak bir olay yoktur. İnşallah önümüzdeki günlerde yeniden birilerinin kapılarına gitmeyiz.
SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - İnşallah.
ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - İnşallah gitmeyiz.
O nedenle de bütün bu değerlendirmeleri yaparken belirli bir noktada durmak gerek.
Sayın Bakan kimdir bilmiyorum ama buradaki arkadaşların hepsi tanıktır, Plan ve Bütçe Komisyonunda bu değerlendirmelerin hepsi inanılmaz derecede objektif olarak yapılmıştır, en azından burada bulunan muhalefet partileri açısından. Herkes elinden geleni yaptı, birikimini kullanarak önerilerde bulunmaya çalıştı, hatta ve hatta bazı yeni bakanlar, yeni bakandır falan diyerek, birbirlerinin eteğini çekerek konuşmaları kesildi. Bu gerçeği asla göz ardı etmeyin. Bütün bunlardan sonra böyle bir şeyle karşı karşıya kalmak insanı gerçekten üzüyor. Ha, görmemiş olabilirsiniz, bu doğal bir olaydır.