KOMİSYON KONUŞMASI

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, değerli milletvekillerimiz, değerli katılımcılar; üçüncü Antalya milletvekili arka arkaya oldu, güzel bir tevafuk.

BAŞKAN - Özür diliyorum.

Bir de aşağıda görüşülen kanunda 8'inci maddeden sonra grupların ortak mutabakatıyla süre uzatımına ilişkin bir madde ilavemiz var, bir de arada oraya geldiklerinde Komisyona ara verip aşağıda komisyon sıralarında salt çoğunluğu oluşturmamız gerekiyor çünkü öyle de bir on beş yirmi dakika aram olacak.

Sizin sürenizi tekrar başlatıyorum.

Buyurunuz lütfen.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Teşekkür ederim.

3 Antalya milletvekillinin arka arkaya gelmesi de güzel bir tevafuk oldu.

BAŞKAN - 4, Sayın Aydın'a da sizden sonra söz vereceğim.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Peki, çok güzel.

Şimdi, tabii, Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçesini bir kere azın ötesinde, yok gibi bulduğumu ifade etmek istiyorum. İşte, İspanya'nın ayırdığı bütçe 6,5; bazen 9'a da çıkabiliyor; bizim 0,55-65, 1 bile değil. Tabii, bu bütçeyle neler yapılabilir, nasıl yapılabilir? Mucize yaratmak lazım. On dört yılda bir şekilde kotarılmış ama Bakanlığın bu noktada eli çok güçlü değil.

Ben özellikle, Mehmet Günal'ın, Mehmet ağabeyin söylediğine tamamen katılıyorum, çerçeve kanunla ilgili olarak bir üstyapı, altyapı, daha önce de bunun taslak çalışmaları olmuş...

Sayın Bakanım, biz hep şuna meylediyoruz: Bir kriz olduğu zaman ya da başka bir şey olduğu zaman hemen böyle pansuman tedaviler, teşvikler... A sınıfı acenteler kaç tane teşvik aldı? Mesela, ben şunu beklerdim: Bu teşvikler, evet, sıkıntıdaysa verilmeli ama bu teşvik almayacak bir şeyi nasıl yapabiliriz biz, yasal anlamda bir altyapı, üstyapı nasıl çalışabiliriz? İşte nedir mesela: Bu kanunla birlikte daha önce çalışması yapılmış üst birlikten bahsediliyor hem turizm profesyonelleri hem de kamu bileşik bir şekilde tanıtım yapabilir mi? Tanıtım sadece hani bireysel -siz de Antalya'dan biliyorsunuz- otellerin kendi kataloglarına girdikleri tanıtımlar var, acente kataloglarına girdikleri tanıtımlar var. Bunların hepsini tek bir çatı altında toplayıp... Mesela, Hindistan'a gittiğim zaman Hindistanlı bana Mardan'ı söyleyebiliyor. Bunda reklam da oluyor biraz ama mesela, burada şunu söylemiyor: "Antalya, Aspendos, Kapadokya" demiyor. Burada kesinlikle eksikliklerimiz var, o konuda hemfikiriz. Yani bölgesel bazı tanıtımlar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bir Van'ın tanıtımıyla ya da işte Edirne'nin tanıtımıyla Antalya'nın tanıtımı aynı şey değil. Biz Antalya olarak Türkiye'nin en büyük yatak kapasitesine sahibiz, aşağı yukarı 80 milyar dolarlık bir altyapımız var, bunlar çok ciddi rakamlar ve bu dönem, bu sezon özellikle tabii ki de istediğimiz gibi gitmedi. Buna "Orta Doğu'daki politikalar" deyin, "Batı Avrupa" deyin ama bir şekilde bizim turizmcimiz gerçekten bu dönemi çok zor atlatıyor, hatta -o ifadenize katılıyorum- iş yerini kapatan, otel satanlar da var, sayılarını "yüzlerce" diyerek abartmak da istemiyorum, yaşadığımız, hissettiğimiz bir sıkıntı var. Ama, bu krizden bizim bir şeyler çıkartabilmemiz lazım Sayın Bakanım ama artık teşvik, günlük, günü kurtaracak önlemler değil. Destinasyon, markalaşmamız lazım mesela, o anlamda da bizim eksikliklerimizin olduğunu düşünüyorum.

Bir de tabii ki de şunu da ifade etmek lazım: Bu bütçeyle neler yapılabilir? Yapılabilenler bunlar. Bütçeyi de turizmcilerden de yani profesyonellerden de... Çünkü, acente kataloglarına ya da reklama harcanan parayla onların da kendi ifadeleri var, "Tamam, biz hazırız." noktasındalar. Bilemiyorum, bununla ilgili mutlaka bir çalışmanız vardır diye düşünüyorum.

Onun dışında, Tekelioğlu Kütüphanesi'nin yapımıyla ilgili... Antalya'nın çok önemli değerlerinden bir tanesidir, çok eski bir kütüphanedir. Çok az olan Turizm Bakanlığının bütçesinden pay ayırıp tekrar yenilenmesine de olanak tanındı. Çok güzel ve bilgi kokuyor kütüphanenin içine girdiğiniz zaman. Onun için de ben teşekkür etmek istiyorum.

Tek bir cümleyle bitireceğim Sayın Başkanım.

Ayrıca, "Türkiye'nin imajı" diye hep konuştuk. İmaj tek başına Turizm Bakanlığının yapabileceği bir şey değil. Birileri gidip yurt dışında, oralarda, buralarda ülkesini şikâyet edip, ondan sonra "Burada OHAL var, terör var burada. Neler oluyor..." deyip kanallarda boy boy açıklamalar yaparsa doğal olarak da bundan en fazla Antalya etkilenir. O yüzden, lütfen, hiç kimse yanlış anlamasın, birisini işaret ederek de söylemiyorum. Bunu yapanlar da Antalya'yı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Toparlar mısınız lütfen.

GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - ...bu anlamda da zor durumda bırakıyorlar. İmaj sadece bizim oluşturduğumuz bir şey değil, bütün bir bakış açısıyla oluşturulabilen bir şey. Bunu da dikkatlerinize sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.