| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri e) Kültür ve Turizm Bakanlığı f) Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü g) Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü h) Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .11.2016 |
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Sayın Bakanım, Bakan Yardımcım, Müsteşarım, müsteşar yardımcılarım, genel müdürlerim ve Kültür ve Turizm Bakanlığımızın çok kıymetli çalışanları, değerli vekil arkadaşlarım; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Öncelikle Bakanımızın şahsında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yapmış olduğu bütün çalışmalar noktasında kendilerine teşekkürü bir borç bilirim.
Sayın Bakanım, geçen yılki bütçe görüşmeleri esnasında üç temel konuya temas etmiştim. Bunlardan birincisi: "Tiyatro ve film eserlerinin teşvik kriterleri nelerdir?" demiştim. Bunu bu sefer sormayacağım. O konuda yeterli titizlik yapıldığı inancı içerisindeyim.
İkinci olarak da gerekirse Hollywood yıldızlarının da içerisinde rol alabileceği kült filimler noktasında bir görüş beyan etmiştim.
Üçüncüsü ise Kutülamare Zaferi'nin 100'üncü yılı kutlamalarıyla alakalıydı. Bu konuda da gerçekten Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığıyla beraber çok güzel bu konunun kutlanmasına yönelik programlar yaptılar.
Değerli arkadaşlarım, genel bütçeden Kültür ve Turizm Bakanlığımıza ayrılan pay oldukça yetersiz. Geçen yıl 2,78 milyar, bu sene de 3,46 milyara çıkmış. Önümüzdeki yıl ve yıllarda bu bütçenin daha da artırılması için ve genel bütçeden binde 5 değil, fonksiyonlarını icra edebilmesi bakımından en az yüzde 5 pay alması için hep beraber mücadele etmemiz lazım.
Sayın Bakanım, ben burada turizmden ziyade işin kültür tarafındaki tespitlerde bulunacağım. Bunlardan bir tanesi, Yunus Emre Enstitüsüdür ve İngiltere'deki Londra'daki enstitüyü ben de ziyaret ettim. Gerçekten güzel çalışmalar yapıyorlar. Yabancılara Türkçe, tezhip hat, ebru sanatı gibi bizim geleneksel sanatlarımızı da orada öğretiyorlar. Tabii, bir Goethe Enstitüsü gibi, British Council gibi ya da Cervantes gibi değil, daha henüz yeni bir kuruluşumuz ama inşallah çok büyük faaliyetler icra edecek, tıpkı TİKA gibi ve daha yakın zamanda kurduğumuz inşallah büyük görevler beklediğimiz Maarif Vakfı gibi.
Yunus Emre Enstitüsünün görevi, Türk dilini, tarihini, kültürünü ve sanatını tanıtmak; bu alanlarda yurt dışında eğitim vermek, Türkiye'nin diğer ülkelerle kültürel alışverişini artırıp dostluğunu geliştirmek amacıyla bu enstitü kurulmuş, 2007 yılında kurulmuş. Bugün itibarıyla 38 ülkede 46 Türk kültür merkeziyle hizmet vermekte ve 2023 yılında da 100 kültür merkezine ulaşma hedefi vardır. İki temel faaliyet alanı var enstitünün. Yabancılara Türkçe öğretimi ve kültür sanat alanında ülkemizin tanıtılması. Bunu önemsiyoruz ve bu enstitümüzün mutlaka bütçesinin bir miktar daha artırılması lazım fonksiyonlarını icra edebilmesi bakımından.
Yine bu yıl, geçen yıl söylemiş olduğum, bizim dünya çapında ses getirecek kült filmlere destek olma tezimizi bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Nasıl ki başrolünde Anthony Quinn'in oynadığı, bir suikasta kurban giden yönetmen Mustafa Akkad'ın çekimlerini yaptığı, yönetmenliğini yaptığı "Çağrı" ve "Ömer Muhtar" filmlerini her önümüze geldiğinde keyifle ve bıkmadan...
Değerli arkadaşlarım, lütfen ya! O zaman stop yapıyorum, tamam ben bırakıyorum. Elma yiyelim, ondan sonra devam edelim arkadaşlar.
MUSA ÇAM (İzmir) - Karşı mahalle dinliyor.
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Sen bize dön, bize. Siz bize konuşun.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Nasıl yapalım Sayın Başkanım?
BAŞKAN - Beş dakika var.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Yok gürültü oluyor, insicamım bozuluyor.
BAŞKAN - Sayın milletvekillerimiz, lütfen biraz sessiz olursak hatip konuşmasına devam edecek.
Buyurun Sayın Çaturoğlu.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Bizim Kültür Bakanlığımızın da Sinema Genel Müdürlüğünün bütçesini yükseltip ülkemizin değerlerini yani bizde çok değer var değerli arkadaşlar. Fatih Sultan Mehmet'ten, Kanuni Sultan Süleyman'dan, Osman Gazi'den tutun da II. Abdülhamit'ten, Mustafa Kemal Atatürk'ten, Mehmet Akif Ersoy'dan, aklımıza gelebilecek Zenci Musa, o kadar çok değerimiz var ki bunların hepsi dünya çapında ses getirecek filmler hâline gelebilir. Bu konuyla alakalı çok değerli yönetmen ve senaristimiz Mesut Uçakan Bey'le bir görüşmemiz oldu, bir yerde tesadüfen karşılaştık. Konu konuyu açtı, bu konuya geldi. Sultan Abdülhamit Han'la ilgili bir projelerinin olduğunu ve hakikaten, bu sözünü ettiğimiz gibi bir prodüksiyon yapmak istediklerini ancak bürokratların buna imza atmaktan imtina ettiklerini söyledi çünkü bütçesi yüksek biraz. Bu konuda biraz daha fazla bütçe ayırabilirsek bunu da yerine getirmiş oluruz diyorum. Çünkü, artık, tanıtım yani tabiri caizse, yemek tanıtmaktan ya da şurayı, burayı tanıtmaktan ziyade, ekran herkesin evinde var, hatta evlerde üç beş tane var, telefonlarımızda var. O kadar gelişti ki bir film ya da bir tanıtım, bu şekilde yapılabilecek bir prodüksiyon Türkiye'yi bütün dünyaya tanıtmış olur ve dünyadan da ülkemize aynı zamanda iç turizmde olduğu gibi dış turizmde de büyük patlamalara yol açabilir.
Üzerinde durmak istediğim bir diğer nokta, yöresel doku ve mimarinin korunması. Burada tabii, Bakanlığımızın Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla beraber çalışarak bu konuda hassasiyetle üzerinde durarak projeler geliştirmesi lazım çünkü, şehirlerimiz o kadar kimliksiz hâle geldi ki hâlbuki eski köy evlerimiz, eski konaklarımız, eski evlerimiz onların yaşaması lazım.
GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Çok doğru söylüyorsunuz, yüzde yüz katılıyorum.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Yani, malzeme yeni bile olsa tuğladan, betondan dahi yapılsa bunun mutlaka dışının, içinin ona uygun şekilde yapılması lazım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Beton yok.
FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Yani, yöresel mimariyi, geleneksel mimariyi şimdiki teknolojiyle birleştirmemiz lazım. Dünyadaki korunaklı şehirlerin birçoğunda da bu yapılmakta.
Tabii, benim âdetimdir, ben konuşurum, görüşlerimi belirtirim, en sonunda da sözü Zonguldak'a getiririm Sayın Bakanım. Zonguldak ilimizde şehrin içinde kalmış bir kültür merkezimiz var, çok dar bir alana sıkışmış vaziyette. Artık, fonksiyonlarını ifa edemeyecek durumda, otoparkı yok, çok da kullanışsız bir bina. O bina başka amaçla değerlendirilerek Zonguldak'ımıza yeni bir kültür merkezi yapılabilir diye düşünüyorum. Bu konuda yardım ve desteklerinizi bekliyorum.
2017 bütçesinin gerek Bakanlığımıza gerekse ülkemize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah'tan temenni ediyor, sizleri bir kez daha tebrik ediyor, teşekkür ediyor, Cenab-ı Allah yâr ve yardımcımız olsun diyorum, hayırlı olsun diyorum.