BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım; öncelikle, zor bir dönemde görev aldınız, başarılar diliyorum.

15 Temmuzda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı darbe girişimiyle karşı karşıya kalındı, bu milletin tankıyla, topuyla milletin evlatlarına kurşun sıkıldı. Türk milletinin tamamı -siyasi görüşünü bir tarafa bırakarak- meydanlara indi ve darbecilere karşı direndi, cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıktı. Tabii, bu sürece gelirken yaşananları da bir gözden geçirmenizi istiyoruz. On beş yılın hesabını sizden sormak istemiyoruz ama sizin on beş yıldır bu olayların yaşanmasında hatası olanlardan hesap sormanızı bekliyoruz.

Bir çözüm süreci yaşandı. Çözüm süreci içerisinde, o günün şartlarında biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak hep dile getirdik Habur'da yaşananları, Oslo'da yaşananları, İmralı'da yaşananları. "7 çarpı 9 eşittir 63 Akil Adam" dediniz, biz akılsızlar dedik. Şehitler Hakkâri'den, Diyarbakır'dan gelirken akılsızlar Kayseri'ye, Sivas'a, Yozgat'a gönderildi, oradaki insanlar ikna edilmeye çalışıldı. Türkiye bu günleri yaşadı. O günlerin sonunda 15 Temmuzdan bu tarafa daha samimi bir mücadelenin yapıldığını görmekteyiz. Bu mücadelede de, terörle mücadelede ve dış politikada Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman olduğu gibi yine Hükûmetin arkasında olmaya devam edeceğiz.

Tabii, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurumsal yapıyı oluşturması gerekiyor, yoksa hep bunları tartışırız, burada konuşuruz, yine aynı şeyler yaşanmaya devam eder. KPSS'yi kaldırıyoruz, personel alıyoruz, devletin birçok kurumuna "KPSS iptal." diyoruz. Bir insan üniversiteyi bitiriyor, üniversiteyi bitirdikten sonra aylarca çalışıyor, KPSS sınavına giriyor ve bu sınavdan yüksek bir not alıyor, daha sonra on dakikalık bir mülakatla bunun hayatını karartabiliyoruz. Devletin birçok kurumuna taşeron ve sözleşmeli eleman alıyorsunuz ve bunların birçoğu AKP teşkilatlarından giden listelere göre yapılıyor. Bu şekilde, toplumun tamamını kucaklamamız mümkün değil. Bu noktada piyasada, vatandaşlarımızda ciddi şekilde tereddütler var. Mersin'de şehir hastanesi yapılıyor, şehir hastanesine girmek için vatandaşlar bizi arıyorlar, biz diyoruz ki: Bir şey yapamıyoruz. Diğer kamu kurumlarına, Ormana, Millî Eğitime eleman alımı yapılıyor, bunların şeffaf bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı olarak samimiyetle sizden bunu istiyoruz. Bunu Bakanlar Kurulunda gündeme getirmenizi, İŞKUR'a başvuran ne kadar insan varsa bunların içerisinden kura mı çekersiniz, noter huzurunda mı yaparsınız, ciddi bir liyakat mı yaparsınız, 80 milyonun bakanı olmanızı bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarının eşit şartlarda devletin her türlü imkânından faydalanmasını bekliyoruz.

Geçen hafta ben seçim bölgem Mersin'deydim, ticaret odasını ziyaret ettim, esnaflarımızla bir araya geldim. Şu anda piyasadaki en büyük sıkıntı güven ortamının olmaması. Yoksa, yatırımcının parası da var, devletten başka bir şey istemiyor ama tedirginlik devam ediyor. Piyasaların bir an önce rahatlatılmasını bekliyoruz.

Binlerce insan ihraç edildi terör örgütüne üyelikten intisabı, iktisabı olan ama ben şunu söylemek istiyorum: Bu ülkede -gerçekten bir şekilde teması olmuş olabilir ama- bu kadar vatan haini olsaydı bu darbe gerçekleşirdi değerli arkadaşlar. Emniyet teşkilatı içerisinde ihraç ettiğiniz kadar polis olsaydı, bunlar devlete kurşun sıksaydı bu darbe gerçekleşirdi. Bu konuda daha hassas davranılmasını bekliyorum. İhraç edilme gerekçelerinin isim isim ihraç edilenlere bildirilmelerini bekliyorum. Bu konuda da gerekli hassasiyeti göstereceğinizi bekliyorum.

Bölgemizde cemevi dernek başkanlığı yapan Türkmen Alevisi, Anadolu Alevisi bir arkadaşımızın çocuğu FETÖ'den ihraç ediliyor. Hocası FETÖ'cüymüş, üniversitedeki danışman hocası FETÖ'cüymüş, sunulan gerekçe bu. Yani, bizim araştırmalarımıza göre bir milyonda yarım bile bunun FETÖ'cü olma ihtimali yok. Bunun gibi yanlışlıkların da; at izi, it izi olayının da olduğunu görüyoruz.

Ülkede kurallara herkesin uyması lazım. Eğer trafik polisi ışıkta durmuyorsa, milletvekili kırmızı ışıkta durmuyorsa, bakan kırmızı ışıkta durmuyorsa bu ülkede vatandaşın da kırmızı ışıkta durmasını beklemeyin, vatandaş da kırmızı ışıkta durmaz.

Onun için, hep beraber bu Komisyonda veya Mecliste, Genel Kurul sırasında gerçekten bütün iktidarıyla, muhalefetiyle olumlu şeyler konuşuyoruz ama ben burada basına da bir eleştiride bulunuyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinde ancak bir kavga çıkarsa -komisyonda ya da Mecliste- haber değeri taşıyor; kavga çıkmazsa konuşulan konular ne kadar önemli olursa olsun maalesef bu konular Türkiye gündemine düşmüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Şimşek, bir dakika süre veriyorum, lütfen toparlayın.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Şehitler ve gazilerle ilgili birçok konuşmacı bunu gündeme getirdi ama ben daha öncesi siz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıyken de söylemiştim: Benim bir hemşehrim Diyarbakır-Ergani yolunda kaza yapıyor ve şehit oluyor. Biz buna şehit cenazesi düzenledik, şehit diye de defnettik, annesi, babası da al bayrağı aldı. Bir uzman çavuş göreve başlayalı sekiz ay olmuş, terör bölgesinde, PKK'yla mücadele ediyor, burada görev yapıyor, trafik kazasında şehit oluyor işine giderken ama askerî servis aracı değil, normal bir dolmuşla gidiyor. Biz bunun görev süresi yetersiz diyoruz, bu şehidi şehitlik haklarından faydalandırmıyoruz, şu anda hiçbir sosyal hakkı yok. 15 Temmuzda parmağından yaralanana maaş bağladık, bağlanması lazım. Bunların içerisinde kocası işsiz olmasına rağmen devletin verdiği parayı kabul etmeyen kahramanlarımız da var, ben hepsine saygılarımı sunuyorum ama bu devletin, bu ülkenin şehitlerine de, bu ülke için canını feda edenlere de sahip çıkmasını bekliyorum.

Gazilerle ilgili, gerçekten, İsmail Faruk Aksu Vekilimiz de izah etti, kurşun yemiş, gazi olamıyor, bizim bunu kabullenebilmemiz mümkün değil, 10 bine yakın kişi. Şu anda bende dosyası var, size de ileteceğim o dosyayı. Kurşun yemiş, gözünden şarapnel yemiş ama yüzde 20 kayıp olmuş. "Efendim, gözü kör olmazsa gazi olamıyor." Bu kriterlerin de mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum.

BAŞKAN - Sayın Şimşek, son cümlenizi alayım.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bir de, Büyükşehir Yasası'yla ilgili gerçekten birçok sıkıntı var ama benim hâlâ büyükşehirlerin kullanacağı bir krediyi İçişleri Bakanlığının niye imzalayacağını aklım almıyor. Belediyeler normalde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı ama bir belediye kredi kullanacak, bunu İçişleri Bakanı imzalıyor. Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da desteğinizi bekliyorum.

Teşekkür ediyor, görevinizde de başarılar diliyorum.