| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, ç) Devlet Personel Başkanlığı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 21 .11.2016 |
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım; öncelikle, tüm katkılarınız dolayısıyla hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Tabii bu otuz dakika içinde bütün bu soruları değerlendirmemiz biraz zor ama olabildiğince temel başlıklara öncelikle değinmek istiyorum. Yani, ortak çıkarmaya çalıştığım başlıklar: İşsizlikle mücadele, büyüme-işsizlik ilişkisi, taşeron çalışma ve geçici işçiler konusu, çocuk işçiliği, iş sağlığı ve güvenliği, iş kazaları, kamu çalışanı reformu ve Sosyal Güvenlik Reformu, kıdem tazminatı, Sayıştay raporları, nitelikli ve verimli özellikle teknisyen, tekniker konuları, verimlilik, genel konjonktürle ilgili sorunlar, promosyon ve esnaf fonu gibi başlıkları hızla özetledikten sonra isim isim dönmeye çalışayım isterseniz, genel bir değerlendirmeyi yapmaya çalışayım.
Tabii, işsizlikle mücadele esasında dünyanın da devamla mücadele ettiği, bizim de mücadele etmek zorunda olduğumuz bir başlık. Her yaşta 1 milyon 250 bin genci olan ve bunlara ciddiyi düzeyde istihdam alanları üretmemiz gereken bir yönetim sorumluluğumuz var, tabii bizim geleneksel yapımızdan kaynaklanan. Bir de kadınlarımızın stokta biriken bir istihdam talepleri var. Son on yılda burada da ciddi bir talep artışı var, yalnız gençlerimizden değil, 35-40 yaşlarında ev hanımlarının da istihdama katılma gibi bir talepleri var.
Tabii, büyümeyle paralelliğini tek başına kuramayız ama neticede büyüme de bu anlamda bizim önemsememiz gereken, asla vazgeçmememiz gereken bir başlık. O nedenle, öncelikle istihdamın ana gövdesini çözebilmemiz açısından büyümeyi mutlaka yüzde 5'lerin üzerinde başarmamız lazım. Artı, stratejik alanlarda Türkiye'nin orta, orta üstü ve yüksek katma değeri olan ürünleri de üretebilecek süreçleri başarması gerektiği kanaatindeyim. Bu anlamda, işsizlikle mücadelede AK PARTİ iktidarları döneminde onun için iktidar sorumluluğu olarak 2002 kıyaslaması yapıyoruz. Yani, birçok eleştiri güçlü bir şekilde yapılabilir ama geldiğimiz noktada istihdamda 6 milyonu aşan bir istihdam kapasitesini oluşturduğumuzu ifade etmek isterim. Bundan sonraki süreçte de yine istihdamla ilgili mücadelemizde sizlerin her türlü desteğine, katkısına açık olduğumuzu ve istifade etme niyetimiz olduğunu da samimiyetle söylerim. Ama, ekonomik politikalarla ilgili ayrıştığımız noktalar tabii siyasi tercihtir, buralarda da ayrıştığımızı ve eleştirilerinize bizim de karşı eleştirilerimiz olabileceğini veya bakış açılarımız olabileceğini ifade edeyim.
Diğer konu, taşeron veya hizmet alımında rakam olarak Hükûmetin önündeki rakam 720 bin, Bakanlar Kuruluna gelen rakam; belediyeler, yerel yönetimler ve kamudaki hizmet alımındaki rakam toplam 720 bin. Bunun yaklaşık yarısı, yanılmıyorsam 340 bini yerel yönetimlerde veya buna yakın bir rakam. Diğeri de kamuda olan rakam. Net rakamları arkadaşlar çıkabilirse onu da hemen verelim.
İş sağlığı ve güvenliği, iş kazaları esasında belki Bakanlığımızın olmazsa olmaz konu başlıkları arasında. İş sağlığı ve güvenliği konusunda yasal düzenlemelerle ilgili de çalışmalarımızı yapıyoruz. Burada yalnız yasa düzenlemesi, kanuni düzenlemelerle mesafe katetmemiz tabii ki çok mümkün değil. Yani burada topyekûn bir mücadeleyi ve iş sağlığı ve güvenliğinde bir kültürel değişimi de başarmamız lazım yani gerek çalışan gerek iş veren gerekse toplumun tamamında. Yani, biz evlerdeki kazaları azımsayamayız; bu nedenle, gerek eğitim boyutuyla çocuklarımıza, gençlerimize, işverene ve çalışana.
Şimdi, hemen hemen hepimiz -ben bu örneği çok yaşadığım için- Avrupa'ya gittiğimizde arka koltukta da olsak otomatikman kemeri takıyoruz ama Türkiye'de ön koltukta bile kemere susturucu takıyoruz. Şimdi, bu bir toplumsal sorunumuz. Yani ben bir iş yerinin denetimine giderken yanımda işveren vardı, yanılmıyorsam 18 katta baretsiz dış cephede çalışanı gördüm. Tam döndüm işverene, dedim ki bu nedir? Ona söylerken, iskelede, ayaklarının ucunda bareti ve kemeri gördüm. Şimdi, bu bir kültür. Burada eğitime ihtiyacımız var, eğitimi kültüre dönüştürmemiz lazım. Bir çalışanı da iş yerinin alması gereken tedbirlerle ilgili bilinçlendirerek o haklarının da sahibi olması gerektiğini de... Bu, orta vadelide bizim vermemiz gereken emek ama kısa vadelide de mutlaka daha güçlü denetimler ve daha güçlü duyarlılığı başarmamız gerektiği kanaatindeyim.
Ben, rakamlarda şu başarımız var, şuradan şuraya aldık diye, burada birbirimize karşı kontra cevapları çok doğru bulmuyorum. Realiteden uzaklaşmadan ama yine 2002'den bu yana çalışan oranındaki artış, iş sağlığı ve güvenliğinde aldığımız tedbirler, aldığımız tedbirler sonrası iş kazalarındaki düşme rakamları başarı gibi de görünse esasında bizi mutlu eden rakamlar değil. Bizim minimize etmek ve dünyaya karşı bu anlamda başımız dik, alnı açık bir süreci yönetmemiz gerekiyor. Bu anlamda da sizin duyarlılığınıza da katkılarınıza da teşekkür ediyorum.
Bu arada, Musa Çam kardeşime ve arkadaşıma, hassasiyeti; Sayın Zekeriya Temizel Bakanımıza da burada olmam veya orada olmamamla ilgili duyarlılıklarına teşekkür ediyorum ama ilk dakikadan itibaren bizim yetkili arkadaşlarımız orada. Sayın Bakanımızla da görüşerek, bugün Sağlık Bakanımız orada, yarın, öbür gün, ertesi gün ben orada olacağım, dolayısıyla Hükûmetin orada olduğu bir süreç.
Polemik yapmaya kalktığımız zaman, arkadaşlar polemikler kolay. 19 Ağustos depremine Hükûmetin, yetkililerin ne zaman ulaştığını da millet de biliyor, herkes de biliyor. O nedenle, ben polemik cümlelerini çok fazla doğru bulmuyorum, hele hele bu tür ortamlarda reel olmalıyız, vicdanlı olmalıyız ve yapabileceğimizin en iyisini yapmakla ilgili birbirimizi uyarmalıyız. Uyarılarınıza teşekkür ediyorum. Daha iyi yapma gayretimiz ve sorumluluğumuzun bilinciyle, bu konuda da önümüzdeki dönem de, inşallah, gelecek yıl da benzer cümleleri dinleyeceğiz ne yazık ki ama bu yıla göre daha başarılı sonuçlarla karşınıza veya daha minimize edilmiş kazalar veya daha güçlü tedbirler almış bir süreçle gelmeyi de arzu ediyorum. İnşallah, bunu da başarma duyarlılığımız var.
İdari para cezaları... Bunları size yazılı olarak da gönderebilirim.
İki konuda... Bizim önümüzdeki dönemde, Sayın Kuşoğlu'nun veya birçok arkadaşımızın da dile getirdiği konu, bir defa SGK'yla ilgili ikinci faz reformunun çalışmalarına başladık, inşallah bu anlamda, ikinci faz reformunu hep birlikte, sizlerin de katkılarıyla yapabilirsek bu gelecekle ilgili daha güvenli bir yolculuğa sürükleyecektir.
Yine, kamu çalışanı reformu... Ben, şu anda üç aylık bir bakan olarak, geldiğim günden beri belki -taşeronla ilgili olan çalışmaları bir süre kıyıda tutalım- kamu çalışanı reformunu önümüzdeki kısa sürede yapabileceksek bu kamu çalışanı reformu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Zamanı ayarlamamışız, sistem kendisi kapattı Sayın Bakan. Kusura bakmayın.
Buyurunuz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Bu kamu çalışanı reformu içinde bütüncül bir yapı ama kısa vadede bununla ilgili hızlı bir sonuç alabilmemiz -gördüğüm kadarıyla ve bu iki ayın bana kazandırdığı görüşle- kısa vadede yapabilmemiz zor gibi görünüyor. O nedenle, bizim sistemimize bir ilave yama daha taşeron veya hizmet alımında getireceğiz. Hükûmet bu anlamda çalışmalarına başladı. Ümit ediyorum ki, yıl sonundan önce veya en geç yıl başına bu konuda da kesin kararını verecek ve ilgili açıklamaları Hükûmet olarak yapma noktasına geleceğimizi ümit ediyorum.
Promosyonu da yine bu çerçevede söyleyeyim.
Değerli arkadaşlar, promosyonda reel olarak yakaladığımız rakamlar, emeklimize, size, bankalarla şu promosyon anlaşmasını yaptık diyebileceğimiz reel rakamlar beni bakan olarak bu anlamda geri tutuyor. Sayın Başbakanımıza tabloyu sundum. Kamu bankalarıyla ve Bankalar Birliğiyle görüşerek daha olgun ve emeklimize de en azından bir katkı sağlayacak bir süreci inşallah önümüzdeki günlerde Sayın Başbakanımız şekillendirir ama kamuoyuna yansıyan rakamlar -benim de zaman zaman telaffuz ettiğim- bir taraftan abartılı rakamlar var, 11 milyon, 12 milyona yaklaşan emeklimizle ilgili, stoklardaki emeklimizle ilgili bankalarımızın çok ciddi düzeyde çekimser davrandığını görüyoruz. Bizim kendimizle veya çalışanla ilgili promosyon rakamlarıyla, stoklardaki emekliler konusundaki promosyon rakamlarında bankalar açıkçası o beklentinin çok çok altında, reel olarak da yaptıkları hesaplar veya bizim yaptığımız hesaplarda hakikaten arzu edilen rakamlar olmadığını görünce hadiseyi biraz daha Sayın Başbakanımızın müdahalesine bıraktık ama kanaatim odur ki önümüzdeki bir ayın içinde Sayın Başbakanımızla bu konuyu nihayetlendirecek bir süreci tamamlamış olacağız diye ümit ediyorum.
Sayıştay raporları, yine, burada -daha önce de Sağlık Bakanı olduğum dönemde de gündemimize gelen- bizim daha ideal, daha hesap verebilir bir süreci... Hele hele SGK'da önümüzdeki yıl da yine sıkıntımız olabilir. Şu anda, altyapının ihale sürecindeyiz, Tabii, bu bilişim altyapısının, otomasyon ihalesinin bir yılda tamamlanması çok mümkün görünmüyor ama bütün bunlara rağmen, bizim daha önümüzdeki yılın hesaplarını bu entegrasyonla takip edilebilir ve geçmiş dönemlerden aktarılanları da entegre edebilecek bir otomasyon sürecini 2017'ye yetiştirmemiz mümkün değil. Belki seneye de benzer sıkıntıları burada sizlerle paylaşarak geçeceğiz ama Sayıştay raporlarındaki duyarlılığımız ve bu seneki raporlardaki aksayan yönleri ve eleştiri yönlerini de miminize etme çalışmalarımız olacak.
Nitelikli eleman konusunda, özellikle bizim tabii meslek liseleriyle ilgili sıkıntımız, açıkçası son belki yirmi, otuz yılın temel sorunu oldu. Şimdi de algı yönetiminde sorunumuz var. Meslek liselerine olan talebi ve oralardan nitelikli ara eleman yetiştirmemizde... Ailelerin talepleri, ne yazık ki illa üniversite mezuniyet diploması algısına yöneltiyor çocuklarımızı, hâlbuki iyi bir mesleğe veya iş bulabilen, üretebilen bir mesleğe yöneltecek bir süreci başarmamız lazım. Şu anda, yanılmıyorsam bu hafta gelecek, millî eğitimle ilgili yasa tasarısının burada, özellikle çıraklık, çıraklık eğitiminde yeni ve daha dinamik süreçlere pencere aralayacağını ve önümüzdeki döneme daha güçlü katkılar sağlayacağını ümit ediyorum.
Bunun dışında, Sayın Kuşoğlu'nun cevap veremediğim... Faz 2 çalışmalarını önümüzdeki dönemde getireceğimizi... 2017 bütçe açığı 21,6; bütçe transferi 116 milyar transfer ve açık arasındaki fark; devlet katkısı yüzde 47,7; ek ödeme -milyar olarak- 8,6; faturalı ödeme 7,8; teşvikler 23,5; yeşil kart ödemesi 7,2.
Yine, İşsizlik Fonu'yla ilgili fonda biriken ve fonun harcaması... Burada, belki, istifade etmede, önümüzdeki dönemdeki çalışmalarla istifade edilebilirliğin kriterlerini yeniden gözden geçirme ve bu fonun daha hak ve hukukunu koruyan bir düzenlemeyi, çalışmayı önümüzdeki dönemde birlikte, sizlerin de önerileriyle şekillendiririz, ama GAP'a olan transfer tekrar iadesi yapılacak bir transfer, o nedenle bu fonun GAP kısmı yine geri alacağı, iadesine alacağı kendine ait bir fon.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - İşsizlik Fonu'ndaki rakam mı Sayın Bakan?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - İşsizlik Fonu'ndaki rakam 102 milyar...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Orada da bir transfer var, cari transfer de, onu da sormuştum, ondan mı bahsettiniz acaba?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - 6,5 milyar lira.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 2015'te 6,5 milyar lira cari transfer.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Evet.
Aktif İşgücü Programı ve İşbaşı Eğitim Programı giderlerinden oluşan, bu anlamda bir transfer.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, 6,5 milyar Aktif İşgücü Programı olur mu, çok büyük bir rakam. 6,5 milyar... Bir yanlışlık var herhâlde.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - İşsizlik ödemesi, işsizlik sonrası ödemelerin yerine getirilebilmesi için yapılan harcamalar, maaşlarının ödenmesi, fondan yapılması, İMD maaşları, Aktif İşgücü Programları ve bunların sigortaları; 4 başlık konusu.
İsterseniz detaylarını yazılı olarak size aktaralım.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Lütfen Sayın Bakanım.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Sayın Bakan, asgari ücretle ilgili, kıdem tazminatıyla ilgili bir değerlendirme yapmadınız, milyonlarca insan bekliyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Değerli arkadaşlar, tabii, asgari ücretle ilgili geçen yıl yaptığımız ve bu yıl da, 1.300 liranın altında kalanların 1.300'e tamamlanmasına önümüzdeki yıl da yine devam edeceğimizi, burada işverenin dinamiklerinin aksamaması için de yine Maliyenin desteklemesi önümüzdeki yıl da devam edecek, ama burada bir taraftan istihdamın dinamiklerini teşvik ederken, istihdamın hak ve hukukunu daha iyi noktaya taşırken, dünyanın ve ülkemizin yaşadığı süreçleri de görmezlikten gelirsek, bir tünele ve bir krize ülkemizi çok hızla sürüklemiş oluruz. Şu anda son bir, bir buçuk yıla baktığımızda terörle olağanüstü bir mücadele, Rusya'yla yaklaşık yedi, sekiz ay yaşanan olağanüstü bir kriz süreci, yine 15 Temmuzda darbe girişimi, bütün bunlar ülkemizi dar bir tünele, zor bir sürece soktu. Dolayısıyla, daha iyinin peşinde mutlaka hep beraber koşmalıyız, ama mevcudu korumadan veya mevcudun dinamiklerini zora sokarak, bunu da görmeden bir krize ülkeyi sürüklersek, o zaman bunun bedelini yine hep beraber öderiz. Belki siyaseten AK PARTİ öder ama milletin ödediği her bedel esasında siyasetin de ödediği bir bedel olur. O nedenle, krize sürüklemeden, istihdam alanlarını daraltmadan, istihdamın hak ve hukukunu koruyan, ama bir taraftan da yeni istihdam alanlarını oluşturacak süreçleri iktidar olarak iyi yönetmemiz lazım.
Dolayısıyla, "Asgari ücretin bugün geldiği noktadan mutlu musunuz, memnun musunuz?" diye bir soru sorarsanız, değilim, ama "Bunu şuraya çıkarabilir misiniz?" dediğinizde de çıkarılabilirliğini görmediğimi ifade etmek isterim. Dolayısıyla, burada iktidar olarak gönlümüzün istediğini değil, yapabileceğimizin iyisini yapmak durumundayız.
Tabii, emeklilerimizle ilgili, yine, böyle rakamlara, "2002 şuydu, 2016 bu oldu, asgari ücret 2002'de buydu, 2016'da bu oldu." diye baktığımızda, bizim çok mutlu olduğumuz başarı oranları var, ama "Bugünkü rakamlardan mutlu musunuz?" diye sorduğunuzda, hayır, değilim. Yani 2002'den bugüne getirme başarısı önemli bir başarı, ama gelinen nokta yeterli mi? Gelinen nokta yeterli değil, daha iyi noktaya götürebilmek için de hep beraber, sizlerin katkılarını da değerlendirerek, desteklerinizi alarak, ama yapabileceğimizin en iyisini yapma gibi bir sorumluluğumuz var, hesabı da neticede yeri gelecek burada size, Meclise, ama günü gelecek vatandaşımıza da vereceğiz.
Tabii, diğer bir konu, belki genelde atladım onu, kıdem tazminatı.
Arkadaşlar, kıdem tazminatı, Türkiye'de 1975'te yasal düzenleme yapılırken, yasa koyucu böyle bir fonun kurulmasında yarar olduğunu ifade etmiş, ama kırk bir yıl sonra hâlâ konuşur noktadayız. Şu anda kıdem tazminatından istifade eden ki sizler de defaatle söylediniz, sendikacılıkta geldiğimiz nokta, esasında rakamlar yine yüzde 17'ler, 18'ler denilebilir. Bu anlamda, burada da yine ideal, iyi bir noktada olmadığımız, ama kıdem tazminatından istifade eden yalnız sendikalı işçilerimizse ve diğerleri de yüzde 80, 85 gibi bir oranda, bizim yaptığımız, Bakanlığın yaptığı bir çalışmada sendikasız işçilerin kıdem tazminatından istifade edebilme oranı yüzde 16'larda, yüzde 84'ü kıdem tazminatından neredeyse hiç gündemine bile alınmadan gidiyor. O zaman, bizim sağlıklı bir fon, iyi yönetilebilir bir fon, işverenin de ne verdiğini bildiği ve "Beş yıl, on yıl sonra önüme ne çıkacak?" korkusunu yaşamadığı, çalışanın hak ve hukukunu koruyan, alın teri üç günse üç gününü, üç yılsa üç yıl, on yılsa, on beş yılsa, neyse bütün bu alın terinin hak ve hukukunu koruduğu bir kıdem tazminatı fonuyla ilgili çalışmaları paydaşlarla değerlendirme içindeyiz, ama "Sendikalarımızın tamamı karşı." demeniz, tamamını nasıl olur da taraf yaparız çalışmasını da başarmamız lazım, çünkü sendikalarımızın tamamının karşı olmasıyla biz burada tıkanırsak, sendikasız yüzde 80'lik kitlenin hak ve hukukunu da gözardı etmiş oluruz. Dolayısıyla, burada, çalışanlarımızın tamamının alın terinin, hak ve hukukunun korunabileceği bir yapının mücadelesini, sendikalarımızı da işin içine katarak, işvereni ve devleti de işin içine katarak başarabilmeliyiz. O nedenle, bu süreç, yine, bizim için başarmamız gereken, zorlukları olan, ama özellikle bu tarafa söylüyorum, muhalefet olarak da kalıcı çözüme katkılarınızı, reel katkılarınızı beklediğimizi de ifade etmek istiyorum.
Sayın Kalaycı, "2015 yılında imzalanan, 2016 yıllarında geçerli olan orana göre, 2016 yılında yüzde 6 artı yüzde 5 zam yapılmış, 2017 yılında ise yüzde 3 artı yüzde 4 oranında zam yapılacak." diyor. "Gerçekleşen artışın enflasyon tutarının altında kalması hâlinde enflasyon fazlası da maaşlarına yansıtılacaktır." diye, yine bir notumuzu iletelim.
Aylar itibarıyla çok değil ama İşsizlik Fonu ödeneğinden 2016 yılı Ocak ayında 375.188 kişi istifade ederken, ekim ayında 459.351, 460 bin başvuru ve 350 milyon 799 bin, yaklaşık 350 milyonluk bir ekim ayı rakamları var, size özet olarak vereceğim.
Bu İŞKUR istatistiklerini göremiyorum, takip ediyorum, istatistik bültenlerini günümüz ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlemek amacıyla yeni bir çalışma aralık ayında yayınlanacak ve aralıktan sonra düzenli devam edecek.
"TYP'lerle ilgili bilgi verir misiniz?" Yine, 2007 ve 2015 rakamları var. 2007'de toplam katılımcı sayısı 182 iken 2016 Ocak-Ekim arasında 152.920-153 bin. 2014'ü sordu Musa Bey galiba.
MUSA ÇAM (İzmir) - 2015-2016.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - 2015; 429 bin, 2014; 118 bin.
BAŞKAN - 2016'yı sordular efendim.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - 2016; 153 bin, ekim ayına kadar olanı.
BAŞKAN - "Bir bakan farklılaşması var mı uygulamada?" diye sordular, onu sormak istediler.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Yok, henüz bakan farklılaşması yok çünkü oradan gelen fonun bütçesi belli ve tam aksine orada düşüş var ama işsizlik ve toplum yararına çalışmayla ilgili bu önümüzdeki bir ayın içindeki çalışmaları yıl sonuna kadar netleştirip 2017'den itibaren kriterleri ve kalıcı istihdama dönüşü de planlayan, ona altlık oluşturan bir sistematiği yani biz bir ile verdiğimiz... Utku Bey'in belki oradaki iki ilçeyle ilgili şeyine de cevap olur. Bütün ilçelerimizde veya illerimizde hangi rakamla vereceğiz ve ondan sonraki yıl da kalıcı istihdama dönüşme oranında artıracağız veya kalıcı istihdama dönmüyorsa devamını kalıcı istihdamla endeksleyerek veya kurgulayarak götürmek istiyoruz çünkü iki dönem altışar ay, iki dönem dokuzar ay, ondan sonra yine işsiz kalıyorsa, kalıcı istihdama dönüşüme de bu katkı sağlamıyorsa o zaman burada biz yalnız bir geçici dönem bir yaraya merhem oluruz ama bunun bir de planlaması kalıcı istihdama dönecek şekilde çalışmalarını arkadaşlarımızla yapıyoruz.
MUSA ÇAM (İzmir) - 2015'deki yüksek olması 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri öncesinde yapılmış olan rakamlar. 153 bine düşmüş mesela. 2015'te 429 bin olmasının nedeni 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleridir.
BAŞKAN - Yok, yok. Ben bakan farkını o yüzden sordum. Faruk Bey'in eli boldu ama Sayın Soylu ve Sayın Bakanın maalesef elleri biraz dar, taleplerimizi karşılamıyorlar.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Zaten bu toplum yararına değil, parti yararına.
MUSA ÇAM (İzmir) - Aynen öyle.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Arkadaşlar, tabii, birçok şey söylenebilir. Her yapılan işin mutlaka eleştirilen yönleri vardır, aksayan yönleri vardır ama biz yaptığımızın eleştirilen yönlerini minimize eden, başarı yönlerini de çoğaltan bir analizi burada sizlerin de katkılarınızla yapabilirsek esasında süreç... Yoksa siz bir taraftan yalnız eleştiren olursanız, biz de size yalnız "Çok haklıyız, çok doğrular yapıyoruz." dersek burada körler savaşına döneriz. Açıkçası, olabildiğince istifade edelim, size de istifade edebileceğiniz dönüşümleri yapalım.
Yıllar itibarıyla iş yeri ve çalışan sayıları, iş kazalarıyla ilgili bu rakamlar gelmiş. 2002 yılında çalışan sayısı 5 milyon 223 bin, 2015'te 14 milyon.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Zamanınız doldu.
Sayın Bakanım, on dakika daha süre vereyim.
Toparlayalım efendim.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Yüz binde ölümlü iş kazası oranı 2002'de yüz binde 16,8 iken, 2015'te 8,9; iyi bir rakam ama utanç duyduğumuz bir rakam yani düşme oranına baktığımızda iyi ama ölümler varsa bu düşme oranını daha iyiye taşıyabilmek için gereklerini yapmamız gerekir. On üç yılda düşüş oranı, yüzde 47 gibi bir başarı rakamını bürokratlarımız bize sunuyor.
Siirt-Şirvan'da heyelanla ilgili genel şeyimi söyledim, geçiyorum.
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Şehitler arasındaki farkla ilgili bir şey söyleyecek misiniz?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Şimdi, tabii, 15 Temmuz şehitleri ile diğer şehitlerimiz arasında bir fark olmalı mı, olmamalı mı? Belki, bu, hakikaten vicdanen tartışılması zor bir konu ama bir güvenlik görevlimizin, bir çalışanımızın şehit olması, bu alanda o görevinin -ben hekim olarak- bir hekimin o anlamdaki mesleğini yaparkenki süreç ile 15 Temmuz gecesi evinden hiçbir sorumluluğu yok da tankın önüne başını koyan veya silahın önüne geçen normal bir vatandaşımızın o anlamda şehitliği konusu...
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - PKK'yla savaşta, teröre karşı savaşta diyorum.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Yani, PKK'yla terör mücadelesi... Şimdi, işini yaparkenki ile hiç görevi olmadığı hâlde vatan, bayrak, demokrasi, millî irade, geleceğine sahip çıkma...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kaç kişi Bakanım bunlar? Düzeltsin gitsin, yapmayın. Böyle söylemek bile rencide ediyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Zorlandığımı fark ediyorsunuz.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ama ayrım yaptığınızı da kabul ettiniz Sayın Bakanım, bu da acı bir şey gerçekten.
ŞERAFETTİN TURPCU (Zonguldak) - Sayın Bakanım, maden şehitleriyle ilgili de aynı ayrım söz konusu.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Yani, ayrım yaptığınızı kabul etmeniz de ayrı üzücü.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Arkadaşlar, her konuda hemfikir olsak bile hemfikir olduğumuz konuyu hemfikir olduğumuz şekilde çözebilmemizin de -tersi de olsa- çok mümkün olmadığını iktidar alanlarınızda bile görürsünüz. O nedenle, yapabileceğimizin azamisini yapmak, doğrusunu yapmak, daha doğrusu yapabileceğimiz alanda doğrusunu yapmak durumundayız.
Mehmet Günal Bey'in, bütçenin yüzde 55'i büyüklüğünde bir mali sistemi kayıt kontrol... Onunla ilgili gerekli şeyi söyledim. Kamu personel reformuyla ilgili genel bakışımı ifade ettim. Çalışma hayatına nitelikli eleman kazandırılmasıyla ilgili mesleki yeterlilik kurumumuzun dinamiklerini açış konuşmamda da veya sunumda da kısmen söylemiştim.
Genç işsizliğin arttığı bu dönemde İŞKUR olarak neler yaptığımız... Evet, genç işsizlik konusu yine bizim hayati konu başlığımız. İşsizliğin azaltılması kapsamında, bütün faaliyetlerden gençlerin öncelikli olarak yararlanması ve projelerimizde öncelikli olarak gençler var. Öğrencilere okul sıralarında iş ve meslek danışmanlarıyla ulaşarak iş gücü piyasasıyla tanışmalarını sağlıyoruz. İş arama becerileri ve mülakat teknikleri konusunda danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Bu hizmetlerimizin daha kolay verilebilmesi için yaklaşık 90 üniversitede İŞKUR irtibat noktaları açtık.
Ayrıca gençlerin mesleki eğitim kursları ve işbaşı eğitim programları aracılığıyla meslek sahibi olması ve iş tecrübesi kazanması sağlanmakta. Girişimci ruha sahip gençlerimize yönelik eğitimler ve destekler verilmekte. Çeşitli uluslararası proje ve programlarda da genç istihdamını destekliyoruz. Aktif iş gücü hizmetlerinden yararlananların içinde gençlerin oranı da yüzde 63.
Sayın Bekaroğlu, iş kazalarıyla ilgili genel kanaatlerimizi paylaştık, çok rakamlara girmeyeyim. Bu anlamda önümüzdeki süreçte daha dinamik ve minimize etme yasal düzenleme gerekiyorsa da yasal düzenleme çalışmalarının da gündemimizde olduğunu bilmenizi istiyorum. Onu o şekilde geçiyorum.
Evet, bir suç duyurusu da yapıyorum bir inşaat firmasının da ismini vererek. İş sağlığı ve güvenliği yönünden 6/5/2015 tarihinde yapılan teftiş sonucu 3 -mevzuata aykırılık sebebiyle- iş yerinde işin durdurulması kararı verilmiş.
Yine, maden iş kazalarıyla ilgili 2016 10'uncu ay itibarıyla maden iş yerleri iş sağlığı ve güvenliği yönünden 686 programlı ve 255 program dışı olmak üzere toplam 941 teftiş yapılmış, teftişler sonucu 322 iş yerine 6 milyar 495 lira para cezası uygulaması istenilmiş, 49 iş yeriyle ilgili durdurma kararı alınmış.
İş sağlığı ve güvenliği inşaat iş yerlerinde yapılan denetimlerde yine 31/10/2016 tarihi itibarıyla 4.079 programlı ve 1.766 program dışı olmak üzere toplam 5.845 teftiş, teftişler sonucunda da 1.244 iş yerine 16 milyon 491 bin TL idari para cezası uygulaması istenilmiş, 650 iş yeriyle ilgili durdurma kararı alınmış.
Sayın Kılıçdaroğlu-SGK ilişkisine girmek istemiyorum.
Sayın Demirtaş iş kazalarıyla ilgili, ölümlü iş kazası sayısında ülkemiz "3'üncü sırada" veya "ilk sıralarda" dedi. 7'nci sırada olduğumuzu söyleyerek daha iyi noktada olduğumuzu ifade etsem bile 7'nci sıra iyi bir sıra değil.
Sayın Arık, çocuk işçiliğiyle mücadele... Yine bizim bu son on yıldır ciddi bir mücadelemiz var. Burada, 2006 yılında ILO tarafından çocuk işçiliğiyle olan mücadelede örnek ülke gösterilişimiz var. Değişik projelerle yine mücadelemizi -temel sorunlarımızdan biri- yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz. Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Ulusal Programı'nı da hazırladık, önümüzdeki günlerde, aralık ayında yayınlayacağız. Bununla ilgili mücadelemizde de -yine aynı iş sağlığı ve güvenliğinde olduğu gibi- duyarlılıkla, her geçen yıl bir yıl öncesinden daha iyi şekillendirebilme gayretimiz olacak ama gündemimizden kısa vadede çıkartabileceğimiz bir konu başlığı olduğu kanaatinde de değilim. Mücadele etmek, burada bir başarı hedefi koymak mutlaka bizim için önemli. Ama sosyolojik hadiseleri akşamdan sabaha çözebilmek de çok mümkün değil.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, teşekkür ediyoruz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Peki.
Diğer sorular var, ben arkadaşlara yazılı olarak göndermeye çalışayım.
Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.