| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı b) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu c) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü ç) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu d) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 08 .11.2016 |
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanı ve Bakanlığa bağlı kurumların değerli yöneticilerini ve çalışanlarını öncelikle selamlıyorum ve görevlerinde başarılar diliyorum.
Ben de Bartın, Zonguldak ve Karabük'ü içine alan, bölgemizi çok yakinen ilgilendiren Türkiye Taşkömürü Kurumuyla ilgili görüşlerimi paylaşmak istiyorum.
Cumhuriyetin ilk yıllarından beri faaliyet gösteren Türkiye Taşkömürü Kurumu, kurulduğu günden bugüne kadar Türkiye sanayisinin gelişmesinin lokomotifi işlevini görmüş, aynı zamanda ülke ve bölge ekonomisine büyük katkısı olurken istihdam açısından da bölgenin en önemli kuramlarından biri olmuştur.
Kurum 6.885 kilometrekarelik ruhsat alanına sahip olup, kömür üretimi Amasra, Armutçuk, Kozlu, Üzülmez ve Karadon müesseseleri olmak üzere toplam 5 müessese müdürlüğü tarafından sürdürülmektedir. Mevcut durumda üretim, ağırlıklı olarak klasik uzun ayak yöntemiyle emek yoğun bir şekilde pano ayak üretim işçiliği sanatında çalışan işçilerle yapılmaktadır. Ocak açıklığı ise 300 kilometreyi bulmaktadır.
Kurumun 5 müessesesine ait üretim panolarının 2014 yılı için bir değerlendirmesi yapıldığında, yer altında kömür üretimine hazır hâle getirilmiş 26 ayakta toplam ayak boyunun 3.344 metre, toplam çalışma boyunun ise 1.094 metre olduğu, kurum bazında ayak çalışma boyu oranının ise yüzde 33 olduğu görülmektedir. Bir başka ifadeyle, 3.344 metre uzunluğundaki bir ayağın bir günde 1.094 metresinde çalışılmaktadır. Bu da toplam ayak uzunluğunun yüzde 33'üne tekabül etmektedir. Bu durum, pano ayak üretim işçisi eksikliği nedeniyle yeterli sayıda işçi tertip edilemediğinden her iş günü ayak uzunluğunun yüzde 67'sinde üretim yapılamadığını göstermektedir.
Kaba bir yaklaşımla kurum, 3.344 metre uzunluğundaki bir ayağın tamamında çalışabilecek sayıda işçi tertip edebilseydi 2014 yılında yaklaşık 2 milyon ton olarak gerçekleşen tüvenan kömür üretimi 4-5 milyon ton olarak gerçekleştirilebilirdi. Bu üretimin gerçekleşmemesinin en önemli sebebi de pano ayak üretim işçisinin eksikliğinin giderilmemesi ve kuruma bu sanatta işçi alınmamasıdır.
Pano ayak üretim işçisi eksikliğinin daha da artması sonucunda mevcut durumun olumsuzluğu daha da çok artacak, gelinen aşamada ise eksik işçi nedeniyle üretim yapılamamasının yanında iş güvenliği açısından da kritik bir eşiğe yaklaşılmasına neden olacaktır. Mevcut durumda en kısa sürede ağırlıklı olarak pano ayak üretim işçisi olmak üzere yeterli sayı ve nitelikte işçi temin edilememesi hâlinde iş güvenliği açısından da büyük tehlikeler ortaya çıkacaktır. Sürekli azalan işçi sayısı ve sürekli olarak da düşen üretim miktarı gerçekten kurumu can çekişen bir kurum görüntüsü hâline sokmuştur. Sürekli tartışılan "kapandı, kapanacak, kapanıyor, özelleştirilecek, satılacak" ve benzeri gibi dedikodular ve bilgi kirliliği kurum çalışanlarının motivasyonunu da önemli oranda etkilemektedir. Doğası gereği hata kabul etmeyen ve son derece dikkatli bir çalışma gerektiren birinci sınıf gazlı yer altı ortamında çalışan personelin "Kurum kapanacak mı, özelleştirilecek mi? Bizler kapı önüne konulacak mıyız?" gibi sorular ve evhamlarla ocağa girmeleri sadece üretim randımanlarını düşürmekle kalmayacak, Allah göstermesin, ölümcül kaza ve facialara da neden olabilecektir.
O nedenle kurum hakkındaki kararların bir an önce verilmesi gerektiğini Sayın Bakanıma arz etmek istiyorum ve Sayın Bakana soruyorum: Türkiye Taşkömürü Kurumunun geleceğine ilişkin belirsizlikler ne olacak? Bakanlığınız olarak bu konuda yaptığınız veya yapacağınız çalışmalar nelerdir? TTK'nın yeniden yapılandırılmasıyla ilgili eylem planı hazırlıkları ne durumdadır? Bugüne kadar hangi çalışmalar yapılmıştır? TTK...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yalçınkaya, lütfen toparlarsanız.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Müsaade ederseniz, önemli bir konu var, onu da arz edeyim, ondan sonra Başkanım.
BAŞKAN - Sözlerinizi toparlayın, veriyorum.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Tamam Başkanım.
TTK'ya işçi alımı konusunda Bakanlık ve Hazine arasında birbirine pas atılmaktadır. Bakanlık olarak artık bu konunun çözümü konusunda özellikle işçi açığının, üretim işçisi açığının giderilmesi konusunu da, Zonguldak, Bartın ve Karabük halkı olarak bir an önce bu eksikliğin giderilmesi konusunu da sizlerden rica ediyoruz.
Şimdi, bir konuyla da ilgili özellikle TTK, Türkiye Taşkömürü Kurumunu ilgilendiren bir konuda sizi bilgilendirmek istiyorum.
TTK'nın redevans usulü bazı sahalarını kiraya verdiniz. Bunlardan bir tanesi Armutçuk Alacaağzı denen bölge, bir tanesi de Amasra (B) sahası denen bölge. Burada, redevans usulü buraları karşılıklı bir sözleşme ve şartname gereği alan Hattat Enerji ve Maden ticaret şirketi maalesef ne Alacaağzı'nda şartname gereği taahhüt ettiği üretimleri yerine getirmekte ne de Amasra (B) sahasında şartname gereği üretim taahhütlerini yerine getirmektedir. Hem Alacaağzı'nda redevans bedeli borçları bulunmaktadır hem de Amasra'da redevans bedeli borçları bulunmaktadır. Şu anda Amasra (B) sahasında Hema Hattat şirketinin devlete olan borcu 158 milyon TL'dir, redevans bedeli olarak borcu 158 milyon TL'dir. Aşağı yukarı Armutçuk Alacaağzı bölgesinde de 10 milyon ton bir borcu bulunmaktadır. Toplamda 170-180 milyon liralık bir borcu redevans bedeli olarak Türkiye Taşkömürü Kurumuna borçlu durumdadır ve Türkiye Taşkömürü Kurumu, sizin de bildiğiniz gibi, gerçekten ayakları üzerinde zar zor bir şekilde bölgenin aş, iş, umut kapısı olarak bölge insanına istihdam anlamında bir imkân vermektedir. Ama devlet olarak maalesef alacaklarını alamamaktadır.
BAŞKAN - Lütfen toparlayalım, son cümlenizi alayım.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Şimdi, bu firma özellikle Amasra'da yaklaşık üç yıl içerisinde hazırlığını tamamlayıp 500 bin ton kömür vaadinde bulunmuştu ve birinci yıl 2,5 milyon ton, ikinci yıl 2,5 milyon ton, üçüncü yıl 2,5 milyon ton ve ilerleyen yıllarda -yirmi yılda- 50 milyon ton kömür taahhüdü karşılığında redevans usulü sahaya almıştı, sene 2005. Geldiğimiz sene 2016, 2017'ye giriyoruz. On iki senedir bu şirket 1 kilo kömür çıkarmadı. Ama buna rağmen "Yerli kömürü özendireceğiz ve ona göre enerji santralleri kuracağız." diye bu şirkete termik santralle ilgili bir ÇED süreci olumlu nihai kararı verildi ve termik santralin Amasra'ya kurulması konusunda önü açıldı.
Şimdi, Sayın Bakan, sizlerden rica ediyorum. Gerçekten on iki senedir 1 kilo kömür çıkarmayan bu şirketin Amasra'da kurmayı düşündüğü termik santrali yerli kömürle mi çalıştıracağı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız?
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - ...yoksa ithal kömürle mi çalıştıracağı konusunda bir açıklama yapmanızı rica ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Özür dilerim.
Bir de, kurumun alacakları hakkında ne diyorsunuz? Bakın, Sayıştay raporlarına göre denetim yapan müfettişler 2010 yılında, 2011 yılında, 2012 yılında "İhale şartlarına, şartnamelerine ve sözleşmeye aykırılık teşkil eden uygulamalardan kaçınılması ve gerektiğinde sözleşmenin feshedilmesi gerekir." demesine rağmen, maalesef, Bakanlığınız tarafından bu şirket korunup kollanmakta ve fesih olayı gerçekleştirilmemektedir.
Aynı şekilde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yalçınkaya, teşekkür ediyorum.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Bitiriyorum. Bir dakika...
BAŞKAN - Bitirdiniz ama. On dakikayı geçti, kusura bakmayın.
MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Özür dilerim Başkanım, bir şey söyleyeceğim ve bitireceğim.
Aynı şekilde, Bakanlığınız tarafından korunup kollanıyor diyorum, gerçekten korunup kollanıyor çünkü Bakanlığınıza bağlı, TTK'da görev yapan genel müdür ve müessese müdürleri emekli olduktan sonra direkt olarak bu firmaya gitmekte ve bu firmada gerek koordinatörlük gerekse müessese müdürlüğü altında görevler yapmaktadır. Aslında hiçbir kamu görevlisinin akçeli ilişkiler içerisinde olan bir firmayla bu tür çalışma imkânı olmamasına rağmen suç işlemektedir. Kurumunuzda burada çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunmayı düşünüyor musunuz?