| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci'nin 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 18 .11.2016 |
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Sayın Başkan, değerli üyeler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2017 Mali Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı kapsamında Gümrük ve Ticaret Bakanlığının bütçesini sunmak üzere buradayız. Bakanlık faaliyetleri, hedefleri hakkında biraz bilgi vermek istiyoruz.
Bakanlık olarak görev ve hedefimiz, Türkiye'nin, ticaretin daha kolay ve daha güvenli yapıldığı bir ülke konumunda olmasını istiyoruz ve bu yönde çalışıyoruz.
Dünyada ticaretin değişen şartları -özellikle gümrük kapılarımızı- ülke olarak bizim de durmaksızın gelişmemizi, idari ve fiziki yapımızı yenilememizi gerekli kılmaktadır. Gümrük hizmetlerimizi çok daha hızlı, etkin bir şekilde sürdürebilmek için ihtiyaç duyulan yerlerde yeni gümrük kapıları ve müdürlükleri açmakta, mevcut kapılarımızı da yenilemekteyiz
Dilucu, Çıldır-Aktaş gümrük kapılarını yenileyerek 2015 sonunda hizmete açmıştık. İran'la açılan Esendere Gümrük Kapımızın da yeniden inşasını tamamladık ve 2016 yılı içerisinde hizmete açtık.
Halkalı Gümrük Müdürlüğümüzü yine Çatalca'daki yeni tesislerimize 2016 yılının Nisan ayında taşımış olduk ve orada faaliyetlerine devam ediyor.
Kapıköy Gümrük Kapımızın temelini 24 Ağustos 2016'da attık. 2017 itibarıyla da -yenileme işlemleri- bu inşaat inşallah bitmiş olacak.
Sarp Gümrük Kapısı'nın daha iyi şartlarda hizmet vermesi için yeniden inşasına başladık ve o da 2018 yılında tamamlanmış olacak.
Gürbulak, Hamzabeyli, İpsala ve Posof-Türkgözü gümrük kapılarımızı yeniden inşa ediyoruz. Hamzabeyli ve İpsala Gümrük Kapılarını da 2017 yılı içerisinde ihale edeceğiz. Habur Gümrük Kapımız gerçekten yoğun bir kapımız ve mevcudu iyileştirme adına biliyorsunuz Tek Durak Projemiz var ve bu Tek Durak Projesi'ne uygun olarak yeniden yapılandırıyoruz.
İstanbul trafiğini rahatlatmak için Erenköy Gümrük Müdürlüğünü şehir dışına taşıyarak Erenköy Lojistik Merkezi ve Gümrük Tesisleri olarak faaliyete geçmesi hususunda TOKİ'yle protokol imzaladık. 2016 yılında Kaçkar Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, Adıyaman ve Halkalı Gar Gümrük Müdürlükleri de faaliyete geçmiş bulunmaktadır.
Özellikle Cerablus bölgesinde Fırat Kalkanı operasyonuyla sağlanan güvenlik durumunu ve bölgenin acil insani yardım ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak Karkamış Sınır Kapısı'ndan insani yardım malzemeleri ve ihtiyaç duyulan diğer malzemelerin giriş ve çıkışlarında gümrük hizmeti verilmeye başlanmıştır. Sayın Başkan ve değerli üyeler; burada da özellikle Gaziantep Valiliğinin koordinasyonunda Öncüpınar'a alternatif ikinci bir ihracat kapımız olması yönünde de çalışmalarımız son aşamaya geldi. Önümüzdeki haftalar içerisinde burayı ihracat kapısı olarak da faaliyete geçirmeyi düşünüyoruz.
Tabii, gümrük alanında Bakanlık çalışmalarımız otomasyon ve dijital hedefler doğrultusunda ilerliyor. Bu anlamıyla elektronik sistemleri esas alan ve sınır geçişlerini hızlandıran faaliyetleri esas alıyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz bazı uygulamalar şu şekildedir: Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri, kısaca biz buna "BİLGE" diyoruz. Sürekli güncelleniyor, yeni modeller ekliyoruz. Gümrük mevzuatı kapsamında tüm beyanlar elektronik imza kullanılmak suretiyle hızlı ve takip edilebilir bir biçimde gümrük idarelerine elektronik ortamda gönderiliyor.
Yine, Bakanlığımızın geçmiş yıllarda da çok önem verdiği Tek Pencere Sistemi'nin e-belge aşamasının, 2016'da 21 kurum tarafından düzenlenen 116 belge Tek Pencere Sistemi'ne alınarak, ilk aşaması bitirildi. E-başvuru ise bu sene nisan ayında geçici ithalat izniyle başladı. İnşallah, e-başvuruyu da kısa zamanda tamamlayıp Tek Pencere'yi bütünüyle tamamlamış olacağız. Uygulamanın başladığı günden bugüne toplam 1,6 milyondan fazla belgeyi Tek Pencere Sistemi üzerinden verdik. Bu belgeler 4 milyondan fazla kalem oluşturmaktadır.
Konteyner ve Liman Takip Sistemi, konteynerlerin limanlardaki, iç gümrüklerdeki ve kara sınır kapılarındaki hareketlerinin sistem üzerinden izlenmesini hedef almaktadır. Konteyner ve Liman Takip Sistemi de 2015'te başlayıp 2016'da Bursa Gemlik'te ve Mersin'de pilot uygulamaları başarıyla gerçekleştirilmiş, diğer limanlarda da uygulamaya 2017 yılı içerisinde geçilecektir.
Yine, dijital anlamda Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi, bununla posta idaresi ve hızlı kargo şirketlerine posta ve hızlı kargo kapsamında gelen ve giden eşyanın gümrük işlemlerini dolaylı temsilci olarak yapabilme yetkisi verilmiştir. Bunu özellikle kara yolu taşımacılığında da hayata geçiriyoruz.
Güvenilir ticaret erbabının imkânlarını geliştirme adına onaylanmış kişi statüsü 2002 yılı Temmuz ayında uygulamaya başlamış ve gümrük işlemlerinin süresini azaltmış ve işlemler kolaylaştırılmıştır. Onaylanmış Kişi Statü Belgesi sahibi firma sayısı 2.172'dir. Bu, toplam ithalatın ve ihracatın yaklaşık yüzde 40'ını karşılayan firmaların toplamına işaret etmektedir. Tabii, yeni ve ısrarla üzerinde durduğumuz yetkilendirilmiş yükümlü statüsü 2013 yılında hayata geçirildi ancak o günden 2016'ya gelene kadar fazla ilerleme sağlanmadı. Ama, 2016'daki ısrarlı takiplerimizle ülkemizde 42 firma yetkilendirilmiş yükümlü statüye ulaştı ve biz bunu kısa zamanda, inşallah 2017'nin sonuna kadar 100'e çıkarmayı hedefliyoruz.
E-TIR Projesi, başarıyla uygulanan ve dijital anlamda kolaylık sağlayan bir uygulama. İran'la pilot uygulamalarına başladık ve Gürcistan'la da veri değişimi noktasında çalışmalar tamamlanmış olup teknik testler başlayacaktır.
TIR Elektronik Ön Beyan Sistemi 32 ülkede kullanılmaktadır. Her ülkenin kendi dilinde ön beyan verisi göndermeye imkân tanınmaktadır.
Yine, Elektronik Taşıt Onay Belgesi Sistemi'yle 2016 yılında 10.348 adet belge elektronik ortama taşınmıştır.
Kara sınır kapılarımızda gümrük işlemlerinin sürecini tek aşamaya indirerek işlemleri hızlandırmak amacıyla Tek Durakta Kontrol Projesi'ni başlattık. Pilot uygulama 2014 yılında Kapıkule Sınır Kapısı'nda gerçekleştirildi.
Ayrıca, kara sınır kapılarında gerçekleştirilen tahsilatların kredi kartları ve banka kartları yoluyla da yapılabilmesi yönünde çalışmalarımız devam etmektedir.
Yine, biraz önce de ifade ettiğim gibi Habur Sınır Kapısı'nda da Tek Durak Uygulaması'nı 2017 yılı içerisinde inşallah hayata geçirmiş olacağız.
Tabii, Bakanlığımız özellikle kapılardaki kaçakçılıkla mücadele noktasında etkin ve önemli görev ifa ediyor. 2016 yılının ilk on ayında, uyuşturucu madde, akaryakıt, sigara ve ticari eşya başta olmak üzere, 1 milyar 772 milyon TL değerinde kaçakçılık olayı ortaya çıkarıldı. Uyuşturucu madde kaçakçılığıyla mücadeleye büyük önem veriyoruz. Bakanlığımızca bu yıl içerisinde 16 bin farklı maddenin tespitini yapabilen ve dünyada yeni kullanılmaya başlanan uyuşturucu ve kimyasal madde tespit cihazları temin edilerek personelimizin eğitimleri tamamlandı ve kullanımına da verildi. Hem doğal hem de sentetik uyuşturucuların naklinde transit ülke konumunda olan ülkemizde son dönemlerde tüm sınır kapılarımızda aldığımız yoğun tedbirler ve etkin mücadele etkili olmuş ve Türkiye'nin transit ülke olma vasfını kaybettiğini, yeni transit ülkenin Kuzey Kafkaslara doğru kaydığını görüyoruz. Kaçakçılıkla mücadele amacıyla kullanılan teknik cihazlar ve fiziki altyapımız bu alanda dünyadaki en ileri gümrük idareleriyle aynı seviyededir.
Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele konusunda oluşturulan özel ekibin etkin çalışmalarıyla özellikle sahte fatura, sahte belge ve teminat düzenlenerek yapılan suistimallerin ortaya çıkarılması konusunda başarılı sonuçlar elde edilmiştir. 1 milyar 368 milyon TL'yi bulan usulsüzlük tespit edilerek gerekli işlemler yapılmıştır. Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadeleye önemli katkı sağlayacak akaryakıt veri tabanı sistemini de kullanıma açtık.
Gümrük iş ve işlemlerinin tümünde otomasyona geçilmesi hedefi doğrultusunda komuta kontrol merkezini tümüyle yeniledik. Merkezde özellikle ülkemizden transit yüklü eşya taşıyan araç takip sistemleriyle uydu üzerinden takip yapılmakta, kara sularımızda seyir hâlindeki gemilerin hareketleri anlık olarak izlenmekte, sınır kapılarımızdan ve limanlarımızdan her türlü radyoaktif ve nükleer madde uyarısı yapan radyasyon dedektörler on-line olarak takip edilmekte, kaçakçılıkla mücadele kapsamında yürütülen operasyonların koordinasyonunu da burada gerçekleştirmekteyiz ve burada özellikle kapılarımızdaki anlık hareketleri dikkatlice izleyebilmekteyiz.
Bakanlık olarak biliyorsunuz, bir yönümüz de iç ticaret. Özellikle ticaret erbabımızın, esnafımızın, üreticimizin rekabet gücünü ve finansmana ulaşma imkânlarını artırmak, uluslararası pazara açılmasını sağlamak amacıyla birçok projeyi, e-devlet uygulamalarını bürokrasiyi azaltacak şekilde hızla hayata geçiriyoruz. Bunları yaparken ihtiyaç duyulan mevzuat düzenlemelerini Bakanlığımızın tecrübe ve birikimi ile paydaşlarımızla istişare ederek hayata geçiriyoruz. Bütün düzenlemelerimizi -burada samimiyetle ifade ediyorum- özellikle sektörde yer alan paydaşlarla, sektörde faaliyet gösteren kurumlarla istişare hâlinde mevzuatları düzenliyoruz. Bunları yaparken ihtiyaç duyulan mevzuat düzenlemelerini biz sadece Bakanlığımızın bürokratlarının yapmasını da istemiyoruz, geniş kesimlerle çalıştaylar yaparak harekete geçiriyoruz.
2012 yılında, bildiğiniz gibi, Türk Ticaret Kanunu'nu günümüz sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yenilemiştik. Yeni Türk Ticaret Kanunu kapsamında ticari yaşamımızda devrim niteliğinde olan birçok yeniliğe de imza attık. Kanuna istinaden Bakanlığımızca bugüne kadar 6 yönetmelik ve 12 tebliği de yürürlüğe koyduk.
9 Ağustos 2016'da yürürlüğe giren yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik kanunda yer alan düzenlemelerle şirket kuruluş işlemlerinde ticaret sicil müdürlüklerini tek temas noktası hâline getirdik. Bu düzenlemeler kapsamında şirket kuruluş işlemlerinin daha kısa sürede ve daha az maliyetle tamamlanmasını sağladık. Şirket tasfiyesinde de tasfiye sonucu mal varlığının dağıtılmasında, bildiğiniz gibi bekleme süresi bir yıldı, bu yeni düzenlemeyle bir yıldan altı aya indirildi.
Bakanlık olarak yaptığımız çalışmalarda ticarette güveni de artırmaya çalıştık. Çekle yapılan ödemelerin yaygınlaşması sonucunda çeke duyulan güveni artırmak ve karşılıksız çeki önlemek amacıyla düzenlemeler yaptık. Karşılıksız çek kesenler için adli para cezasını öngördük ve çeke itibar kazandıracak karekodlu çek sistemini zorunlu kıldık. Ticari işlemleri elektronik ortama taşıdık. Kısa adı MERSİS olan Merkezi Sicil Kayıt Sistemi'yle gerçek ve tüzel kişilere ait ticaret sicil kayıtları, sicil ilan işlemleri elektronik ortama taşınarak bundan sonra elektronik ortamda gerçekleştirilmektedir. Bu sistemle şirket kurma daha kolaylaşmıştır. Ülkemizde 238 ticaret sicili müdürlüklerinin tamamı ticaret sicil hizmetlerini MERSİS üzerinden elektronik ortamda sunmaya devam etmektedir. Bu sistem ile ticari alanda faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilere bir anahtar numara verilmekte, şirket kuruluşları elektronik ortamda yapılabilmekte, sözleşme değişikliği ve sermaye artırımı gibi değişik işlemler de sistem üzerinden yapılabilmektedir. Bununla biz artık şirketleri bir günde kurabilir hâle getirmiş olduk.
Sayın Başkan, değerli üyeler; sebze ve meyve ticaretini şeffaf, izlenebilir ve güvenilir hâle getirmeye çalışıyoruz. Ülkemiz, dünya sebze ve meyve üretiminin yüzde 3'ünü gerçekleştiriyor. Bu miktarın toplam satış değeri ise 75 milyar civarındadır, bu üretiminin yüzde 7'sini de ihraç ediyoruz. Ülke olarak sebze ve meyve ticaretinde büyük bir ticari potansiyele de sahip bulunmaktayız. Bu potansiyelin iyi yönetilebilmesi için hukuki ve ekonomik altyapının kurgulanması gerekmektedir. Bu kapsamda sebze ve meyve ticaretine yönelik olarak 2012 yılında kamuoyunda hal kanunu olarak bilinen yasayı çıkarmış durumdayız. Hal kanunu yürürlüğe girmeden önce sektörde yüzde 70'lere varan kayıt dışılık olduğu hepimizin bildiği bir gerçektir. Yapılan bu yasal düzenlemeler ile sebze ve meyve ticaretindeki kayıt dışılığı azaltmaya çalıştık, baktığımız zamanda önemli ölçüde azaldığını görüyoruz. 2012 yılında kurduğumuz Hal Kayıt Sistemi'yle sebze ve meyve ticareti elektronik ortamda takip edilmekte ve bildirim esasına göre çalışmaktadır. Başka bir ifadeyle, Hal Kayıt Sistemi'ne bildirimi yapılmayan ürünler ticarete konu olmamaktadır. Kanunun devreye alındığı 2012'den bu yana 1015 yılına kadar Hal Kayıt Sistemi'ne yapılan bildirimler 14 kat daha artmıştır. Bu çalışmalar sonucunda sebze ve meyvede kayıt dışılık oranının yüzde 70'lerden yüzde 48'lere düşürüldüğünü görüyoruz. Demek ki daha burada yapılacak çok iş var. Sektörde kayıt dışılıkla mücadelemiz yaklaşık 16,5 milyar liranın bir başka deyişle kayıt altına alınmasını sağlamıştır. Hal Kayıt Sistemi'ne bildirilecek malların resmî istatistik programındaki ürün listesiyle eşleştirilmesi çalışmasını da tamamladık. Bu çalışma sonunda TÜİK, Hal Kayıt Sistemi üzerinden üretilen verileri daha etkin bir şekilde kullanabilecektir yani bu TÜİK'in işlerini kolaylaştırma adanı önemli bir çalışma. Diğer önemli bir faydası da sebze ve meyve fiyatlarının enflasyona etkisi daha kolay ve doğru ölçülebilecek hâle geliyor.
Perakende olarak satılan sebze ve meyveler için ürün künyesi zorunluluğunu getirdik. Künye bir anlamda o ürünün kimliğini ifade ediyor yani üretim yeri, üreticisi, üretim tarihi, iyi tarım uygulamaları kapsamında ise sertifika bilgisi künyede bulunmaktadır. Bunlara ilave olarak, kısa bir süre önce de ürünün alış fiyatının da künyede yer almasını zorunlu hâle getirdik. Böylelikle tüketicilerimiz sebze ve meyve arz zinciri içerisinde kimler var, kimler kaça alıyor, satıyor bunu görebilsin istedik. Böylelikle tüketici baskısını aradaki zincir halkasında bulunanlar da hissetsin diye düşündük. Uygulamalarını önümüzdeki günlerde görmüş olacağız.
Hal kanununun uygulanmasında tüm taraflarla birlikte yaptığımız istişare toplantılarına da büyük önem veriyoruz ve devam ettiriyoruz. Bu istişareler sonucunda sektörde yüzde 25'e varan -kamuoyunca da çok tartışılan- yüksek fiyatların temel gerekçelerinden biri olan zayi oranlarını azaltmak için ilave tedbirler alacağız inşallah önümüzdeki günlerde. Gerekirse hal kanununu yeniden yapacağız. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde toptancı hallerinin modernizasyonu, soğuk hava depoları, ambalajlama tesisleri ve soğuk zincirde taşıma imkânlarını sağlamak için teşvik dâhil birtakım tedbirleri de bu bütçe içerisinde ele almış olacağız. Temel amacımız, vatandaşlarımızın daha güvenilir ve ucuz sebze ve meyve tüketimini sağlamaktır.
Tabii, burada lisanslı depolar ile tarım ürünlerinin ticaretinde büyük bir dönüşüm başlattık. Faaliyet izni verilen lisanslı depo işletmesi sayısında ve kapasitesinde 2016 yılında büyük bir artış sağladık. 2015 yılı sonunda 9 olan faaliyet izni almış lisanslı depo işletme sayısı 16'ya, 435 bin ton olan lisanslı depo kapasitesi ise 681 bin tona çıktı. Kuruluş izni almış 35 şirketin tamamının lisans alması durumunda ulaşılması öngördüğümüz toplam kapasiteyse 4 milyon 827 bin 500 tondur. Lisanslı depolarda muhafaza edilecek ürün çeşidini ve depolama kapasitemizi de artırıyoruz. Bu çerçevede kısa bir süre içinde fındıkta lisanslı depoculuk faaliyetine başlanmasını hedefliyoruz. Ülkemizin en önemli tarımsal ürünlerinden olan Antep fıstığının da lisanslı depoculuk sistemi kapsamına alınmasına yönelik olarak Antepfıstığı Lisanslı Depo Tebliği 29 Eylül 2016'da yürürlüğe girdi. Kuru üzümün de lisanslı depolarda muhafazasına yönelik çalışmalarda da son aşamaya geldik. Kuru Kayısı Lisanslı Depo Tebliği'nde yaptığımız değişiklik ile lisanslı depo işletmesinin lisansa tabi kapalı depo kapasitesi minimum 10 tondan 5 bin tona, her bir şubesinin kapalı depo kapasitesi ise minimum 2 bin tondan bin tona düşürülmüş. Asgari ödenmiş sermayelerde de değişiklik yapılarak bu alanda da lisanslı depoculuğu daha geniş çerçeveye yaymaya çalışıyoruz.
Tabii, bununla beraber hayata geçirmemiz elzem olan ve şu anda Başbakanlıkta bulunan ürün ihtisas borsasını da kuruyoruz. Lisanslı depolarda muhafaza edilen ürünleri temsil eden elektronik ürün senetlerinin işlem göreceği, uluslararası düzeyde de faaliyet gösterecek ürün ihtisas borsasının kuruluşuna ilişkin çalışmalarda son aşamaya gelindi. Elektronik ürün senedi piyasasının geliştirilmesine ve derinleştirilmesine yönelik çalışmalarımız bu anlamıyla devam ediyor. 1 Mayıs 2015'te yürürlüğe giren Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un uygulanmasını kolaylaştıracak, elektronik ticarette güven kazandıracak çalışmalarımıza da hızla devam ediyoruz. Bu çerçevede, Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik ile Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik de yürürlüğe girdi. Ayrıca, ticari elektronik iletilere yönelik şikâyetlerin etkin ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılması amacıyla ticari elektronik iletiler hakkında genelge hazırlandı ve 15 Ağustos 2016 itibarıyla il müdürlüklerimize gönderildi.
Yine, elektronik ticarette, e-ticarette önemli olduğunu düşündüğümüz ve e-ticaretin kapsamını ve kapasitesini geliştirecek güven damgası sistemini de hayata geçiriyoruz. Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ Taslağı'nı ilgili kurumların görüşlerine açtık. Yine, perakendecilik sektörünün düzenlenmesi noktasındaki çalışmalarımız, alışveriş merkezlerinin nitelikleri, açılışları, faaliyetleri ve denetimlerine ilişkin usul ve esasları belirledik. Perakendeciler konseyini oluşturuyoruz. İkinci el motorlu kara taşıtları ticaretini, usul ve esaslarını belirleme, haksız rekabeti önleme, kayıt dışılığı azaltma, tüketiciyi koruma adına yönetmeliği hazırladık, bunu da kurum görüşlerine açtık. Aynı şekilde, emlak alım satımında da tüketicilerimizi koruyucu, haksız rekabeti önleyici ve kayıt dışılığı önleyici nitelikteki düzenlemelerimizi de bitiriyoruz. Kısa zamanda bunu da kamuoyu ve kurum görüşlerine açmış olacağız.
Yine, özellikle, perakende işletmelerin açılış, faaliyet ve kapanış işlemleriyle ilgili bilgi paylaşımının elektronik olarak yürütülmesini sağlamaya yönelik Perakende Bilgi Sistemi kısaca PERBİS'in kuruluş çalışmaları da devam ediyor. Böylelikle esnaflarımız ve küçük işletmelerimizin, küçük tacirlerimizin kapı kapı dolaşarak ruhsat, izin, belge almalarının önüne geçmek istiyoruz. Bir noktadan başvurarak o belgelerinin tamamını elektronik ortamda tamamlayıp tek o yerden de onayını alıp gitmesini amaçlıyoruz. Böylelikle hem zaman kaybını hem de para kaybını önlemiş olacağız. Buradaki amacımız da tek bir kapıdan başvursun, tek bir kapıdan da çıksın diye özetliyoruz.
Yine, Mecliste kabul ettiğimiz Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu'nun özellikle küçük işletmelere ve esnaflarımızın finansmana erişimi noktasında önemli bir katkı sunacağını düşünüyoruz. 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girdiğinde, inanıyorum ki özellikle KOBİ'lerin finansmanında yaşadıkları darlığı bir anlamıyla, bir nebze aşmış olacaklar.
Yine, esnaflarımıza vermiş olduğumuz sıfır faizli krediden tutun da normal hazine destekli kredilere kadar, sübvanse edilen kredilere kadar, genç girişimci esnafımıza verdiğimiz 100 bin lira faizsiz kredilere kadar, kredi imkânlarını da sonuna kadar esnafımıza sunuyoruz. Özellikle, burada, terör mağduru esnaf ve sanatkârlarımızın vadesi gelmemiş taksitlerini erteleme imkânını sağlamıştık. Bakanlar Kurulu kararıyla da Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Hakkâri'de terör olayları nedeniyle işletmeleri zarar gören esnaf ve sanatkârlarımızın bankaya olan borçları taksit tarihinden itibaren bir yıl süreyle faizsiz olarak ertelenmiştir. Yine, Diyarbakır Sur ilçesinde bulunan esnaf ve sanatkârlarımız için 50 bin TL'lik faizsiz kredi çalışmalarını tamamladık ve esnafımız kullanmaya başladı. Tabii, esnaf ve sanatkârlarımıza vergi, sosyal güvenlik ve finans alanlarında da birçok kolaylık yine sağlamış olduk. Özellikle, primlerini düzenli olarak ödeyen esnaf ve sanatkârlarımızın malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinde 5 puanlık bir indirim sağlayarak -belki yetmez ama- kolaylık sağlama adına bir imkân getirdik ve hazine teşviki getirildi. Tabii, Esnaf ve Sanatkârlar Destek Sistemi (ESDES)'i hayata geçirdik. ESDES projesiyle kaybolmaya yüz tutan meslek ve meslek kollarında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlar ile yeni iş kuran girişimci ustalara faizsiz kredi uygulamasını başlatmış olduk. Esnaf ve Sanatkârlar Bilgi Sistemi'yle esnaf ve sanatkârlara sicil müdürlükleri tescil, tadil ve terkin işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesini sağladık. 8 Kasım 2016'da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle 5'inci Esnaf ve Sanatkârlar Şûrası'nı gerçekleştirdik ve gerçekten orada önemli kararlar aldık. Özellikle şûrada esnaf ve sanatkârlarımızın dile getirdiği, çözümü gereken 13 yeni karar alınmıştır. Bu kararların gerçekleştirilmesi için Bakanlık olarak ilgili tüm kurum ve kuruluşlar nezdinde çalışmalara başladık. Esnaf kardeşlerimizin ekonomik şartlarını iyileştirmek ve mesleklerini daha iyi şartlarda yapmalarını sağlamak için çalışıyoruz ve esnaf ve sanatkârlarımıza sektör analizleri yapıyoruz. Kooperatiflere yönelik, özellikle kooperatifleri yeniden ekonominin unsurları hâline getirmek adına üretici kooperatiflerini yeniden canlandırmayı düşünüyoruz ve bununla ilgili çalışmalarımız son hızla devam ediyor.
Yine, tüketici hakları noktasında, biliyorsunuz, 28 Mayıs 2014'te yürürlüğe giren yasamız kapsamında 23 tane uygulama yönetmeliğini hayata geçirdik. İthalat aşamasına gerçekleştirilen ürün güvenliğinin denetimlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesine imkân sağlayan İthalatta Risk Esaslı Denetim Sistemi (İRİS)'i 2 Mayıs 2016'da hayata geçirdik ve devreye aldık. Bu İRİS'in faaliyete geçmesiyle gerçekten ithalatçılarımız büyük bir rahatlığa kavuştu ve denetimleri biraz daha kolay oldu. 2016 yılında tüketici hakem heyetlerine yapılan ve TÜBİS'te kayıt altına alınan şikâyet sayısı 591.558 adettir, verilen karar sayısı ise 581.461 adet olarak gerçekleştirilmiştir.
Sayın Başkan ve değerli üyeler; Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2017 mali yılı bütçesi 1 milyar 131 milyon 320 bin TL'dir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2017 yılı bütçe tasarısının değerli katkılarınızla en iyi şekilde olacağına inanıyorum. Bütçenin ve yapılan çalışmaların ülkemiz için hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan diliyorum.
Teşekkür ediyorum.