KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sorum yok da açıklığa kavuşturacağım bir konuyu da.

BAŞKAN - Ama, lütfen, gündem...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Yarım saat soru sordular, bir dakika konuşmadı, rica ederim ya.

BAŞKAN - Hayır, kesmiyorum sözünü Aykut Bey, lütfen...

Buyurun.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Şimdi, yargı süreciyle ilgili konuştunuz ve 3 yerden başladınız. 3 yerle de ilgili benim bilgim olduğu için kendi tarafımdan açıklığa kavuşturmam lazım. Birisi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesiyle ilgili konudur. Onunla ilgili olarak yani ben de o dönem Baro Başkanıydım ve daha sonra Turgut Kazan da beni bilgilendirdi, Erdoğan Teziç YÖK Başkanıydı, onun bilgilendirmesiyle burada Sayın Özkök'e sordum. Erdoğan Teziç ve arkadaşları, 70'e yakın rektör Van'a gitmek için Adalet Bakanıyla görüşmüşler ancak Özkök bu görüşmenin yanlış olduğu ve "Ben olsam kabul etmezdim." gibi bir ifade kullanmış, basına yansımış, buldum onları ve sordum. Ondan sonra da Van'daki yargı güçlenmiş ve o dava bildiğiniz gibi devam etti.

İkinci konu, Şemdinli davasıdır. Bu davada ben ve rahmetli Tahir Elçi müdahil avukatıydık. O davanın 2 yönü var. 9 Kasım 2005 tarihinde Şemdinli'de kitapçının bombalanması olayı var. Veysel Ateş, itirafçı, Ali Kaya ve Özcan İldeniz'in gerçekleştirdiği eylemdir, işin o tarafı var, suçüstü yakalanmışlardır ve cezalarını almışlardır. Fakat ondan sonra tetkik edilen dosya var Büyükanıt'la ilgili olarak, onun nasıl manipülasyon olduğu da ortaya çıktı ama işin bu tarafı var ve 1 yurttaşımız da yaşamını yitirmiştir. İkisi de Van, Hakkâri Jandarma Komutanlığında görevli başçavuşturlar. Yani, görgü tanıklarıyla, anlatımlarıyla falan tümüyle sabittir, ikinci konu budur.

Üçüncü konu da şunu ifade etmek durumundayım: Terörle mücadele, evet, sonuna kadar hiç kuşkusuz, hukuk içerisinde, insan haklarını gözeterek ve yaşam hakkına müdahale etmeyerek, bunu da bu tespiti de burada yapmak durumundayım.

Teşekkür ederim.