KOMİSYON KONUŞMASI

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, çok kıymetli Bakanlığımızın bürokratları ve değerli basın; hepinize hayırlı akşamlar diliyorum.

Bakanlığımızın bütçesiyle ilgili birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle, Spor Bakanlığımızın kuruluşunda, daha doğrusu Bakanlığımız önceliğinde Gençlik Spor Genel Müdürlüğü olarak genel müdürlük bünyesinde hizmet vermekte iken, bundan dört beş yıl önce kurulan Bakanlığın hem fiziki anlamda hem idari yapılanması anlamında hem kariyer anlamında, uzmanlaşma anlamında çok hızlı bir şekilde kurumsal yapıya kavuştuğunu görüyoruz. Gerçekten, bu süreçte kurucu bakan ve o dönemin bürokratlarına ve bugüne kadar bu yapının... Kolay bir şey değil, insandan müteşekkil bir yapının kurumsallaşması bir zaman alıyor. Dolayısıyla, bence çok başarılı bir geçmişi olan Bakanlığımızın bugüne kadar hizmetlerinde emeği olanlara teşekkür ediyorum.

Bugün bütçesini görüştüğümüz Bakanlığımızın faaliyetlerini incelediğimizde, detaylara girmeden genel anlamda, aslında bürokrasiden gelen, kamuda uzun yıllar Ankara'da çalışmış bir arkadaşınız olarak şu hususların altını çizmek isterim: Gerçekten, Spor Bakanlığı, kurumu itibarıyla, kuruluşu itibarıyla genel müdürlüklerimizi tek tek incelediğimizde, hem kanundan gelen görev anlamında hem de Türkiye'nin dört bir tarafında yapmış olduğu hizmetlerle aslında kendisini ifade etmekte de sanki biraz yetersiz kalıyor gibi geliyor. Tabii ki önereceğimiz hususlarla beraber... Dolayısıyla, Bakanlığımızın özellikle Parlamentoyla ilişkilerinde milletvekillerimize, özellikle bürokrasiye yabancı olan arkadaşlarımızın Bakanlığımıza daha fazla katkı sunmalarına imkân sağlayacak şekilde bu güzel hizmetleri daha fazla paylaşmaları veya katkılarını almaları noktasında hizmetlere daha pozitif katkı sağlayacağını söylemek isterim.

Buradan öncelikle, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün yapmış olduğu Türkiye'nin her bir tarafındaki hizmetlere ilişkin bir iki hususu... Rakamlara baktığımız zaman, 81 ilde toplamda 229 adet hemen hemen ilçe ve ildeki gençlik merkezlerinin büyüklüğü ve standartları farklı olmakla beraber, gerçekten her büyük bir ilçede ve illerde bulunan bir merkez... Gerçekten bu bir devrimdir; bu marifet iltifata tabidir. Bunu düşünen, bu anlamda bütçe ayıran, bu bütçenin hızlı bir şekilde tamamlanmasına katkı sunan herkese öncelikle teşekkür etmeliyiz. Gerçekten, bir milletvekili olarak seçim bölgem ve memleketim olan Ordu'da ve diğer illerde gençlik merkezlerine gittiğimizde, bütün aktivitelerin içerisinde gençlerimize hizmet verdiğini görüyoruz. Gerçekten, o ildeki, o ilçedeki varoş dediğimiz veyahut da birtakım imkânlara ulaşmada zorlanan insanlara acaba ulaşılabiliyor mu? Buna ilişkin de gerçekten Bakanlığımız daha ciddi bir tarama yaparak, orada özellikle ihtiyaç sahibi ve kabiliyeti ve kapasitesi olan insanların ülkemize nitelikli bir insan olarak kazandırılmasına çok güzel hizmet verecektir. Bu anlamda, gayretli çalışmalardan dolayı teşekkür ediyoruz. Dolayısıyla, her bölgeye, kırsala, köylere bu hizmetleri ulaştırma anlamında da bundan sonraki hedeflerimizin bu şekilde büyütülmesi gerektiğini... Mesela, mobil gençlik merkezleri kurulabilir mi acaba? Buna ilişkin çalışma yapılsa nasıl olur? Çok Kıymetli Bakanımızla ve değerli bürokratlarımızla farklı bir düşünce, bir göz, bir bakışla bunları paylaşmak isterim.

Yine, Türkiye'nin her bir tarafına baktığımızda, Spor Bakanlığımızın gençlerle, gençlikle ilgili her bir genel müdürlüğümüzün ayrı görev alanını konuşuyoruz ama özellikle belediyelerimizin de bu anlamda Bakanlıkla beraber aynı nitelikte işler yapmaya çalıştığını görüyoruz. Acaba, bu anlamda Spor Bakanlığımız, Türkiye'nin tüm bu idari yapısı içerisindeki bu gençlerle ilgili sportif faaliyetlerde ve gençlerin donanımlı yetişmesine ilişkin bu faaliyetlerinin koordinasyonunda bir üst çatı olarak görev alabilir mi? Buna ilişkin bir üst kurul falan önermeyeceğim ama zaten kuruluşu itibarıyla bu Bakanlığımızın bu ihtiyacı gidermede oldukça yetkileri ve kabiliyetleri var. Dolayısıyla, yasamaya ilişkin bir görev düşerse, buna ilişkin gerçekten biz de katkı vermek isteriz çünkü Bakanlık bu anlamda uzmanlaşıyor, kariyer sahibi insanların bu merkezlere talip olduğunu, çok severek yaptıklarını ve Bakanlığımızın da bu insanların nitelik anlamında geliştirilmesi noktasında ciddi bir kaynak harcadığını ve emek harcadığını görüyoruz. Belediyelerimiz de bir sürü iş alanında mücadele verirken, bu anlamdaki yaptığı faaliyetlerinin de aynı nitelikte olması noktasında Bakanlığımızın bu anlamda sorumluluğu üzerine almasında fayda olacaktır diye düşünüyorum.

Yine, muhatabı genç olan ve gençlik olan bir Bakanlığın girmediği ev, konuşulmadığı bir mekân ve paydaşı olmadığı hiçbir kimse yoktur. Dolayısıyla, evet yani dünyada da gençlik işsizlik rakamları ortada, Türkiye'de de ortada. Dolayısıyla, gençler işsizlikle ilgili hem de bu çağımızda ciddi bir mücadele veriyorlar. Her gittiğimiz yerde bu taleplerle karşılaşıyoruz. Dolayısıyla, gençlerimizin bu enerjisini hem dağıtacak hem de bunların istihdamına yönelik olarak hayatta daha güçlü tutunmalarını sağlayacak öncülüğü, bu anlamda ortak paydaşlığını Bakanlığımızın KOSGEB'le, Sanayi Bakanlığıyla, İŞKUR'la bu ihtiyaca cevap vermek üzere artırmasını, sıklaştırmasını öneriyorum.

Yine, Bakanlığımızın gerçekten tanınmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu Bakanlığı iyi bilen birisi olarak, bürokraside de uzun yıllar Bakanlıkla özellikle ortak paydada çalışmış birisi olarak söylüyorum. 3 federasyonda görev yapmış, yönetim kurulu üyeliği, denetim kurulu başkanlığı, disiplin kurulu başkanlığı gibi görevler yapmış birisi olarak konuşuyorum. Spor Bakanlığında çalışan bir kişi gibi kendimi ifade edebilirim.

Projeler Koordinasyon Genel Müdürlüğümüz var, gerçekten çok nitelikli uzmanlarımız var, orada yöneticilerimiz var. Bu Bakanlığımızın, bu Genel Müdürlüğümüzün bu faaliyetlerine baktığımız zaman STK'ların gençlik projelerini destekleyen bir Genel Müdürlüğün bu projelerine ilişkin önerilerim olacaktır. Bu projelerin kırsal alanda yaşayan, şehirlerdeki dezavantajlı gençlere yönelik de projelerle güçlendirilmesinin altının çizilmesi gerektiğini düşünenlerdenim.

Yine, Bakanlığımızın yürüttüğü projelere baktığımız zaman bu projelerin genelde bir yıl süreli olduğunu görüyoruz. Acaba, kuramın sürdürülebilirliği açısından uzun süreli ve büyük projeleri destekleyici bir hâle büründürülmesi iyi olmaz mı? Gayet iyi olur diye düşünüyorum. Dolayısıyla, bir yıllık proje yerine, uzun vadeli bir projenin hayata geçmesinde fayda var diye düşünüyorum.

Spor Toto teşkilatı olarak burada değerlendirmeler yapıldı. Spor Toto'nun kuruluşuna baktığımız zaman, evet, bu teşkilatla ilgili herkes bir şeyler söyleyebilir. 1960 yılında kurulan bu teşkilatımızın bugün itibarıyla operasyonları özelleştirilmiş şekilde faaliyet gösterdiğini, denetim ve yatırım fonksiyonlarının daha ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Burada çok fazla tartışılan konulardan bir tanesi olan bayilik taleplerine de baktığımızda, bu bağımlılığı önlemek amacıyla bu teşkilatın bu anlamda çok mesafeli durduğunu görüyoruz. 18 yaş altının oynaması zaten yasak ama buna rağmen oynatan bayilerle ilgili işlem tesis edildiğini görüyoruz, aldığımız bilgiler bu yönde ve yaptırımlar uygulanıyor.

Uyuşturucu bağımlılığını engellemeye yönelik faaliyetlerin çok açık bir şekilde desteklendiğini, bu konuda da Sayın Bakanın ciddi anlamda mücadele verdiğini, aksi ifadelerin de bir haksızlık olacağını buradan dile getirmek isterim. Bu hassasiyetine de buradan teşekkür ediyorum.

Evet, 3 federasyonda görev yaptığımı ifade ettim. Futbol Federasyonu hariç, diğer federasyonlarımızın bütçelerinin genel bütçeden destek aldığını, bunların ciddi anlamda kamu kaynağı kullandığını ve bu kaynakların...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.

Buyurun Sayın Taşçı.

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Sayın Başkan, toparlayayım.

Bu federasyonlarımızın kaynakları ve yönetiminin, yine federasyon bünyesi içerisinde denetiminin yapıldığını söylemem gerekiyor. Burada şuna dikkat etmek lazım: Bu federasyonlarımızın yönetim kurullarının seçiminden denetimine kadar daha fazla hassasiyet göstermek lazım. Seçimdeki arkadaşlarımızın da ödevlerini yapma noktasında... Çünkü federasyonlarda insanlar yönetime ve denetime giriyorlar, bir girdikten sonra da sorumluluk anlamında -biraz da kişiler tabii vicdanıyla baş başa- bunu biraz daha motive etmek lazım, herkesin katkısını. Çünkü biz ülke olarak çok büyük bir nüfusa sahibiz ve gerçekten olimpiyatlardaki başarımızı, rakamları artırma ihtiyacımız olduğu aşikâr. Türkiye'nin her tarafında, her yönlü sporun gelişmesine ilişkin oldukça imkânı olan ve federasyon itibarıyla değişik adlar altında, federasyon sayısı itibarıyla ciddi anlamda -60'a yakın- federasyonu olan bir ülkenin oldukça iyi düşünülmüş, özerk federasyon yapısının daha aktif hâlde çalıştırılması konusunda bize de görev düşüyor diye düşünüyorum.

Yine, burada, en son bu federasyon seçimlerinde takip ettiğim kadarıyla -çok fazla katılamamakla beraber- maalesef, yine bir dedikoduyla "İnsanlar FETÖ bağlantılı" şeklinde iddialar dile getiriliyor. Oysa, bu konularda bu iddiaların kararını verecek olan mercilerin yeri ve usulleri belli olmasına rağmen, bunları dile getirmek veyahut da bu anlamda bu ortamlarda bunlara da dikkat etmek lazım. Dedikodu yerine... Mesela, doping mevzusu. Özellikle bu çok fazla dile getirilen bir husustur ama bizim hem önceki bakanlarımızın hem bugünkü Bakanımızın dopingle ilgili sıfır tolerans ilkelerini -ben yakinen bilen birisi olarak- benimseyen, ülke anlamında sıfır toleransı benimsemiş, ülke sporunda... Aynı zamanda da Sayın Bakanımızın WADA'da yani Dünya Dopingle Mücadele Ajansında Yönetim Kurulu üyesi olduğunu biliyorum. Bundan dolayı da görevinde başarılar diliyorum.

Yine, rakamlara baktığımız zaman, futbol sahalarındaki oranlar ve gelinen hedefler rakamlarla zaten bize sunuldu.

Tekrar bu bütçemizin hayırlara vesile olmasını dilerken bir milletvekili arkadaşımızın akşam, burada bürokrasideki arkadaşlarımıza sarf ettiği sözlere bir milletvekili olarak itiraz ettiğimi, çok şık bulmadığımı...