KOMİSYON KONUŞMASI

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Öncelikle Mardin'in Derik ilçesinde şehit olan kaymakamımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Tabii ki 15 Temmuz demokrasi şehitlerimiz önemli, onlara verilen hakların analarının ak sütü gibi helal olmasını diliyorum ve takdir ediyorum. Ancak aynı hakların daha hayatının baharında kara toprağa düşen kaymakamımıza, polisimize, askerimize ve sivil vatandaşlarımıza da verilmesini istiyoruz. 15 Temmuz şehitleri ve diğerleri diye şehitlerin ayrılmasının toplumun vicdanında da derin yaralar açtığını belirtmek istiyorum.

Sayın Bakan, konuşmanızı büyük bir ilgiyle izledim ve çok da şaşırdım. Yanlış kapıdan yanlış odaya girilir. Sanırım siz de yanlış bir odaya girmişsiniz ve Türkiye'ye yanlış bir pencereden bakıyor gibisiniz. Sizin verdiğiniz tablolarla bizdeki olan rakamlar birbiriyle hiç de uyuşmuyor. Kesin bir ifadeyle söylemek gerekirse Türkiye'de aile ve sosyal yaşamın uçurumun kıyısında olduğunu görüyoruz. Bakınız, ülkemizde uyuşturucu kullanımı hızla artırıyor. Uyuşturucudaki artış oranı yüzde 678. Burada daha önemli olan nokta uyuşturucu kullanım yaşının 10 yaşına, hatta 9 yaşına kadar düşmüş olması, ilkokul çağlarına kadar düşmüş olması. Bu konuda ciddi çalışmaların yapılması gerekiyor. Toplumun temel taşı olan aile yapısı hızla bozuluyor. TÜİK verileriyle yapılan değerlendirmelere göre 2006-2015 dönemini kapsayan on yılda Türkiye'de toplam 6 milyon 90 bin 210 çift evlenirken 1 milyon 150 bin 591 çift de boşanmış. Yani boşanma oranı yüzde 37,3 oranında.

Yine elbette ki bunun temelinde ekonomik sebepler ön planda. Her ne kadar ekonomi konusunda pembe tablolar çizseniz de rakamlar hiç de öyle demiyor. Bakınız, karşılıksız çeklerin tutarı yüzde 37 oranında artmış durumda. 2002 yılında karşılıksız kalan çeklerin toplam parasal tutarı 2 milyar 204 milyon lira düzeyindeyken bu oran 2015 yılında yüzde 37 oranında artış göstererek yüzde 27,3 milyar liraya kadar yükselmiş durumda.

Yine, protestolu senetlere baktığımızda, 2002 yılında 499 bin olan Türkiye genelinde protesto edilen senet sayısı, 2014 yılında 1 milyon 4 bin adet olmuş durumda.

Yine, icra dosyalarının sayısı 24 milyona ulaşmış durumda. 2002 yılında icra müdürlüklerinde toplam 10 milyon 26 bin icra dosyası bulunurken 2014 yılında bu oran 23 milyon 825 bine çıkmış durumda Sayın Bakanım.

Sayın Bakan, özetlemek gerekirse: Türkiye'de kadına şiddet yüzde 1.400 artmış, boşanma oranları yüzde 37,3 artmış, intihar oranları yüzde 33 artmış.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Pardon, yüzde 37,3 oran mı dediniz, artış mı dediniz?

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Artış dedim Sayın Bakanım.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Biraz önce oran demiştiniz de.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Hangisini dediniz?

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI FATMA BETÜL SAYAN KAYA (İstanbul) - Okurken "6 milyon kişi evlenmiş, 1 milyon kişi..."

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Bakalım, düzeltelim eğer yanlış bir ifade kullandıysam.

Fuhuşta ise yüzde 790 oranında bir artış var.

Çok ilginçtir Sayın Bakanım, Türkiye'de 26 milyon kişi antidepresan ilaç kullanıyor. 26 milyon kişi, dikkatinizi çekmek isterim. İşsiz sayısı 6 milyonu aştı ve 17 milyon kişi de yoksul durumda.

İşte, bu rakamlar Türkiye'nin nasıl karanlık bir tabloyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Tabii ki burada otizme de dikkat çekmek istiyorum. Otizmli bir baba olarak konuşuyorum, bir milletvekili olarak değil ve ben hakkımı size helal etmiyorum. Eğer ben hakkımı size helal etsem eşimin helal etmeyeceğini biliyorum, eşim helal etse Türkiye'de bulunan yaklaşık 3,5 milyon otizmli ailenin size hakkını helal etmediğini yakinen biliyorum.

Şöyle ki Sayın Bakanım...

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Çok ağır ifadeler bunlar.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Kesmeyin lütfen. "Hakkımı helal etmiyorum." diyorum, Sayın Bakana ağır ifadeler de kullanmıyorum. Bir baba olarak konuşuyorum, bir milletvekili olarak değil.

MUSA ÇAM (İzmir) - Ayrıca, bir hekim olarak konuşuyor.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Ayrıca, bir hekim olarak, kadın doğum uzmanı olarak konuşuyorum.

Türkiye'de 4,5 milyon aileden bahsettim, etkilenen aileden bahsettim ve otizmin tek çaresinin, tek tedavisinin eğitim olduğunu biliyoruz, hepimiz de biliyoruz. Bakınız, Batılı toplumlarda otizmli bireylere -sabah konuşmasında Zekeriya Ağabeyim de biraz bahsetti, Batıdaki durumu kısa da olsa gözler önüne serdi- Batıda kırk saat eğitim veriliyor Sayın Bakanım. Diyorlar ki: "Size kırk saat eğitim vereceğiz, eksik gördüğünüz konularda da ekstradan iki saat daha eğitim vereceğiz." Oysaki Türkiye'de haftada verilen eğitim sayısı sadece ve sadece iki saat, dikkatinizi çekmek istiyorum. Sizin çocuğunuz haftada kırk saat alıp normalde ayakları üzerinde duramaz iken, dershane desteği almadan ayakları üzerinde duramaz iken bu çocuklara haftada iki saat eğitim verilmesini sizin vicdanınız kabul ediyor mu? Bu sorumu cevaplamanızı istiyorum.

Türkiye'de şu anda 350 bin 0-18 yaş arası çocuk var ve 350 bin çocuktan eğitime ulaşabilen çocuk sayısı ise sadece 26 bin Sayın Bakan. Eğitim bekleyen 350 bin çocuk var ama bu çocuklardan eğitime ulaşabilen çocuk sayısı sadece ve sadece 26 bin.

Bakınız, daha dün bir anne aradı, Gölbaşı Ayşe Özbağ Ortaokulunda "Ben bu okulda otizmli çocuk okutmayacağım." diye çocuğunu okuldan almışlar. Dün aradı bu anne.

Yine, sizin "Yazarları FETÖ'cü." diye kapattığınız Cumhuriyet gazetesindeki bir haberi okuyorum: "Saçlarını kokluyorum ama düşlerimde" diyor. Otizmli oğlu olan bir anne, oğlunun bulunduğu bir yerdeki cezaevine nakil istiyor ama bir türlü çağrısına cevap verilmiyor. İşte, Türkiye'deki tablo bu Sayın Bakan.

İnsani gelişmişlik endeksinden bahsettiniz, övündünüz, "Şuradan şu noktaya geldik." dediniz...

BAŞKAN - Sayın Arık, sözünüzü kesmek istemiyorum ama süreyi aştınız.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Bitirmek üzereyim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Tamam.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Evet, insani gelişmişlik endeksinde Sayın Bakanım, Umman'ın, Romanya'nın, Uruguay'ın, Kazakistan'ın, Bulgaristan'ın, Kosta Rika'nın, Venezuela'nın gerisinde ve 72'nci sıradayız. İşte, bu kadar geride olmamızın nedenlerinden biri de sizin eğitime verdiğiniz, engellilere verdiğiniz haklardan kaynaklanıyor.

Ben, bunu, insani gelişmişlik endeksinden bahsederken herhâlde üzülerek bahsedersiniz diye dinlemiştim ama büyük bir iyilik olduğundan bahsederek söylediniz.

Burada eğitim temel bir hak. Sayın Bakanım, şunu aileler çok iyi biliyor: Eğer ki siz otizmli bireylere gerçekten hak ettiği eğitimi verebilir iseniz bu çocukların yüzde 50'sinden daha fazlası ailelerine ve topluma bağlı olmadan yaşayabiliyorlar. Siz bu hakları ellerinden alamazsınız diyorum.

Sürem bittiği için arkadaşların daha fazla vaktini almak istemiyorum.

Teşekkür ediyorum.