| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri b) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı c) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .11.2016 |
BÜLENT ÖZ (Çanakkale) - Sayın Başkan, Sayın Bakan; salı günü bu Komisyon salonunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Albayrak'ın bütçe sunumunu izledim. Sayın Bakan bütçe sunumu esnasında ithal kömüre mesafeli bir duruş sergileyeceklerini ifade ettiler. Yeterli mi? Değil. Ancak, en azından, kısmen umut verici bir yaklaşım.
Sayın Bakana burada Çanakkale'yi tehdit eden termik santral gerçeğini hatırlatarak bu projelere geçit verip vermeyeceğini sormuştum. Sayın Bakan cevabında "Önceliğimiz yerli kaynaklarımız olacak. Nitekim, o gün bugündür de hiçbir ithal santrale lisans vermedik." dediler ve devamındaki "Çanakkale'de onay bekleyen 16 projeye ne olacak?" soruma "İthal kömür santrallerine bu dönemde olumlu görüş vermeyeceğiz, bu konuda rahat ve müsterih olabilirsiniz. Tabii, bu, Enerji Bakanlığı kısmı, Çevre Bakanlığı da o çerçevede bakıyor." diyerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına da kısmen bağlayıcı bir yaklaşımı, tek parti Hükûmeti olmanız hasebiyle, verdi.
Şimdi buradan size sormak istiyorum: Sayın Bakan, Çevre Bakanlığı bu projelere nasıl yaklaşıyor? Enerji Bakanının ifade ettiği noktada mısınız? Bu 4 santrale eklenecek kömür santralleriyle Çanakkale'nin Türkiye'nin kazan dairesi olması mı hedefleniyor?
Çanakkale ilimiz toplam kömür termik kurulu gücünün yüzde 25'ini bünyesinde barındırmaktadır. Çanakkale'de çalışmakta olan ve inşa hâlindeki, termik kurulu gücü 3.845 megavat ve ÇED süreci devam eden kömür termik santralleri ise 4.720 megavat. Tamamlanırsa 19 termik santral olacak. Sayın Bakan, bu santraller yılda kaç ton kömür yakacaklar? Kabaca 20-25 milyon ton kömür yakacaklar. Bu, Çanakkale'nin cehenneme dönmesi demek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak termik santral projelerine insan odaklı bakmanızı ve işler durumdaki santrallerin bulunduğu bölgelerde denetimleri sıklaştırmanızı bekliyoruz.
Çanakkale Çan ilçesinde hava kirliliği insan sağlığını tehdit eder bir noktaya gelmiştir. Filtreler çalıştırılmıyor. Bunun için gerekli tedbirleri almak adına Bakanlığınız neler yapmaktadır?
Yerli kömürle üretim yapan santraller de çevreyi ve insanı zehirlemeye devam ediyor. Bunu ben Çanakkale'de bizzat yaşıyorum, hemşerilerim bizzat yaşıyor.
Şimdi, Çan Helvacı Termik Santrali ÇED süreci devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Bakanlığınızda Çanakkale milletvekilleri olarak bir İDK toplantısına -Yence Çırpılar Termik Santral Projesi'ne ilişkindi- katılmıştık. Balıkesir milletvekillerimiz de katılmışlardı o toplantıya. Firma temsilcilerinin terör estirdiği bir ortamda toplantı gerçekleştirilmiş, STK temsilcileri bizlerin girişimleriyle görüşlerini ifade edebilmişlerdi. Benzer toplantılarda aynı manzaraların yaşanmaması konusunda gerekli tedbirlerin alınması gereğine vurgu yapmak istiyorum.
Çan ilçesine, Biga'ya ve Çanakkale'ye daha kaç termik santral yapılması insan ve canlı yaşamı ile çevreyi tehdit etmez? Yapılmak istenen bu projeleri çevreleyen köylerde yaşayan insanlar ne yerler, ne içerler, neyle iştigal ederler, temel geçim kaynakları nedir? ÇED onayı verdiğiniz santraller sonrası bu insanlar ne yapacak? Termikçilerin dediği gibi "Santrallerde çalışacaklar." demeyin lütfen. Santrallerin inşaatları bittikten sonra yüzlerce kişi işsiz kalacak. Üstelik, işleyecekleri araziler de eskisi gibi olmayacak.
Tarım yapmaktadır insanımız, tabii, asit ve kül yağmuru altında ne kadar yapılabilirse. Siz bu projelere onay verirseniz sadece Çanakkale'nin değil, ülkenin geleceğini yok edeceksiniz, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını engellemiş olacaksınız. Bakın, az önce, sağ olsunlar, elma ikram ettiler. Bayramiç'in elması da meşhurdur ama bu projeler devam ettiği sürece bu ürünleri, bu elmaları, bu meyveleri yiyemeyeceğiz. O nedenle, sizden, Çanakkale'de ÇED süreci devam eden projeler hususunda daha hassas olmanızı istirham ediyorum. Daha önceki konuşmalarımızda da dile getirdik, İtalya'daki gibi, yerli kömür yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının yatırımlarına daha fazla ağırlık vermek gerekir.
Sayın Bakan, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 13'üncü maddesinde kısaca "Mutlak tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz.", yine aynı yasanın 14'üncü maddesinde "Büyük ovalarda bulunan tarım arazileri hiçbir surette amacı dışında kullanılamaz." ifadesi yer almaktadır.
9/1/2015 tarihinde dönemin Bakanı Sayın Mehdi Eker "Sulu mutlak tarım arazisi özelliği gösteren söz konusu bölgede yani Biga Ovası'nda termik santral ve sanayi tesisi yapılma imkânı bulunmamaktadır." diye yazıp altına imza atmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın lütfen.
BÜLENT ÖZ (Çanakkale) - Çok kısa, hemen toparlayacağım.
Sayın Bakan, Biga Ovası'nda dönemin Tarım Bakanının ifade etmekte sakınca görmediği arazi özellikleri son bir yıl içinde değişmemiştir. Tabii, ön lisans ve lisans verilen, ÇED süreci devam eden zehir bacaları faaliyete geçip bölge asit yağmurlarına maruz kaldığında bu durumdan bahsetmek imkânsız olacaktır. Bu topraklar uzun vadede kullanılamayacak, geri dönüştürülemeyecek şekilde kirlenecektir. Maalesef, tarım olmayacak, domates, aynı şekilde biber, kiraz, şeftali, Çanakkale'mizin ürünleri olmayacak, peynirimiz olmayacak.
Buradan sormak istiyorum: Neden Çanakkale bu anlamda kazan dairesi yapılmak isteniyor? Neden Çanakkale'ye bu kıyım yapılmak isteniyor?
Sayın Bakan, Çanakkale mitolojik Kaz Dağlarına sahiptir. Burası, İsviçre Alp Dağlarından sonra, dünyada ikinci derecede oksijene sahiptir. Böyle tabiata kıyılmaz. Sayın Enerji Bakanı "Bu projelere izin vermeyeceğiz." dedi. Çevre Bakanlığının da aynı doğrultuda düşündüğü dile getirildi. Sizin de ağzınızdan aynı doğrultuda cevap istiyoruz. Sizden de Çanakkale'yi cehenneme çevirecek bu projelere ve ÇED raporlarına dur demenizi istiyoruz.
Teşekkür ederim.