| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b) Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu c) Türkiye Adalet Akademisi ç) Anayasa Mahkemesi d) Yargıtay e) Danıştay f) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 22 .11.2016 |
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, ben özellikle size sıkça cezaevlerini gezen bir milletvekili olarak bazı söyleyeceklerim var. Öncelikle tabii ki memnun olduğum iki noktayı belirtmek istiyorum. Birincisi: İstanbul Bakırköy kadın hapishanesinde kreş, ben oradaki bu gayretli arkadaşları kutluyorum, keşke bütün diğer yerlerde de olabilse. İkincisi de yine Aliağa'da çocuk ve genç mahkûm bölümünün çok babacan, sevecen davranışlarıyla orada toplumda çok mağdur olan gençlerimizi kazanmak için ne kadar büyük çaba içerisinde olduklarını görmekten de büyük mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum.
Sayın Bakan, özellikle tabii ki sizin Bakanlığınız döneminde adaletin dibe vurduğunu sizler gibi Avrupa'dakiler de her yerde söylüyor yani bırakın sizi AKP'li arkadaşlarımızın da zaman zaman kulislerde konuştuklarıyla görüyoruz. Tabii, diplere vurmasının en büyük nedenlerinden bir tanesi sizin geldiğiniz zaman 57 binlerde olan tutuklu ve hükümlü şu anda 240 binlere varmış, kimi adli kontrolle serbest bırakılanları da koyacak olursak 500 binleri bulmuş bir rakam var ve bu gerçekten sorgulanması, sizin kendi kendinize özeleştiri yapmanız ve bunun için de Türkiye'nin nerelere, adalet konusunda ne kadar kötü gittiğinin bir göstergesi, rakamsal olarak söylüyorum bunu.
Şimdi, Sayın Bakan, cezaevleri gördüğümüz kadarıyla, gezdiğimiz kadarıyla o kadar yoğun ve o kadar insan haklarından uzak yaşam ortamları ki bunun içerisinde birçok cezaevi giriyor. Benim kendi bölgemdeki Muğla Cezaevinden de örnek vererek ki bu bir örnek olsun diye söylüyorum, 3 kişilik odalarda 15-20 kişi kalıyor yani bu insanlığa yakışmayan bir durum Sayın Bakan yani sırayla yatıyorlar, çoğu zaman yatamıyorlar. Ayrıca siz haftada kaç kere yıkanırsınız bilemiyorum, ben en azından günde bir kez duş almadan duramam yani bir insan olarak. Hadi diyelim ki bu iki gün şey kaldırabilir. Bir cezaevinde bir haftada sadece bir kere bir buçuk saat sıcak su akıyorsa bunu nasıl kabul edebilirsiniz? Büyük bir cezaevinde birçok ağzına kadar tıka basa dolu tutuklu ve hükümlü var, bir buçuk saat sıcak su akıyor. Paranız mı yok, neyiniz yok yani Sayın Bakan? Haftanın iki günü haftada bir veya iki saat su akıyor. Bu insanların ishali var, bilmem nesi var, şuyu var, bunu var. Sorduğunuz zaman diyorlar ki: "Efendim, tesisat yetmiyor." Böyle bir şey var mı, böyle bir izahat var mı yani? AKP iktidarının "İşte Türkiye'ye şu noktaya getirdik." dediğiniz tabloları gidin cezaevlerinde görün. Yani biz yaklaşık olarak 100-200 civarında cezaevini ben gezmiş, 2 bin civarında mahkûmla görüşmüş bir insan olarak söylüyorum. Bunlar maalesef yüz karası durumlar Sayın Bakan.
Tabii, bir FETÖ olayları çıkarttınız, insanlar mağdur, önüne geleni atıyorsunuz içeriye yani bunun içinde pidecisi de var, simitçisi de var. Ya, adam diyor ki: "Kardeşim, FETÖ nedir, Fetullah nedir?" Duymamış hayatında, aklanmak istiyor, idari sorgulanmak istiyor, adil yargılanmak istiyor. "Ya, ben böyle bir çamur istemiyorum." diyor ama buna bir fırsat vermiyorsunuz, bu insanlar bu çamuru üzerinden atmak istiyorlar, böyle bir şeyi üzerinde kalsın istemiyorlar. Bu insan haklarına, insanlığa aykırı bir uygulama, 200 bin kişi perişan Sayın Bakan, 200 bin insan. Maalesef bu mağduriyeti artık bir şekilde çözmek lazım, her gün kullana kullana iyice lime lime ettiniz, bu darbe olayında maalesef şey hâline getirdiniz.
Ben sormak istiyorum Sayın Bakan. Sizin Bakanlığınızda bakan, bakan yardımcısı, müsteşar, genel müdür, daire başkanı olarak hiç "byLock"u yok mu? Hiç mi FETÖ okullarında, yurtlarında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Demir, lütfen son cümlenizi alayım.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - ...çoluğu çocuğu okumuş, torunu okumuş insan veya Bank Asya'ya para yatırmış insan yok mu? Neden bu insanları bu kadar mağdur ediyorsunuz? Ben, özellikle bu konuların tekrar düşünülmesini istiyorum.
Bir de Sayın Bakan, özellikle tabii ki bu cezaevlerinden çıkmış olan insanların işsizlik, o yüzde 2'lik oranının tekrar getirmeyi düşünüyor musunuz? En büyük en çok sorumlu olan bu insanlarımız maalesef iş bulamıyorlar, bunlara bir fırsat sağlamak lazım.
Bir de tabii ki infaz memurları gerçekten çok zor durumda. Bir ayrı komisyon mu kurarsınız, bir araştırma komisyonu mu kurarsınız? Her biri yani psikolojileri bitmiş, çalışma ruhları bitmiş, tükenmişlik sendromu içerisinde.
BAŞKAN - Sayın Demir, teşekkür ediyorum.
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Ben teşekkür ederim Başkanım.