SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; evet, sıkıntılı günlerden geçiyoruz özellikle adalet konusunda. Evet, darbe sonrası Türkiye Cumhuriyeti devletinde tarihinde 12 Eylülde bile yaşanmamış, görülmemiş bir tasfiye ile karşılaştık. Burada toptancı anlayışla hareket ediliyor. "Önce atalım, sonra bakalım." anlayışı var yani durumlarını sonra inceleriz. Şimdi basın, medya baskı altında, yazarlar baskı altında, STK'lar baskı altında, iş dünyası, siyasi partiler baskı altında. Ülke terörize edildi, herkes korku içerisinde, özellikle insanlar işinden atılarak açlıkla tehdit ediliyor.

Şimdi, valiliklerden bilgi alamıyoruz. Arıyoruz diyoruz ki bizim ilimizde -ben Mersin ilindeyim- ne kadar ihraç edilmiş veya açığa alınmış insan var? Bilgi vermiyorlar, "bilmiyoruz" diyorlar. Ne kadar dönen var, onu da bilmiyoruz diyorlar, hâlbuki kendileri yapıyor herhâlde bu işlemi, maalesef bu konularda bilgi alamıyoruz. Böyle olunca kendi olanaklarımızla insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. ben Mersin'de 495 kişiye ulaştım ihraç edilmiş, açığa alınmış, Osmaniye'den de 325 kişiye, tek tek konuştuk bu arkadaşlarla.

Şimdi, özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerle ilgili 11 Ekimde 667 no.lu Kararname'yle valiliklere inceleyip durumu uygun olanları iade edin demişler ama bugüne kadar bir işlem yapılmamış. Tutuklulardan mahkemeye çıkan yok, ihraç olanlar da niye ihraç olduklarını bilmiyorlar, açığa alınanlar aynı şekilde nedenini bilmiyorlar. İhraç edilen veya açığa alınanların bir kısmı Alevi, bir kısmı solcu, bunların FETÖ'yle ne alakası var, kendileri de anlamıyorlar, biz de anlayamıyoruz. Bir kısım görüştüğümüz hâkimlere itirafçı olmaları için baskı yapılıyor. Çocuğunu emziren hâkimleri yerde yatırıyorlar on beş yirmi gün ve bunlara baskı yapılıyor tekrar dönmemeleri için. İsim verebilirim Sayın Bakanım, isim veririm. Evet, Türke Tutku Dikmen, bayan arkadaş. Birçok bürokratımız kraldan çok kralcı, savcımız, hâkimimiz. Olağan hâle döndüğümüzde ve göreve iadeler ile tazminatların nasıl ödeneceği belli değil.

Şimdi, Sayın Bakanım, size bir yazı okumak istiyorum, Mersin Valiliğinden gönderilen. Mersin Valiliğinden dayanıklı tüketim malları, inşaat, temizlik, yemekçilik, gıda, tekstil vesaire diye gidiyor, limited şirketine yazılan bir yazı. Diyor ki: "Özel hizmet alımı yoluyla şu tarihten itibaren kuruluşunuza ziyaretçi danışma yönlendirme elemanı olarak görev yapan nokta nokta -ismini ben söylemiyorum, gerekirse veririz- polis olan eşi, Mersin İl Emniyet Müdürlüğünce FETÖ-PDY terör örgütü kapsamında açığa alınmıştır. Başbakanlık Prensipler Genel Müdürlüğünün 16/02/2016 tarih ve şu sayılı genelgesinin terör örgütleri veya legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılara ilişki kuran veya eylem birliği içerisinde olanlar adli mercilere bildirilir denildiğinden, adı geçenin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25'nci maddesinin ikinci bendinin (e) fıkrası gereğince sözleşmesinin feshedilmesi ve yerine yüksekokul mezunu eleman görevlendirilmesi hususunda bilgilerinize." Şimdi, eşi açığa alınmış, kendinin söylediği "Benim hiçbir şeyim yok, beni iade edecekler." diyor ama karısının işte çıkarılması için özel bir şirkete valilik tarafından yazı yazılıyor. Bu, hak mıdır, adalet midir, bu, nasıl kabul edilebilir? Bilgilerinize sunuyorum, umarım bu dönemi kısa sürede atlatırız ve bu binlerce, onlarca değil, binlerce mağdur olan insanın da bir an önce...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SERDAL KUYUCUOĞLU (Mersin) - ...haklarına iade edilir.

Teşekkür ederim.