KOMİSYON KONUŞMASI

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, Adana'da meydana gelen hain terör saldırısında şehit olan ilçe Gıda, Tarım, Hayvancılık Müdürlüğü görevlisi Gökhan Aygül'e ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, ailesine, milletimize ve şahsınızda tüm Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı personeline başsağlığı diliyorum. Buradan bir kez daha her tür lü terör eylemine destek vereni, göz yumanı lanetliyorum.

Sayın Bakan, geçtiğimiz günlerde, 15 Kasım 2016 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Sarayında Millî Tarım Toplantısı yapıldı; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı personeli, illerinden zorlamayla getirilen kişiler ve medya Millî Tarım Projesi içerisinde neler olduğunu gördüler.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - 15 bin kişiyi nasıl zorla getirelim ya.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Çiftçilerimiz üretimin nasıl artırılacağının, ürünlerinin nasıl değer kazanacağının, mazotun nasıl ucuza alınacağının, boşalan ahırların nasıl doldurulacağının, yem fiyatlarının nasıl düşürüleceğinin müjdesini bekledi ama ortada bir proje olmadığı için çiftçiler hayal kırıklığı içerisinde. Esasında, iktidarın on beşinci yılına yaklaşan AKP hükûmetlerinin tarım ve hayvancılığı bitirdiğinin işaretidir bu. Ne istedilerse verdikleri, birlikte büyüdükleri, övgüler yağdırdıkları cemaat ve FETÖ'ye önce sahip çıkıp bugün karşı çıktıkları gibi Millî Tarım Projesi'yle ithalata da artık sahip çıkmıyorsunuz herhâlde. Ama maalesef ki Sayın Bakanım, durum hiç de öyle değil. AKP'nin tarım bakanları "Türkiye'de üretim pahalı, ithal etmiyoruz." demiyorlardı sanki. Bakınız, 2014 yılında 1,5 milyon büyükbaş, 2 milyon küçükbaş hayvan ithal ederek yaklaşık 10 milyon doları biz ödemedik sanki. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarım ve hayvancılık stratejisini ithalat ağırlıklı olarak öngörmekte. Bunu gören ihracatçı ülkeler de Türkiye'deki bakanlar için övgüler yağdırmakta. Bakınız, Fransa'da tarım alanında üretimi desteklemek amacıyla çalışma yapanlara verilen Şövalye Liyakat Ödülü 2012 yılında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'e verilmedi sanki. Bu madalya yerli üretimi desteklediği için mi, yoksa Fransız üreticiler desteklendiği için mi verildi soran yok Sayın Bakan.

Gelinen noktada damızlık hayvan, besilik hayvan, kesilmiş hayvan ithalatı hız kesmeden sürmekte ve hatta et ithalatı gündemde. Böyle devam ettiği sürece birçok ihracatçı ülke kendi üretiminin sürekliliğine katkı sağlandığı için Türkiye'ye ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına madalya vermeye devam edecektir. Bakalım, siz hangi ülkeden madalya alacaksınız merakla bekliyoruz Sayın Bakanım.

Maalesef, havuz medyası söylemiyor ama herkes çok iyi biliyor ki Türkiye, aralarında kendi yetiştirebildiği ürünlerin de bulunduğu yüzlerce ürünü ithal ediyor. Sebze tohumlarını İsrail, Hollanda ve Şili'den alıyorsunuz. Nohut, kuru fasulye, mercimek gibi baklagiller Kanada'dan, arpa Fransa'dan, buğday Rusya'dan, ayçiçeği Japonya'dan, nar, karpuz, kavun İran'dan, pamuk Yunanistan'dan, ceviz Şili, Özbekistan, Ukrayna'dan alınıyor. İspanya'dan yeşillikler geliyor. Besilik dana Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti'nden, Anguslar Uruguay, Brezilya, Arjantin'den, düveler Avrupa ve Amerika'dan geliyor. Kurbanlık koyunlar Avustralya ve Yeni Zelanda'dan. Yumurtacı ve etçi tavuk damızlık yumurtaları tamamen yurt dışından geliyor. Görevi tohumluk ve damızlık materyal üretip çiftçiye dağıtmak olan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü artık damızlık hayvan ithalatı yapıyor Sayın Bakanım. Et ve Süt Kurumu besilik ve kesim hayvan ithalatı yapıyor. Yem ham maddeleri ithalata dayalı ve çok pahalı. Süt ürünleri ihracatı yok seviyesinde. Kırmızı et ihracatı aklımızdan bile geçmiyor. Kuzey Irak olmasa yumurta ve tavukçuluk ihracatı olmayacak. Sebze, meyve üreticisi ürünlerini değerinde satamıyor. Çiftçimiz ucuz mazot alamıyor. Ahırlar boşalmış durumda. Üreticiler kazanamıyor. Pancar ekim alanları kotaya tabi. Hayvan ve bitki ıslah politikası belli değil. Tarım arazileri ve meralar imara açılıyor. Arıcılar para kazanamıyor. Övdüğünüz yanlış destekleme politikaları maalesef ki üretime katkı sağlamıyor, tam tersine üretim artmıyor. Gıda maddeleri fiyatı, enflasyonu tetikliyor ama üretici ürünü değerinde satamadığı için eylem...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Arık, son cümlenizi alayım.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Sayın Bakanım, biraz önce Bünyan İlçe Başkanım İbrahim Marzıoğlu aradı, patatesi elinde kalmış "Maliyeti 40 kuruş ama 20 kuruşa satamıyorum." diyor. Kabul ederseniz patatesi size göndermek istiyor, "Çürümesin yazıktır, yesinler." diyor. Bunu özellikle iletmemi istedi size Bünyan İlçe Başkanı İbrahim Marzıoğlu.

Sayın Başkanım, son bir dakikada toparlıyorum.

Ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, veteriner hekim odaları feryat içinde. Çiftçiler, kooperatif üreticileri birlikleri kan ağlıyor.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Peki, Sayın Başkanım, bir iki dakika verseydiniz toparlayacaktım ama...