MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Sayın Genel Müdürüm, teşekkür ediyoruz. Çok önemli açıklamalar yaptınız, benim de aklımda olan birçok soruya cevap verdiniz.

Bu, kırk yıla dayanan bir süreçte geçmişe dayalı gördüğümüz bu örgütün çeşitli alanlarda etkinlikleri var; işte, askeriyede yerleştiğini biliyoruz, poliste, istihbaratta, sivil toplum örgütlerinde. Ekonomik boyutları var, bunların ciddi bir sermayeleri var. Medyada varlar. Eğitimde, dershanelerde, üniversitelerde vesaire vardılar. Kırk yıl evvel başladıkları çalışmayı adım adım ilerletmişler ve bugün geldiğimiz noktada, 15 Temmuzda, Allah'ın yardımıyla, idarecilerimizin ve halkımızın desteğiyle de inşallah sonlarını getirdik diye düşünüyoruz ama mücadelemiz devam edecek.

Basında bir röportajınızda 15 Temmuz için diyorsunuz ki: "7 Şubat MİT krizi, Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimleri neticesinde saha dışına çıkaramadıkları Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı, doğrudan şahsına müdahaleyle saha dışına alma girişimiydi. Eğer darbe girişiminden önce MİT krizinde, Gezi olaylarında ve 17-25 Aralık darbe girişimlerinde Erdoğan'ı saha dışına alabilselerdi, yaşananları iş kazası gibi gösterip hiçbir şey olmamış gibi Erdoğan'sız yola devam edeceklerdi." Bu söylediklerinize katılıyoruz. Biz de 7 Şubat MİT krizinden sonra, özellikle 17-25 Aralıktan sonra pozisyonumuzu aldık ve bunlarla ciddi bir mücadeleye girdik. Mücadeleyi çeşitli alanlarda yaptık ama o gün bizimle birlikte hareket etmeyen, tam tersine, bunların bankaları önünde nöbet tutan, adliyeler önünde nöbet tutan siyasiler de oldu; bunu da özellikle belirtmek istiyorum.

Size 1'inci sorum şu: Bunlar Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan ne istediler? Bundan sonra bir hamleleri olabilir mi? FETÖ tehlikesi bitmiş midir? 1'inci sorum bu, buna cevap verirseniz bir de daha küçük 2 tane sorum olacak efendim.