| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Halk Bankası AŞ Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu'nun sunumuna ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 23 .11.2016 |
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Genel Müdürü tebrik etmek lazım, KİT denetimleri sırasında hiçbir genel müdürün akıl etmediği ve gündeme getirmediği bir konuyu bu KİT Komisyonunun gündemine getirerek siyasi bir tartışmaya yol açtığı için hakikaten tebrik etmek lazım. Bürokrasiden ve banka denetlemesinden sıyırıp bütün komisyon üyelerini Anayasa'yı, darbeyi ve darbeyi kim önderlik yaptı onu tartışmaya başlamıştır. Bu güzel bir sunumdur yani. Bu iyi bir sunumdur. Tebrik ederim sizi! Nasıl başardınız bunu, onu bilmiyorum! Ama asıl olan sizin hesaplarınızın ve sizin bankayı nasıl yönettiğinizin tartışılması gerekirken bir darbeye karşı çıkışta Türk ulusunun tamamının darbeye karşı çıktığını, siyasi partilerinin tamamının çıktığını, Meclis bombalanırken Ankara'da bulunan bütün milletvekillerinin hiçbir parti ayrımı gözetmeksizin bombanın altına koştuğunun ve direnirken, mücadele ederken de birlikte ettiklerinin farkındasınız diye umarım. Ayrıca, diyorsunuz ya "Cumhurbaşkanımızın Başkomutanlığında bu iş önlenmiştir." Bu, tamamen sizin siyasi olarak bakış açınızı da göstermektedir, başka türlü bakamazsınız. Ve bunu da kendinize herhâlde bir korunak olarak alıyorsunuz, öyle görünüyorum çünkü öyle olmasa sizin böyle bir yorum yapmanıza gerek olmaz. Başka hiçbir genel müdür, buraya gelen KİT'le ilgili hiçbir genel müdür...
ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Cumhurbaşkanlığı makamı siyasi değil ki, Cumhurbaşkanı hepimizi temsil eder.
(Karşılıklı konuşmalar)
Arkadaşlar, ben müsaade edin konuşayım. Ben size konuşmuyorum.
BAŞKAN - Arkadaşlar, sırayla, söz talebinde...
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Deligöz size konuşmuyorum ki siz bağırıyorsunuz. Niye bağırıyorsunuz anlamadım.
BAŞKAN - Sayın Deligöz...
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sizi bu konuşmanın ne tarafı acıtıyor anlamıyorum ki, böyle bir şey olmaz.
BAŞKAN - Sayın Sertel...
ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben sayın Genel Müdüre buradaki sunum tekniğinin yanlışlığına ilişkin görüşlerimi özgürce ifade etmek istiyorum. Eğer bu özgürlüğü tanımıyorsanız o da sizin sorununuzdur.
BAŞKAN - Sayın Sertel, tanımıyorsunuz değil istediğiniz şekilde konuşuyorsunuz zaten.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Tamam, ama arkadaşların müdahalesine...
BAŞKAN - Ama herkes konuşurken birbirine müdahale ediyor Sayın Sertel.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Şahsen ben müdahale etmiyorum.
BAŞKAN - Arkadaşlar, müdahale etmeyelim lütfen.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Hiçbir arkadaşımıza müdahale etmiyorum, hepsini de esprili bir dille kısa metrajlı yapıyorum, öyle gerginliğe yol açmadan.
Ama bakın bir şey söylemek istiyorum. Sevgili Genel Müdür, siz siyasi bir yorum yapma konumunda değilsiniz, siz bürokratsınız, bırakın siyasi arkadaşlar var burada, AKP milletvekilleri var, onlar yapar, siyasi yorumu yapacak olan siyaset yapanlardır.
REŞİT POLAT (Kilis) - "Cumhurbaşkanının başkomutanlığında aziz milletimiz demokrasiye sahip çıkmıştır." Neresi siyasi bunun?
ATİLA SERTEL (İzmir) - Bunun tamamı siyasi, Cumhurbaşkanlığının gölgesi altına sığınma isteği de bunun altında yatmaktadır. Çünkü biz bu olaylarda gördük ki sadece ve sadece belli makamlara dayanılarak ayakta kalmanın yanlışlığını süreç içerisinde bütün bürokrasi kurumlarında da yaşayarak gördük. Başarı sizin bankacılık başarınızdır, başarı sizin siyasete... O zaman siz siyasete atılmak istiyorsanız mevcut bulunduğunuz siyasi düşünceye göre partinize başvurun, size buraya getirsinler, istediğiniz yorumu yapın. Bu yorumlar tamamen siyasi yorumlardır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu darbenin önlenmesinde Mustafa Kemal'in kurduğu ordunun askerleri ve subayları direnerek önlemiştir bu darbeyi. Bu FETÖ'cü, gerici ve tarikatçı bir kalkışmaya karşı ordunun başarısıdır, bir. İki, halkın başarısıdır. Üç, direnmeye çağıran tabii ki Cumhurbaşkanıdır ama direnmeye çağırdığı televizyondaki özgürlüğün başarısıdır çünkü o televizyona milyarlarca lira ceza yazan da bu anlayıştır ve o televizyon sayesinde de halka ulaşılıp kurtarılmıştır. TRT'ye kalmış olsaydı -söylemiştim geçen gün Mecliste- bu darbe bildirisi okunmuştu. O açıdan, bütün bunların içerisinde sizin söylemek istediğinizi şöyle söyleyebilirdiniz: "Böyle bir felaketi yaşadık, Türk ulusu olarak bunu anlattık ve yolumuza devam ediyoruz." deseydiniz hiçbir sorun yoktu.
Teşekkür ederim.