ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkür ederiz Sayın Başkan.

Şimdi, Sayıştay Raporu'nun bütününe baktığımızda, gündeme gelen konularda çeklerin karşılıksız çıktığı, gayrimenkul üzerinden diğer banka ve finans kuruluşları lehine öncelikli ipoteklerin bulunduğu, ipotek verilen yerlerin karşılığı verilene denk gelmediği görülen birden çok uyulama var. Halk Bankasından kredi alıp başka bir bankadan da kredi alanlar var. Firmaların yapısal sorunlarının da yeterince izlenmediği, örneğin borç batağındaki bir yapıdan tahsil edilebilme noktasında öncelikli davranılmadığı görülüyor. Protokol yapılıyor, konuyla ilgili protokollere uyulmadığı anlaşılıyor.

Yani önce bu teminatı verenler, bununla ilgili gerekli incelemeyi yapmayanlar hakkında ne yapılıyor, neler oluyor, niye bu sorunlar yaşanıyor? Sonra, yaşanan sorun üzerinden protokol yapıldığı hâlde neden o protokolde sonuç alınamıyor? Kredinin risk-teminat dengesinin banka aleyhine olduğunu, teminatın güçlendirilmesi gerektiğini Sayıştay saptıyor, banka bunu göremiyor mu? İlave riske girilmemesi, risk-teminat dengesinin banka lehine sorgulanması neden yeterince yapılmıyor? Bunların hepsi birer soru işareti çünkü baktığımız zaman, bankanın yaptıklarını konuşmaktan çok, alamadıklarını, teminatlarını, riskini ve sonuçta önemli miktarda bir kaybı burada görüyoruz. KOBİ'lere, esnafa kaynak olabilecek önemli bir tutarın bu yolla heba olduğu ve alınamayacağı anlaşılıyor ve yıllardır da bu süregeliyor. Yani 2013'te, 2014'te, 2015'te banka bu işlemleri yapanlar hakkında hangi uygulamalarda bulundu ya da yapanın yanına kâr mı kalıyor? Bu konularda da bir açıklama olursa... Örneğin bu teminat alınmasından ipoteğe kadar gidip bu işlemleri yapanlar, ona imza atanlar, bu sorumlulukta olanlar daha sonra ne oldular, terfi mi ettiler, ücretleri mi artırıldı, yönetici mi oldular? Bu konulara da bir açıklık gelirse yönetimdeki zafiyeti de görmüş oluruz diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim Başkanım.