KOMİSYON KONUŞMASI

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar, hemen süratle iki üç cümlede ben de tamamlamak istiyorum.

Öncelikle, benim ilk tepkim "Bu yasa kimin için?" demiştim, bu yasa kimin için çıkarıldı diye Genel Kurulda verdiğim tepki buydu, sonrasında kimin için olabileceğine dair bir dolu...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Hıdır Çakmağı biliyor musun? Hıdır Çakmak ismini duydun mu?

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Siz söyleyin, ben sizi dinleyeyim, sonra...

BAŞKAN - Hakancığım... Ya bu işi bitirelim.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Hıdır Çakmak Kılıçdaroğlu'nun yeğeni ve birçok kimseye cinsel istismarda bulunmaktan dolayı ceza almış bir adam.

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Onun için mi çıkardınız?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Onun için çıkardığımızı söylemiyorum, ne konuştuğunuza dikkat edin diyorum.

BAŞKAN - Necaticiğim...

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Ben diyorum ki: "Bu yasa kimin için?" sözü çok çok... Gerçekten de her yasanın bir hedefi vardır, amacı vardır, kapsamak istediği...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Nüfus kayıtları kapatılmış anlaşılmasın diye. Yapma gözünü seveyim ya.

BAŞKAN - Ya, biz bitirelim diyoruz biz uzatıyoruz.

Buyurun Necaticiğim.

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Söze karşı, burada Adnan Bey söylüyor, diyor ki: "Konuşmaya, diyaloğa, birbirimizi anlamaya, birbirimize karşı oluşan kaygıları bu anlamıyla değerli bulmaya ihtiyacımız var."

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Suçlamaya hayır ama.

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Suçlamadım ki.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Suçlamaya hayır, iftiraya hayır...

NECATİ YILMAZ (Ankara) - İsim vermedim.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Ama küçültücü ve tahkir edici ifadelere hayır.

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Niye rahatsız oldunuz, onu da ben anlamadım.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Bunları sürekli aynı şekilde...

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Rahatsızlığınız benim soruma bir yanıt mıdır anlamadım.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Hayır yanıt falan değil. Yani, konuşmak istedikten sonra herkes bir şey konuşabilir, onu ifade ediyorum.

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Ben özenli konuşmaya çalışıyorum, özenli konuşmaya çalışıyorum.

BAŞKAN - Necati Bey, buyursunlar.

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Yani, tekrar söylüyorum: Benim sözlerime bir yanıt teşkil ediyor mu sizin sinirlenmeniz onu bilmiyorum ama şunu söylüyorum: "Bu yasa kimin içindir?" diye sorduk ve dolayısıyla da... Çünkü bu yasanın insan hakları anlamında, öyle ahlakçılık yapmamak kabul ama sonuçta da toplumun genel mutabakatları anlamında kabul edilebilir yanı olmadığını Serap Hanım da, her biriniz tek tek söylüyorsunuz ve ben sizlerin de en az benim kadar bu konuda duyarlı olduğunuzu salondaki ruh halinizden, yüz ifadenizden gördüm zaten, gördüm bunları ve tekrar söylüyorum, ilk konuşmacı olmama rağmen bir hak tesliminde bulundum, özellikle AKP'nin içerisindeki kadın arkadaşlarımızın, erkeklerin ayrımsız bir şekilde bu konuya ilişkin duyarlılıklarının altını ben çizdim ama ben daha konuya gelemedim, oraya geleyim o zaman izninizle.

BAŞKAN - Üç cümle dediniz ama konuya gelinceye kadar da..

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Konuşacağım cümleler değildi bunlar benim, bunlar benim konuşacağım cümleler değildi.

Şöyle söyleyeyim: Sevgili arkadaşlar, şunun altını çizmem gerekiyor, tecrübeler gösteriyor ki sayılar, istatistiki veriler gösteriyor ki her iki yıla bir af yasası. Adı ne? İmar affı, vergi affı, SSK affı, prim affı, öğrenci affı, ceza affı, her iki yala bir af yasası düşüyor. Bu AKP iktidarlarıyla beraber üç yıla iki yasa gelecek kadar yoğunluk kazandı. Biz affın etkilerini biliyoruz hukukçular olarak ve en net bir şekilde hukukun etkinliğini ve cezanın caydırıcılığını ortadan kaldırdığını biliyoruz. Bu etkilerle sürekli yakındığımız toplumsal sonuçları, sıkıntılı toplumsal sonuçları elde ediyoruz. O nedenle, bir af mahiyetindeki bu yasayı getirirken de benzer kaygıların bizi güdülemesi gerekirdi, bunun altını çizeyim.

Sevgili arkadaşlar, burada çocuk sorununu konuşuyoruz ve bu yasa önerisi geri çekilmekle belki gündemden tekrar düşecek. Oysa ki çocuklara ilişkin çok ciddi sorunlarımız var, çocuk sorunumuz var, çocuk sorunumuz var. Bunun gündemden çıkmaması gerekiyor. Mesela, örnekler veriliyor çocuk istismarıyla ilgili, hâlâ Gerger'de yaşanan olay buranın gündemine dahi gelmemiş. 30 çocuk imam hatip lisesinde istismar edilmiş, bu olayın üstü kapatılıyor. Oysa ki Nurhayat Hanım'ın daha eskilerden değil, bu güncel örneği vermesini beklerdim, sizin bunu örneklemenizi beklerdim. Sıcacık daha, bunun üstüne gitmek yerine üstünü örtme eğilimimiz zaman zaman Hakan Bey'in de tavrına yansıyan şekilde ortaya çıkıyor. Bundan kurtulmamız lazım ve devam edersek sevgili arkadaşlar...

BAŞKAN - "Ve devam edilecek" değil, sonuçlandırıyoruz dedik ya.

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Son cümlem, bitiriyorum.

Dernekler kapatılıyor kanun hükmünde kararnamelerle. Ben de onlara koşuyorum, gidiyorum. Dün akşam da Gündem Çocuk Derneğinin kapanma sürecinin takipçisi oldum. Gündem çocuk derneği ne yapar? Gündem Çocuk Derneği çocukların istismarıyla ilgili davalarda müdahil olur ve bu davaları izler, kamuoyuna taşır. Şimdi, bu dernek kapatılıyor. Gündem Çocuk Derneği kapatılsa bile gündemimiz çocuk olarak kalmaya devam edecek. Çocukların konuşulması gereken bir dolu sorunları var doğumundan ergenlik yaşına erişime kadar, eğitim içinde, sağlık içinde, barınma içinde. Sonuçta biz bu gözlerimizi kapatsak bile hâlihazırda birçok devlet kurumunda ve okulunda, mülteci kamplarında istismarlar devam ediyor, çocuk gelinler gerçeği devam ediyor. Bunun üzerine gitmek gibi bir sorumluluğumuz var.

Teşekkür ediyorum.