NECATİ YILMAZ (Ankara) - Tedbirlerin birçoğu zorunlu haksızlık, tutuklama da bunların başında geliyor. Dolayısıyla, bu bir zorunlulukla uyguladığımız bu haksızlığın sonu beraatle de bitebilir. Haksızlığın gözden geçirilmesine, adli denetimine ilişkin sürenin uzatılmasına ilkesel anlamda karşı olduğumuzu net bir şekilde söyleyelim. Bu, bu dönemde yargılanacak suçlarla da ilintili değil çünkü bizde DGM salonlarında kimlerin gelip kimlerin geçtiğini hep sırayla, on yıllardır görüyoruz. Yarın kimlerin o salonları dolduracağını, özel mahkemelerin, bilemeyiz ama ilkesel anlamda özgürlükçü bir bakışla meseleye yaklaşmamız lazım. Bu zorunlu haksızlıkların kaçınılmazlık boyutuna da dikkat edip süreci sınırlı tutmak lazım. O nedenle sürenin artırılmasından yana olmadığımızı...

İkinci bir durum olarak da, ayrıksız durumlar bakımından ayrı ayrı sürelerin getirilmesi usul birliğini de ortadan kaldırır. Bu anlamda mevzuatımızı dağıtır, hem öğrenilmesini hem uygulanmasını zorlaştırır. Hak arama özgürlüğünü bu yönüyle de zorlaştırır. İlkesel anlamda üç günlük süreyle ilgili düzenlemenin kalması gerektiğini düşünüyorum. Düzenlemeyi bu anlamıyla ben doğru bulmuyorum.

Teşekkür ediyorum.