| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/775) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .11.2016 |
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Sayın Bakanım, özür dilerim, tekrar bana söz geldi ama. Şunu söylemek istiyorum: Devletin bütün yükünü adalete taşıtmayacağız. Bu ülkede İçişleri Bakanlığı da var, güvenlik önlemi alacak diğer birimleri de var. Bu anlamıyla, bu takibatı oradaki verdiğiniz meselede olduğu gibi, gözleyebilirsiniz, takip edebilirsiniz. Dolayısıyla, şöyle bir bakış, bir kötü emsal üzerinden büyük yığınların mağdur edilmesinin önünü açamayız. bu doğru bir yaklaşım değil. Başka tedbirler bulabilmeli ama kişi güvenliği burada öne çıkmalı. Dolayısıyla asla ve asla burada temel gerekçeye katılmam mümkün değil. Yani, Cemal Bey'in söylediklerinin tamamının altını kararlılıkla çiziyorum. Olacaksa belki aşamalı bir şekilde giden tedbirler uygulanabilir. Bu tazyik hapsi veyahut da diğer tedbirler aşamalı olabilir ama bir defasında hemen üç aydan, bir yıldan başlayan şey "Az cezalandırdık çünkü niye, yargılamayı bitiremedik, seni öyle bir cezalandırdık, tutukluğu yürüttük, bir daha cezalandırdık, olmadı bir de böyle cezalandıracağız, az kaldı." diyerek peşinden de bir taş atmak gibi bir anlayışla bu meseleye yaklaşılmaz. Dolayısıyla, belki yarın tamamıyla beraatle sonuçlanacak bir süreç de olabilir. O nedenle bence -üst sınır diyorsunuz ama- hayli yüksek bir sınır yani ve "verir" demişsiniz, zaten "verebilir" bile değil.
BAŞKAN - "Verebilir"dir.
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Ama bu bile yetmez. Tekrar söylüyorum: Bir emsal üzerinden böyle bir genel hükmün getirilmesi doğru değil. Bir kez daha düşünülmesi ve tamamıyla...
BAŞKAN - Şimdi, şeyi de kabul edelim ki adli kontrolle serbest bırakılan kişinin kontrole zorla uydurulması gibi bir hüküm de yok yani, vatandaş kendisi uyacak buna, uymazsa İçişleri Bakanı veya polis tutup da gel şu adli kontrole uy demiyor; onun müeyyidesi burada, uymazsan arkadaş...
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Ama konuştuğumuz kişinin alabileceği cezayla ilgili ölçülmüş bir tutukluluk süresi var zaten, yeterince yatmış zaten.
BAŞKAN - Onun hesabı tabii ki yapılıyor.
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Yeterince yatmış ve bu hâle... Aslına bakarsanız adaleti sağlamakta geciken, aciz kalan bir devletin uygulaması üzerinden konuşuyoruz. Yargılamayı zamanında tamamlasa, bu denli uzun yargılamalar olmasa bu tutukluluk süresi olmayacak. Sorunun sebebi kim? Sorunun sebebi devlet, vatandaş değil, sanık değil. Sorunun sebebi yükü vatandaşa taşıtamaz, mağdur ettiği, adaletini geciktirdiği vatandaşı "Ben senin tekrar adli kollukla, tutuklamayla özgürlüklerini sınırlayacağım." diyemez, bu özgürlükçü bir bakış değil. O nedenle, yükü, tekrar söylüyorum, devlet üzerine almalı, devlet hizmetkâr olduğunu hatırlamalı.
BAŞKAN - İşte devlet de böyle düzenlemelerle yükü üzerine alıyor.
NECATİ YILMAZ (Ankara) - Ama, hayır, vatandaşa yük taşıtıyoruz. Dolayısıyla, bir an önce sürekli önümüze gelen bu kadro sorunu giderilmeli.
Teşekkür ederim.