NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, arkadaşlarımızı, Barolar Birliği temsilcisini ve demin de Cemal arkadaşımızın, Sayın Bakanın söylediklerini de dinledik, konuyu biz de inceledik.

Şimdi, gerçekten, burada tehdit, hırsızlık, dolandırıcılık gibi Türk Ceza Kanunu'nun bir unsuru olan, bir yargılama faaliyetinin bir parçası olan konuların iktisat, hukukla alakası olmayan konulara hasredilmesi, bu konulara görev verilmesi yargılama faaliyetinin...

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Yargılama yapmayacak Sayın Vekilim, anlaştıracak.

NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Uzlaştırma Sayın Bakanım, anlaştıracak.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Suçluyu, suçsuzu tespit etmeyecek ki.

NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Şimdi, eskiden, bu, köylerde yapılırdı. Köylerde "ehlivukuf" derlerdi Sayın Bakan değil mi? İşte, hayvanlar komşu tarlaya girer, bahçeden bir şey çalınır, köylerde. "Ehlivukuf" denilen bir şey vardı köylerde. Bir uzlaştırmacı vardı. Yani, benim babam da muhtardı, ben çok iyi biliyorum ama onların da bir liyakati vardı, bir nitelikleri vardı, bir donanımı vardı yani. Efendim, "Sen iyi balıkçısın, sen gel, uzlaştır.", "Sen iyi çiftçisin gel uzlaştır." diye bir şey yok. Toplumda kabul görmüş, onun adaletine, hukukuna güvenen insanlar yapardı bu işi.

Şimdi, bakıyoruz, şimdi, burada eğer bu mantıkla gidersek biz, yargıç da doktor değil, ne yapıyor yargıç? Doktorlukla ilgili konuda şeyden rapor alıyor ve karar veriyor. İktisatçı da değil yargıç. Yargıç da avukat gibi, aynı eğitimi almış kişi ama sonuçta o da bir uzlaşma faaliyetini yürütüyor. Yani, sonuçta bir hüküm veriyor, bir karar veriyor. O zaman neden yargılama faaliyetlerinde bu titizliği gösteriyoruz ve yargılama faaliyetinin bir parçası olan ama mahkemelerdeki iş yükünü daha azaltması, önlemesi bakımından başvurulmuş olan bu önlemde hukuk eğitimi almış kişileri biz görevlendirmiyoruz. Cemal kardeşimin söylediği, avukatlara bir iş bulmanın ötesinde bir şey bu. Yani, öyle de yapmamız lazım. Hukuk fakültelerindeki eğitim niteliğini artıralım, daha iyi eğitim verelim, Barolar Birliği temsilcisinin söylediği gibi buraya başvuran avukat arkadaşlarımıza uzlaşmacılık konusunda iyi bir kurs verelim, eğitelim ama biz bu konuları eğer ucundan, kenarından bir kez böyle "İktisatçı da olsun, şu da olsun, doktor da olsun, baytar da olsun, veteriner de olsun." diye gidersek bu işi başka boyuta taşımız oluruz.

Bakın, hukuk, adalet dağıtıyor. Arkadaş az önce söyledi, 500 bin liralık bir olayda bir şey yapıyorsunuz. İş hukukunun emredici hükümleri var. Emredici hukuk kuralları var. Siz onun altında temel insan haklarının altında bir uzlaşmayı yapamazsınız, yapsanız bile geçerli olmaz bu. Ahlaki temel kurallara aykırı bir uzlaşmayı yapabilir misiniz? Doğuda on iki yaşında bir kız çocuğa tecavüz edildi, uzlaştırmacının önüne gitti, atıyorum.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Uzlaştırma kapsamında değil bu olay.

NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Kapsam dışında da örnek olarak verdim. Yani, bunlar da oluyordu geçmişte. Köylerden örnek verdim ya, bunlar oluyordu yani. Kızı zorla adamla evlendiriyorlardı, susturuyorlardı falan, oluyordu bunlar, biliyorduk köylerde. Şimdi, tehdit, hırsızlık, dolandırıcılık, bunlar böyle hafife alınacak konular mı ki hukuk eğitimi almamış kişilere bırakılsın?

Sayın Bakan, lütfen, bakın, burada avukat arkadaşlarımız var, hepimiz hukuk eğitimi gördük. Bu yol Anayasa Mahkemesinde açıldı geçmişte. Biliyorsunuz, hukuk eğitim almamış, en önemli yargılama kararlarını veren, en üst düzey mahkemesinde bile uluslararası literatürde ve akademik çevrelerde, Anayasa Mahkemesinde bile hukuk eğitimi almamış kişilerin yer alması bugün eleştirilen bir konudur. Hatta, idare mahkemelerinde bile eleştirilen bir konudur. Dolayısıyla, biz bunun gerçekten Barolar Birliğinin ve diğer avukat arkadaşların ifade ettiği şekilde hükmün "avukatların veya hukuk fakültesi mezunları" şeklinde düzenlenmesi konusunda ısrarcıyız ve bunun bu şekilde düzeltilmesi de önemlidir diye düşünüyoruz. Sanırım siz de bir avukat olarak bu şeye destek verirsiniz Sayın Bakan. Bunu sizden bekliyoruz. Sayın Bakanım, meslektaşları korumak... Evet, bütün meslekler kendini korur. Bakın, tabip, bir ucundan kenarından... Acile siz doktorun dışında birini görevlendirebilir misiniz? Yani, olacak iş mi bu? Bu da tıp kadar önemli değil mi? En fazla kalın kitaplar tıp ile hukukta var Sayın Bakanım.