SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - O gün Türkiye yüz yılını kazandı. Yüz yıllık birikimimizi çalmak istediler siz engellediniz. Engelleyenler arasında sizler vardınız. Milletler kahramanlarıyla yaşarlar ve kahramanlar hep önde giderler, gazi de olsalar önde giderler çünkü birilerinin sokağa çıkamadığı... Çıkamayanları da "korkak" olarak değerlendirmiyorum onlar da dua etmişlerdir. İnsanlar zaman zaman cesaret örneği gösterirler, en cesur ve en korkak anlar gösterebilirler. Tarihte vardır, insan fıtratı da böyle bir şeydir ama sizler genellikle o gün sokağa çıkarak önde yürüdünüz. Şehitler de böyledir, onlar da önde yürürler, son görevleri yapılırken naaşları önde gider. Sizlere bir milletvekili olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir vatandaşı olarak şükranlarımı arz ediyorum, çok teşekkür ederim.

ALBAY MAHMUT PINARBAŞI - Sağ olun efendim.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Bir sorum olacak Sayın Komutanım size. Dediniz ki "Orduda genellikle terfilerde FETÖ'cüler etkiliydi."

ALBAY MAHMUT PINARBAŞI - Evet.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Fakat "Bu nedenle bu darbe içerisinde FETÖ'cü olmayanlar da bunların yanında yer aldılar çünkü terfi etmek istiyorlardı, yükselmek istiyorlardı. Yeteneklerine, zekâlarına, "background"larına güvenemiyorlardı, bir yerlere tutunmak istiyorlardı." dediniz. Doğru olabilir; insanlar genellikle güce inanırlar. Cervantes'in bir sözü var: "Balı olanların sinekleri çok olur." diyerek söyler, tenzih ediyorum bu Fetullahçı terör örgütünü. Genelde güce inanır insanlar, hakikatten önce güce inanırlar, iyileri ve hakikate inananları yine tenzih ediyorum.

Geçmişten bugüne terfilerde biraz önce 60'a da atıfta bulundunuz. Türk Silahlı Kuvvetleri bizim şerefli bir ordumuz, bu topraklarda güçlü ordularla kalacağız ama aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ün "Siyaset yapmak isteyenler üniformalarını çıkartsınlar ve öyle gitsinler." dediğini de biliyoruz ama buna rağmen üniformalarını giyerek siyaset yapanların da olduğunu biliyoruz biz. 60'ı, 62'yi, 1971'i, 1997 28 Şubat post modern darbesini, 27 Nisan 2007 e-muhtırasını da yaşadık ve en sonunda bu trajik olayı, 15 Temmuzu yaşadık.

Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde terfi etmek için insanlar başka yapılara tutunuyorlar mıydı; sizin kanaatiniz nedir? Birinci sorum bu.

Bir de Askerî Şûra geliyordu, 30 Ağustos geliyordu, ardından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluyla ilgili bir düzenleme yapıyorduk biz iktidar muhalefet beraber bir düzenleme yapmıştık. Burada da insanlar tasfiye olacaklardı; bu FETÖ'cü yapı, Fetullahçı terör örgütünün elemanları tasfiye olacaklardı, olmaya başlamışlardı; bu ve bir de Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili çalışmalar yapıyorduk. Bunlar, bu nedenle darbeye teşebbüs etmiş olabilirler mi sizce?

İkinci bir husus, dediniz ki "Bu bir iktidar mücadelesidir." cümlesini kullandınız. "Haç ile hilalin kavgasıdır." dediniz; onda hepimiz hemfikiriz. Çünkü bu topraklarda bizim büyümemizi istemiyorlar. Biz domino tesiri yapıyoruz Türk dünyasına, Arap dünyasına, Kürtlere, mazlum ve masumlara karşı. Yıllardır devam ediyor bu kavgamız egemen güçlerle, bizim mücadelemiz devam ediyor sömürgeci emperyalistlerle. Buradaki bu mücadelede 17-25 Aralıktaki ve sonra devletin, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, iktidarın veyahut da Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapmış olduğu mücadele olmasaydı, bu tasfiyeleri yapmasaydı 15 Temmuz nasıl olurdu?

Teşekkür ederim ve bir kez daha kahramanlığınız ve gaziliğiniz kutlu olsun.