MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkanım, bakın, kurumlar dışında buraya davet ettiğimiz uzmanlar var. Bize sordunuz mu? Yetkinize göre çağırdınız, değil mi?

BAŞKAN - Tabii.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Kurumların dışında, siz takdir ettiniz, çağırdınız. Kaç tane böyle var. Kaç tane? Sayısını bilmiyorum, çok sayıda var.

Biz de bu Komisyon çalışmalarına yardımcı olacağını düşündüğümüz arkadaşlarımızı öneriyoruz. Siz diyorsunuz ki: "Biz takdir etmiyoruz." Yani bunun neresinde adalet var, bana söyler misiniz, neresinde?

BAŞKAN - Tamamen Komisyona, İç Tüzük'e, Komisyon kararına uygun olarak...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Hayır, neresinde adalet var? Tamam, çoğunluğunuz var, çoğunluğunuzla bunu yapabilirsiniz ama bu adalet değil.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Çok ağır sorumlulukları olur. Samimi söylüyorum, ben olsaydım, ben size danışman olsaydım, bunu yapmamanızı tavsiye ederdim ama yaptınız, siz bilirsiniz

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Bakın, hem diyoruz ki "Bu komisyon oy birliğiyle kuruldu, Parlamentonun iradesini ortaya koydu, 4 siyasi parti darbeye birden karşı çıktı." hem de hepsi kamu görevlisi olan insanları önermişiz, tümü kamu görevlisi. "Hayır efendim, ben takdir etmiyorum, bunlar olmayacak." diyorsunuz. Bunda adalet yok.

Şimdi, burada 30 kişi veya 35 kişi arasında ne fark var, ne fark var? Ha 30 kişi olmuş, ha 35 kişi olmuş. Siz muhalefeti dışlayarak, bakın, muhalefeti dışlayarak... Bir sefer Başkanlık Divanından dışladınız; iki, uzmanlardan da dışlayarak kendiniz bakımından yararlı bir şey yapmıyorsunuz, kendiniz bakımından. Bunu da size hatırlatıyorum, yanlış yapıyorsunuz ya.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Komisyon raporu sizin raporunuz olacak. Bu çok önemlidir.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Dolayısıyla yanlış yapıyorsunuz. Bunu oylayın, reddedin, tutanaklara bu şekilde geçsin. "Hayır efendim, ben Başkanım, bunu da oylatmam da bunu çağırmam da." Tamam, yaparsanız, burada kavga edecek halimiz yok ama adaletli olmazsınız bakın ve Komisyon çalışmalarına gölge düşer, bunları teker teker raporumuza yazarız, sizin bu usulsüzlüklerinizi yazarız. Doğru değil, kendi ayağınıza kurşun sıkıyorsunuz ya.