FARUK BAL (Konya) - Sayın Bakanı eleştirme açısından değil ama ifade tarzı itibarıyla bir vahameti ortaya koyuyor. Yani yargıda görevli hâkim ve savcıların disiplin suçu işlememiş olmaları veya daha az bir disiplin cezasına tekabül edecek bir suç işlemiş olmasına rağmen, daha vahim sonuçlar doğuracak şekilde dosyalar düzenlenmiş. Bu, yargının yargıya kurduğu kumpas, bu anlaşılıyor. O zaman bunun faillerinin bulunması lazım, bunun faillerinin bulunabilmesi için de bu dosyalar üzerinden gidilmesi lazım.

BAŞKAN - Engel değil.

FARUK BAL (Konya) - Engel değil, siz bunu affettiğiniz zaman herkes oturacak, keyfine bakacak. Dolayısıyla, bu çok vahim bir durumdur, Sayın Bakanın ifadesiyle tespit edilmiş hâldedir, eğer öyleyse yargıya güvenin dibe vurmasının sebeplerinden birisini de burada aramak lazım. Onun için, külliyen affetmek demek, bunu ortaya çıkaran sonuçları da affetmek...

BAŞKAN - Peki...

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, siz demeseniz ben bitireceğim yani.

Bu, maksadı hasıl eden, maksada hizmet eden bir çözüm değil; bu, işte, bindiği dalı kesmek gibi bir şey. Yani bunu affettik, tamam, affettiysek, bundan mağdur olanların hakkını iade ediyoruz ama buna sebep olanların da hakkında herhangi bir işlem yapmıyorsunuz demektir.

Mademki 7 bin küsur hâkim ve savcı hakkında veya 7 bin küsur tane disiplin suçu bu vaziyettedir, bu çok ciddi bir durumdur, bu ciddi durumun tespit edilmesi gerekmektedir. Yani bunun mağduru olan, disiplin suçuna mahkûm edilmiş olan hâkim ve savcı, eğer kendini suçsuz olduğu hâlde suçsuzluğunu ispat edemeyecek durumda ise, bu çok daha vahim bir durum. Yani meseleye buradan başlamak lazımdır diye düşünüyorum.