KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bugün, hepinizin bildiği gibi, Adana'da yine bir terör saldırısıyla karşı karşıyayız. Adana'da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Acılı ailelerine ve ulusumuza sabırlar diliyorum. Terörün adı ne olursa olsun, nereden gelirse gelsin CHP Grubu adına karşı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen, bir saniye...

Değerli arkadaşlar, basınımızın değerli temsilcileri; bakın, şu arka tarafta yer var, koltukların arkasında, şöyle geçelim oraya. Bizim önümüzü kapatmayın, Sayın Akar'ı görmem lazım çünkü.

Buyurun Sayın Akar.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Terör nereden gelirse gelsin, adı ne olursa olsun karşı olduğumuzu ifade ediyorum. Terörü, tek başına bir siyasal partinin ya da tek başına bir ferdin çözmesi mümkün değil. Terörü çözmek istiyorsak, uzun yıllardır sıkıntısını yaşadığımız bu olaylardan kurtulmak, terör olaylarından kurtulmak istiyorsak Türkiye'de ortak aklı hep birlikte bulmak zorundayız diyorum. Bir daha böyle acı olaylarla karşılaşmamayı temenni ediyorum.

Yine, bugün anlamlı bir gün, 24 Kasım Öğretmenler Günü. Biliyorsunuz, öğretmenlerimizin çektiği çileler, yaşam sıkıntıları, yaşam koşulları öğretmenlerimizi her geçen gün biraz daha sıkıntılı bir duruma sokmakta. Yaşayarak görüyoruz çünkü etrafımızda, ailemizden, eşlerimizden, çocuklarımızdan, öğretmen olan kardeşlerimiz, arkadaşlarımız var, onların sıkıntılarını biliyoruz. Öğretmenlerin yüzde 25'inin ikinci bir iş yaparak geçimlerini sağlamak durumunda olduğunu biliyoruz. Öğretmenlerinin tümünün, yüzde yüze yakınının kredi kartı veya ferdî kredi borçları olduğunu biliyoruz. Gerçekten sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz. Bu da kanayan bir yaramız. Atanmayan öğretmen arkadaşlarımız var, ihtiyaç olmasına rağmen,. Yeni bir yöntemle, sözleşmeli öğretmen statüsüne getirip bu eksikliği gidermeye çalışıyorlar. Temennimiz, yine, bize düşen görev, muhalefetiyle, iktidarıyla, öğretmenlerimizin ve toplumun diğer problemlerini çözmek.

Evet, Sayın Genel Müdürüm, yaklaşık iki ay oldu, atandınız göreve, size başarılar dilemek isterdim ama çok kötü bir durumla karşı karşıyayız. Evet, burası bir KİT Komisyonu, buradaki en tecrübeli...

BAŞKAN - Basınımızın değerli temsilcileri, lütfen...

Yine kesiyorum Sayın Akar, kusuruma bakmayın, özür diliyorum.

Arkadaşlar, biz de buradan arkadaşlarımızı görmek istiyoruz, soru soruluyor, cevap veriliyor. Yerimiz dar olsa, yerimiz olmasa biz size yer bulalım ama yerimiz var. Şu arkaya geçin, Sayıştayımızın arkasına geçin arkadaşlar. Arkadaşlar, lütfen, rica ediyoruz, arkadaşlarımızla göz temasımızı kesmeyin.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, teşekkür ediyorum Başkan.

Hazırsak devam edeyim. Bir daha da lütfen, kesmeyin ki her defasında yeniden giriş yapmak zorunda kalıyorum.

Teşekkür ediyorum.

Evet, KİT Komisyonu, en tecrübeli arkadaşlardan bir tanesiyim bu kurulda bulunan, yaklaşık altı senedir Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunda görev yapıyoruz. Zaman zaman biz hediyeler aldık ama bu hediyelerin tümü kurumun kendi üretimleriyle ilgili hediyelerdi. Neydi? İşte, Et ve Süt Kurumu geliyordu, burada süt de içtik birlikte, kavurmayı da yedik birlikte; bunun gibi hediyeler aldık. Ama, biz bir denetim yapmakla görevliyiz, sizin kurumunuzu denetleyen bir Komisyonuz biz. Bu denetim görevini TBMM adına yapıyoruz. Biraz evvel öğretmenlerden bahsettim, öğretmenlerin maaşlarının yarısı kadar bir hediyeyi ya da bir asgari ücretlinin bir maaşla alabileceği bir hediyeyi hemen denetimden önce bizlere yollamanızı etik bulmuyorum, doğru bulmuyorum, yanlış olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. Bu hediyeleri ben Cumhuriyet Halk Partisi grup sözcüsü olarak 8 arkadaşım; Ömer Fethi Gürer, Atila Sertel, İbrahim Özdiş, Melike Basmacı, Zülfikar İnönü Tümer, Mustafa Tuncer ve Şerafettin Turpcu arkadaşlarımla beraber size iade ediyoruz. Bu hediyeleri, hediye olarak kabul etmek istemiyorum. Geleneklerimizde hediyeler vardır ama onların da yeri, usulü geleneklerimizde bellidir. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil, etik bulmuyoruz, doğru bulmuyoruz, bunları da size iade ediyoruz. Devlet kurumunun, kamu iktisadi teşebbüsünün nereden gösterdiğini bilmediğimiz masraflarını bize bir hediye şeklinde -o bütçeyi kullanıp- yollamanızı da kınıyorum ayrıca. Sizin için kötü bir başlangıç olduğunu düşünüyorum, iki aylık bir süreçte. Böyle bir olay daha önce yaşanmadı burada. Ne düşündünüz onu da bilmiyorum. Bizlerin bu hediyelerle sizin denetiminizi eksik yapacağımızı ya da söylememiz gereken şeyleri söylemeyeceğimizi düşünmenizi anlayamıyorum.

OKTAY ÇANAK (Ordu) - Ne alakası var ya!

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Gerçekten de bu hediyeleri kabul edilmez buluyorum.

Teşekkür ediyorum.