BAŞKAN - Buyurun.

Bakanım, bürokrat cevaplandırabilir, yorulmayın.

FARUK BAL (Konya) - Tabii, tabii.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hayır, cevap vereceğim.

Sayın Başkanım, Bakanlığımızın yurt dışında adalet müşavirleri bulunmaktadır. Esasında, bu, Dışişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında yapılan bir protokol çerçevesinde bulundurulmaktadır ve maaşları da bu protokol çerçevesinde ödenmektedir. Bizim yaptığımız şey, yurt dışında görev yapan adalet müşavirlerimizin çalışmasını bir yasal dayanağa kavuşturmak, teşkilatın içine almak, şu anda orada pek çok konularda sorunlar, sıkıntılar yaşanıyor, onları gidermek. Şu anda New York'ta, Washington'da, Brüksel'de, Viyana'da, Strazburg'da, Berlin'de adalet müşavirlerimiz var, Londra'da var, daimî temsilcilikler de var. Bunlar ne yapıyorlar? Bunlar, orada daimî temsilciliklerde olan adalet müşavirlerimiz hukuki konularda orada Türkiye'yle ilgili ve oradaki her türlü başkaca gelişmeleri takip ediyorlar. Bunu hem bizim Bakanlığımızla, bizim Dışişlerimizle hem de oradaki Büyükelçimizle paylaşıyorlar. Ayrıca, oradaki normal büyükelçiliklerde bulunan adalet müşavirlerimiz de hem adli yardımlaşma konusunda hem diğer pek çok konularda -özellikle Almanya başta olmak üzere vatandaşlarımızın olduğu ülkeler var, orada da- bize, vatandaşlarımıza ülkemizle ilgili adli yardımlaşmalarda ve diğer pek çok konularda yardımcı oluyorlar. Ayrıca, biz oradaki şeyleri de takip ediyoruz yani hukuksal alandaki değişimler ne oluyor ne gidiyor. Mesela, çalışma yaparken oradaki değişimler nedir parlamentolarda; bizim siyasi müsteşarlar var, onlar bir değerlendirme yapıyor ama hukuk dünyasıyla ilgili gelişmeleri de biz bunlardan alıyoruz. Adli yardımlaşma -dediğim gibi- ana konuları ama onun dışında biz hukukla ilgili her konuda onlardan istifade ediyoruz. Şu anda yasaları olmadığı için Dışişleri Bakanlığının himayesinde çalışıyorlar, tabii pek çok işi de onların verdiği kadar yapıyorlar. Onların yasalarında da bir boşluk var. Örneğin, telefonla konuşuyor -bu telefonla ilgili- veya elektrik kullanıyor veya kâğıt kullanıyor; bunlarla ilgili ödemelerde problemler çıkıyor çünkü onların bütçesiyle bu işle alakalı konularda sorunlar var. Şimdiye kadar bir çözüm bulundu ama biz bu müesseseyi kalıcılaştırmak istiyoruz ve geliştirmek istiyoruz çünkü pek çok ülkenin Türkiye'de bu anlamda hukuk müşavirleri var. Bizim de müşavirlerimiz, dünyanın belli başlı -her yerinde değil ama- kentlerinde olması, oradaki hukuksal değişimleri takip etmesi, vatandaşlarımızla ilgilenmesi, uluslararası örgütler nezdinde Türkiye'yle ilgili her konuyu takip etmesi ve Türkiye'de olup biten hadiselerle ilgili de hukuksal açıdan gerekli bilgilendirmeyi, raporlamayı yapması gibi birtakım görevler ifa ediyorlar yani çok faydalı bir teşkilat kuruluşu yaptık. Esasında büyükelçilerimiz, Dışişleri Bakanlığımız bundan son derece memnunlar, biz de çok memnunuz arkadaşlarımızdan. Orada çalıştırılacak personelle ilgili belki geneli üzerinde konuşulurken söylendi "Yabancılar çalışacak." falan diye. Esasında yabancıların çalışması değil; biz, orada vatandaşlıktan ayrılmış, Türk vatandaşıyken başka ülke vatandaşlığına geçmiş, oranın eğitimini almış, dili çok düzgün ve iletişim daha kolay kuran insanlar var. Onlar ile ülkemiz arasında diyaloglar da kopmasın, elastiki bir alım imkânı olsun, oradaki gençleri alıp büyükelçiliğimizin bünyesinde istihdam edelim; yoksa başka kişileri değil. Çünkü şu anda bütün ülkelerde vatandaşlıktan çıkmış insanlarımız var, bunların içinde çok iyi yetişmiş hukukçular var ve biz bunlardan istifade edemiyoruz. Biz şimdi böyle bir elastikiyet getirmek suretiyle onlardan da istifadenin yolunu açalım istedik ancak değerli heyet bu konuda itirazlar yaptığı için biz şu anda farklı bir sistem oraya öngördük. Bunlardan istifade edemeyeceğiz ama onlardan istifade için, başka bir yol da bulmak için biz tabii arayış içerisinde olacağız. Çünkü çok iyi yetişmiş çocuklarımız var, hem ülkemizle irtibatları kopmasın hem de biz onlardan istifade edelim diye düşünüyoruz. Belki Yurtdışı Türkler istifade ediyor, oradan istifade edebiliriz ama onlardan da istifadenin yolunu bulacağız. Şu anda Komisyonumuzun eleştirileri doğrultusunda zaten bir değişiklik yapılmış alt komisyonda. Biz o değişiklikten kabul ederse heyet, memnun olacağız.

Ben teşekkür ediyorum.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Ben size isimleri de şey yapayım. Şimdi, Washington, New York, Londra, Berlin, Paris, Viyana, Lahey, Brüksel, Strazburg, bir de Cenevre'de var. Hem daimî temsilcilikler nezdinde var hem de... Ayrıca, bizim, orada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde de çalışan hukukçular var. Onların kendi bünyesinde biz buradan gönderiyoruz çünkü Türkiye'yle ilgili davaların onlar ön incelemesini yapıyorlar, orada yardımcı oluyorlar ve bizimle ilgili dosyaların olumlu neticelenmesinde bu çalışanların da büyük katkısı var. Onlar adalet müşaviri değil ama "secondary" diye isimlendiriliyor. AİHM sınav yapıyor -biz buradan gönderiyoruz- o sınavda başarılı olan, dili çok iyi olan hâkim ve savcılarımızdan orada çalışanlar var. Türkiye'den gelen davalarla ilgili AİHM'e yardımcı oluyor. Böyle çalışan hâkim, savcılarımızın da olduğunu ifade etmek isterim.

Teşekkür ediyorum .