KOMİSYON KONUŞMASI

FARUK BAL (Konya) - Değerli arkadaşlar, bu madde Türk yargı sisteminde hâkim teminatı kavramını daraltan bir anlayışın ürünü olarak buraya gelmiştir. Hâkimin idari görevlerinin olmaması gerekir ama 12 Eylül darbe Anayasası, hâkim teminatını, hâkim ve savcılarla birlikte birleştirerek düşünmüştür. Doğal olarak savcıların idari görevleri vardır, bunda bir şüphe yoktur ama hâkimlerin de idari görevleri vardır diyerek hâkim teminatı ile daha dar anlamda olması gereken savcılık teminatını aynı kafese koymuş ve böylece de Adalet Bakanlığının savcılar üzerindeki tasarrufu boyutunda hâkimler üzerinde de tasarruf edebilecek hâle getirmiştir. Bu da adalet komisyonları marifetiyle yapılmaktadır. Bu yanlış bir uygulamadır.

Dolayısıyla, Anayasa Uzlaşma Komisyonunda bu yanlışı Milliyetçi Hareket Partisi ortaya koydu ve denildi ki: "Hâkim teminatını evrensel standartlara ulaştırmak için hâkimler yüksek kurulu ve savcılar yüksek kurulu olarak ikiye ayıralım. Hâkimler yüksek kurulu yargı teminatını evrensel değerlerde koruyan, kollayan anayasal bir makam olsun, hâkimlerin idari görevleri olmasın. Buna karşılık savcılar yüksek kurulu da idari görevlerinin yanı sıra soruşturma, kovuşturma ve duruşma sırasında da mütalaa makamı olarak görevini yapsın. Savcı mütalaa, adli görevi yerine getirirken hâkim teminatından yararlansın ancak idari işlerinde hâkim teminatından yararlanmasın." Burada dört parti bir araya geldi, anlaştık.

Şimdi o zaman buradan bir adım atarak hâkim teminatını daraltabilecek bir maddeyle yeniden eski mantıkta, darbe mantığında mı gidelim, yoksa hâkim teminatını daha geniş bir alana yayacak şekilde bölge idare mahkemeleri başta olmak üzere, bölge adliye mahkemeleri başta olmak üzere adalet komisyonlarının idari görevlerini yeniden mi düzenleyelim? Bu bir fırsat. Bu fırsatı dört parti bir araya gelmiş, değerlendirmiş, bir ortak noktada buluşmuş. O hâlde, gelin bu maddeyi de o ortak noktaya göre düzeltelim.